Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Moleküler Mikrobiyoloji
  • Boyut: 21 x 28
  • Sayfa Sayısı: 724
  • ISBN No: 9799944341133
Devamını Göster
₺1,504.00
Moleküler Mikrobiyoloji
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat
Gülay Kaya
Gülay Kaya
155K UP
Çeviren 25 Kasım 2020 5 dk.

Astronomi; Güneş, Ay, yıldızlar, gezegenler, kuyruklu yıldızlar, galaksiler, gaz, toz, diğer Dünyevi olmayan cisimler ve fenomenler üzerine yapılan çalışmadır. 4 yaşındaki kreş çocuklarının müfredatında NASA, astronomiyi basitçe "yıldızların, gezegenlerin ve uzayın incelenmesi" olarak tanımlıyor. Astronomi ve astroloji tarihsel olarak önceden bağlantılıyken, artık bir bilim dalı olmadığı için astrolojinin astronomiyle hiçbir ilişkisi olmadığı kabul ediliyor.[1] Aşağıda astronominin tarihi ve kozmoloji de dahil olmak üzere bağlantılı olduğu çalışma alanlarından bahsedeceğiz.[2]

İnsanlar, çevrelerindeki evreni anlamak ve düzene sokmak için araştırmalar yaparken gözlerini hep gökyüzüne çevirdiler. Takımyıldızların hareketi -geceleri gökyüzünde iz bırakan desenler- gözlenmesi en kolay olanı olsa da, tutulmalar ve gezegenlerin hareketi gibi diğer gök olayları da çizilerek tahmin edildi.

50
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 24 Eylül 2014 5 dk.

Bir zamanlar tepsi gibi düz olduğuna inanıldı. Sonradan küre olduğu anlaşıldı. Ancak yapılan ölçümler, kusursuz bir küre olmadığını ortaya çıkardı; daha ziyade "yumurtaya benzer" olduğu anlaşıldı. Ama "yumurta gibi" tanımı pek anlamlı gelmediğinden, jeodezi bilimi sayesinde, daha bilimsel bir "geoid" tanımı yapıldı. Okullarda da Dünya'nın şekli genelde bu isimle anılıyor.

Ancak geoid, Dünya'nın gerçek şekli değildir. Geoid, Dünya'nın gerçek şeklinin bir yakınsamasıdır, bir modelidir. Geoid şeklini elde etmek için, Dünya'nın yüzeyinin tamamen sularla kaplı olduğu varsayılır. Su yüksekliğinin ise, günümüzdeki ortalama deniz seviyesi olduğu varsayılır. Sonrasında bu suyun, sadece kütleçekimi ve Dünya'nın dönüşü etkisi altında nasıl bir şekil alacağına bakılır. Bu durumda, ortaya şöyle bir şekil çıkmaktadır:

41
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Onur Çevik
Onur Çevik
101K UP
Özel Eğitim Öğretmenliği mezunuyum 7 saat önce Sen de Cevap Ver

Merhaba.

Dil, düşünce ve algı birbirine içkin süreçlerdir.

Bu yüzden, dilsel süreçlerde farklılık yaşayan bireylerde dilin düşünceyle olan etkileşimi ister istemez farklılaşır.

Tüm Reklamları Kapat

Özel Öğrenme Güçlüğü tanısına genellikle disleksi ve diskalkuli durumları eşlik eder. Bu tanıya sahip bireylerin özellikle kelimeleri sıraya sokma konusunda zorluk yaşadığını görürüz. Örneğin çoğu (deneyimlerime göre en az %90'ı) alfabeyi sırayla sayma ve/veya ritmik sayma becerilerinde zorlanır. Ritmik sayarken sayı atlama, sayıların sırasını karıştırma, alfabedeki harflerin sırasını karıştırma gibi hataları sıklıkla yaparlar ve özellikle geriye doğru ritmik sayma becerisine hiç sahip olmayabilirler bile. Bazen de bir kelimenin içindeki harflerin sırasını karıştırdıklarını (örneğin sandalye yerine sadnalye yazmak gibi) görürüz. Yine de okuma becerisinden ziyade okuduğunu anlama becerisinde daha fazla güçlük yaşarlar. Çünkü ÖÖG'ye eşlik eden durumlar genellikle dilsel işlemleme süreçleriyle bağlantılıdır.

Otizmli bireylerde dili hiç kullanmama (konuşamama) durumu çok yaygındır. Fakat Asperger veya HDOSB hafif düzey otizm spektrum bozukluğu) dediğimiz yüksek işlevli, yani günlük yaşantıyı minimum düzeyde etkileyen otizm tanılarında durum değişir. Böyle bireylerde dil ile ilgili en sık görülen durumlar kelimeleri gerçek anlamlarıyla anlama, mecaz anlamları kavramakta zorlanma, deyim ve atasözleri gibi mecaz anlam merkezli deyişlerin ne anlama geldiğini anlayamama gibi semantik durumlardır.

DEHB'li bireylerde de dil alanı ile ilgili olarak aynı konu üzerinde uzun süre konuşamama, konudan konuya atlama gibi fonetik olmayan, işlevsel nitelikteki sorunlara rastlayabilmekteyiz.

Aşağıya disleksi tanılı çocukların linguistik ve bilişsel becerilerine dair bir makaleyi kaynak olarak bırakıyorum. İstersen benzer başka makaleler de önerebilirim.

[1]

Kaynaklar

  1. Miguel López-Zamora, et al. (2025). Linguistic And Cognitive Abilities In Children With Dyslexia: A Comparative Analysis. Eur J Investig Health Psychol Educ., sf: 37. doi: 10.3390/ejihpe15030037. | Arşiv Bağlantısı
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Onur Göksel Yokuş
Yazar 16 Temmuz 2019 44 dk.

Zihin felsefesi denildiği zaman, pek çok kişi, Descartes'ın yıllar yılı dillendirilen ama derinine pek inilmeyen "Düşünüyorum, o halde varım." sözünü anımsayabilir. Nitekim Descartes, modern felsefenin kurucusu olarak ve zihin felsefesiyle ilgili en önemli problemlerden birisi olan zihin-beden ayrımı sorununu ortaya atarak da, bu alanın ortaya çıkışında önemli ölçüde etkili olmuştur. 

Descartes'ın bu girişimi, alanla ilgili ilk gözle görülür çalışmayı başlatması anlamında önemliydi. Lakin bugün "zihin felsefesi" denildiği zaman, bu disiplin içerisinde çalışan kişilerin aklına Descartes ve düalizmden çok daha fazlası gelmektedir. Kavram olarak zihin dediğimiz zaman, onu teşkil eden unsurlar, zihin felsefesini ana hattan ilgilendiren bir tartışma olarak zihinsel dediğimiz şeyin kendisinin fiziksel olup olmadığı ve zihnin kendisini açıklamaya çalışan teoriler bu alanın çalışanları tarafından farklı şekillerde ele alınarak tartışılır. Bundan beş yüz sene öncesine kıyasla bugün, zihin kavramını ele almak ve irdelemek için çok sayıda düşünsel yapı geliştirildiği söylenebilir.

214
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gökteki Ejderha Gözü

Bu manzaraya baktığınızda ne görüyorsunuz? Merkezdeki karanlık yerde yıldızlarla dolu gece gökyüzünü, sol tarafında da gün batımını görüyor musunuz? Peki her tarafa yayılmış bulutları? Ya da Samanyolu Galaksisi'nin ortadan inen şeridini? Bir tepenin üzerinde yer alan o terk edilmiş karakolun kalıntılarını görüyor musunuz? (Bu karakol, Rusya'daki Askold Adası'nda bulunmaktadır.) Veyahut bir kafa lambasıyla kendisini çevreleyen sürreal manzarayı seyreden o fotoğrafçıyı? (Bu panorama, Haziran 2025'te çekilen 38 görüntünün bir küçük gezegen efekti yaratacak şekilde bir araya getirilmesiyle oluşturulmuştur.) Engebeli bir patikada sıralanan basamakları görüyor musunuz? Yoksa tek gördüğünüz bir ejderha gözü mü?

1 Temmuz 2025 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı ve Telif Hakkı: Anton Komlev
Çeviren: Tolunay Dündar

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Haluk Ertan
Haluk Ertan
75K UP
Yazar 5 Eylül 2020 55 dk.

“Abiyogenez” üzerine yazmaya karar veren kişi oldukça zor bir işe kalkıştığını bilir. Çünkü, cansız maddelerden canlının oluşum sürecini tanımlayan kavram, bilimin en önemli ama aynı zamanda en karmaşık araştırma alanı olan “Yaşamın (canlılığın) Kökeni” konusunun merkezinde yer alır. Bundan dolayı, sözlü olsun yazılı olsun bütün kültür tarihi boyunca insanlık, bu sorunla ilgili sayısız çeşitlilikte bilgi ve düşünce ortaya koymuştur ve bu uğraş günümüzde de devam etmektedir.

Deneysel bilimin güçsüz olduğu antik dönemlerde, “Nereden geliyoruz?” sorusuna yanıt bulma ihtiyacını, kadim inançlar ve folklorik efsaneler karşılamıştı. Daha sonra tek tanrılı göksel dinlerin dogmaları ve felsefe devreye girdi. Binlerce yıllık bu entelektüel çabanın ortaya koyduğu devasa külliyat, insan bilincini derinden etkiledi ve bu etkinin hâlâ sürdüğü herkesin bildiği bir gerçek. Başka bir anlatımla, ele alınan konu, efsanelerin, mitolojinin, dogmaların, safsataların, önyargıların gerçek sanıldığı ve çağdaş bilimin henüz yeni araştırdığı bir alanda kalem oynatmaktır. Fakat öte yandan, bilimin açıklayamadığını hiçbir şeyin açıklayamayacağı gerçeği bizlere, yaşamın yani canlının kökeniyle ilgili bilimsel bulguları toplumla paylaşma yükümlülüğü veriyor.

290
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sizden Gelenler
Bilalcan Kaya
Bilalcan Kaya
3,803 UP
Üye
Bilimseverler için bir Prometheus.
Akın Karahasan
Yazar 21 Nisan 2020 27 dk.

Değerli okurlarımız, bu yazımızda sizlere FOTON-M3 projesinin tardigradlara odaklı üç misyonundan biri olan RoTaRad (Rotiferler, Tardigradlar ve Radyasyon) misyonundan bahsedilecektir. RoTaRad misyonu rotiferler ve tardigradlar üzerine gerçekleştirilmiş olmasına rağmen yazımızda sadece tardigradlar üzerindeki deneylere ve sonuçlara odaklanılmıştır. Uzay ortamındaki stres faktörlerinin tardigradlar üzerindeki etkilerini belirlemek adına oluşturulan diğer iki misyon olan TARDIS ve TARSE ile ilgili yazılarımıza linklere tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Tardigradlar veya su ayıları, dünyadaki en zorlu hayvanlar olmaya adaydır. Bu metazoanlar, tüm dünyada derin deniz bölgeleri, gelgit bölgeleri, göller, nehirler, Himalaya dağları, tropiklerin yeşil yağmur ormanları, en kurak çöller ve Kuzey Kutbu'nun sert tundrası gibi çeşitli habitatlarda bulunabilmektedirler. Bununla birlikte, tüm tardigradlar aktif olabilmek için su filmine ihtiyaç duyar. Karasal habitatlarda, nemin fazla olduğu ortamlarda yetişen yosunlarda ve likenlerde bulunurlar. Çevresel strese maruz kaldığında bu yarı karasal tardigradlar kriptobiyoz adı verilen “askı” durumuna girebilirler. Kendilerini gözlemleme fırsatı bulduk. Yaşam Ağacı projemizdeki gözlem kaydımıza buradan ulaşabilirsiniz.

84
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 6 gün önce 32 dk.

Büyük Bizon Katliamı, 19. yüzyılın ikinci yarısında Kuzey Amerika'da milyonlarca Amerikan bizonunun sistematik olarak yok edilmesi sürecidir. Bu katliam yalnızca avcılığın kontrolsüz yayılmasından değil aynı zamanda Amerikan hükümetinin ve ordusunun bilinçli politikalarından kaynaklanmıştır. Bu süreç, günümüzde literatürde Büyük Bizon Katliamı (Ing: Great American Buffalo Slaughter) olarak tanımlanmakta ve hem ekolojik tarih hem de sömürgecilik çalışmaları açısından kritik bir dönüm noktası olarak değerlendirilmektedir.

Amerikan federal hükümeti ve askeri otoriteler, yerli halkların başlıca geçim ve kültürel yaşam kaynağı olan bizonları hedef alarak direniş gücünü kırmayı ve rezervasyon sistemine geçişi hızlandırmayı amaçlamıştır. Özellikle demiryollarının batıya doğru genişlemesiyle birlikte, endüstriyel düzeye ulaşan avcılık faaliyetleri bizon nüfusunda çok ciddi bir düşüşe neden olmuş; türün tahmini 30 ila 60 milyon arasında olan birey sayısı 19. yüzyılın sonuna gelindiğinde 1.000’in altına kadar gerilemiştir. Bu durum Kızılderili kabilelerin ekonomik bağımsızlıklarını yitirmelerine ve zorla yerinden edilmelerine zemin hazırlamıştır.

51
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
52K UP
Gözlemi Yapan 5 gün önce Türkiye, Çankırı
Çankırı Kalesi bölgesinde gözlemlenmiştir.
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Raqif Bagirov
Raqif Bagirov
4,988 UP
İnceleyen 6 gün önce
Bana göre bu eser çok iyi bir şekilde hazırlanmışdır.Kendim bilim-kurgu filmlerini ve kitaplarını seven biriyim.Bu kitapda tam bana göre bir kitap.Okumanızı tavsiye ederim
9.1/10
(45 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Dune: Part One
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Bora Ergen
Bora Ergen
51K UP
İnceleyen8 3 gün önce
Kendini çok değerli videolar çekiyor ve bunla kalmayıp Türkiye'ye Türkçe eser, çeviri gibi konularda katkılarda bulunuyor kendisi bilim alanında çok değerli bir insan olmasına rağmen benim açımdan tek üzücü yanı bazı Anayasaya uygun olmayan kurum(kuruluşları) genel desteklemesi.
Youtube Kanalı
9.5/10
(779 Kişi)
Puan Ver
@BarisOzcan
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bengisu Erdem
Bengisu Erdem
39K UP
Çeviren 17 Eylül 2021 10 dk.

Homo economicus terimi, "ekonomik insan" anlamına gelir ve insanların kusursuz akılcılık, sınırsız bilişsel kapasite, bilgiye mükemmel erişim, dar bir yelpazede tutarlı ve sadece kendisiyle ilgilenen hedefleri olan, ideal karar verme makineleri olduğunu ileri süren bazı ekonomik teorilerde insanı tasvir etmekte kullanılır.

Kabaca, Homo economicus'un yalnızca kâr gibi şeyleri maksimize etmeyi önemseyen ve bu hedefi en elverişli şekilde takip etmelerine olanak tanıyacak kararlar alabilen bir insan olarak görülebileceği anlamına gelir.

35
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 1 ay önce İzmir₺9.000,006 Temmuz
Modern Fizikten Parçacık Fiziğine
06 Temmuz 2025 15:00 tarihinden 13 Temmuz 2025 12:00 tarihine kadar.

İnsanoğlu tarihi boyunca etrafında gördüğü maddeyi ve gökyüzünde gördüklerini anlamaya, anlamlandırmaya çalıştı. Bu hedefte 20. yüzyılla beraber maddenin temel yapısı ve evrenle ilgili bilgilerimiz büyük oranda arttı. Bu bir haftalık derste, özel görelilik ve kuantum fiziğinin ortaya çıkışından, parçacık fiziğinde yaptığımız keşiflere kadar son yüz yıl içerisindeki gelişmeler anlatılacak, henüz cevabını bulamadığımız sorulara olası cevaplar anlatılacaktır.

Devamını Göster
5
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Duru K.
Duru K.
72K UP
Blog Yazarı 2 dk.

Azalmış ağız hijyeninin, Alzheimer hastalığı için risk kaynağı olduğu uzun zamandır biliniyor. Şimdiye kadar belirsiz olan, diş eti hastalıklarının Alzheimer'ın sebebi mi veya sonucu mu olduğuydu. Yeni yapılan araştırmaya göre diş eti hastalıklarına sebep olan bir bakteri, Alzheimerlı hastaların yalnızca ağızlarında değil, beyinlerinde de mevcut.

Avrupa, Amerika , Yeni Zelanda ve Avusturralya'dan laboratuvarla çalışan Cortexyme ekibi, Porphyromonas gingivalis isimli bakterinin DNA'sı ölen Alzheimer hastalığının beyinlerinde, ve yaşayan hastaların beyin omurilik sıvılarında tespit ettiklerini daha önceden bildirmişti.

16
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Eser
Furkan Arduç
Eseri Ekleyen 10 Ağustos 2023 Youtube Kanalı
10.0/10
(9 Kişi)
Puan Ver
@SamONellaAcademy
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Söz
Nagihan Sıla Akkurt
Alıntıyı Ekleyen 20 Aralık 2022
Tarihimiz boyunca ne çektikse, belirttiğimiz gibi aşksız, hikmetsiz ham ve kaba softalardan çektik!
Kaynak: O ve Ben
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nicat Muslumov
6 gün önce
Diz
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Mehmet Emir Çakır
Türü Ekleyen 12 saat önce
Strigopoidea, halk arasında bilinen adı ile Yeni Zelanda Papağanları; Psittaciformes (Papağanlar) takımının altında bulunan bir süperailedir. Yeni Zelanda Papağanlarını içerir. İsminden anlaşılacağı üzere bu süperaile altındaki türler, Yeni Zelandada yaşamaktadır.
1
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 10 Temmuz 2021
İdeal seçenek diye bir şey yoktur.
Kaynak: Çin Uluslararası Enerji Ajansı program yöneticisinin, New York Times röportajından alınmıştır. (TED-Ed)
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
32
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close