Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Pedram Türkoğlu
Yazar 11 Ocak 2023 2 dk.

Ak gerdanlı ötleğen (Curruca communis), orta boyutlu bir ötleğen türüdür. Morfolojik olarak yakın akrabası küçük ak gerdanlı ötleğen (Curruca curruca) ile fazlasıyla benzerlik göstermektedir. Fakat kanat tüyleri ve kol teleklerinin kenarlarının kızıl-kahverengi tonlarında olması, kuyruk uzunluğunun daha fazla olması ve beyaz göz halkasıyla ondan ayrılır.[1] Vücut tüyleri spesifik olmayan soluk kahverengi tonlarında olduğu için diğer bazı ötücü kuşlar ile karıştırılabilir. Ayrıca gaga ucundaki diş benzeri tırtıklı yapı, beslenirken böcekleri, meyveleri ve bitki çekirdeklerini kavramayı sağlamaktadır.

Her iki cinsiyet de esas olarak üstte kahverengi ve altta devetüyü (açık kahverengi) rengiyken, uçma telekleri (remiges) kestane rengindedir. Ayrıca eşeysel dimorfizm (cinsiyetler arası görünüş farkı) barındıran sayılı ötleğenlerden biridir. Yetişkin erkeğin kafa tüyleri gri ve boğaz bölgesindeki tüyleri beyazdır. Dişi ise gri kafa tüylerinden yoksundur ve boğaz daha soluk tonlardadır.[2]

22
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat
Ayşegül Şenyiğit Özdil
Uyarlayan 19 Eylül 2018 5 dk.

Çok çeşitli kuş türlerinin tüy rengine bakarak sundukları o renk cümbüşüne hem hayran oluruz hem de şu soruları ve daha nicesini kendimize sorarız: Papağanlar gibi bazı kuşların üzerinde neredeyse gök kuşağının her rengi bulunurken bazıları neden sadece belli renklerdedir? Saksağan gibi kimi kuşun kanat ucu niçin siyahtır? Bazı kuşların üst kısmı daha koyu renk iken gövdeleri neden daha açık renktedir?

O halde merakımızı gidermeye başlayalım.

28
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Atilla ㅤ
Atilla ㅤ
4,387 UP
Alıntıyı Ekleyen 14 dakika önce
Ne mutlu Türküm diyene!
Kaynak: "Türk” kelimesinin bir etnik, dil veya din kökene dayanmadığı, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını ifade ettiği belirtilir. (Git)
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kadir Toykan Özdoğan
Çeviren 25 Nisan 2020 3 dk.

Eğer çillerinizin, kızıl saçlarınızın ve hatta uyku bozukluklarınızın aile ağacınızdaki Neandertal'den size kaldığını düşünüyorsanız, yanılıyor olabilirsiniz. Neredeyse dünyadaki her insan genomlarında bir miktar Neandertal izi barındırıyor. Fakat onbinlerce İzlandalı genomu üzerinde yapılan çalışma, genomlarımızdaki Neandertal mirasının fiziksel özelliklerimiz veya hastalık eğilimlerimiz üzerinde çok az ,belki de hiç etkisinin bulunmadığını gösteriyor.

Paleogenetikçiler yaklaşık 10 yıl önce çoğu Avrupalı ve Asyalının %1 ila %2 oranında Neandertal DNA'sı taşıdığını keşfettiler. Ayrıca Melanezyalıların ve Avustralya Aborijinlerinin buna ek olarak %3 ila %6 oranlarında, Asya'da yaklaşık 50 bin ila 200 bin yıl öncesinde yaşamış olan Denisovanlardan miras aldıkları DNA'yı taşıdıkları keşfedildi.

40
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatma Nur İnakçı
Aktaran 6 gün önce 2 dk.

Herhangi bir zamanda Amerika Birleşik Devletleri nüfusunun yaklaşık %10'u majör depresif bozuklukla (MDD) mücadele ederken insanların %20'si yaşamları boyunca bu bozukluğun belirtilerini gösterebiliyor.[1]

Ancak bu kadar yaygın olmasına rağmen MDD tedavisinde kullanılan yöntemler, toplumun azımsanamayacak bir kesiminde yetersiz kalmaktadır. Standart tedavi yöntemi olan antidepresanlar, MDD hastalarının %30’unda etkili olmamaktadır.

32
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Umut Kuzu
Umut Kuzu
134K UP
İnceleyen10 27 Eylül 2023
Çocukluğumuzun çizgi filmidir, Güzel hikayesi var ve animasyonları gayet güzel, Zamanına göre aşırı iyi bir çizgi film, Tavsiye ediyorum.
Youtube Kanalı
9.8/10
(72 Kişi)
Puan Ver
@AdventureTime
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
17
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hilmi Uysal
Hilmi Uysal
4,357 UP
Yazar 8 Mayıs 2019 46 dk.

İnsanın iş faaliyeti “insan emeği” olur. İnsan emeği aslında zihinsel ve bedensel ikili bir faaliyettir, bir praksistir. Zihinsel bileşenini belirleyen ensefalizasyon katsayısıdır (EQ). Bedensel kısmını belirleyen ise BMR ile ölçebileceğimiz ve yaklaşık 3.5 milyon yıllık bir süreçte oluşan iki ayaklılığı, ellerini kullanışı ile tipik olan insan vücududur. Topluluk olarak yaşayan Homo Sapiens’in yaşamını sürdürebilmesi için gerekli besin bulma aktivitesi, beyinleşme oranının yükselmesi ile enerji üretim kapasitesi güvenlik aralığını genişleterek, topluluğun yaşamını dolayısıyla da bireyin yaşamını güvence altına almaktadır. İnsan emeği bir praksis olarak, zekâsıyla enerji tüketerek kullanım değerleri/metalar üretir. Üretim sürecinde objeye eklenen bir “değer”dir. Zihinsel bileşeni ile insanın iş faaliyeti, “insan emeği” değer yaratan bir öze sahiptir. Üretim sürecindeki birey hem kendisini yenilemek için gerekli değeri hem de iş faaliyetinin sonucunda bu değerden fazlasını ürettiği objeye ekler. Dunbar sayısı ve enerji üretim kapasitesi güvenlik aralığı arasında kurulabilecek bağıntı bize insan emeğinin çok önemli bir yönünü kavramımızı sağlamaktadır. Bu insan emeğinin en önemli özelliği olan “artı-değer” kavramıdır. Çağdaş insanda ortalama bir bireyin iş faaliyetinde üretebileceği enerji topluluktaki 2-3 kişinin enerji gereksinimini karşılayabilecek hale gelebilmektedir. İnsan emeği sadece toplumsal olarak kendisinin yaşamını sürdürmek için gerekli olanı üretmemektedir. Enerji üretim kapasitesi güvenlik aralığı nedeniyle belirli bir oranda fazlasını üretmektedir. Dolayısıyla bir bireyin iş faaliyeti değer olarak kendisine gerekli olandan fazlasını üretme yeteneğini içermektedir.

İnsan emeğinin verimliliğindeki artıştan, enerji üretim kapasitesi güvenlik aralığının genişlemesinden sorumlu olan bedensel değişimi ve daha belirleyici olarak ta zihinsel öğenin geçirdiği değişimdir. Homo Sapiens ile en yüksek EQ oranına ulaşan insan, insan emeğinin verimliliğini halen arttırmaya devam etmektedir. Bu insanın inovasyon, (yaratıcılık) yeteneği ile bağıntılıdır. İnsan emeğinin enerji üretim kapasitesi güvenlik aralığının, insanın inovasyon yeteneği ile genişlemiş olması beklenir. İnsan emeğinin enerji üretim kapasitesi üzerinde sadece enselalizasyon katsayısı değil, inovasyon yeteneğinin de bir katkıda bulunması gerekir. Bu inovasyon katsayısı niteliksel olarak iş faaliyetinin değeri üzerinde de etkilidir.

73
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Uğur Yakasız
Hukukçu 6 gün önce Sen de Cevap Ver

Hukuk öğretisi, temelde iki anlayış üzerine kuruludur.

DOĞAL HUKUK

Hukukun amacı negatif bir kavram olan adalettir. Akıl, doğa veya tanrısal düzen kaynaklı, içeriği kendiliğinden var olan, evrensel ve daima geçerli yazılı olmayan bir ideal hukuk bulunur. Hukuk biliminin ve uygulamasının amacı da bu ideal hukuka yakınsamak, mümkünse ulaşmak olmalıdır. Bu ideal düzene aykırı olan düzenlemeler, hangi usul ve esasa uyulursa uyulsun hukuki olamayacaktır. R. O’Hanlon konuyla ilgili olarak yenidoğanın yaşam hakkını örnek gösterir. Herhangi bir yetkili makam veya organın yenidoğanın yaşam hakkını ortadan kaldıracak bir düzenlemesi mevcut hukuk kurallarına aykırı olmasa veya sınırlayıcı hiçbir hukuk kuralı bulunmasa bile geçerli olamayacaktır; bu hak doğaldır, yasayla hatta anayasanın değişikliğiyle bile böyle bir düzenleme meşru ve hukuki olmayacaktır. Doğal hukuka göre bir yasanın, düzenlemenin hukuki olması usul ve esasın yanı sıra adil olmasıyla da ilgilidir. Diğer bir deyişle “Kanun, adil olduğu için kanundur”.

Tüm Reklamları Kapat

Antik dönemden beri süregelen bu anlayış sizin de sorunuzda belirttiğiniz gibi iyi-kötü kavramlarının yanı sıra ahlâk, tanrısal düzen, adalet(içerikli adalet) gibi birçok kavramla ilgilenir. Suç hukukuna konu eylemler de bu kavramlardan doğan evrensel ve değişmez yasanın konusu hak ve hürriyetlerin (örneğin yaşam hakkı, seyahat hürriyeti) ihlaline yönelik fiil veya ihmâllerdir öyleyse asgari ahlaka aykırı bu tip eylemler hukuki müeyyideye bağlanmalıdır.

POZİTİF HUKUK

Hukuk, normatif hiyerarşik ilişkileri inceler. Bu sistem dünyevi bir iktidar tarafından oluşturulur ve ilahi-metafizik kaynaklar veya etiğin konusu olan ahlak, adalet gibi kavramlarla esaslı bir bağı yoktur. Eğer daha önce var olan usule uyarsanız, yasal düzenlemenin meşruiyet ve hukukiliği bu usule(şekli uygunluk), varsa hiyerarşide kendinden üstte bulunan ve kaynaklandığı norma aykırı olmamakla (maddi uygunluk) tamamlanır. Düzenleme hukukidir. Sizi esas veya usul yönüyle sınırlayan bir hiyerarşik üst norm yoksa veya var olan sistemi ihtilalle ortadan kaldırmışsanız bu durumda asli kurucu(anayasa koyucu) iktidar haline gelirsiniz, ki hukuk sistemini oluşturan da bu dünyevi siyasal iktidardır.

Günümüzde uluslararası hukuk, insan hakları hukuku gibi alanlar başta olmak üzere doğal hukuk etkisini sürdürse de hukuk dünyasında ana akım pozitif hukuk yönündedir. Hukuki düzenlemelerin kaynağı iyi, kötü, soyut adalet, tanrı, ahlak ve sair kavramlar değil; hiyerarşide üstte bulunan norm(örneğin anayasalarda sayılan hak ve hürriyetler) yahut yasa koyucunun tercihlerinden ibarettir. Düzeni oluşturan veya değiştiren siyasal iktidar, kurduğu düzene tehlike oluşturabilecek veya kamu düzenini bozucu kimi eylemleri oluşturduğu sistemde suç olarak düzenlemekte ve bunların hukuki yaptırımı cezalar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu düzenlemelerin gerekçesi siyasal-sosyal-ekonomik düzenin veya hiyerarşik üst normdaki değerin korunmasıdır, içerikli adalete ulaşmak ise gerekçeden daha çok siyasal bir söylemdir. Pozitif hukuk, normların içeriğinin adil olup olmamasıyla değil normların uygulamasının adil olup olmadığı ile yani şekli adaletle ilgilenir. Özetle “Kanun, kanun olduğu için adildir”.

Her iki anlayışın içerisinde konumlanan farklı birçok görüşün bulunduğu ve değerlendirmemizin oldukça yüzeysel kaldığı unutulmamalıdır.

112 görüntülenme
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Çağan Yetkin Seyit
13 saat önce
Evrim Ağacı’nın “Yapay Zeka Evrim Ağacı’nı Nasıl Öldürüyor?” adlı videosunu izledim. Bundan sonra istediğim bilgileri orijinal bilgileri içeren internet sitelerinden almaya dikkat edeceğim. Özellikle Evrim Ağacı için. Çünkü bu harika topluluğa ve bilgilere sahip internet sitesinin, en sevdiğim internet sitesinin kapanmasını istemiyorum. Umarım ki “evrimagaci.org” kapanmaz. Herkese iyi akşamlar dilerim.
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Yapay Zeka konusunda geliştirebilirsin.

Aslı Ece Koçak
Yazar 3 Mart 2021 15 dk.

Dünya nüfusunun artmasıyla gıda tüketimi de artarken, gıda üretimi aynı oranda artmıyor. Hatta Gıda ve Tarım Örgütü'ne (FAO) göre, sınırlı kaynaklardan üretilebilen gıdaların yaklaşık %5'i böcek istilası veya hasat sonrası bozulma nedeniyle kullanılamaz hale geliyor. Ayrıca, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) açıklamasına göre, dünyadaki ölümlerin %35'inin gıda kaynaklı salgınlar ve parazitlerden kaynaklandığı bildirildi. Tüm bu nedenlerle gıda güvenliğini sağlamak, yani sağlıklı ve besin değerini korumak için yüzyıllardır çeşitli ürün ve teknolojiler geliştirilmiştir.

Gıdanın yüksek enerji ışınlarına maruz bırakılarak bir muhafaza sürekliliği olan "gıda ışınlaması", ürün güvenliği, mikroorganizmalardan korunma, raf ömrü gibi iyileştirmeler için 20. yüzyılın ikinci yarısında ön plana çıkmıştır. Gıdaların ışınlanması ile birlikte ışınlanmış gıdaların güvenliği tüm dünyada araştırılmaya başlanmıştır.

75
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Haki Serhat Gün
İnceleyen 3 Mart
Şu ana kadar okuduğum en iyi romanlardan biri idi.
9.8/10
(27 Kişi)
Puan Ver
Birinci Kısım
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ebru Tuba Ölçücü
Gözlemi Yapan 6 Nisan 2024 Türkiye, İstanbul
Bugünkü arazi gözleminden bitki morfolojisi hakkında bilgi: gövde dik, yoğun glandüler-villöz, uzun yayılan tüylere ve bazen daha kısa tüylere sahip. Yapraklar çoğunlukla yoğun bir bazal rozet, kısa saplı ila neredeyse sapsız. Çiçek durumu genellikle çok sayıda tepe noktasıyla dallanmış, altta aralıklı ve üstte daha yoğun; tepe noktaları genellikle 6 çiçeklidir. Kaliks tüylü ve salgı noktalı, boğazda yoğun villöz, meyvede 8 mm uzunluğa kadar. Taç açık maviden mora kadar, 8-12 mm uzunluğunda; tüp 4-8 mm uzunluğunda; üst dudak genellikle hafifçe yatıktır, 2-4 mm uzunluğundadır, alt dudak genellikle biraz daha kısa.
Sancaktepe, 06.04.24
9
1 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Nevzat Keskin
Seslendiren 2 gün önce 9:19
Neden yelleniyoruz (evet, tıbbi terminolojide "yellenme" olarak geçer)? Neden kokuyor? Bunlar birçoklarımızın merak ettiği ama pek de fazla cevaplanmayan...
9
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
52K UP
Gözlemi Yapan 3 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı İlçesi Akyazı köy yolu üzerinde, tarla kenarında gözlemlenmiştir.
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close