Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ünsal Demirbaş
Uyarlayan 30 Temmuz 2021 6 dk.

Amerika’nın Güney kıyılarını darma duman eden Katrina Kasırgası, Amerika tarihi boyunca bilinen en ölümcül 5 kasırgadan biridir. 2005 yılında vuku bulan bu kasırga, ayrıca 108 milyar dolara ulaşan ev, iş yeri ve şehir altyapısı zararına yol açmakla kalmayıp, özellikle New Orleans ve Louisiana'nın diğer alçak bölgelerinde binlerce insanı evsiz halde bırakarak, en yüksek maddi zarara neden olan kasırgalardan biri olmuştur.

Bu istisnai bir senaryo gibi görünse de iç kesimlere yeniden göçe yol açabilecek göz ardı edilen bir çevre sorunu var: yükselen deniz seviyeleri.

10
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 14 Ağustos 2018 13 dk.

Schrödinger'in Kedisi, büyük fizikçi Erwin Schrödinger tarafından geliştirilmiş meşhur bir düşünce deneyidir. Schrödinger, bu düşünce deneyini Kopenhag Yorumu olarak bilinen ve modern fizikçilerin çoğu tarafından kabul edilip kullanılan bir kuantum mekaniği yorumuna tepki olarak geliştirmiştir.

Kopenhag Yorumu'na göre Evren'deki tüm temel parçacıklar, bir dalga fonksiyonu tarafından tanımlanan olasılıklar çerçevesinde belli bir hız ve konuma sahiptir. Yani atom etrafındaki bir elektron, aslında belirli bir noktada değildir; belirli bir olasılıkla belirli bir noktada ve hızda bulunur. Ancak biz, bunu kesin olarak bilemeyiz. Ta ki gözlem (ölçüm) yapana kadar. Heisenberg'in Belirsizlik Kuramı çerçevesinde, gözlem yapsak bile hız ve konumu aynı anda tespit edemeyiz; ancak en azından bir tanesini ölçmemiz mümkündür. Ancak nasıl olur da belirli olasılıklar çerçevesinde herhangi bir konumda ve hızda bulunabilecek olan bir elektron, gözlem yapıldığı anda belirli bir konuma veya hıza sahip olur? Eğer ki gözlem öncesinde bu elektronun pozisyonu ve hızı belirsiz ise, gözlem sonrasında bu pozisyon veya hızdan en azından 1 tanesi nasıl belirli hale geçer?

193
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Mert Özel
Mert Özel
20K UP
Çeviren 20 Kasım 2016 17 dk.

YZ dünyasıyla ilgili öğrendim ki, insanların şaşırtıcı derecede büyük bir çoğunluğu burada bulunuyor:

Emin Köşe'deki insanlar heyecan dolu. Gözlerini kalasın eğlenceli kısmına dikmiş durumdalar ve oraya doğru ilerlediğimizden eminler. Onlar için gelecek, şimdiye kadar umut edebilecekleri her şey, hem de tam zamanında.

91
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 1 gün önce 24 dk.

Türkiye’nin kuzeybatısında, Balıkesir il sınırları içinde yer alan Manyas Gölü veya diğer adı ile Kuşcenneti gölü; yalnızca bir su kütlesi değil, aynı zamanda yaşayan bir ekosistem, göçmen kuşların durağı, yerel kültürün bir parçasıdır. Ayrıca göl suyunun tarımsal sulamada kullanılması, bölge ekonomisine önemli ölçüde katkı sağlamaktadır. Bu yönüyle Manyas gölü, hem ekolojik hem de sosyoekonomik bir kaynak olarak öne çıkar.

Peki bu göl nasıl oluşmuştur? Bugün barındırdığı biyoçeşitliliğin özellikleri nelerdir? Ve en önemlisi bu gölü ve sunduğu doğal hizmetleri kaybedersek neleri yitiririz? Gelin hep birlikte bu sorulara yanıt arayalım.

6
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Zehra Sarı
Zehra Sarı
31K UP
Ekleyen 1 Ocak 2021 6 dk.

Dalgınlık Bozukluğu olarak da bilinen uyum bozucu dalgınlık (İng: "maladaptive daydreaming"), kişiyi günlük yaşamından; akademik, kişiler-arası veya mesleki fonksiyonlarından alıkoyan aşırı hayal kurma davranışı içeren bir durumdur.[1] Çoğu zaman, gerçek hayatta yaşanan bazı olayların (sohbet konularının, ses ve koku gibi duyusal uyaranların ve fiziksel deneyimlerin) bu durumu tetiklediği düşünülmektedir.[2][3][4]

Uyum bozucu dalgınlık, ilk olarak İsrail Haifa Üniversitesi'nden Prof. Dr. Eliezer Somer tarafından tespit edilmiştir.[5] Ancak uyum bozucu dalgınlık, Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatiksel El Kitabı'nda (DSM) baskısında henüz bulunmamaktadır ve psikiyatristler arasında bu durumun geçerli bir rahatsızlık olduğu henüz kabul edilmemektedir. Dolayısıyla rahatsızlığın henüz resmi olarak kabul edilen bir tanısı ve tedavisi de yoktur ve psikiyatrik geçerliliği de tartışmalıdır.[6][7]

71
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 22 Ocak 2012 25 dk.

Öncelikle, bu makalemizin, "Evrim Ağacı" Nedir, Nasıl Tasarlanır? Soy Ağaçları ile Evrim Ağacı Arasındaki İlişki Üzerine... başlıklı yazımızın içerisinde geçen bir kısmın oldukça geliştirilmiş ve zenginleştirilmiş hali olduğunu belirtmek isteriz. Ancak burada daha geniş bir şekilde işlememizin, okurlarımızın evrimi kavraması açısından çok daha faydalı olacağını düşünüyoruz. Üstelik bu yazı dizimizi toparlayacak ve konuyla ilgili son noktayı koyacak bir yazı olması açısından önem arz etmektedir. Umuyoruz ki tüm okurlarımıza faydalı olacaktır. Hemen, o kışkırtıcı soruyla başlayalım:

İlk olarak, konu hakkında uzman olmayan kişiler tarafından yönlendirilen bu tür yargılayıcı soruların neredeyse her zaman hatalı olduğunu belirterek başlayalım. Örneğin, soru içerisinde "şöyle böyle, dolayısıyla evrimin gerçekleşmesi mümkün değildir." kalıbı, soruyu baştan sona hatalı kılmaktadır; çünkü soru sahipleri, konuyu tam olarak kavrayamadan yargılara varmaktadırlar. Yani soruya anlam yüklemektedirler. Bu da, bilimsel açıdan hatalı bir yaklaşımdır. Çünkü az sonra göreceğimiz gibi, bir neslin önceki ve sonraki neslinin kendisiyle aynı türden olmasının evrime engel olan hiçbir tarafı yoktur; tam tersine, evrimin öngördüğü zaten kısa nesillerde fiziksel değişim ve dolayısıyla bariz türleşmelerin yaşanmasının pek mümkün olmadığıdır. Ancak öncelikle bazı bilgiler vermemiz gerekmektedir.

118
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Fatih Birinci
Çeviren 24 Nisan 2018 27 dk.

Beyin cerrahisi 21 Haziran 2014 tarihinde öğleden sonra başlayıp bir sonraki gün Karayip Şafaköncesi’ne (Ç.N. Bir festival günü) kadar uzamıştı. Öğleden sonra anestezinin etkisi geçince beyin cerrahı içeri girdi, metal çerçeveli gözlüğünü çıkardı, incelemesi için bandajlar içindeki hastasının önünde tuttu. “Bunun adı ne?” diye sordu.

Phil Kennedy kısa bir süre gözlüğe baktı. Sonra bakışları önce tavana, sonra televizyona döndü. Bir süre “G… gü…gü…güö”, diye kekeledi. “…Güöö…güöö…göö”.

194
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eren Erdoğan
Eren Erdoğan
1,106 UP
1 gün önce
Eser/Kitap bölümünde Bilim etiketi var Fizik etiketi var ama neden Fizik var da Biyoloji etiketi yok veya daha detaylı etiketler. Bilim etiketini bence alt başlıklara ayrıması iyi olur. Fizik, Biyoloji... diye.
1
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Erkin Alp Güney
Türü Ekleyen 2 gün önce
Ürettiği eşya ve bilgi ile kendi türünün ve diğer türlerin geleceğini kayda değer şekilde etkileyen, dünyada kendi türünün varlığından öte geri dönülmez bir iz bırakan bir insan çeşidi.
2
Paromobers S5
1 gün önce
geri döndüm çarı abiye söyleyin SORU CEVAP YAPSIN
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yasin Kayalar
Yasin Kayalar
206K UP
Bilim ve felsefe okuru 5 Haziran 2022 Sen de Cevap Ver
Bu soru, Enes Özdaş tarafından sorulmuştur.

İyilik için kriter kendinizsinizdir. İyi olmak Başkalarının acısını veya durumu ne kadar algılayıp hissedebildiğinize bağlıdır. Vicdan denilen şey de budur. Doğruluk ölçüsü de budur. Başkalarının acısını hissetmek duyumsamak ve algılamak. Bunu yapamayan kişi için artık ilke ve değer silsilesinden bahsetmek mümkün olmaz. Bu gibi kişiler çıkarları ve menfaatleri için diğer insanların hakkını hukukunu hiç hiç bir sınır olmadan ezip geçebilir. Ancak kendisinde karşısındakinin durumunu duyumsayabilen insan için durum böyle olmaz. Sadece insan değil hatta diğer canlılar için de bu durum oluşabilir. Bir hayvana acı çektirmeye karşı insanlığın bu kadar tepkili olma nedeni de bu acıyı duyumsayabilmeye dair beynimizdeki ayna nöronlar sayesinde olur. Bu empati sanıldığı gibi düşünsel bir durum değil bilinç/beden bağlantılı bir durumdur. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki beyin görülen duyulan olgularda kişinin kendi sinir sisteminde ilgili bölgeye sinyal tetiklemesi yapıyor. Yani sanıldığının aksine empati düşünselliğinin çok daha ötesinde bir durum. Başka bir insanda veya canlıdaki acıyı beyinlerimiz doğrudan bizim bedenimize ve bize yansıtıyor. Bu insanda vicdan (başkasının durumunu acısını algılama kapasitesi) nin kaynagi. Eğer bu olmasa kimse düşünerek kimsenin durumunu anlayamazdı. Ayna noranlarin keşfi ile birlikte insanın kendisinde olmayan, kendisine yansımayan veya kendi yaşamadığı hiç bir şeyi gerçek anlamda bilemeyecegini gösteriyor. İyi ve kötüyü belirleyen şey de bu benliklerde mevcut yapı sayesinde insanın kendinde var olarak deneyimlediğı şeylere dayanır. İnsan kendinde var olmayanı bilemez hissedemez algılayamaz. İnsan ilişkilerindeki tüm öngörü gücü buna dayanır. Mesela ileri seviyede zeki olan otizm engelli bir bireyde bu gibi empatik yetenekler olmadığı için karşısındaki ile hiç bir doğru bir empatik etkileşim kuramadığı için karşısındakinin en basit davranışlarını ve tepkilerini öngoremezler. Yani zeki olmak bile insan ilişkilerindeki başarıyı belirlemez. Buradan Bilginin duygusal zekanın veya empatik zekanın kaynağının salt beyin değil beden beyin etkilesimine dayalı bilgi ağı ile olduğunu anlıyoruz. Aksi halde sadece aritmetik zekanın tek başına yetmediğini sosyal veya insan ilişkilerinde başarısız olacağını anlıyoruz. Bu nedenle bilginin kaynağı sadece beyin değil beden beyin etkilesimine dayalı deneyimlerle 'insan' dediğimiz hisseden, algılayan, merhamet eden, karşısındakinin acısını durumunu algılayan, bu nedenle insanlara yardım eden veya etmek isteyen, insanı buna yönlendiren varlığın ortaya çıkmasına neden oluyor. Bedenimize dair kendi deneyimleri aradan çıkarırsak ortaya çıkan varlığın 'insan' denen etik ilke vs koyan varlıkla alakası kalmaz

Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ardil Yıldırım
Üye 5 gün önce 1 Cevap
Eski çağlarda yine vücudumuzun en temel kaynağı " kan" mı yoksa evrimsel süreçte bu yavaş yavaş kana mı dönüştü?
268 görüntülenme
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close