Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Mehmet Emre Demir
Çeviren 30 Kasım
Bu etkileyici küçük gezegende yaz ve kış sanki tek bir gecede yaşanıyormuş gibi. Bahsedilen bu "etkileyici küçük gezegen" ise Dünya'nın ta kendisi. 360x180 derecelik bir alanı kapsayan bu panorama, ocak ve temmuz aylarında Fransız Alpleri'ndeki Col du Galibier adlı dağ geçidinden kaydedilen karelerin birleştirilmesiyle elde edildi. Alt taraftaki kuzey yarım küre kışı ile üst taraftaki Samanyolu yazını çevreleyen yıldız ve bulutsular, engebeli ve eğimli ufuk boyunca uzanan tam yaylar meydana getiriyor. Yaz dönemlerinde gece boyunca yoldan geçen arabaların ışıklarıyla aydınlanan 2.642 metre yüksekliğindeki dağ geçidi, kış aylarında ise karla kaplı olması nedeniyle zorlu kayak turları haricinde erişilemez hâle geliyor. Dünyanın en ünlü yokuşlarından biri olan Col du Galibier, Fransa Bisiklet Turu'nu takip eden bisiklet tutkunlarına tanıdık gelecektir.
2
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Beste Zorlu
Beste Zorlu
150K UP
Uyarlayan 5 gün önce 3 dk.

Doğada canlı gruplarının avcılarına karşı geliştirdiği farklı savunma mekanizmaları mevcuttur; kamuflaj, mimikri, çeşitli özelleşmiş yapılar ve zehir bu savunma başında gelir. Bu mekanizmaların arasında doğası sebebiyle en çok çalışılan ve merak uyandıran başlık zehirdir.[1][2]

Özellikle bazı canlı grupları zehirleri nedeniyle "en çok korkulan", "en tehlikeli" gibi isimlerle anılır olmuştur. Bazı böcekler, örümcekler, kurbağalar, yılanlar, kaplumbağalar zehirlidir ve her biri yaşadığı habitatın coğrafyasına göre farklı kimyasal içerikli zehirlere sahiptir. Bu başlıklar içerisinde yılanların zehirleri en tehlikelilerden biri olarak kabul görür.

6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 20 Ekim 2014 11 dk.

Sanılanın aksine, birçok memeli aslında adet görmez. Adet görme, üst düzey primatlara ve bir grup yarasaya ait bir özelliktir. Köpeklerde vajinal kanamalar görülür; ancak bu, bildiğimiz anlamıyla adet değildir. Fil fareleri de, önceden adet gördüğü düşünülen; ancak sonradan bu kanamaların rastgele meydana gelen düşükler olduğu anlaşılan hayvanlardandır. Dolayısıyla adet görme davranışı, memeliler arasında oldukça nadiren görülen bir durumdur.

Dahası da var: Modern dönemde yaşayan insan dişileri, adet gören diğer herhangi bir hayvandan çok daha fazla kanama geçirirler. Bu kanamalar bol miktarda besinin vücuttan atılmasına neden olur, günlük yaşamı son derece olumsuz etkileyebilir ve eğer ki vahşi hayattaysanız, avcıların dikkatini çekmenize neden olur. Bu sebeplerle, adet görme davranışının evrimsel nedenleri çok iyi anlaşılmalıdır. Ancak bunu anlayabilmeniz için, öncelikle hayatınız boyunca size söylenen en büyük yalanlardan birine göz atmamız gerekiyor: anne-fetüs bağına...

157
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 7 Mayıs 2013 1 dk.

1580 ila 2011 yılları arasında (son 430 yılda) 471 insanın köpekbalığı saldırısı sonucu öldüğü kaydedildi. Buna karşılık, insanlar her yıl 100.000.000 köpekbalığını katlediyor! Evet, 100 milyon! Sayılar kulağa inanılmaz geliyor, "Her sene 100 milyon köpekbalığı öldürüyorsak, okyanusta kaç köpekbalığı var ve soyları nasıl tükenmedi?" diye soruyor olabilirsiniz. Biliyoruz, çünkü bizim de bu sayıları güvenilir kaynaklarla doğruladığımızda ağzımız açık kaldı.

Her yıl 50-80 milyon civarı köpekbalığı Uzak Doğu ülkelerinde, özellikle Çin için çorba ve yemek üretimi amacıyla, özellikle yüzgeçleri ve eti için katlediliyor. Geri kalanı ise alternatif tıp, avlanma ve zevk için katlediliyor. Kimisi ise yağı ve kıkırdakları için... Bugüne kadar var olmuş 440 köpekbalığı türünden 400 tanesi halen hayatta. Bunların okyanuslardaki toplam sayısının on milyarla ifade edilebileceği düşünülüyor. Ancak sayı, giderek azalıyor! Bu sayılar, Journal Marine Policy'de yayınlanan bir makaleye dayanmaktadır. Tüm bu içeriklere kaynaklarımızdan erişilebilir.

29
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
1 saat önce
Amerikalı bitki fizyoloğu Arthur W. Galston 15 Haziran 2008'de öldü. Fototropizma (bitkilerin ışığa yönelimi) üzerine yaptığı araştırmalarda, bu süreçten sorumlu fotoreseptör proteinler olan fototropinlerin riboflavin/flavinler olduğunu keşfetti. Bu bulgu, dönemin hakim görüşü olan karotenoid sorumluluğunu çürüttü. Bitki hormonları ve ışığın gelişimsel etkileri üzerine temel çalışmalar yürüterek bitki fizyolojisine kalıcı katkılar sağladı.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yasemin Akın
Uyarlayan 13 Ocak 2021 16 dk.

Kromatografi, karışımları bileşenlerine ayırmak için basit veya karmaşık yöntemlerle laboratuvarda gerçekleştirilen bir tekniktir. Kağıt kromatografisi ve ince tabaka kromatografisinden, gaz kromatografisine kadar birçok farklı kromatografi türü vardır.

Kromatografi, ayrıştırılmak istenen bileşenin sabit bir faza eklenmesi ve bu sabit faz üzerinde akan bir başka hareketli faz sayesinde bileşenlerine ayrılması ilkesine dayanır. Bu ayırma işlemi üzerinde etkili olan faktörler; adsorbsiyon, katı ve sıvı fazlaların özellikleri, bileşenlerin moleküler ağırlıkları ve afinitelerindeki farklılıklardır. Bu farklılıklar nedeniyle kromatografide çalışılan karışımın bazı bileşenleri fazlar içinde daha yavaş, bazıları daha hızlı hareket eder. Bu sayede karışımın bileşenleri birbirinden ayrılmış olur.

50
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Biohybrid Swarm Systems
Summer School
Tarih: 4 - 6 Temmuz 2026
Yer: ODTÜ Araşırma Parkı Seminer Salonu
Yaz okulu lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin katılımına açıktır, katılım ücretsizdir.
Kayıt ve bilgi için: https://romer.metu.edu.tr/BHSS2025/
Murat Aydemir
Murat Aydemir
16K UP
Çeviren 8 Ağustos 2019 10 dk.

Gerçekten karışmayan; ancak belirli şartlar altında, lav lambasında hareket eden damlalar gibi kümelenen ve ayrılan farklı özelliklere sahip sıvıları düşünün. Sıvı-sıvı faz ayrılması olarak da bilinen bu fenomen, bir zamanlar sadece kimyasal bir işlem olarak kabul ediliyordu. Ancak on yıldan daha kısa bir süre önce, Princeton Üniversitesi'nde biyofizikçi olan Clifford Brangwynne bunun hücrelerde de olduğunu ilk gözlemleyen kişilerden biri oldu ve o zamandan beri biyologlar bu fenomeni öğrenmeye çalışıyorlar.

Bilim insanları, evrimin belirli proteinleri aggregat benzeri sıvılar gibi davranması için ayarladığını düşünmeye başladılar. Bu proteinler, faz ayrımı sayesinde kendilerini spontane bir şekilde hücrelerinde gerekli görevleri yerine getirebilecek dinamik, zarsız, damlacık benzeri yapılara dönüştürebiliyorlar. Dresden, Almanya'da Max Planck Institue of Molecular Cell Biology and Genetics (MPICBG)'de biyolog olan Simon Alberti şöyle diyor:

20
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Buse Kuloğlu
Buse Kuloğlu
29K UP
Yazar 1 Eylül 2020 3 dk.

Sella turcica (Türk eyeri), ünlü anatomi bilgini Adrianus Spigelius tarafından kullanılmış ve ölümünden iki yıl sonra öğrencisi tarafından yayımlanan De Corpora Humanis Fabrica adlı eserle de literatüre kazandırılmıştır. Bu isim, lateral kafa görüntülerinde izlenen bölgedeki ön ve arka kemik çıkıntılarının bir oturağın desteğine benzetilmesi ve bunun o dönemde binicilikle özdeşleştirilen Türkler'in eyerlerinde kullanması nedeniyle, herkesin gözünde canlanmasının kolay olmasından ötürü Sella turcica yani Türk eyeri ismi verilmiştir.

Sella turcica, nörokranyum kemiklerinden biri olan sfenoid kemikte bulunan, çukur kısmında hipofiz bezinin oturduğu, eyer şeklindeki yapıdır. İnsanların dışında goril, orangutan, şempanze gibi canlıların içerisinde bulunduğu İnsangiller (Hominidae) familyasının kafataslarında da aynı şekilde sfenoid kemik içerisinde bulunan oluşumdur.

41
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Buğra Ünal
Seslendiren 10 Haziran 2024 34:58
Buğra Ünal & Meriç Öztürk - Microsoft'tan Recall'a recall - Computex'ten Seçkiler - Tifosinin yüzü gülür mü?
17
Eda Onar
Eda Onar
52K UP
Öğrenciyim. 16 yaşındayım ve aktif yapay zekâ kullanıcısıyım. 6 gün önce Sen de Cevap Ver

Evet, hayvanın kesim sırasında yaşadığı stres, etin kalitesini doğrudan etkiler. Hayvanın sakin veya stresli olması, kaslarındaki biyokimyasal süreçleri değiştirerek etin rengini, sertliğini, su tutma kapasitesini ve hatta lezzetini olumsuz yönde etkileyebilir.

Stresli Hayvanın Eti (Kasılma Durumu)

Bir hayvan kesim öncesinde veya sırasında stres yaşadığında, vücudu "savaş ya da kaç" tepkisi verir. Bu tepki sırasında çeşitli stres hormonları (adrenalin, kortizol gibi) salgılanır ve kaslarda depolanan glikojen (enerji kaynağı) hızla tükenir.

Tüm Reklamları Kapat

* pH Düşüşü: Normalde, kesim sonrası kaslardaki glikojen laktik aside dönüşerek etin pH değerini düşürür (eti daha asidik yapar). Bu pH düşüşü, etin rengini ve yapısını olumlu etkiler, aynı zamanda bakteri üremesini yavaşlatarak etin dayanıklılığını artırır.

* Stres ve Yüksek pH: Stresli bir hayvanda glikojen depoları kesim öncesinde tükenmiş olacağından, kesim sonrası yeterli laktik asit üretilemez. Bu durumda etin pH değeri yüksek kalır (pH 5.8 üzeri). Yüksek pH'lı etler genellikle şu özelliklere sahip olur:

* Koyu Renk (Dark): Etin rengi daha koyu olur.

* Sert Doku (Firm): Et sertleşir.

Tüm Reklamları Kapat

* Kuru Yapı (Dry): Et suyu daha az tutar ve kuru bir yapıya sahip olur (DFD et – Dark, Firm, Dry). Bu, etin lezzetini ve tüketici beğenisini olumsuz etkiler.

* Ayrıca: Stres, etin olgunlaşma sürecini de olumsuz etkileyebilir ve bakteri üremesi için daha uygun bir ortam yaratabilir.

Sakin Hayvanın Eti

Kesim öncesinde sakin, dinlenmiş ve iyi muamele görmüş hayvanlar, glikojen depolarını korur. Bu durum, kesim sonrası kaslardaki glikojenin yeterli miktarda laktik aside dönüşmesini sağlar ve etin pH'sının ideal seviyeye düşmesine yardımcı olur (genellikle pH 5.4-5.7 arası).

* İdeal Et Kalitesi: Sakin kesilen hayvanların etleri genellikle şu özelliklere sahip olur:

* Canlı Kırmızı Renk: Normal ve arzu edilen renkte olur.

* Daha Yumuşak ve Sulu Doku: Su tutma kapasitesi daha iyi olduğu için et daha sulu ve yumuşak olur.

* Daha İyi Lezzet ve Aroma: Olgunlaşma süreci doğru işlediği için etin lezzeti ve aroması gelişir.

* Daha Uzun Raf Ömrü: Düşük pH, bakteri üremesini yavaşlatarak etin dayanıklılığını artırır.

* Kan Akışı: Sakin hayvanlarda kanın daha iyi ve tam olarak akıtılması da et kalitesi için önemlidir, çünkü ette kalan kan etin bozulma sürecini hızlandırabilir.

Tüm Reklamları Kapat

Sonuç olarak, hayvanın kesim öncesi ve sırasındaki refahı ve sakinliği, elde edilecek etin kalitesi üzerinde kritik bir etkiye sahiptir. Bu nedenle modern hayvancılık ve kesimhanelerde hayvan refahına bü[1]yük önem verilir.

Kaynaklar

  1. Brian Tomasik. Vahşi Hayvanların Acı Çekmesinin Önemi. (4 Mayıs 2012). Alındığı Tarih: 8 Haziran 2025. Alındığı Yer: Ledonline doi: 10.7358/rela-2015-002-toma. | Arşiv Bağlantısı
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Yusuf Bedirhan
İnceleyen 2 gün önce
Bu sene yıldırım atamadılar ama ellerinde mızrak ile geziyorlar…
Yıldırım istiyoruz babbaaaa!
Film
4.8/10
(4 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nevzat Keskin
Seslendiren 6 gün önce 8:17
Demokrasi, modern ülkeler için fazlasıyla el üzerinde tutulan bir konudur. Demokrasinin anavatanı olan Antik Yunan da demokrasiyle adeta eş anlamlıdır....
10
Tüm Reklamları Kapat
Yaşam Ağacı Gözlemi
Kübra Mihri Yeginer
Gözlemi Yapan 3 gün önce Türkiye, Niğde
Sübhanallah Ne güzel ismi varmış, kelebek deyip geçiyoruz ...
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Furkan Arduç
Alıntıyı Ekleyen 21 Haziran 2022
Bu maskenin altında etten fazlası var. Bu maskenin altında bir fikir var, Bay Creedy. Ve fikirlere, kurşun işlemez.
Kaynak: Bu söz filmin 1:56:56 kısmında söylenmektedir. (Sözün söylendiği sahne)
9.7/10
(120 Kişi)
Puan Ver
Hatırla, hatırla... 5 Kasım'ı hatırla...
Yönetmen: James McTeigue
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
8
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hakan Orhan
Hakan Orhan
59K UP
Uyarlayan 5 gün önce 4 dk.

Yaklaşık yüz yıl önce, 29 Mayıs 1919'da bir güneş tutulması sırasında yapılan ölçümler, Einstein’ın genel görelilik teorisini doğruladı. Bundan daha önce ise Einstein, ışığı anlama biçimimizi kökten değiştiren özel görelilik teorisini geliştirmişti. Bu teori günümüzde bile parçacıkların uzayda nasıl hareket ettiğini anlamamıza rehberlik ediyor ki bu da uzay araçlarını ve astronotları radyasyondan korumak için hayati bir araştırma alanı.

Özel görelilik teorisi, ışık parçacıklarının, yani fotonların boşlukta saatte yaklaşık 1.079.252.848 km gibi sabit bir hızla yol aldığını gösterdi. Bu hız, ulaşılması son derece zor ve de bu ortamda aşılması imkânsız bir hızdır. Ancak uzayın her yerinde, kara deliklerden Dünya’ya yakın çevrelere kadar parçacıklar gerçekten inanılmaz hızlara çıkmaktadır; bazıları ışık hızının %99,9’una kadar ulaşmaktadır.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Pelin Yaşar
Pelin Yaşar
105K UP
Türü Ekleyen 5 gün önce
Melanargia larissa, Nymphalidae familyasına bağlı, genellikle kara ve beyaz desenli kanatlara sahip bir kelebek türüdür. "Dama kelebeği" olarak da bilinir. Türkiye'de yaygın olarak step ve dağlık bölgelerde, özellikle 1000 m üzeri rakımlarda görülür. Tırtılları buğdaygil familyasındaki bitkilerle beslenir. Kanatlarındaki göz benekleri ve dama desenleriyle kolayca tanınır.
7
Blog Yazısı
Can Şakarcan
Can Şakarcan
22K UP
Blog Yazarı 7 dk.

Toplumların refah düzeyi ve yaşam kalitesi ülke ekonomisinin gelişmesi ile yakından ilgilidir. Bu da izlenen ekonomi politikalarının yanı sıra diğer sosyal alanlardan da etkilenir.

Ülke ekonomilerinin durumunu gösteren çok sayıda endeks vardır.[1] Bunların çoğu toplumun dar bir kesimini veya yalnız bazı uzmanları ilgilendirirken, "kişi başına düşen milli gelir" (Kişi Başı GSYH) ve "gelir dağılımı" (GINI Endeksi) halkın refah düzeyini göstermeleri açısından çok önemli ve tüm toplumu ilgilendiren iki endekstir.

70
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Felsefe konusunda geliştirebilirsin.

Discord
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close