Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Altay Kenger
Seslendiren 24 Eylül 2022 9:33
Zihin gezinmesi (İng: "mind wandering"), dikkatin genellikle dış dünya ile ilişkili olan bir dizi düşünceden, bireyin kendi ürettiği içeriğe doğru yer...
73
Tüm Reklamları Kapat
Fatih Birinci
Yazar 12 Ekim 24 dk.

Masal sonlarında dendiği gibi, sonsuza dek mutlu mesut yaşamak mümkün mü? Bunu en çok sağlayabileceğini düşündüğümüz sıra dışı bir duruma bakalım: Piyangoda büyük ikramiyeyi kazandınız! Artık hiçbir sıkıntınızın kalmayacağını varsayabilirsiniz. Hayatınızın geri kalanında istediğinizi yer içer, istediğiniz yere gider, istediğiniz her şeyi alırdınız. Eh, bu durumda artık sürekli mutlu bir insan olurdunuz…

Bir de bu durumun duygusal olarak tam tersi bir şey düşünelim: Bir kaza sonucu bacaklarınız felç oluyor ve artık yürüyemeyeceğinizi öğrendiniz. Bu durumda, kalan hayatınızda sizi sürekli bir mutsuzluğun bekleyeceğini düşünebilirsiniz. Öyle ya, sadece bir hayatınız var ve dünyadaki sürenizin kalanında hayattan tat almanızı engelleyecek çok travmatik bir deneyim yaşadınız.

30
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Şule Ölez
Çeviren 2 Temmuz 2018 16 dk.

Bir zamanlar biyolojik uyumsuzlar olarak görülen melezler başı dertte olan birçok hayvan türünün gizli kurtarıcıları olmuşlardır. Bu gerçeği koruma politikalarıyla uzlaştırmak, bilimin önünde çözülmesi gereken zor bir durum olarak durmaktadır.

2006 yılında Kanada’nın kuzeybatı bölgesinde bir avcı, kutup ayısı sandığı bir hayvan vurdu. Fakat ayrıntılı incelemeler sonucunda hayvanın beyaz kürkünde kahverengi lekeler bulunduğu, pençelerinin alışılmadık biçimde uzun ve sırtının biraz kambur olduğu ortaya çıktı. Hayvan, aslında bir melezdi; annesi bir kutup ayısı, babası ise bir bozayıydı. Bu çaprazlamanın mümkün olduğu bilinse de -iki tür daha önce korumalı yetiştirme programı altında çiftleşmiştir- bu, doğada rastlanan ilk vakadır. Sonradan bu vakanın münferit bir vaka olmadığı anlaşılmıştır. Çevreciler ve diğer doğa koruma grupları, iklim değişikliği nedeniyle bozayıların kutup ayılarının yaşadığı yerlere sokulması devam ederse bu tip melezleşmenin daha da yaygınlaşacağından ve sonunda kutup ayısı popülasyonunu tahribata uğratacağından endişe duymaktadırlar. Hatta türü korumak amacıyla melezlerin öldürülmesini teklif edenler bile olmuştur.

79
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Müge Gül
Müge Gül
53K UP
İnceleyen 1 gün önce
Kendini eğit, oku, okuduğunu anla, düşün, düşünceni sorgula, yaz, uygun bir yerde yayımlanmak üzere gönder, gönder,gönder,gönder...vazgeçme.. kendine inanmaktan asla vazgeçme, değerini bilmeyenlere gücenme, seni anlamayanları suçlama... herşey senin önüne sunulduğunda unutma...

Geçmişini, kaybettiklerini, bir zamanlar ettiğin değeri unutma. Açılan kapılardan geçerken, yüzüne kapatılanları anımsa. Hiç birşeyin senden önemli olmadığını da... Yoktan var et kendini. Tırnakların ile kazı. Çalış, çalış, çalış, bıkmadan kendin olmaktan yılmadan . Aşık ol. Ama bir kadına ve ya erkeğe değil. Aşık olmaya aşık ol. Öyle ol ki kimse incitemesin seni. Bırak yüceltsinler benliğini, bırak dolaştırsınlar seni sıcak zevklerin buz gibi zirvelerinde. Beklentiye girme. Kendini yorma. Sorma. Yapabileceğin şeyin en iyisini yap ve paylaş başından beri yanında olanlar ile.

Paylaştıkça çoğal, çoğaldıkça dağıl, dağıldıkça toparlan ahir ömrümde. Unutma kaybedecek bir şeyi kalmayan insandan daha tehlikeli bir şey yoktur bu hayatta. Yormalarına izin verme seni , edebi bir uykuya dalmamak için önce kendi zihninin kontrolünü eline al. Pes etme. Edersen de ''Eden'' lere benzeme... .

Bırak ılık bir sonbahar rüzgarı okşasın saçlarını, bir kaç damla su okyanusun bağrından değsin al yanaklarına. Herkesi unutsan bile kendini unutma. Ve hep hatırla okyanus sayısız ruhun mezarı, sen onların inadına tüm kalbin ile yaşa...''Sen ''olarak doğmadan, verilen isminle göçme şu yalan dünyadan...

Martin Eden hayatınız boyunca hatırlayacağınız bir adam. London kalemi ile adeta can verdiği bu ölümsüz karakteri ile bizlere çok önemli dersler veriyor. Hayata dair... Aşk denen illete dair... bilime, kültüre, edebiyata dair. İçimizde derinlere sakladıklarımıza dair...Not: Kalınlığına aldanmayın acayip derece de akıcı bir kitap...
Kitap
9.9/10
(89 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İrem Holat
İrem Holat
8K UP
Yazar 23 Mayıs 2021 3 dk.

Azot, canlıların protein, DNA ve klorofil sentezleyebilmek için ihtiyaç duyduğu bir elementtir. Atmosferde en yüksek oranda bulunan bir gaz olmasına rağmen, moleküler azot birçok canlı tarafından doğrudan kullanılamaz, çünkü azot atomları arasındaki üçlü bağı kırmak yüksek miktarda enerji gerektirmektedir.

Bu nedenle canlılar azot ihtiyaçlarını amonyak ya da nitrat gibi bileşikleri tüketerek giderirler. Element olarak bulunan azotu amonyağa dönüştüren bazı bakteriler ve arkeler, bazı bitki türleriyle simbiyotik bir ilişki kurarak, onların azot ihtiyacını karşılasa da buğday, mısır, pirinç gibi tarım bitkileri böyle bir ilişki içinde değildir. Yıldırımlar gibi abiyotik faktörlerce de canlılar tarafından kullanılabilir azotlu bileşikler üretilebilmekle beraber, bu oran tüm canlılığı sürdürmek için oldukça yetersizdir.

10
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Serdar Ölez
Serdar Ölez
109K UP
Türü Ekleyen 1 Ocak 2022
10-150 cm boylanabilen, tek yıllık veya iki yıllık, otsu bir türdür. Gövdeler tüysüz veya üst salgılı tüylüdür. Dip yapraklar genellikle rozet şeklinde dizilidir, dikdörtgenimsi ile ters yumurtamsı arası bir formdadır, kenarlar tam veya sığ tüysü bölmeli olabilir. Gövde yaprakları yumurtamsı-mızraksı formda, tam kenarlı veya sığ tüysü bölmeli ve sapsızdır; yuvarlağımsı kulakçık bulunur. Tüm yapraklar genellikle dikencikli-dişlidir. Çiçeklenme Mart-Ağustos ayları arasında gerçekleşir; involukrum testi veya çan şeklinde ve tüysüzdür ancak gençlikte sıklıkla havlıdır; kapitulum 2-2-5 cm genişliktedir; dilsi çiçekçikler altın sarı renktedir, dışta kalanların alt kısımları genellikle eflatuna çalar. Sert kabuklu meyveler 2-3 mm uzunlukta, elipsoid, belirgin yassı ve kanatlıdır, her bir yüz 3 çıkıntılıdır, çıkıntılar arası pürüzsüzdür, çıkıntılar ve kenarlar geriye doğru yoğun kıvrımlı küçük dişlidir; papus 7-9 mm boydadır.
0
Söz
Rasul Nurullazade
Alıntıyı Ekleyen 4 gün önce
Gerçeği kabul edin, bizler aç sokak köpeklerini umursamayan ev köpekleriyiz.
Kaynak: Üçüncü Addım
9.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Ece Müker
Ece Müker
522K UP
4 gün önce
NASA’nın Parker Solar Probe (Parker Güneş Sondası), 24 Aralık 2024’te Güneş yüzeyine yalnızca 3,8 milyon mil (yaklaşık 6,1 milyon km) mesafeye ulaşarak tarihin en yakın Güneş geçişini gerçekleştirdi. Bu yakın geçiş sırasında elde edilen yeni görüntüler ve veriler, Güneş rüzgârı olarak bilinen ve saatte 1 milyon milin (1,6 milyon km) üzerine çıkan hızlarla hareket eden elektrik yüklü parçacık akışını benzeri görülmemiş detaylarla gözler önüne serdi.

NASA’nın WISPR kamerasıyla çekilen görüntüler, koronal kütle atımları (CME) adı verilen dev patlamaların çarpışmasını yüksek çözünürlükte gösteriyor. Bu tür çarpışmalar, manyetik alanların karışmasına ve enerjinin yeniden dağılmasına neden olarak astronotlar ve uydular için daha büyük tehditler yaratabiliyor. Bu veriler, Güneş kaynaklı uzay hava olaylarının daha iyi öngörülmesini sağlayacak.

Sonda ayrıca, Güneş’in görünür yüzeyinde bulunan manyetik huni bölgelerinde başlayan switchback (zigzaglı manyetik alan) yapılarının, hızlı güneş rüzgârının kaynağı olduğunu doğruladı. 2024 yılında yapılan bu keşif, 50 yıllık bir gizemi çözerken, yavaş güneş rüzgârının kökenlerini de anlamak için önemli bir adımdı.

Güneş’e en yakın geçişlerinde toplanan yeni veriler sayesinde bilim insanları, yavaş güneş rüzgârının iki farklı türünü doğruladı:

Alfvénik tür (küçük manyetik dalgalanmalara sahip)

Non-Alfvénik tür (manyetik değişkenlik göstermeyen)

Bunların sırasıyla koronal delikler ve helmet streamer adı verilen yapılardan kaynaklandığı düşünülüyor. Parker Güneş Sondası'nın bir sonraki Güneş geçişi 15 Eylül 2025 tarihinde gerçekleşecek ve bu süreçte yavaş güneş rüzgârının kökenine dair daha fazla bilgi toplanması bekleniyor.

Uzay hava tahminleri, iletişim sistemleri, uydu operasyonları ve astronot güvenliği açısından hayati önem taşıyan bu bulgular, NASA’nın Güneş’i ve onun uzaydaki etkilerini anlama çabasındaki en kritik gelişmelerden biri olarak değerlendiriliyor.

7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 18 Ocak 2019
İşte burada duruyor: Atomların oluşturduğu bir bilinç, meraklı bir madde... Denizin kenarında duruyor ve düşünüyor: Ben... Atomların evreni, evren içerisinde bir atomdan ibaretim!
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
23
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj
Teşekkürler, Arsel Berkat Acar!

Evrim Ağacı'na bugüne yaptığın tüm katkılar için çok teşekkürler! Evrim Ağacı'nda yayınladığın veya yayınlanmasına katkı sağladığın 106 içerik sayesinde Türkiye'de bilimsel bilgiye erişim bir o kadar kolay. Hep birlikte, daha da güzel işler başarmaya devam!

Devamını Göster
Teşekkürler, Arsel Berkat Acar!
Sizden Gelenler
10 sene önce 13 yaşında olduğumu düşünüyorum da popüler kültür kurtlar vadisi izlerken siz bu iş için çalıştınız ve artık daha çok kişi sizi takip ediyor demekki insanlar olarak gelişiyoruz ve internet sayesinde popüler kültüre maruz kalmak zorunda değiliz.
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 1 ay önce İzmir₺9.000,0020 Temmuz
Atomlardan proteinlere: Yapısal Biyoloji ve Yapısal Taklit
20 Temmuz 2025 15:00 tarihinden 27 Temmuz 2025 12:00 tarihine kadar.

Amino asitler nasıl bir araya geliyor, 3 boyutlu yapı nasıl oluşuyor? Protein yapılarını çözmek, incelemek ve karmaşık protein etkileşimlerini anlamak için hangi teknikleri kullanıyoruz? Etkinlikte bu sorulara cevap ararken, teorik ve pratik oturumlar aracılığıyla protein yapılarını ve etkileşimlerini inceleyeceğiz. Pratik derslerle veritabanı kullanımı (NCBI BLAST, Expasy), protein görselleştirme (PDB, Chimera X), yapı modelleme (AlphaFold), protein etkileşimleri (PISA) ve moleküler kenetleme (HADDOCK, SWISSDOCK) konularını işleyeceğiz.

Devamını Göster
7
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Srofkant Unknown
Üye 1 gün önce 1 Cevap
Zira ben ne zaman oluştuğunu bile hatırlamıyorum. Bilen varsa evrimsel sürecinde ne gibi katkı sağladığını da anlatabilir mi?
129 görüntülenme
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close