Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 9 Ocak 2017 3 dk.

Bütün memeli hayvanlar doğuştan yüzme bilirler ve birçoğu oldukça başarılı yüzücülerdir.

Tek bir grup hariç: Kuyruksuz maymunlar. Memeli hayvanlar sınıfı içerisinde bir tek kuyruksuz maymunların sonradan yüzme öğrenmesi gerekmektedir. Tanıdık geldi mi? Evet, insanlar gibi! Çünkü insan da bir kuyruksuz maymun türüdür!

23
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Eric Rose
Eric Rose
209K UP
Yazar 17 Temmuz 2018 11 dk.

20. yüzyıl bilimin yüzyılıydı. Bu yüzyılda bilim, insan toplumuna entegre olarak ilerliyor ve gelişiyordu. Albert Einstein’ın bu yüzyılda zihnini gelişime açması, bilimsel olguların derinlerini incelemesini ve merakı olan fiziğin bütün tanım, postulat ve teorilerinin temellerini sorgulamasının zorunlu olduğunu gösterdi. Bilgi neydi? Bilgiye erişim imkanı neydi ve fizik bilimi ne kadar doğanın gerçekliği üzerineydi? Tüm bu sorular Albert Einstein’ın büyük atılımı için temel bir bilim ve bilgi felsefesi merakının doğmasına sebep oldu. Albert Einstein’ın felsefe öncülleri oldukça basitti:

Bu üç basit felsefi argüman, Isaac Newton Klasik Fiziğine vurulan büyük darbenin öncülleriydi. Isaac Newton dönemine göre oldukça tutarlı ve güçlü bir bilimsel alan oluşturmuştu. 1686 tarihinde yayınlanan kitabı Philosophiæ Naturalis Principia Mathematica (Doğa Felsefesinin Matematiksel İlkeleri), klasik mekaniğin temelini atmıştır ve tarihin en önemli bilimsel kitaplarından biri olmuştur. Bu kitabın bilimsel önemi dışında altında yatan felsefi sunuşu da görmek oldukça kolaydır:[1]

105
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 18 Ocak 2019
Dünya üzerindeki en acınası insan, görme kabiliyeti olup da ileri görüşlü olamayandır.
Kaynak: Keller, hem görme hem işitme engelli Amerikalı yazar, pedagog ve politik aktivisttir.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
17
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Tuğçe Tuğçe
5 gün önce
Evrim ağacını düzenli bir şekilde anlamaya başlangıç yaptığım günden selamlar. Evrimleşme yolculuğumu (bitmeyecek bu süreci böyle adlandırmaya karar verdim:)) keyif ve özenle paylaşacağım, umarım bu süreçte evrim ağacı ailesine değerli katkılarda da bulunabilirim!
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 3 hafta önce İzmir₺9.000,0015 Haziran
Sanat, Origami ve Matematik: Geometrik Bir Yolculuk
15 Haziran 2025 15:00 tarihinden 22 Haziran 2025 12:00 tarihine kadar.

Bu etkinlik, sanat, origami ve matematik arasındaki derin bağı keşfetmeyi amaçlamaktadır. Sanatın estetik ve yaratıcı yönü ile matematiğin analitik ve sistematik yapısını bir araya getirerek, katılımcılara farklı bir bakış açısı kazandırmayı hedeflemektedir. Altın oran, simetri, fraktallar ve mandala çizimi gibi konularla matematiğin sanattaki izlerini takip edeceğiz. Origami ile Platonik cisimleri katlayarak geometrik yapıları anlamlandıracağız. Düğüm teorisi ve yüzeyler üzerine çalışmalar yaparak matematiğin geometrik topoloji alanındaki konulara odaklanacağız.

Katılımcılarla birlikte, soyut matematiksel kavramları uygulamalı çalışmalarla deneyimleyerek teorik bilgileri sanatsal ve uygulamalı çalışmalarla pekiştireceğiz. Analitik ve yaratıcı düşünme becerilerini geliştirmek isteyen herkes için ilham verici bir etkinlik!

Devamını Göster
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Ahmet Uğur Avcı
Yazar 1 Ocak 2021 6 dk.

Havayolu kullanan yolcuların sayısı, küresel salgın gölgesinde geçen 2020 yılını saymazsak, giderek artıyordu. 2017 yılında yaklaşık 4 milyar yolcu havayolunu kullanmışken bu sayı 2018 yılında 4.3 milyar, 2019 yılında ise 4.4 milyar yolcuya ulaştı. Sağladığı zaman tasarrufu, düşük maliyeti, uzak mesafeleri tek araçla erişilebilir kılması, havayolunun tercih edilmesindeki faktörlerden sayılabilir. Ancak hepsinin içinde en kritik faktörün güvenlik olduğunu varsaymak yanlış olmaz.

2019 yılında tüm dünyadaki ticari uçuşlarda 114 kaza gerçekleşti ve ne yazık ki 6 ölümlü kaza nedeniyle 239 kişi hayatını kaybetti. Geçmiş yıllara göre hem kaza oranları hem ölümlü kaza sayılarında önemli yol kat edilmiş gibi görünse de daha iyisi için durmaksızın çalışılıyor.

52
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Esat Kudret
Akıl yürütmeyi öğrenmeye çalışan bir öğretmenim. 1 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Emir Akbaş tarafından sorulmuştur.
Kuzey Kore, birden demokratik bir ülkeye dönüşse, halk açısından ne gibi etkiler olurdu?
Kuzey Kore, birden demokratik bir ülkeye dönüşse, halk açısından ne gibi etkiler olurdu?

O iş öyle olmuyor!

Neye, nereden, nasıl baktığımıza bağlıdır!

Kuzey Kore'ye gelinceye kadar…!

Tüm Reklamları Kapat

Özgür demokratik dünya”, kendi içindeki görece demokrasisini yoksul dünyanın cesetleri üzerine inşa ediyor.

Bugün “özgür demokratik dünya”nın yoksul dünyaya faşizm ve yerel besili diktatörlükler dışında bir ihracı yok. Suriye son eserleri, adlarına da emperyalist deniyor.

Dünyanın kendi içinde en gelişmiş demokrasisi İsrail’de. Evet evet, Ortadoğu’yu kana bulayan İsrail...

Sol söylemli, dünyanın en acımasız diktatörlükleri bunların yanında masum çocuk kalır.

Tüm Reklamları Kapat

Hem o iş öyle olmaz hem de bir şey olmaz. Çünkü doğa bilimleri ile toplum bilimlerinin yasaları benzerdir: Evrim ve devrim...

Toplum bilimlerinde de değişim bir anda olmaz. O bir anda olanın, olmuş görünenin adı devrimdir ( ilerici veya karşı-gerici fark etmeksizin) ve nitelik değişimi olarak ifade edilir. Ancak öncesinde uzunca bir zaman ve azar azar nicel bir birikim olmadan nitel hiç bir değişim olamaz. Yani Evrimsel birikim olmadan devrimsel değişim olmaz.

Hal böyle olunca da, toplum zaten o sürece çoktan hazır olduğu için devrim gerçekleştiğinden, gerçekleşeceğinden o toplumda şok etkisi çok sınırlı olur. Bu sınırı da belirleyen safların kendisi olur.

Zaten çoğunluk buna hazır değil ve rıza (doğrudan olmak zorunda değil) yok ise, o topluma rağmen nicel birikim (evrim) nitel bir sıçramaya (devrime) dönüşemez.

Bu dönüşümün devrim adı altında, örgütlü ve bilinçli olan toplumlarda doğrudan irade beyanına dayanması veya karşı devrim ve takip eden diktatörlükler adı altında, yabancılaşıp yozlaşmış bir toplumun birbirine düşürülerek ve güç olana yedeklenerek dolaylı irade beyanında bulunmuş olması arasında, toplumsal rızanın talebi ve karşılanması açısından hiçbir fark yoktur. Zira; Her toplum hak ettiği şekilde yönetilir” klişe ifadesinin dayanağı da budur. Sevgiyle…

3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İbrahim Uzun
Seslendiren 29 Mart 2023 10:30
Önemsizlik kanunu olarak da bilinen bikeshedding, insanların küçük sorunları ele almak için görece büyük bir zaman, enerji ve diğer kaynakları harcadığı...
Bionluk Logo sponsorluğunda seslendirildi.
108
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 30 Nisan 2011 1 sa.

Genel olarak, fosiller üzerinden ilerleyeceksek, bilmemiz gereken şey, yer kabuğunda derinlere indikçe, zamanda geriye gittiğimizdir. Çünkü ilk fosilleşen kemikler, yer katmanlarının en altında yer alır, fosilleşmenin gerçekleşmesinden sonra günümüze kadar, o katmanın üzerine birçok yer katmanı oluşmuştur. Bu sebeple derinlerden yüzeye yaklaştıkça, zamanda yolculuk yapıp geçmişten günümüze ulaşırız. Bugünün kemikleri de, geleceğin yeryüzü için derin katmanlarda yer alacaktır. Bunu bilmekte fayda var. Ayrıca arkeoloji, paleontoloji ve paleoantropoloji son derece yavaş ilerleyen, sonuçların çok uzun sürelerde alınabildiği bilim dallarıdır. Filmlerden veya çeşitli kaynaklardan sanıyoruz izlemişsinizdir, ancak devasa bir dinozorun kemikleri veya antik bir buluntunun yeryüzüne çıkarılabilmesi için diş fırçalarına benzer çok ufak ve yapıya zarar vermeyecek aletlerle, milim milim kazmak gerekmektedir.

Çok yavaş ilerlemek zorundalar, çünkü fosiller çok hassastırlar ve kolayca dağılabilirler. Üstelik sadece kazı işleri de değil; fosiller çıkartıldıktan sonra laboratuvarlara taşınması, onlarca farklı test ve analizden geçirilmeleri, test sonuçlarının başka bilim insanlarınca tekrarlanıp onaylanması süreci oldukça sancılıdır. Bu da, bilim insanları olarak bizlerin evrimsel kanıtlara ulaşma hızımızı düşürmektedir. Bu sebeple muhtemelen gezegenimiz içerisinde bulunabilecek fosillerin milyonda birine bile henüz ulaşabilmiş değiliz. Orada bir yerlerde, sayısız fosil yüzeye çıkmayı bekliyor. Ancak bu, elbette evrimsel analiz açısından çok büyük bir dert değildir, çünkü eldeki verilerle dahi sayısız türün evrimi kolaylıkla ispat edilebilmekte, bilip bilebileceğiniz neredeyse her türün evrimsel geçmişine dair iyi kötü bazı fosil izleri elimizde bulunmaktadır. Kimi zaman bu fosiller eksiksiz geçişleri göstermekteyken, kimi zaman aradaki bazı basamaklar henüz keşfedilmemiş olabilir. Ancak bu ikinci gruptaki evrimsel örnekler dahi, aradaki evrimsel geçişi (eksikliklerden ötürü biraz sıçramaları olsa bile) net bir biçimde gözler önüne sermektedir. Kısaca evrim, aklınıza gelebilecek her tür ve bu türlerin atalarına ait fosil kayıtlarıyla gösterilebilmektedir. Hele ki söz konusu tür grubu insansılar, yani günümüz modern insanları ve atalarıysa...

357
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Oneaboveart .
Oneaboveart .
21K UP
İnceleyen10 22 Ocak 2024
Bilgiyi felsefi yönden müthiş bir diksiyonla anlatan, dinlediğinizde kendinizi ve çevrenizi daha iyi yorumlayacağınız bir youtube kanalı. Bence bu mecradaki en büyük nimetlerden biri
Youtube Kanalı
9.7/10
(565 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
14
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tuğba Gürcan
Yazar 22 Aralık 2013 3 dk.

İnsan toplumsal bir varlık olması dolayısıyla, çevresiyle bir etkileşim halindedir. Bu etkileşim esnasında insan; duygu, düşünce, hayal ve umutlarını yazma yada konuşma yoluyla karşısındakine iletmiş, karşısındaki de bu iletiyi okuma ya da dinleme yoluyla almıştır. Ortaya konulan bu paylaşım ihtiyacı iletişim denilen kavramı oluşturmaktadır (Çetinkaya, 2011).

İletişim kavramına ait tanım, “bilginin, semboller, işaretler, davranışlar, mimikler aracılığıyla bir yerden başka yere aktarılması” biçiminde oluşturulmuştur (Budak, 2005; Akt: Toy, 2007). Diğer bir tanım ise, “bir birimden çıkan bilginin, haberin karşı birime ulaşması, onda bir etki uyandırması ve bunun ilk birime geri dönme süreci” şeklinde yapılmıştır (Köknel, 2006; Akt: Toy, 2007). Bu tanımlar arasındaki farklılık mevcuttur. İlk tanım iletişimin tek yönlü de olabileceğini savunurken, ikinci tanım iletişimin karşılıklı etkileşime dayandığını söyler. İletişim hedef ve kaynağına dayalı olarak dört farklı sınıfa ayrılır:

18
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Dilara Karabekmez
Uyarlayan 12 Aralık 2020 9 dk.

Görme yetisine sahip insanlarla, kör insanların dış dünyayı deneyimleyiş şekillerinin aynı olup olmadığı yaygın bir merak konusudur. Ancak “Kör insanlar ne görür?” sorusunun tek bir cevabı yoktur. Çünkü körlüğün çeşitli dereceleri vardır. Ayrıca görme eylemini asıl gerçekleştiren ve bunu veriye dönüştüren organ beynimiz olduğundan, bir insanın doğuştan mı yoksa sonradan mı görüş yetisini kaybettiği de önemlidir.

Hayatı boyunca çevrelerini hiç görsel olarak algılamamış insanlar, göremezler. Doğuştan kör olan Samuel, kör insanların siyahlık gördüğü algısının yanlış olduğunu, deneyimlerini karşılaştırabilecekleri bir şey olmadığını söylüyor. “Yalnızca hiçlik.” diyor.

91
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Üzeyir Yazıcı
Yazar 2 gün önce 24 dk.

Diferansiyel denklemler, doğada ve insan yapımı sistemlerde meydana gelen sürekli değişimleri matematiksel olarak ifade eden denklemlerdir. Isaac Newton[1] ve Gottfried Wilhelm Leibniz'in 17. yüzyıldaki katkılarıyla ortaya çıkan bu alan, fiziksel olayları modellemekten mühendislik sistemlerini analiz etmeye kadar birçok alanda kullanılmaktadır. Diferansiyel denklemler sayesinde bir sistemin zamana veya bir başka değişkene bağlı davranışı öngörülebilir ve çözülebilir hâle gelir.

Modern dünyada mühendislik ve bilim dallarının büyük bir kısmı, diferansiyel denklemlerle ifade edilen süreçleri anlamaya dayanır. Hareket eden bir nesnenin konumunun belirlenmesinden, elektrik devrelerindeki akımların analizine kadar pek çok problem, bu denklemler yardımıyla çözülmektedir.

6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Pelin Yaşar
Pelin Yaşar
105K UP
Türü Ekleyen 4 gün önce
Melanargia larissa, Nymphalidae familyasına bağlı, genellikle kara ve beyaz desenli kanatlara sahip bir kelebek türüdür. "Dama kelebeği" olarak da bilinir. Türkiye'de yaygın olarak step ve dağlık bölgelerde, özellikle 1000 m üzeri rakımlarda görülür. Tırtılları buğdaygil familyasındaki bitkilerle beslenir. Kanatlarındaki göz benekleri ve dama desenleriyle kolayca tanınır.
6
Sizden Gelenler
Ömer Emre Akbulut
Üye
Evrim ağacı projesine ilk göz atmamın sebebi doğal olarak evrimi öğrenmek idi fakat sürekli bir takipçi haline gelmeye başladığım şu sıralar geriye dönüp baktığımda bana her konu da ne kadar bilgi birikimi sağladığını farkettim çok kaliteli ve güzel içerikler üretiyorsunuz. Sizi tebrik eder nice başarı dolu 10 yıllar olmasını dilerim.🥰
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
16K UP
Gözlemi Yapan 8 saat önce Türkiye, Çankırı
Çankırı'da, şehir merkezinde gözlemlenmiştir.
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Tüm Reklamları Kapat
Artık Okuyorum Serisi (10 Kitap)

İlk Okuma Kitapları: Küçük Okurlar İçin Büyük Adımlar!

İlk okuma kitapları, çocukların okuma serüvenine keyifli bir başlangıç yapmasını sağlayan renkli ve eğlenceli eserlerdir. Büyük puntolu yazılar, kısa ve anlaşılır cümleler, bol görselli sayfalar ile minik okurların ilgisini çekerken, okuma becerilerini geliştirmeye yardımcı olur.

Bu kitaplar, çocukların kelime dağarcığını zenginleştirir, okuma sevgisini artırır ve onları hayal dünyasında büyülü yolculuklara çıkarır.

Minik eller için büyük keşifler sunan ilk okuma kitapları, her çocuğun kütüphanesinde mutlaka yer almalı!

Seri 10 adet kitabı içermektedir. Kitaplar aşağıdaki gibidir;
1. Kitap: Ela ile Ekin
2. Kitap: Ekin ile Tatil
3. Kitap: Çilekli Dondurma
4. Kitap: Kırmızı Uçurtma
5. Kitap: Müjde Plajda
6. Kitap: Tavşan ile Kaplumbağa
7. Kitap: Ağustos Böceği ile Karınca
8. Kitap: Tilki ile Leylek
9. Kitap: Altın Yumurtlayan Tavuk
10. Kitap: Tarla Faresi ile Şehir Faresi

Devamını Göster
₺250.00
Artık Okuyorum Serisi (10 Kitap)
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 3 hafta önce İzmir₺9.000,0022 Haziran
Biyoloji ve Toplum (İngilizce)
22 Haziran 2025 15:00 tarihinden 29 Haziran 2025 12:00 tarihine kadar.

Who can participate?

Everyone, provided that the participants are able to read and discuss fluently in English.

Scientific areas covered by the activity: History and philosophy of science, Biology, genetics, ecology, philosophy of cognitive science

Day 1: Introduction. Biology and ideology. Hereditarianism and modern genomics: the misuse of genetics for political purposes with historical examples from eugenics, and IQ testing movement.

Day 2: The conceptual underpinnings of behavioral genetics, its shortcomings, and how these shortcomings have carried over into modern behavioral genomics. Ecology and conservation biology.

Day 3: Aristotle, Darwin, and the Modern Synthesis: The nature of the Darwinian revolution from the perspective of Kuhn’s theory of science the concept of incommensurability, whether and when empirical evidence is useful in evaluating which paradigm is better.

The problems which, from Darwin onward, led to the so-called modern synthesis of evolutionary theory. Accepting the most basic claims of a paradigm does not mean that the normal science governed by that paradigm is free from disagreements and lively discussions. Disagreements and discussions about how heredity functions and how natural selection operates. Normal science is not a simple detour or a temporary state on the way to more exciting revolutionary science.

Day 5: Epistemic Anthropocentrism

Philosophical analysis of anthropocentrism as part of an effort to understand the biological origins of cognition. The epistemic dimension of anthropocentrism manifesting as a bias that frames nonhuman cognition through a human lens, disregarding the evolutionary contingency that gives rise to diverse cognitive functions and structures. Cognition as a multidimensional phenomenon emerging across the vast phylogenetic diversity of species through various forms of behavioral individuality. The case of Physarum exemplifies an organizational approach that challenges the homunculus view of cognition.

Day 6: Diachronic Emergence through Shifting Localities of Control

The problem of emergence has long divided philosophers of science. Jaegwon Kim’s influential critique argues that strong emergence is incompatible with the causal closure of the physical world, thereby pushing towards reductionism or epiphenomenalism. However, biological processes such as embryonic development and gene regulation demonstrate diachronic emergence through contextual dynamism. Unlike a fully deterministic system, where the microstate at t1 rigidly determines the macrostate at t2, biological systems exhibit shifting localities, where regulatory nodes dynamically hand off control across changing phases, with coarse-grained transitions between these phases.

Graduate students who would like to present and discuss their research questions with the facilitators will get an opportunity to do so on the afternoon sessions of the 3rd, 4th and 5th days. Graduate students who are interested in thus sharing their work and getting feedback should indicate this in their applications.

Devamını Göster
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close