Coğrafi keşifler, Avrupa devletleri üzerinde bir kısmı olumlu, bir kısmı olumsuz çok sayıda değişime neden olmuştur. Yeni kıtadan Avrupa'ya getirilen zenginlikler, Avrupa'nın gelişimini bir hayli hızlandırmıştır. Peki neden Avrupalılar Amerika kıtasını bu kadar "kolayca" ele geçirmiştir? Bu akınlar neden aksi yönde yaşanmamıştır? Bu yazımızda, bu konuya bir bakış atacağız.
Bereketli Hilal, yani ülkemizin Doğu kısmının da içinde bulunduğu Mezopotamya, kitlesel ölçekte olmayan tarımın ilk yapıldığı yer olarak bilinir. Bu dönemde insanlık, hareketli avcı-toplayıcı yaşayış tarzına artık tarımı da eklemiştir. Böylece insanlar, yavaş yavaş avcı-toplayıcı yaşam tarzlarından uzaklaşarak, tamamen tarıma dayalı bir yaşam tarzına evrimleştiler. Tarla sürmek ve et ihtiyaçlarını karşılamak için de etraftaki büyük baş hayvanları evcilleştirmeye yöneldiler. Sabanın da tarımda kullanılmaya başlanması ile beraber, insanlar artık hem et yiyor, hem de topraktan yetişten mahsulleri avlanmaya gerek kalmaksızın tüketebiliyordu. Tarımda kullanılan öküzler ve genelde yiyecek olarak yetiştirilen koyunlar, zamanla Bereketli Hilal'den Avrupa'ya doğru yayıldılar ve insanlığın bugüne kadar sürecek olan vazgeçilmez bir parçası haline geldiler.