Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Türker Yılmaz
Seslendiren 2 Nisan 2020 7:29
Ani bir şekilde hepimizin maruz kaldığı uzaktan öğrenimi benimseme zorunluluğu karşısında bunalmış mı hissediyorsunuz?Ben akademik akıl sağlığı ve refah...
19
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 26 Şubat 2018 8 dk.

Dünya genelinde, özellikle de bilimsel gerçeklerin halk arasındaki kabulünün ortalama altı seviyede olduğu ABD ve Türkiye gibi ülkelerde, halkın evrimi anlama ve onu, var oluşun kökenlerini izah eden bir doğa yasası olarak kabul etme oranları artmaya başladıkça, bilim düşmanları ve gerici kitleler aracılığıyla evrimi ya da genel olarak bilimi "ateizm" ile eşdeğer gösterme çabalarında da bir artış gözleniyor. Bu nedenle, bir bilim sahası olan evrimsel biyolojinin ve genel olarak bilimin ateizm/teizm konusundaki tutumuna bir bakış atmakta ve bazı yanlış anlaşılmaları netleştirmekte fayda görüyoruz. Zira evrimin bilim insanları arasında kabul görmediği ve/veya bilim insanlarının genellikle ateist oldukları yönünde çok ciddi yalanlar halk arasına düzenli olarak yayılıyor.

Bu yalanların amacı, bilime ısınmaya başlayan toplumları bilimden ve sorgulamadan uzak tutmak. Sosyal medyada da bu propagandanın sıklıkla karşımıza çıkıyor olması, bu yazının elzem olduğunu gösteriyor. Bu yalanları tamamen ve kökünden kazımak, ülkemizin insanlarının bilime olan önyargılarını kırması için çok büyük bir adım olacaktır diye düşünüyoruz. 

279
5
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Yasemin Akın
Çeviren 17 Şubat 2021 19 dk.

Birçok virüs, yüksek evrimleşme hızına sahiptir. Bu yüksek evrimleşme hızı, büyük popülasyon boyutlarına, kısa çoğalma sürelerine ve virüslerin mutasyon hızı bağlıdır. Özellikle mutasyon oranı, taksonlar arasındaki evrimleşme oranının önemli bir belirleyicisidir. Virüs bağlamında mutasyon oranı, viral genomun replikasyonu sırasında yapılan hataların oranıdır. Bu, bir popülasyonda mutasyonların sabitlendiği veya tüm bireylerde bu mutasyonun mevcut olduğu oran olan sabitlenme (İng: "substitution") oranının tersidir. Bir yavru popülasyonda üretilen genetik çeşitlilik miktarını tahmin etmek için mutasyon oranları kullanılırken, belirli bir soy ya da takson için evrim oranını tahmin etmek için sabitlenme oranı kullanılır.

Popülasyon genetiğinde önemli bir parametre, nükleotid bölge başına mutasyon oranının ve genom boyutunun bir ürünü olan genomik mutasyon oranıdır. Genomik mutasyon oranı, her yavrunun ebeveyn genomuna kıyasla sahip olacağı ortalama mutasyon sayısını belirtir. DNA virüsleri tipik olarak, bir hücre enfeksiyonuna (İng: "cell infection", "c") düşen nükleotid bölgesi (İng: "nucleotide", "n") başına sabitlenme (s/n/c) ölçeğinde, 10-8-10-6 sabitlenme düzeyinde bir mutasyon oranına sahiptir. Bununla birlikte RNA virüsleri 10-6-10-4 s/n/c arasında değişen daha yüksek mutasyon oranlarına sahiptir. Taksonomik alana bağlı olarak değişen oranlara rağmen daha küçük genomlu türler, genomik mutasyon hızları ve genom boyutları arasında negatif bir korelasyon sergiler. Öyle ki genom başına mutasyon oranları nispeten sabittir.

82
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
505K UP
1 gün önce
Yeni bir araştırma, diş ağrısının evrimsel kökenlerini 465 milyon yıl öncesine, Ordovisiyen döneminde yaşamış zırhlı balıklara dayandırıyor. Bu eski balıklarda bulunan ve odontod adı verilen dış çıkıntıların, sinir bağlantıları sayesinde çevresel uyarıları algılayabilen duyusal yapılar olduğu ortaya çıktı. Bu yapılar, diş minesinin altındaki dentin gibi sinirlere bağlıydı ve günümüzdeki diş ağrısına yol açan sistemin evrimsel ataları olabilir. Ayrıca, bu yapılar eklembacaklılardaki sensilla ile benzerlik gösteriyor; bu da evrimsel yakınsama örneği sunuyor. Araştırma, dişlerin evrimiyle ilgili “dıştan içe” hipotezine güçlü bir destek sağlıyor ve fosil kayıtlarında daha önce omurgalı sanılan bazı canlıların aslında eklembacaklı olabileceğini gösteriyor. Çalışma Nature dergisinde yayımlandı.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Görkem Bakırcı
Yazar 1 gün önce 35 dk.

Bilim, etik kaygılar dikkate alınmadığı durumlarda çok tehlikeli olabilir ve amacından kolayca sapabilir. Bilimsel metodları kullanan bilim insanları, etik ihlalleri temel almadıkları durumlarda korkunç deneyler ve ihlaller yapabilirler. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana, bilimi ve toplumu bilimsel araştırmalarda kötüye kullanılan deneyler, sahte araştırma raporları, mesleki kıskançlık, rekabet veya bilimsel fonların kötüye kullanılması gibi suistimallerden korumak için çok sayıda etik düzenleme geliştirilmiştir. Çeşitli bilimsel birlikler, dernekler, akademiler, üniversiteler ve bilimle ilgili diğer kurumlar, biçim ve içerik açısından geniş bir çeşitlilik ortaya koyan etik standartları benimsemiştir. Bazıları genel etik davranış ve sorumluluk ilkelerine dayanır, diğerleri disiplinlere özgü mesleki görevlere atıfta bulunur.

Bilim; sonsuz bir arayış ve merak, bilinmeyen sulara yapılan zorlu ve tehlikeli yolculuk, içinde yaşadığımız evreni anlamak ve bilmek için girişilen bir sorgulamadır. İnsanı en uzak kıtalara, vahşi yerlere, Ay'a bile götürmüştür bu arayış.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 26 Şubat 2018 11 dk.

Daha önceki bir yazımızda, bilim insanları arasında ateizm, teizm, deizm, agnostisizm gibi inanç veya inançsızlık tiplerinin dağılımına ve bunun halk arasındaki dağılımı ile olan farklarına bakış atmıştık. Bu yazımızda ise, iki önemli noktaya değinmek istiyoruz: 

Ateizm, tarihsel olarak birçok şekilde tanımlanmışsa da, en genel anlamıyla her türlü yaratıcı gücün varlığını reddetmeye verilen isimdir. Ateistler, dinlerin ve tanrıların gerçek olmadığını düşünmekte ve bunların insanın hayal gücü ile kültürel evriminin bir ürünü olduğunu ileri sürmektedirler. Bu, en azından bir adet yaratıcı gücün var olması gerektiğini iddia eden teizm ile zıt olan görüştür. Daha dar anlamıyla teizm, hem en az 1 tanrıya, hem de o tanrının gönderdiği belirli bir dini görüşe iman etme, inanç duyma demektir. Öte yandan deistler, yaratıcı bir gücün varlığını kabul etmelerine rağmen, dinlerin insan ürünü olduğunu ve yaratıcının insanlarla kitaplar veya dinler yoluyla irtibat kurmadığını ileri sürerler. Alternatif olarak, en genel anlamıyla, ateizm veya teizmin doğru olup olmadığını elimizdeki verilerle bilemeyeceğimizi söyleyen agnostisizm ve yaratıcının Evren'den ayrı bir varlık olmadığını, Evren'in ta kendisi olduğunu ileri süren panteizm gibi dini inanç veya inançsızlık pozisyonları da bulunmaktadır. Fakat tarihsel olarak, bilimle en yakından ilişkisi olanlar, ateizm ve agnostisizm gibi inançlardan tamamen veya kısmen uzak olan felsefi düşünüşler olmuştur. Hele ki Orta Çağ'da Hristiyanlık merkezli teizmin, modern çağda ise İslam merkezli teizmin bilim üzerindeki baskısı düşünülecek olursa, bilim ile anti-teizm arasında sıkı sıkıya bir ilişki varmış gibi gözükmektedir. Peki bu, gerçekten organik bir ilişki midir?

230
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Orçun Deniz Can
9 saat önce
Her şeyi eğlenceli ve güzel eleştirilerle tiye alan, çok kaliteli bir  yetişkinlere yönelik animasyon, durum komedisi dizisi. Kısa diyebiliceğiniz bir zaman diliminde 5. sezona kadar geldim ve artık bir nevi bağımlılık noktasına gelmeye başladı. Şayet sınavlarım yakın zamanda olmasa izlemeye devam ederdim ama küçük bir ara şart.
Dizi
8.2/10
(10 Kişi)
Puan Ver
Yönetmen: James Purdum
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Avc1 _
Avc1 _
103K UP
Bilimsel kaynaklara dayanan simülasyon yazılımcısıyım 4 gün önce Sen de Cevap Ver

Dolanıklık, iki ya da daha fazla parçacığın aynı kuantum durumunu paylaşmasıdır. SPDC (Spontaneous Parametric Down-Conversion) gibi methodlar ile parçacıklar etkileşime girerek dolanık çiftler oluşturulabilir. Teorik olarak sınırsız sayıda dolanık parça elde edilebilir. Ancak pratikte parçacık sayısı arttıkça dolanıklık oluşturmak ve korumak daha zordur. Buna kuantum dekoheransı denir. Doğal olarak oluşan dolanık parçalar vardır. Örneğin mezon grubundan parçacıkların bozunumunda oluşan parçacıklar doğası gereği dolanık halde oluşur. Ayrıca teorik olarak her parçacığı dolanık hale getirebiliriz. Ancak bazı istisnalar vardır: Kısa ömürlü parçacıklar ve etkileşemeyen parçacıklar dolanıklık oluşturulamayabilir.[1][2][3][4]

Kaynaklar

  1. Wikipedia. Important Process In Quantum Optics, Used Especially As A Source Of Entangled Photon Pairs, And Of Single Photons. (5 Ekim 2004). Alındığı Tarih: 19 Mayıs 2025. Alındığı Yer: Wikipedia | Arşiv Bağlantısı
  2. ScienceDirect. Quantum Decoherence. Alındığı Tarih: 19 Mayıs 2025. Alındığı Yer: ScienceDirect | Arşiv Bağlantısı
  3. ScienceDirect. Entangled Particle. Alındığı Tarih: 19 Mayıs 2025. Alındığı Yer: ScienceDirect | Arşiv Bağlantısı
  4. Brookhaven National Laboratory. 'Spooky Action' At A Very Short Distance: Scientists Map Out Quantum Entanglement In Protons. (2 Aralık 2024). Alındığı Tarih: 19 Mayıs 2025. Alındığı Yer: Brookhaven National Laboratory | Arşiv Bağlantısı
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Dilar Topuz
Dilar Topuz
37K UP
Çeviren 31 Ocak 2022 12 dk.

Büyük Patlama hakkındaki tüm bilgilerimize rağmen bilim dünyasının en büyük bulmacalarından biri, sahip olduğunu gözlemlediğimiz tüm özellikleriyle birlikte Evren'in, bir bütün olarak nasıl oluştuğunu anlamaktır. Modern Evren'imizin erken dönemdeki daha sıcak, daha yoğun, daha homojen halinden evrimleşerek günümüzdeki hâline kavuştuğunu anlayabiliyoruz. Hatta bu durumun, erken kozmik enflasyon döneminden ortaya nasıl çıktığını da anlayabiliyoruz. Fakat yeterince geriye gidersek bir noktada daha önceki zamanlara ait herhangi bir özelliği veya damgayı ölçme yeteneğimizi kaybediyoruz; bunun ötesinde, bize yol gösterebilecek tek şey olarak denklemlerimiz ve birtakım spekülasyonlar kalıyor.

Teyit için çok erken olan bu zamanlarla ilgili ortaya çıkan tahminlerden biri ise Evren'imizin çok sayıda evrenden yalnızca biri olduğu ve var olan her şeyin bir "çoklu evrenler sistemi"ni oluşturduğudur. Ama bir çoklu evren için gereken tüm kütle/enerji nereden geliyor? Prof. Dr. Laura Templeman'ın cevabını bilmek istediği soru da bu:

39
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Analist 11 Aralık 2011 4 dk.

Karabasan denen olgu, bilim tarafından net bir şekilde açıklanabilmiş olan "uyku felci" dediğimiz durumdur. Fizyolojik olarak analiz edildiğinde, uykunun Hızlı Göz Hareketleri (REM - Rapid Eye Movements) döneminin düzensiz olması veya bu evrede uyanmanın gerçekleşmesinden ötürü oluştuğu bilinmektedir.

Yapılan kötülükler ile hiçbir alakası olmadığı gibi, uyku felcinin şeytan ya da cinler ile de herhangi bir alakası bulunmamaktadır.

90
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Sezai Berat Ünal
Etkinliği Ekleyen 2 gün önce İstanbulÜcretsiz25 Mayıs
Yürüyenler Okulu: Demokrasi
25 Mayıs 2025 10:00 tarihinden 25 Mayıs 2025 12:30 tarihine kadar.

25 Mayıs Pazar günü saat 10.00'da Gülhane Parkı'nda Yürüyenler Okulu etkinliğinde buluşuyor, Rıdvan Akın ile demokrasi üzerine konuşuyoruz. Etkinliğimiz açık havada yürüyüş ve açık ders formatında gerçekleşecektir.

Devamını Göster
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ayşenaz Subaşı
İnceleyen10 2 gün önce
Jordan Peele ile ilk tanıştığım film. Sonunda yaşadığım şoku asla unutamam. Tam bir korku filmi klasiği, harika.
Biz
Film
9.4/10
(5 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Ufuk Derin
Alıntıyı Ekleyen 1 Ağustos 2022
Kafamızdaki dünya, gerçekliğin bire bir kopyası değil; maruz kaldığımız mesajların yaygınlığı ve duygusal yoğunluğu, olayların sıklığıyla ilgili beklentilerimizi çarpıtıyor.
Kaynak: Sayfa 162. (Varlık Yayınları, 12. Baskı.)
9.7/10
(29 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Thinking Fast and Slow
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
16
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Sezai Berat Ünal
Etkinliği Ekleyen 2 gün önce İstanbulÜcretsiz25 Mayıs
Yürüyenler Okulu: Demokrasi
25 Mayıs 2025 10:00 tarihinden 25 Mayıs 2025 12:30 tarihine kadar.

25 Mayıs Pazar günü saat 10.00'da Gülhane Parkı'nda Yürüyenler Okulu etkinliğinde buluşuyor, Rıdvan Akın ile demokrasi üzerine konuşuyoruz. Etkinliğimiz açık havada yürüyüş ve açık ders formatında gerçekleşecektir.

Devamını Göster
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close