Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ayşegül Şenyiğit Özdil
Yazar 18 Ocak 2019 6 dk.

Uzun soluklu uzay uçuşları, görevi olsun ya da olmasın, hemen hemen herkesin içinde ufak da olsa bir heyecan yaratır. Uzay aracının penceresinden mavi topumuz Dünya'mıza bakıp da oranın geçmişte yaşamış ve halen yaşamakta olan tüm canlı türlerinin yegane evi olduğunu bilmek şüphesiz ki bizleri tarifi imkansız düşüncelere ve hislere sevk eder. Ancak bir uzay istasyonunda yaşamak aynı zamanda pek çok sıkıntı da demektir. Düşük oksijen koşullarının verdiği stres, artan iltihaplanmalar ve gen ifadesini değiştirecek tarzda beslenme alışkanlığındaki büyük değişimler bunlardan sadece birkaçıdır.

Peki astronotların uzay görevi esnasında yaşadıkları bu biyolojik değişimlerin kaçı Dünya'ya döndüklerinde devam etmektedir?

151
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 22 Nisan 2014 44 dk.

Birçoğumuzun düşünmeden kullandığı, tanımlar yapıştırdığı, bilimin bu konudaki tutumlarından bihaber olarak yorumlar getirdiği bir konudur hastalıklar. Kafamıza göre, bize uygun gelmeyen her sağlık durumunu "hastalık" olarak nitelendirmeyi pek severiz. Kolaydır çünkü bizden olmayanı "hasta" olarak görmek. Hele ki "norm" olarak kabul edilen; aslında birkaç on yıllık bir dilime vurulduğunda son derece değişken olduğu anlaşılabilecek "genel geçer" sandığımız ve aslında olmayan durumlara göre değerlendiririz insanları.

Bir zamanlar dişilerin erkekler gibi kotlar, gömlekler giyinmesi anormaldi ve "hastalıklı bir eğilim" olarak görülüyordu. Bugün her iş merkezinde, her spor salonunda, her halka açık meydanda böyle giyinen kadınları görürsünüz ve kimse dönüp ikinci bir defa düşünmez. Ancak bu, şu anda içerisinde yaşadığımız zamana alışık olduğumuz için pek de anlamlı bir örnek gibi gelmeyebilir; sonuçta kadınların kot-gömlek giymesi bizler için son derece normaldir. Bunun hastalık olarak görülebileceği bir zamanı hayal etmekte bile güçlük çekeriz.

107
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 18 Aralık 2019 30 dk.

Evren'deki her şeyin, ama her şeyin nereden geldiği sorusu, binlerce yıldır insanların sormakta olduğu ve halen tam olarak yanıtlanamamış bir sorudur. Antik Yunan'dan, hatta öncesinden beri birçok düşünür, bu soruya çeşitli yanıtlar aramıştır.

Bu yanıtların en meşhuru, kuşkusuz ki yaratıcı bir süpergücün her şeyi belli bir plana veya isteğe göre yaratmış olmasıdır. Eğer her şey, o "her şey"den üstün ve onların var olmasını arzu eden bir yaratıcı gücün eseri ise, her şeyin var olması son derece beklendiktir. Bu durumda insanlara düşen, her şeyin nasıl var olduğu sorusuna değil, neden var olduğu sorusuna kafa yormak olacaktır. Yani var oluşun süreçleri ve mekanizmaları üzerine kafa yormak (bilimin yaptığı) bir "hobi" olarak keyifli olabilir; ancak aslolan, bizim bu çerçevede/resimde var oluş sebebimizdir.

397
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Barış Barış
Barış Barış
201.4K UP
bilim meraklısı 6 Ekim 2020 Sen de Cevap Ver

Virüsler de evrenimiz içinde yer alan bir kütle olduğundan dolayı yok olmazlar.

Etkisiz hale geldikten sonra bağışıklık sistemimiz tarafından dışarı atılırlar.

Atılamayanları da vücudun kütlesinin bir parçası olur.

Tüm Reklamları Kapat

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Virüsler. (6 Ekim 2020). Alındığı Tarih: 6 Ekim 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Anıl Kocabaldır
Anıl Kocabaldır
142.4K UP
Yazar 5 Mart 2020 13 dk.

Kelebek etkisi, en basit tanımla, bir sistemin başlangıç verilerinde küçük değişiklikler yapıldığında öngörülemez ve büyük sonuçların doğabilmesidir.

Kelebek etkisi denince herkesin aklına matematikçi, meteorolog ve aynı zamanda kaos teorisine çok büyük katkıları olan Amerikalı Edward Norton Lorenz'in (23 Mayıs 1917 - 16 Nisan 2008) verdiği analoji örneği gelir: Amazon Ormanları'nda bir kelebeğin kanat çırpması, ABD'de bir fırtınanın kopmasına neden olabilir. Daha sonra bu örneğin başka birçok farklı versiyonu karşımıza çıkmıştır.

97
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ayşe Sezin Keskin
1 gün önce
kocaman bir yumurta akıydı sokak.
saydam ve ölümlü.
gözümüzün ortasında

0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kerem Dalkılıç
Seslendiren 19 Ocak 2022 7:04
Özgül Öğrenme Güçlüğü (ÖÖG), nörolojik temelli, hayat boyu devam eden gelişimsel bir bozukluktur. Bu kişiler dinleme, konuşma, okuma-yazma, problem çözmek...
46
Suat Ayöz
Suat Ayöz
117.1K UP
Çeviren 14 Eylül 2014 3 dk.

Yeni bir çalışmanın sonuçları, kırmızı cücelerin evrende en çoklukla görülen yıldızlar olduğunu ve hemen her birinin yaşanabilir bölgesinde üzerinde yaşam bulma şansının en yüksek olduğu bir gezegen bulunabileceğini gösteriyor.

Araştırmacılar bu buluşun uzayda yaşamın başka yerlerde de bulunabilme şansını artırdığını söylüyorlar ve bulgularını International Journal of Astrobiology dergisinde paylaştılar.[1] Kırmızı cüceler, ya da diğer adlarıyla M-tipi cüce yıldızlar, Güneş'ten elli kata kadar daha sönük ve güneşin yüzde 10 ile 20'si ağırlıktalar. Evrendeki yıldızların yüzde 70'ini bu yıldızlar oluşturuyor.

28
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
399.0K UP
Aktaran 1 gün önce 2 dk.

Nature Biotechnology dergisinde yayımlanan bir çalışma, yapay zekanın bilim insanlarının o proteinlerin nasıl göründüğünü bilmedikleri durumlarda bile; vücutta zararlı proteinlere yapışıp onları parçalayabilen küçük, ilaç benzeri moleküller tasarlayabildiğini ortaya koyuyor.

Bu çığır açan gelişme, aralarında bazı kanser türleri, beyin hastalıkları ve viral enfeksiyonların da bulunduğu, geleneksel ilaç geliştirme yöntemlerine uzun süredir direnen hastalıklar için yeni tedavilerin önünü açabilir.

4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
86.0K UP
Gözlemi Yapan 1 gün önce Türkiye, Sakarya
Pamukova İlçesine sınırları dahilinde kaydedilmiştir.
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Melissa Kayacı
Melissa Kayacı
23.5K UP
Çeviren 5 Mayıs 2022 3 dk.

Dalgaların altında, bizim bilmediğimiz pek çok olay gerçekleşiyor. Cornell Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, balıkların sesle iletişime normalde düşünülenden çok daha yatkın olduğunu ve kimi balıkların bunu en az 155 milyon yıldır yaptığını ortaya çıkardı. Cornell Ornitoloji Laboratuvarı, K. Lisa Yang Bioakustik Koruma Merkezi'nde araştırmacı olan ve Ichthyology and Herpetology dergisinde yayınlanan Evolutionary Patterns in Sound Production Across Fishes (Balıklarda Ses Çıkarmanın Evrimsel Örüntüsü) başlıklı makalenin baş yazarı olan Aaron Rice şöyle diyor:.[1]

Yazarlar, bu çalışmada ışın yüzgeçli balıklar denen balık türlerini inceledi. Bu balıklar, dünyada bilinen balık nüfusunun %99'unu oluşturan omurgalı balıklar sınıfında yer alıyor. Sesle iletişim yapan veya yapma eğiliminde olan balık türlerinin üçte ikisini içeren 175 familya bulundu. Yazarlar, balıkların soy ağacını inceleyerek sesin ne kadar önemli olduğunu ve milyonlarca yıllık süreçte bu iletişimin en az 33 kez evrimleştiğini ortaya çıkardı. Cornell Tarım ve Yaşam Bilimleri Bölümünde ekoloji ve evrimsel biyoloji profesörü olan yardımcı yazarlardan William E. Bernis, şunları aktardı:

35
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Batuhan Türk
Batuhan Türk
105.8K UP
Alıntıyı Ekleyen 5 gün önce
Büyük hedefler, ufak basamaklarda ayağına takılır ve düşüş kaçınılmazdır. Hedefini küçük tut, başarabileceğin kadarını başar. Çünkü emin ol hedeflemekten daha kolay hiçbir şey yok. Fakat hedefe giden yolların basamaklarının ne olduğunu öğrenmek bile bir ömür ister. Eğer iki kere yaşama şansın varsa, öldüğünde reenkarnasyona inanıyorsan; Sen bilirsin, kafana göre takıl. Ancak ben inanmıyorum. Ve sana verebileceğim en iyi tavsiye belki de budur: Ufak hayaller kur, başardıkça sonraki hedefe ilerle.
Kaynak: Evrim Ağacı Blog Yazısı | Yazılım Geliştirmeye Nasıl Başlarsınız? (Evrim Ağacı)
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Çağrı Mert Bakırcı
Aktaran 11 Aralık 2023 8 dk.

Cambridge Üniversitesi Cavendish Laboratuvarı Başkanı sevgili Prof. Dr. Mete Atatüre ve ekibi, fizik dünyasında çığır açabilecek bir keşfe imza attılar: Araştırmacılar, bildiğimiz pas ile yakından ilişkili bir malzemede, daha çevreci ve daha hızlı bilgi işlem teknolojilerine güç sağlamak için kullanılabilecek bir sonuç olan manyetik monopoller keşfettiler.

Parçacık fiziğinde manyetik monopoller, sadece 1 adet manyetik kutbu olan, varsayımsal bir temel parçacıktır. Bunu, güney kutbu olmayan ama kuzey kutbu olan bir mıknatıs veya tam tersi gibi hayal edebilirsiniz. Elektrik yüklerinde negatif yüklü elektronlar ve pozitif yüklü protonlar izole bir şekilde bulunabiliyor olsalar da, ilginç bir şekilde manyetik yükler mutlaka bir arada, kuzey ve güney kutbu aynı sistemde bulunacak şekilde var olmak zorundalar. Bir diğer deyişle, kuzey ve güney kutupları olan sıradan bir mıknatısı istediğiniz kadar küçük parçalara bölün, asla "sadece kuzey" veya "sadece güney" kutbuna sahip bir mıknatıs elde edemezsiniz. En azından bunun böyle olması gerektiği düşünülüyordu.

104
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen8 6 gün önce
The Boys ile başlayan gerçekçi süperinsan anlatımı yapımlardan animasyon olanı. Çıkalı 4 sene kadar oldu ama ancak izleyebildim. En iyi dizilerde 107. sırada yer alıyor. Bazı adaylıkları var ama fazla ödüllü değil. Yapımcılarından bir tanesi The Walking Dead ile bilinen Robert Kirkman. Bu tarz düz çizimleri sevmiyorum ama seslendirmesi fevkalade güzel.

Hikaye evrenin en güçlü ırkından olan supermanvari bir canlının dünyaya etkisini işliyor aslında. Superman gibi bir canlının dünyada sevecen bir ailede yetiştiğinde ne olduğunu biliyoruz. Laboratuvar ortamında yetiştiğinde ne olduğunu da Homelander ile gördük. Bu ise N*zivari bir kültürde yetişip dünyaya gelen Omni-Man'in ve ailesinin hikayesi. Çok karizmatik bir karakter olduğunu söylemem gerekiyor. Takdir ettiğim bir nokta da son zamanlarda tipik insanların pek dikkatini çekmese de artışta olan erkek sorunlarına ve dünyasına dikkat çeken yapımlardan olması.
Dizi
9.2/10
(9 Kişi)
Puan Ver
Yönetmen: Jeff Allen
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yemek Yemeden Kaç Gün Dayanabilirsiniz?
Icony Mug Isı Yalıtımlı Kap

Öne çıkan çok yönlü tasarımı ve kalitesiyle 2020 yılında Red Dot tasarım ürününü kazanan Icony mug sayesinde içeceğinizi 4 saate kadar sıcak veya soğuk tutabilirsiniz.

Paslanmaz çelik ve seramik kaplama olmak üzere 2 katmandan oluşur. Seramik kaplaması sayesinde içeceklerinizin tadı veya kokusu hiçbir şekilde etkilenmez.

  • Sıvı Kapasitesi 300ml
Devamını Göster
₺677.00
Icony Mug Isı Yalıtımlı Kap
İnceleme
Kaan Yılmaz
Kaan Yılmaz
29.0K UP
İnceleyen 22 Ocak 2022
Çocukluk zamanlarımda izlediğim bu belgesel, bana peygamber develeri hakkında çok şey öğretti ve yaptığım arazi çalışmalarında yoluma her daim ışık tuttu. Alvora Mendoza'nın yönetmenliğinde izleyeceğiniz bu belgeselden sonra sokakta, bahçede veya herhangi bir yerde göreceğiniz bu uzaylı böceklere artık çok daha farklı bir bakış açısıyla yaklaşacağınıza eminim!
Belgesel
10.0/10
(12 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close