Bir deniz kaplumbağasını düşünün.
Yumurtadan çıktıktan hemen sonra, hiçbir ebeveyn yönlendirmesi olmaksızın denize gidip, kendi başına okyanusun tüm zorluklarına göğüs germeye çalışır. Tamam, bunu yapabilmelerinin yegâne nedeninin evrim olduğunu biliyoruz; burada anlatmıştık. Ve tamam, bu deniz kaplumbağalarının sadece %1'i kadarı yetişkinliğe erişebiliyor; yani doğan her 100 yavrudan 99 tanesi avcılara yem oluyor veya avlanamayarak ölüyor - dolayısıyla diğer türlerde de hassaslıkla tasarlanmış bir süreç değil, vahşi bir yaşam mücadelesi, bol miktarda şans ve atalardan miras alınan genlerin dikte ettiği davranışlar sayesinde hayatta kalma çabası görüyoruz. Ancak yine de doğar doğmaz bir hareketlilik, kendi başına yaşam mücadelesi verme, hayatta kalma konusunda belirli eğilimler var!