Çocuk Haçlı Seferleri: Binlerce Çocuğun Gönderildiği Sonu Gelmeyen Yolculuk...
Haçlı Seferleri, genel tanımı itibarıyla, 1096-1292 tarihleri arasını kapsayan 200 yıllık bir süreçte, Katolik Avrupa toplumlarının Müslüman Orta Doğu coğrafyası üzerine, kutsal toprakları ele geçirme maksadıyla yapmış olduğu dokuz büyük seferden oluşan istila hareketleri olarak kabul görmektedir. Ne var ki bu hareketlerin alt başlıkları incelendiğinde, seferlerin bahsedildiği kadar tekdüze, sıralı ve sadece bir amaca yönelik olmadığı karşımıza çıkmaktadır.
Misal olarak, Dördüncü Haçlı Seferi, Kudüs'ü Müslümanlar'dan alma maksadıyla başlamış ve dönemin Doğu Roma İmparatorluğu başkenti Konstantinopolis'in işgaliyle sona ermiştir. Yine, Haçlı Seferleri sadece Yakın Doğu üzerinde değil, Avrupa içerisinde de Roma Katolik Kilisesi'nin otoritesini pekiştirmek amacıyla, "sapkın mezhep" kabul edilen Katharlar'a karşı Güney Fransa'ya, Bogomiller üzerine Balkanlar'a, Pagan halklara karşı da Kuzey Avrupa'ya yönelik olarak da yapılmıştır. Bunların yanı sıra Avrupa içerisinde isyan eden halklar ve Papalık ile anlaşmazlık yaşayan imparatorluklar üzerine de seferler düzenlenmiştir. Bunlar gibi, çok sayıda irili ufaklı akın, çeşitli coğrafyalara ve farklı amaçlarla yapılmıştır. Tüm bunlar, Haçlı Seferleri'ni genel bağlamından uzaklaştırmış olup, sadece "dokuz büyük hareket" alt başlığında incelenemeyecek kadar girift bir konu haline geldiğini bizlere göstermektedir.
Gerek kaynak yetersizliği gerekse politik sonuçlarının zayıf olması sebebiyle tarih sahnesinde kendine diğer seferler kadar yer bulamayan kitle hareketlerinden biri de 13. yüzyıl başlarında Almanya Köln'den Nicholas ve Fransa Cloyes'ten Stephen (veya kimi kaynağa göre Étienne) isimli çocukların başını çektiği ve peşlerinden binlerce köylü, çocuk ve kadının geldiği Çocuk Haçlı Seferleri'dir.
Çocuk Haçlı Seferleri Nedir?
1198-1216 tarihleri arasında Katoliklerin liderliğini yapan Papa III. Innocentius, Hıttin Savaşı'nın ardından, Eyyûbiler'in eline geçen Kudüs'ü geri almak için bir ordu toplamak istemiştir. Başarılı da olmuştur; fakat yukarıda da bahsettiğimiz gibi 4. Haçlı Seferi olarak adlandırılan bu sefer, Kudüs'e değil, Konstantinopolis'e yapılmıştır. Bu sırada Ortodoks dünyanın başkenti Konstantinopolis, Katolikler tarafından yağmalanmıştır. Bu olay sonucunda Papa, yeni bir Haçlı Ordusu ile tekrar Kudüs'ü alma yolunda girişimlere başlamış; fakat bu girişimler çeşitli nedenlerden dolayı sonuçsuz kalmıştır. Bu süreçte daha çok diğer Hıristiyan cemaatler ve İspanya'daki Müslümanların üzerlerine gidilmiştir.
Birinci Çocuk Haçlı Seferi
Çocuk Haçlı Seferleri'nin ilki, 1204'teki 4. Haçlı Seferi ile 1217'de başlayan 5. Haçlı Seferi arasında gerçekleşmiştir. "Haçlı Seferi" olarak adlandırılmasından ötürü gerçekten diğer Haçlı Seferleri'nde olduğu gibi bir "savaş" olduğu akıllara gelse de, çocuk haçlılar sadece yola çıkmakla kalmışlardır. Ancak başlarına gelenler, belki de bir savaş kadar acı vericidir.
Bu dönemde ortaya çıkan ve Almanya'nın Renanya bölgesinde bir çoban olan Nicholas, insanlara Tanrı'nın kendisini Kudüs'te bulunan kutsal mezarı kurtarmakla vazifelendirildiğini söyledi. Amacı, Alp Dağları'nı aşıp İtalya'ya ulaşmak ve oradan da Akdeniz'i geçerek kutsal topraklara ulaşmaktı. Söylediğine göre Tanrı, tıpkı Musa peygamberin yaptığı gibi denizi yarabileceğini söylemiş ve Akdeniz'in önlerinde kuruyup açılacağını müjdelemişti.
Buna inanan ve çoğu erkek çocuklardan, köylülerden, kentli işsizlerden ve gündelik işlerde çalışan halk tabakasından oluşan birçok kişi (ki binlerce kişiden oluşan bu sivil gruplara dönem kroniklerinde "pueri" denmektedir), birkaç hafta sonra Köln'de toplandılar. Grup, Almanya'dan yola çıkıp iki ayrı alt gruba ayrıldı, Ren Nehri'ni takip ederek güneye indi ve burada Alp Dağları'nı aşarak İtalya'nın Cenova kentine 7.000 kişiyle ulaşmayı başardı. Bu çetin geçen sefer sırasında açlık ve soğuktan dolayı yüzlerce kişi öldü veya seferden vazgeçip evlerine döndü.
Geriye kalanlar hemen rıhtıma yürüdüler; ancak Nicholas'ın tüm dualarına rağmen, deniz önlerinde yarılmadı veya kuruyarak açılmadı. Bu, kitle üzerinde büyük bir hayal kırıklığına neden oldu. Bir kısmı Nicholas'ı hainlikle suçladı, diğerleriyse Tanrı'nın fikrini değiştirmesini beklemeleri gerektiğini düşündüler. Bu ikinci grup, bu beklentiyle İtalya'nın çeşitli şehirlerine dağıldılar ya da zamanın ticaret kenti olan Cenova'da kalarak ucuz iş gücü olarak hayatlarına devam ettiler. Cenovalılar da bu genç grubun cesaretine hayret ederek, şehirde kalmak isteyenlere vatandaşlık vereceklerini söylediler. Bunun üzerine genç Nicholas liderliğinde başlayan 1. Çocuk Haçlı Seferi, bir nevi işçi göçüne dönüşerek sona erdi.[1]
Nicholas, Tanrı'nın kendine sırt çevirdiğine hiçbir zaman inanmadı ve bu nedenle takipçilerine Pisa'ya gitmelerini söyledi. Bu yeni yolculukta, Nicholas'ın peşinden gelenlerin çoğu onu terk etti. Pisa'ya ulaşabilenlerin bir kısmı, Filistin'e doğru yola çıkacak iki gemiye bindiler ve kutsal topraklara ulaşmayı başardılar.[2] Ancak Nicholas ve bazı diğer sadık takipçileri, dönemin Papalık Devleti'ne gittiler ve burada 3. Papa Innocentius ile tanıştılar. Dönemin baş rahibi, çocukların evlerine geri dönmesini söyledi ve bunun üzerine birçok çocuk, Almanya'ya geri döndü.
Ne yazık ki Nicholas, Almanya'ya dönüş yolunda Alpler'i bu defa geçmeyi başaramadı ve hayatını kaybetti. Almanya'daki öfkeli komşuları, kendi çocuklarını peşine takarak ölümlerine yol açtığı için Nicholas'ın babasını tutuklattılar ve asarak öldürdüler.
İkinci Çocuk Haçlı Seferi
Aynı tarihlerde, Fransa'nın kırsal bölgesi Cloyes'te yaşayan, Stephan (veya Étienne) adında ve yine çocuk yaşta olan bir çoban belirdi. Rüyasında, Tanrı'nın kendisine göründüğü ve kutsal topraklar üzerine bir sefer düzenlemesini istediğini söyledi. Elinde İsa peygamberden gelen bir mektup olduğunu söyleyen Stephan, Fransa Kralı 2. Philip'i görmek üzere Paris'e geldi.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Ziyaretçisinden memnun olmayan ve çocuğun söylediklerinden etkilenmeyen Kral 2. Philip, akıl almak üzere Paris Üniversitesi'ne başvurdu ve onların önerisiyle, evine dönmesi yönünde çocuğa akıl verilmesini istedi. Kralın ilgisini çekemeyen Stephan, eve dönmek yerine, şehrin büyük kiliselerinden Saint Dennis Katedrali önünde halka vaaz vermeye başladı. Büyük bir ilgi gören Stephan'ın etrafında, Nicholas'ta olduğu gibi binlerce çocuk, köylü, işsiz ve kadından oluşan, yaklaşık 30.000 kişilik bir kitle toplandı. Bu çocukların birçoğu, kendilerine Tanrı tarafından özel yetenekler ve güçler verildiğine inanan, kendilerini "mucizevi işçiler" olarak gören kişilerdi.
Yine benzer bir şekilde Stephan, takipçilerine, Akdeniz kıyılarına vardıkları zaman Tanrı'nın kendine bahşettiği güçle denizin yarılacağı ve Kudüs'e yürüyerek ulaşacaklarını vaadetti. Saint-Denis'te geçirdiği süre içerisinde bazı mucizeler sergileyebildiği kulaktan kulağa yayılan Stephan, takipçilerinin kendisine olan bağlılığını güçlendirdi. Fransa'da şehirden şehre gezerek takipçi kitlesini büyüttü, güzergahları üzerinde bulunan şehirlerde büyük bir coşkuyla karşılandı ve halkın teveccühünü kazandı.
Ancak Stephan'ın Fransa'da geçirdiği süre uzadıkça, başta ona inanan kişilerin sayısı artmak yerine, giderek azaldı. Haziran 1212'de Vendôme'dan Marsilya'ya yürüyen çocuklar, bu görece kısa yolculuğun bile ne kadar yorucu ve ölümcül olduğunu gördüler. Marsilya'da açlık nedeniyle dilencilik yapmak zorunda kaldılar. Bu süreçte Stephan, takipçilerinin çok büyük bir kısmını yitirdi. Geri kalanlarsa kutsal topraklara kadar gidecek bir yolculuğa çıkmayı göze alamadılar ve bu nedenle 2. Çocuk Haçlı Seferi, sadece Fransa sınırları içinde kalmış oldu.
Bu süreçte Hugue ve Guillaume adında iki tacir, kalan gruba, ellerinde bulunan ticaret gemileri ile onları Kudüs'e herhangi bir bedel istemeden ulaştırmayı teklif ettiler ve bunu Tanrı'nın istediğini söylediler. Buna inanan grup, 7 gemiyle kutsal topraklara doğru yola çıktı. Bu yola çıkan çocuklardan 18 yıl boyunca haber alınamadı.
1230 yılında Doğu'dan gelen bir papaz, gemilerin Sardunya Adası yakınlarında battığını, geri kalanların ise tacirler tarafından Cezayir, Mısır ve Bağdat'ta satıldığını söyledi. Mısır'a satılanlar Eyyûbi Sultan'ının oğlu Melik Kâmil tarafından satın alınarak tercüman, kâtip ve öğretmen olarak yetiştirildiler.
Çocuk Haçlı Seferi'ni Nereden Biliyoruz?
Bu konu hakkında 19. yüzyıl sonlarında araştırmalar yapılmıştır; fakat yapılan bu çalışmalar güvenilir olmayan kaynaklara dayandığı için yeterli ilgiyi görmemiştir. Bu araştırmaların en eskileri, Fransız G. de Janssens (1891) ve Alman Reinhold Röhricht (1876) tarafından yapılmıştır. Bu araştırmacılar kaynakları incelediler; ama hikayeyi analiz etmediler.
Bu konuda ilk ciddi çalışma, Nijmegen Radboud Üniversitesi'nde Orta Çağ Tarihi profesörü olan Peter Raedts tarafından 1977 yılında gerçekleştirilmiştir. Raedts bu seferlerden bahseden yaklaşık 50 tane kaynağı tarihlerine göre sınıflandırmıştır. Raedts'e göre bu kaynaklar 3 kısımda incelenmelidir.
- 1220 yılında yazılan çağdaş kaynaklar,
- 1220 ve 1250 arasında yazılmış olan muhtemelen o dönemde yaşamış olan kişilerin sonradan yazıya döktüğü anılar,
- 1250 yılından sonra yazılmış olup bilgileri ikinci veya üçüncü elden edinilerek yazılmış olan kaynaklar.
Buradaki ilk iki maddeden elde edilen 20 kaynak "güvenilir" kabul edilirken, 1250 yılından sonra yazılmış olan kronikler "şüpheli" bulunmuştur.
Raedts'e göre Amerikalı Ortaçağcı Dana Carleton Munro (1913–14), kendisinden önceki kaynakların analizini en iyi yapan kişi olmuştur. Munro, Haçlı Seferi'ne yönelik efsanevi anlatılardan arındırılmış, inandırıcı bir hesabını önemli ölçüde sağlamayı başaran ilk kişi oldu. Daha sonra, J. E. Hansbery (1938–1939), Munro'nun çalışmasını tekzip eden bir makale yayınladı yayınladı, ancak aradan geçen yıllarda, Hansbery'nin kaynakları güvenilmez olduğu için gözden düştü. Alman psikiyatrist Justus Hecker, 1865 yılında Çocuk Haçlı Seferi'nin orijinal bir yorumunu yaptı; ancak yazısı, sonraki yıllarda gözden düşen bir yaklaşım olan, Haçlı Seferleri'nin "hastalıklı bir dini duygusallık" olduğu hakkında bir polemikti.
P. Alphandery, Çocuk Haçlı Seferi hakkındaki fikirlerini ilk olarak 1916'da, daha sonra 1959'da kitap halinde yayınlanan bir makalesinde yayınladı. Çocuk Haçlı Seferi hikayesini, bir tür olarak, Orta Çağ'daki Masumlar kültünün bir ifadesi olarak değerlendirdi. Yani bu Masumlar'ın yaptığı, Hıristiyan âleminin iyiliği için kendilerini feda ettikleri bir kurban töreniydi. Ancak Alphandery, fikirlerini bu sahada "en güvenilmez" bulunan kaynaklardan birkaçına dayandırmıştı ve bu nedenle göz ardı edildi.
Adolf Waas (1956), Çocukların Haçlı Seferi'ni şövalye dindarlığının bir tezahürü ve kutsal savaşın yüceltilmesine karşı bir protesto olarak gördü.[3] H. E. Mayer (1960), Alphandery'nin Masumlar hakkındaki fikirlerini daha da geliştirdi ve çocukların en yoksul oldukları için "Tanrı'nın seçilmiş insanları" olduğunu söyledi; yani konuyu yoksulluk kültüne dayandırarak, "Çocukların Haçlı Seferi, yoksulluk fikrinin hem zaferi hem de başarısızlığı oldu." şeklinde yazdı. Belki de bunu yoksulların günlük yaşamlarının sefaletinden kaçmaya çalıştıkları şili/milenyalist bir hareket olarak gören Norman Cohn'un (1957) yorumu dışında, diğer tüm yorumları baltalayan da bu kabul oldu.[4]
Yine güncel kaynaklardan Edinburgh Üniversitesi'nden Gary Dickson, 2008 yılında yılında yayınlanan Children's Crusade: Medieval History, Modern Mythistory (2008) adlı kitabında, o dönemde Batı Avrupa'da sayıları giderek artan "imkansızcı" hareketleri tartıştı.[5] Bu kişiler her türlü zenginlikten kaçınmaları ve bir manastıra katılmayı reddetmeleri ile nam salmışlardı, gruplar halinde seyahat ediyorlardı ve hayatta kalmak için vaazlarını dinleyenlerin küçük bağışlarına veya yaptıkları yemeklere güveniyorlardı. Papa tarafından aforoz edildiler, göçebelieğ zorlandılar ve muhtemelen "Çocuk Haçlı Seferi" olarak adlandırılan şeyin büyük bir bölümünü oluşturdular. Dickson'ın yazdığına göre, Papa, Çocuk Haçlı Seferi başarısız olduktan sonra, kendini Nicholas ve Stephen'a adayanların tüm Hıristiyan liderleri utandırdığını belirtmiştir.
Tarihçiler, Çocuk Haçlı Seferi'ni, Orta Çağ savaşlarında genç erkeklerin rolü bağlamında ele almışlardır.[6] Öte yandan edebiyatçılar, konuyu, "Fareli Köyün Kavalcısı" hikayesinin evrimindeki rolü açısından da incelemişlerdir.[7]
- Dış Sitelerde Paylaş
Güncel Yorumlar
Bilimsel çalışmaların ötesinde, Çocuk Haçlı Seferleri hakkında birçok popüler versiyon ve teori de bulunmaktadır. Norman Zacour, A History of the Crusades (1962) adlı araştırmasında, genellikle Munro'nun vardığı sonuçları izlemiştir ve bu seferleri çağın "psikolojik bir istikrarsızlığı" olduğuna dikkat çekmiştir.[8] Zacour, şöyle yazıyor:
Çocuk Haçlı Seferi, Orta Çağ'daki bir dizi sosyal patlamadan biridir ve o dönemdeki erkek, kadın ve çocukların kendilerini rahatlattıkları yollardan biri olarak kalmıştır.
Steven Runciman, A History of the Crusades adlı kitabında Çocukların Haçlı Seferi'ne de yer vermiştir.[9] Raedts, bu eser hakkında şöyle yazıyor:
Runciman, notlarında Munro'nun makalesine atıfta bulunsa da, anlatımı o kadar absürt ki, bilgisiz okuyucu bile Ruciman'ın olan biteni gerçekten anlayıp anlamadığını merak edebilir.
Yeni Çalışmalar ve Revizyonizm
Syracuse Üniversitesi'nden Orta Çağ Tarihi Bölümü profesörü James Matthew Powell ise Gary Dickson'nın araştırmalarında yer alan bölümlere atıfta bulunarak, bu seferlerin dini duygularla yapılmış bir halk hareketi olmasının yanı sıra bölgesel nüfus artışının da bir sonucu olduğunun ve bu durumun Köln ve Cloyes gibi bölgelerden insanları, yeni ekonomik kaynak bulmak amacıyla göçe zorladığına dikkat çekmiştir. Yine Powell, bu seferlerin başlangıcı ve gelişim süreci hakkında nispeten yeterli kaynak bulunmasına rağmen, çocukların kötü akıbeti ile ilgili kaynak kıtlığı bulunduğundan dolayı, bu sonlara şüpheyle yaklaşılması gerektiğini belirtmiştir. Powell'a göre Fransız Haçlıların Marsilya'da ve Almanların Cenova'da karşılaştığı kötü sonla ilgili korku hikayeleri ve Müslümanlar'ın köleleştirme hikayelerinin, halkı yeni bir sefere hazırlamak amacıyla üretilmiş olunabileceği göz ardı edilmemelidir.
Çocuk Haçlılar, "Çocuk" Olmayabilirler mi?
Hollandalı tarihçi Peter Raedts, 1977'de yayınlanan bir çalışmada, bu olayların geleneksel anlatımı hakkında şüphe uyandıran ilk kişi olmuştur. Donald Spoto da 2002'de Assisi'li Aziz Francis hakkında yazdığı bir kitapta, keşişlerin onlara "başıboş yoksullar" değil de "çocuk" demeye özen gösterdiğini iddia etti. Çünkü fakir olmak, "dindar bir davranış" olarak görülüyordu. O dönemde de Kilise, inançlı fakirlerin aksine muazzam bir zenginliğe sahipti ve bu varlık farkından utanıyordu. Spoto'ya göre bu, popüler çocuk efsanesinin kaynak aldığı edebi bir geleneği başlattı. Bu fikirler, aynı zamanda H. E. Mayer'in fikirlerini de yakından takip etmektedir.
Bu çalışmalar sonucunda pek çok tarihçi, onların çocuk olmadığına (veya çoğunun çocuk olmadığına), Almanya ve Fransa'da birden fazla "başıboş yoksul çetesi" olduğuna inanmaya başladı. Çünkü bu haçlıların "çocuk" olduklarına yönelik inanç, büyük ölçüde, Andresli William ve Troisfontainesli Alberic'in olayla ilgili iki anlatımında geçen "parvuli" veya "infantes" sözcüklerine dayanmaktadır. Döneme ait başka hiçbir kaynakta haçlıların yaşından söz edilmemektedir, ancak bu iki kelimenin yarattığı çağrışım, anlatımları tamamen değiştirmiştir.
Ortaçağ yazarları, yaşamı genellikle dört ana yaş grubuna ayırır. Kilise, daha sonradan bu sınıflandırmayı, genç ve mirası olmayan ücretli işçilere veya emekçilere atıfta bulunan bir ifadeyle, toplumsal kodlamaya da dahil etmiştir. Çocuk Haçlı Seferi'nin gerçekleştiği iddia edilen yıldan sadece 1 sene sonra, 1213'te yazılan Chronica regia Coloniensis, bu haçlıların "sürdükleri sabanları veya arabaları [ve] otlattıkları sürüleri terk ettikleri"nden bahseder. Bu durum, sonraki yazarların sözünü ettiği "puerti" sözcüğünün "çocuk" anlamına gelmediğine, daha ziyade toplumda mesleki bir takma ad olarak görülen "puerti" olduğuna işaret etmektedir. Bu sözcüğün başka bir yazımı olan "pueri", aslında "çocuk" demektir ama aynı sözcüğün dolaylı bir anlamı "güçsüz"dür. Bu teoriye göre Çocuk Haçlı Seferleri, tamamen uydurma olabilir.
Buna rağmen, Çocuk Haçlıların "çocuk" değil de "dolaşan yoksullar"dan ibaret olduğu iddiası, 2008'de Gary Dickson tarafından revize edilmiştir: Dickson, bu seferin tamamen çocuklardan oluşmasa da aralarında çocukların var olduğunu ve bu seferlerde kilit bir rol oynadıklarını iddia etmiştir.[10]
Çocukların çizdiği rota üzerinde de günümüz araştırmacıları kronikler vasıtasıyla çalışmalar yapmıştır. Bunlardan biri de yazar Even H. Rhodes'un, seferler hakkındaki kitabı (An Army of Children: The Story of the Children's Crusade, 1212 A.D.) yazmadan önce Köln'den Kudüs'e Nicholas'ın ordusunun çizdiği rota üzerinden sekiz haftalık bir yolculuğudur. Rhodes Köln'den başladığı bu yolculuğun bir kısmını yaya bir kısmını araç vasıtasıyla tamamlamıştır.
Sonuç
Çocukların önayak olduğu ve peşlerine halkın alt tabakalarından birçok yetişkinin de katıldığı bu hareketler, başarısız bir şekilde sonuçlanan 4. Haçlı Seferi sonrasında yaşanmıştır. Dönem kroniklerinde verilen bilgilere göre Katolik halk bu olayları Kudüs'ü ve kutsal toprakları Müslümanlardan geri almak konusunda isteksiz olmalarından ötürü Tanrı'nın kendilerine vermiş olduğu bir ceza olarak yorumlamıştır. Avrupalı Hristiyanlar, bu felaketin ardından 1 yıl gibi kısa bir süre içerisinde 5. Haçlı Seferi hazırlıklarına başlamışlardır.
Kuvvetli dini inançlarla yola çıkan ve çoğunluğu askerlikle ilgisi bulunmayan insanlardan oluşan bu ordunun akıbeti, o dönemin dünya siyasi tarihine bir etki bırakmasa da, kültür ve sanatta kendilerine yer bulmuştur. Bazı yorumlar, dilimize Fareli Köyün Kavalcısı olarak geçen 13. yüzyıl Alman Folklorü'ne ait masalın menşeini bu seferlere yormaktadır. Günümüze gelene kadar bu konu yine birçok tiyatro eserinde, müzik parçalarında ve sinema filminde işlenmiştir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 11
- 7
- 6
- 3
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ A. Bridge. (1982). The Crusades. ISBN: 9780531098721.
- ^ S. Runciman. (1987). A History Of The Crusades, Vol. Iii: The Kingdom Of Acre And The Later Crusades. ISBN: 9780521347723. Yayınevi: Cambridge University Press.
- ^ S. Runciman. (1995). Geschichte Der Kreuzzüge. ISBN: 9783423046701. Yayınevi: Dtv.
- ^ N. Cohn. (1993). The Pursuit Of The Millennium. ISBN: 9780712656641. Yayınevi: Random House.
- ^ G. Dickson. (2007). The Children's Crusade: Medieval History, Modern Mythistory. ISBN: 9781403999894. Yayınevi: Palgrave Macmillan.
- ^ K. DeVries. Teenagers At War During The Middle Ages - Medievalists.net. (3 Ocak 2011). Alındığı Yer: Medievalists | Arşiv Bağlantısı
- ^ B. Queenan. (2009). The Evolution Of The Pied Piper. Children's Literature, sf: 104-114. doi: 10.1353/chl.0.0173. | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. M. Setton, et al. (1985). A History Of The Crusades, Volume V: The Impact Of The Crusades On The Near East. ISBN: 9780299091446. Yayınevi: University of Wisconsin Press.
- ^ S. Runciman. (1987). A History Of The Crusades, Volume 1: The First Crusade And The Foundations Of The Kingdom Of Jerusalem. ISBN: 9780521347709. Yayınevi: Cambridge University Press.
- ^ A. Holt. (2019). The World Of The Crusades: A Daily Life Encyclopedia [2 Volumes]. ISBN: 9781440854620. Yayınevi: ABC-CLIO.
- G. Dickson. Children’s Crusade. (18 Mart 2018). Alındığı Tarih: 10 Nisan 2022. Alındığı Yer: Britannica | Arşiv Bağlantısı
- E. Meseguer. The Children's Crusade Set Out For The Holy Land In 1212. It Never Arrived.. (2 Mayıs 2020). Alındığı Tarih: 10 Nisan 2022. Alındığı Yer: National Geographic | Arşiv Bağlantısı
- R. Kadushin. The Grim Truth Behind The Pied Piper. (3 Eylül 2020). Alındığı Tarih: 10 Nisan 2022. Alındığı Yer: BBC | Arşiv Bağlantısı
- E. H. Rhodes. In The Footsteps Of A Children's Crusade. (25 Mart 1978). Alındığı Tarih: 17 Nisan 2022. Alındığı Yer: The New York Times | Arşiv Bağlantısı
- J. M. Powell. The Children’s Crusade: Medieval History And Modern Mythistory (Review). (1 Temmuz 2009). Alındığı Tarih: 17 Nisan 2022. Alındığı Yer: John's Hopkins University | Arşiv Bağlantısı
- N. P. Zacour. (2017). Ix. The Children's Crusade. University of Pennsylvania Press, sf: 325-342. doi: 10.9783/9781512819564-016. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 14:44:12 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/11650
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.