Belirli bir düzene nesnel bir doğru olduğu için değil, buna inanmak etkili bir işbirliği yapmamızı ve daha iyi bir toplum kurmamızı sağlayacağı için inanıyoruz.
İnsanlar yarından itibaren varlığına inanmayı bıraksalar bile, yerçekiminin ortadan kalkma ihtimali yoktur. Buna karşın, hayali bir düzen her zaman çökme ihtimaliyle karşı karşıyadır, çünkü varlığı mitlere bağlıdır ve mitler insanlar onlara inanmayı bıraktığı anda çökerler.
Diğer sosyal hayvanların davranışları büyük ölçüde genleri tarafından belirlenmektedir. DNA bir otokrat değildir; hayvan davranışları aynı zamanda çevresel etkenler ve bireysel tuhaflıklar tarafından da şekillendirilir. Yine de aynı tür hayvanlar, belirli bir çevrede genellikle aynı şekilde davranma eğilimindedir ve genetik mutasyon olmadan sosyal davranışlarında belirgin bir değişim meydana gelemez. Örneğin şempanzenin, bir alfa erkek tarafından yönlendirilen hiyerarşik gruplarda yaşama yönünde genetik bir eğilimi vardır. Yakın bir akrabası olan bonobolar ise dişiler arası ittifaklar tarafından yönetilen daha eşitlikçi gruplar halinde yaşarlar. Dişi şempanzeler bonobo akrabalarından ders çıkarıp feminist bir devrim gerçekleştirmezler. Erkekler de anayasal bir mecliste toplanıp alfa erkeği görevinden alarak, bundan böyle tüm şempanzelerin eşit muamele gördüğünü deklare etmezler. Bu tür çarpıcı davranış değişiklikleri, yalnızca şempanzelerin DNA’sı değiştiğinde meydana gelebilir.
Terör büyük bir züccaciye dükkanını dağıtmaya niyetli bir sineğe benzer. Sinek güçsüzdür , tek başına bir fincanı bile hareket ettiremez. Bu yüzden kendine bir boğa bulur, kulağına girer ve vızıldamaya başlar. Boğa korku ve öfkeyle çıldırıp dükkanı altüst eder. O sinek bir batıl inanç, bir safsata veya önyargıdan başka bir şey değildir. O boğa ise, kafası boş cahil insanın ta kendisidir.
Darwinci evrim teorisinin öğretilmesine karşı çıkıp biyolojik karmaşıklılığın bütün biyolojik detayların daha en başından düşünmüş olan bir yaratıcının varlığını kanıtladığını öne sürüyorlar. Biyologlar geçmişle ilgi olarak haklılar ama akıllı tasarım taraftarları da, ironik şekilde, gelecek konusunda haklı olabilirler.
Eğer zamanınızı var olmayan koruyucu ruhlara dua etmekle geçirirseniz , gıda toplamak, savaşmak ve üremek gibi şeyler için kullanılabilecek değerli vakti boşa harcamış olmaz mısınız?
Bir maymunu, ölümden sonra gideceği maymun cennetindeki sınırsız muzla kandırarak elindeki muzu vermeye asla ikna edemezsiniz.
Neredeyse kimse kuantum mekaniği ya da görelilik kuramını tartışmazken evrim teorisi neden bu kadar tepki çekiyor?