Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Hüseyin Atala Ve Emre Akman
Hüseyin Atala Ve Emre Akman Seslendiren 11 Ekim 8:26
GPS Sistemlerine Dair Yeni Bir Matematiksel Model - Metal Maruziyeti ve Kalp Sağlığı - Hepsi ve daha fazlası bu bölümde!
16
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Ufuk Derin
1 gün önce
Amerikalı gökbilimci ve fizikçi Robert H. Dicke 6 Mayıs 1916'da doğdu. Astrofizik, atom fiziği, kozmoloji ve yerçekimi alanlarında temel çalışmalar yürüten Dicke, 1975-1984 arasında Princeton Üniversitesi'nde Albert Einstein Bilim Profesörü unvanını taşıdı. Kozmik mikrodalga arkaplan radyasyonunun teorik öngörüsüne katkılarıyla bilinir; araştırmaları modern kozmolojinin şekillenmesinde etkili oldu.



Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 23 Ağustos 2011 28 dk.

Tartışmalar, tarih boyunca, yaygın ve hâkim fikirlerin insanlarca sorgulanmasını mümkün kılmıştır. Tartışmalar, daha önce düşünülmemiş konuların gözden geçirilmesini, henüz yıkılmamış tabuların sarsılmasını sağlar. Günümüzde de büyük bir öneme sahip olan tartışmaları yakından incelediğimizde sık sık “kavga” şeklinde gerçekleştirildiklerini ve asıl amacın dışına çıktıklarını görebiliyoruz. Ama her şey kaybedilmiş değil. Bilimin ve felsefenin gelişmesi sayesinde, artık tartışmalar içinde yer alan argümanların temel aldığı çeşitli safsataları da tespit ve kategorize edebiliyoruz. Dolayısıyla, bu safsataları anlamak için, öncelikle halk arasında oldukça yanlış tanınan ”tartışma” kavramını ele almak gerekmektedir.

Bu yazı dizimizde, “bilimsel tartışma” nedir ve ne değildir, nasıl yapılmalıdır ve nasıl yapılmamalıdır gibi temel sorular üzerinde duracağız. Bu bilgiler sadece bilim dünyasında değil, aynı zamanda günlük yaşamınızda da karşılaşabileceğiniz tartışmalarda faydalı olabilecek konulardır. Amaç “fikir değiştirmek” olduğunda, argümanlarınızın başarısı karşınızdaki kişinin açık fikirliliğine bağlı bir durum olsa da, argümanlarınızı bilimsel verilerle ve mantıkla desteklemek, sürdürülen tartışmayı daha da etkili ve işe yarar kılacaktır. Elbette her fikir eşit değerde ve/veya eşit değildir, hatta bazı fikirler sadece öznel olarak değil, nesnel olarak bile ”saçmalık” denecek kadar abartılı olabilir. Böylesine durumların tartışıldığı konularda çıkmaza girildiğinde, ”Bana saygı duy!” gibi savunmalar da sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Halbuki hiç kimse, bir başka kişiye saygı duymak için o kişinin fikirlerine saygı duymak zorunda değildir. Futbol fanatiği bir dostunuzun spor sevdasının abartılı ve kendisine zarar veren düzeyde olduğunu ifade etmek, dostunuza saygı duymadığınız anlamına gelmez. Benzer şekilde, bir kişinin derinden inandığı inanç ve fikirleri sorgulamak, onlara saygısızlık etmek değildir. Bu kişi, sizden yaşça çok daha büyük ebeveynleriniz veya dedeniz olsa bile... Tam tersine, istisnasız olarak her türlü fikri sorgulamak, tartışmak, bu fikirlerin değeri ve geçerliliği üzerine kafa yormak, insanlığı ileri götüren, toplumları zenginleştirip güçlendiren, halkları aydın ve özgür kılan tutumlardır. Dolayısıyla, tartışma ve münazara kültürünün yer etmediği kültürler, diğerlerinden geri kalmaya mahkumdur.

231
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Pelin Yaşar
Pelin Yaşar
53K UP
Türü Ekleyen 4 gün önce
Stellagama stellio, Agamidae familyasına ait, Türkiye’nin güneyinde yaygın olarak bulunan, gündüz aktif bir kertenkele türüdür. Sert pullarla kaplı vücudu, baskın kamuflaj yeteneği ve taşlık-kayalık habitatlara uyumuyla bilinir. Genellikle böceklerle beslenir ve tehdit anında savunmacı pozlar sergileyebilir. Kurak ve yarı kurak bölgelerin karakteristik sürüngenlerindendir.
1
İnceleme
Teoman Boran Altın
İnceleyen 31 Mayıs 2023
Bu kitabı okumanızı tavsiye ederim arkadaşlar.
Kitap
9.8/10
(53 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 7 Ağustos 2011 12 dk.

Maymunlar gerçekten nefes kesici hayvanlar, ona şüphe yok! Ancak maymunlarla insanları bir arada ele alan birkaç soru var ki, evrimsel biyologlar bu sorulardan hangi yüzyılda kurtulacak, bilmek zor. Evet, o meşhur sorulardan bahsediyoruz: İnsanlar maymundan geldiyse, şimdiki maymunlar neden insan olmuyor? İnsan maymundan mı evrimleşti? Maymunlarla sadece ortak atalarımız mı var? Biz, maymun muyuz? Sahi, insanın maymunlarla ilişkisi nedir? Gelin, şu soruları modern bilimin ve evrimsel biyolojinin ışığında detaylıca ele alalım ve artık bir açığa kavuşturalım.

Eğer ki evrimsel biyolojiyle herhangi bir noktada az da olsa ilgilendiyseniz, insanların diğer maymunlarla yakından bir akrabalık ilişkisi olduğunu duymuşsunuzdur. Kuvvetle muhtemel, evrimi anlayan bilimseverlerin sıklıkla sözünü ettiği "İnsanlar maymundan gelmiyor, sadece ortak ataları var." lafını da işitmişsinizdir. 

195
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 15 Kasım 33 dk.

Gezegenimizin her köşesinde uzanan yollar, insan yapımı en yaygın altyapı unsurlarından biridir. Bu yollar yalnızca toprağı kaplamakla kalmaz; nehirlerin ekosistemini bozar, atmosferi kirletir, ormanları baskılar ve doğal yaşam alanlarında kalıcı etkiler bırakır. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri'nde yollar, ülkenin yalnızca %1'ini kaplamaktadır. Ancak bu yolların yol açtığı gürültü, hava kirliliği ve habitat parçalanması gibi ekolojik etkiler ülke genelinin %20'sini kapsayacak şekilde yayılmaktadır.[1]

Yol altyapısının çevresel etkileri yalnızca ekosistem sınırlarını aşmakla kalmaz; aynı zamanda taşımacılık sektörünü, iklim değişikliğine en büyük katkı sağlayan alanlardan biri haline getirir.[2] Yol ağlarının genişlemesinin kontrol altına alınması hem iklim değişikliğinin yavaşlatılması hem de biyolojik çeşitliliğin korunması için kritik bir öneme sahiptir. Bu doğrultuda, 2050 yılına kadar dünya çapında 40 milyon kilometre yeni yol inşasının planlandığı göz önüne alındığında, ekosistemler üzerinde daha fazla bozulma ve "ekolojik yaranın" oluşması öngörülmektedir.[3]

31
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sizden Gelenler
güvenilir bilimsel bilgilere ulaşmak, yeni bilgiler öğrenmek, hayata dair yeni bakış açıları kazanmak adına güzel bir platformsunuz. en basit örnek sanırım sizden öğrendiklerimden sonra hayatımdan plastiği tamamen atmak bilinci oluştu kafamda. baktığım her plastikte acaba bu dönüştürülebilir mi diyorum sonrada yenisini üretmek ucuzken uğraşırlar mı diyorum ve kullanmamak gerekliliği içime işliyor.
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 17 Nisan 2011 22 dk.

Bildiğiniz gibi 5 Kasım 2010 tarihinde kurulmuş bir ekip olarak, o günden bu yana sürekli Türkiye insanına, halkımıza, topluma, öğrencisine emeklisine, gencine yaşlısına Evrim Kuramı'nı ve daha genel olarak bilimsel bakış açısını ulaştırmaya çalışıyoruz. Bunun için Türkiye çapında konferanslara, kongrelere katılıp sunumlar yapıyoruz, Türkiye'nin dört bir yanına ulaşıp halka açık eğitimler veriyoruz, liselere ve üniversitelere gidiyoruz, halka açık bilim şenliklerine katılıyoruz ve bilimin gücünü tüm halkımıza ulaştırmaya, bilimin gücünden ufacık bir parça halkımıza tattırmaya çalışıyoruz. Fakat bize de ismini veren olgudan, "Evrim Ağacı"ndan bugüne kadar pek detaylı olarak bahsetmedik. Bu yazımızda sizlere çok önemli bir konu olan "Evrim Ağacı"ndan bahsedeceğiz. Adımızı neden Evrim Ağacı olarak seçtik, bu yazının sonunda anlayacağınızı umuyoruz. Ancak bizim için olan önemi bir yana, Evrim Ağaçları, ya da daha bilimsel adıyla Filogenetik Haritalar, bilim açısından da çok büyük öneme sahiptir. Şimdi bu konuya biraz değinelim:

Daha önce de açıkladığımız ve artık birçok insanın bildiği üzere, Dünya üzerinde yaşamış, yaşayan ve yaşayacak olan her tür birbirine evrim denen bir süreç ile, bu doğa yasası etkisi altında bağlıdır. Bu doğa yasası, her canlı üzerine, belli şekillerde ve mekanizmalarla etkir. Bu mekanizmaların ayrıntılarını başka yazılarımızda ele aldık.

92
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bingül Kemiksiz Uzel
Uyarlayan 11 Nisan 2022 6 dk.

2005 sonbaharında, sihirbaz Derren Brown, tuhaf bir deney yaptı: Bir grup gönüllüden doğum günü tarihlerini istedi ve ardından her birine kişiselleştirilmiş bir astroloji raporu verdi. Brown, hiçbiriyle tanışmadan, onlara kişiliklerinin en mahrem yönlerini anlattı. Gönüllüler, duyduklarına inanamadılar. Kendilerine tamamen yabancı olan bu kişi, hayatları hakkında nasıl bu kadar çok şey biliyordu? Gönüllülere daha sonra astroloji raporu hakkında yorumları sorulduğunda, okuduklarını "şok edici derecede doğru" olarak tanımladılar.

Aslında gerçek, pek de öyle değildi. Brown, her gönüllüye kelimesi kelimesine aynı astroloji raporunu vermişti! İnsanların neredeyse hepsi, kendi yaşamlarının ve yaşadıkları zorlukların benzersiz olduğunu düşündükleri için, okudukları raporun da kendilerine özel olduğunu düşünmüşlerdi. Brown, deneyi İngiltere, Amerika veya İspanya'da her uygulanışında, aynı standart astroloji raporu aynı şekilde nitelendirildi: "Şok edici derecede doğru!"

41
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
496K UP
9 Ocak 2024
Yaşlanma süreci, hücrelerin ve bedenin zamanla bozulması ve sonunda ölüme yol açan hasarlar biriktirdiği düzensiz bir süreç gibi görünebilir. Ancak 1993 yılında bir keşif, yaşlanmanın belirli genler tarafından düzenlendiğini gösterdi. İnsanlardan solucanlara kadar bir dizi hayvanda yaşlanmanın temel düzenleyicileri olan ilgili genetik faktörlerin keşfedilmesi, yaşlanmanın rastgele olmadığını ve moleküler seviyede nasıl ilerlediğini anlamak için daha fazla araştırma yapılmasını sağladı. Son zamanlarda yapılan bir dizi makale, yaşlanmanın daha fazla anlaşılmasına yardımcı olacak yeni bir biyokimyasal yol belgeledi. Bu yol, mitokondri adı verilen hücrenin güç merkezi organelleri arasında gerçekleşen sinyallere dayanmaktadır. Solucanlar üzerindeki çalışmalarda, beyin hücrelerindeki mitokondrilerde meydana gelen hasarın bir onarım tepkisini tetiklediği ve bu tepkinin daha sonra solucanın vücudundaki mitokondrilerde benzer reaksiyonları başlattığı bulundu. Bu onarım faaliyetinin etkisi, solucanların yaşam süresini %50 oranında uzattı. Bu bulgular, yaşlanmanın bir sinyal yolu aracılığıyla düzenlendiğini ve mitokondriyal hasarın onarımının yaşam süresini uzatabileceğini göstermektedir.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Enes İnan
Üye 5 gün önce 3 Cevap
Günlük işlerime, hayatıma engel olur bir hal aldı bu korkuyu nasıl yenebilirim veya nasıl daha aza indirebilirim ?
296 görüntülenme
6
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Evrimsel Biyoloji konusunda geliştirebilirsin.

Sosyal medyada kısa videoları sürekli kaydırmak, beynimizin dopamin sistemini etkiler.

Her video, kısa süreli dopamin artışına yol açar, ancak bu sürekli uyarım beyinde tatminsizliğe neden olur ve memnuniyetsizlik hissini derinleştirir.

Ayrıca bu hızlı içerik tüketimi beynin dikkat süresini kısaltır, odaklanma sorunlarına yol açar ve zihinsel enerjiyi azaltarak uzun vadeli yorgunluk oluşturur.

Bu durumdan korunmak için bilinçli içerik tüketimi, ekran sürelerinin sınırlanması ve dijital molalar önerilmektedir.

📝 Yazar: Katy Tam

💻 Uyarlayan: Hakan Orhan

✍🏻 Editör: Eda Alparslan

ℹ️ Bu içerik, Evrim Ağacı internet sitesinden derlenerek hazırlanmıştır. Derleme sırasında bazı önemli detaylar kaybolmuş olabilir. Konu hakkında eksiksiz bilgi almak ve kaynaklarımızı görmek için içeriği lütfen evrimagaci.org üzerinden okuyunuz.
İnceleme
Evin Çiftçi
Evin Çiftçi
71K UP
İnceleyen 1 gün önce
Bu filmi izlemek için uygun bir zaman bulamıyordum ama geçen gün merakım baskın geldi ve izlemek için boş bir zamanda izledim ve gerçekten hiç bu kadar etkileneceğimi düşünmüyordum . Konu beni filme o kadar bağladı ki ne ara bitti anlamadım. Bir kadının yaşadıkları , çektiği onca acıya rağmen hayatta tutunması ve filmin sonunun böyle biteceğini beklemiyordum . Kesinlikle izleyin ve izlettirin . İzlediğinize pişman olmayacaksınız.
9.0/10
(13 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Serkan Payzın
Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bilim Uzmanıyım 3 gün önce Sen de Cevap Ver

Evet tam bir nostalji televizyonlar daha telefon çalmadan çalacağını bilir adeta bir erken uyarı sistemi gibi çalışırdı 😃 Nedenini ben de merak edip araştırmıştım eskiden telefonlarda kullanılan (3G öncesi iletişim teknolojileri) oldukça kuvvetli radyo sinyalleri kullanırlardı bu sebeple biri başka bir telefonu arayıp baz istasyonu o telefonla sinyal alışverişi yapmaya başlayınca hoparlörler bunu parazit olarak algılar ve o nostaljik tınının duyulmasına neden olurdu ama yeni teknolojiler ile beraber bu sinyaller de değişti ve artık parazit oluşturmuyor ya da çok az oluşturuyor. Bu yüzden de o ses artık sadece hafızalarda kaldı.

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ece Nur
Ece Nur
21K UP
Gözlemi Yapan 1 gün önce Cyprus (KKTC), Gazimağusa
Doğu Akdeniz Üniversite kampüsünde çoğu kez görülüyorlar.
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close