Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Bilgisayar Bilimleri konusunda geliştirebilirsin.

Tüm Reklamları Kapat
Deha Kaykı
Deha Kaykı
199K UP
Yazar 16 Eylül 2023 25 dk.

Türdiriltimi (İng: "De-extinction") veya "diriltme biyolojisi", soyu tükenmiş türlerin bireylerine (genellikle genetik olarak) benzer canlı organizmaların yeniden oluşturulma sürecini ifade eder. Özellikle kuşlar gibi ekosistemlerde kritik roller üstlenen türlerin neslinin geri döndürülmesi, ekolojik dengeyi sağlama ve doğal yaşamın sürdürülebilirliğini artırma potansiyeli taşımaktadır. Bu çalışmalar, nesli tükenmiş kuş türlerinin genetik materyaliyle modern teknolojinin imkanlarının etkili bir şekilde birleştirilmesiyle gerçekleştirilmektedir. Bu yaklaşım, daha önce denenmemiş alanlara da adım atmayı ifade eder; çünkü kullanılan yöntemler, geleneksel sınırların dışında tamamen yeni ve yenilikçi yaklaşımları içermektedir. Bu yazımızda, özellikle kuşlar perspektifinden türdiriltimi konusunu ayrıntılı bir şekilde ele alacağız.

Türdiriltimi gerçekleştirilirken yapay seçilim yoluyla geri ıslah (İng: "back breeding"), genom düzenlemesi gibi teknikler kullanılır. Ancak bu noktada başka alternatif bir yolda, klonlama tekniğini tercih etmektir. 1990'lı yıllarda koyun Dolly'i üretmek için somatik hücre nükleer transferi (SCNT) isimli yöntem geliştirilmiş ve türdiriltimi çalışmaları yeni bir soluk kazanmıştır. Yakın süreçte, Kuzey Amerika türü olan karaayaklı gelinciklerin (Mustela nigripes) Elizabeth Ann isimli bireyinde başarılı bir klonlama çalışması yapılmıştır. Klonlanan gelincik, yaklaşık 30 yıl önce ölmüş, Willa isimli bireyin bir klonuydu. Willa öldüğü zaman bilim insanlarınca vücudu dondurulmuş ve bu sayede DNA bilgisi korunabilmişti. Bu ve bunun gibi örneklerden de anlayabileceğimiz gibi klonlama tekniği memeliler üzerinde uygulandığında başarılı sonuçlar vermektedir.[1]

41
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 24 Şubat 2019
Aslen mühendis olacaktım. Ancak pratik gündelik yaşamı, sırf açgözlü bir maddi kazanç amacıyla daha da geliştirmek için yaratıcı zekamı harcama düşüncesi bana katlanılamaz geldi.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
33
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Seda Baykal Köse
Yazar 25 Ocak 2017 43 dk.

Antik Yunan’daki çok önemli bilimsel düşünce temelleri uzun bir süre unutulmaya yüz tutmuştur. Bu miras daha sonra Müslümanlar tarafından tekrar keşfedilmiştir ve Müslümanlar bu mirası belki de tamamen unutulmaktan kurtarmışlardır. Antik Yunan medeniyeti ile karşılaşan Müslüman medeniyeti özellikle 8. ve 13.yy.’larda çok önemli bilimsel çalışmalar yapmıştır. Tarihte, 8. yüzyıldan 13. yüzyıla kadar (kimi kaynaklara göre 15. yüzyıla kadar) olan dönem, İslam coğrafyasının Altın Çağı olarak bilinir. Bu zaman diliminde İslam alimleri üzerinde, Antik Yunan çalışmalarının tesirini fazlasıyla görmek mümkündür. Sorgulayıcı ve araştırmacı bakış açısı ile birlikte devralınan miras, Müslüman medeniyetinin yükselmesine olanak sağlamıştır.

Bu dönemde Müslüman bilimciler, canlılığın ortaya çıkışı ve gelişimi ile ilgili kendilerinde mevcut olan görüşlerden farklı olan açıklamalarla da tanışmıştır. Doğaya karşı bu yeni pencereden bakmışlar ve bu fikri kendi bakış açılarıyla hem geliştirmiş hem de daha sonra Avrupa medeniyetine bırakmışlardır. Bunu yaparken Antik Yunan’daki çalışmaları kendi dillerine çevirmiş ve bu çalışmalar üzerine kendi yorumlarını yapmışlardır.

184
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Poyraz Savaş
Yazar 6 gün önce 4 dk.

Saka, insanlarca en çok tanınan ötücü kuşlardan biridir. Başının ön kısmındaki kırmızı "maske", beyaz yanağı ve burayı çevreleyen siyah çerçevesi, kahverengi sırtı, beyaz karnı ile oldukça karakteristik bir türdür. Siyah kanadının ortası geniş bir sarı çizgi bulunur, kanatları ve kuyruk telekleri siyahtır, uçlarında ise beyaz benekler vardır.

Genç bir sakanın başı ve sırtı gri kahverengi üzerine çizgilidir, kafadaki kırmızı, siyah ve beyaz renkli alanlar görülmez. Erkek ve dişisi arasında belirgin farklar yoktur. Erkeği göz pınarındaki ve burnunun üzerindeki tüylerinin siyah olması ve kafasındaki kırmızının genişliği ile dişisinden ayrılır. Erkekler daha iri ve parlak tüylüdür. Ayrıca kanat üstü örtü tüyleri erkeklerde siyah iken dişilerde kahverengidir.[6]

13
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Buğra Ünal
Seslendiren 16 Aralık 23:55
Recall yine sıkıntılı - Xbox'tan Xbox'lara Xbox yayını - Google Artırılmış Gerçeklik ve YZ Peşinde - LG'den Veda
18
Tüm Reklamları Kapat
Söz
Firdevs Güven
Alıntıyı Ekleyen 6 gün önce
İlk kaçış yolu cehalete teslim olmaktır. Yani hayatın kötü ve saçma olduğunu bilmemek, bunu anlamazdan gelmek.
Kaynak: İtiraflarım ( dokuz yayınları ) sf:61
8
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Veliye Batu
Veliye Batu
2,680 UP
Çeviren 21 Aralık 2017 2 dk.

Çoğu deneyde 2 grup vardır: bir kontrol grubu ve bir deney grubu. Deney grubunda yer alanlar, üzerinde çalışılan tedaviyi alırken kontrol grubundakiler bu tedaviyi almazlar. Sonrasında, bu iki grubun üyeleri, deneysel tedavinin etkilerini saptamak için karşılaştırılır. Deneysel grupta bazı farklar gözlemleseniz bile, kafanızda şöyle bir soru olabilir: “Gözlemlediğimiz şeyin tedavi sayesinde olup olmadığını nasıl bilebiliriz?”

Bu soruyu sorduğunuzda, aslında karıştırıcı değişken ihtimalini dikkate alırsınız. Karıştırıcı değişkenler, bağımlı değişkeni (tepki değişkenini) etkiler; fakat bu etkiyi fark etmek zordur. Özellikle insan deneklerle yapılan deneyler, karıştırıcı değişkenlere meyillidir. Özenle hazırlanmış bir deneysel tasarım, karıştırıcı değişkenlerin etkilerini sınırlandıracaktır. İşte bu açıdan deney tasarımında bilhassa önemli bir konu da çift-kör deney olarak adlandırılır.

36
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Bedirhan Beyazduman
İnceleyen10 11 Mart 2023
Muhteşem bir eser
Kitap
9.2/10
(12 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
12
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Sizden Gelenler
Başak Nazik
Başak Nazik
50K UP
Üye
Bilimle geçen daha nice yıllarımız olsun, teşekkürler Evrim Ağacı ^^
Enes Kocabey
Enes Kocabey
156K UP
Yazar 23 Ekim 2021 14 dk.

“Sana benzeyen birini gördüm!” Muhtemelen hayatımız boyunca en az bir defa bu cümleyi duymuşuzdur. Ya da çevremizdekiler tarafından birkaç kez başkalarına benzetildiğimiz olmuştur. Peki gerçekten bize tıpatıp benzeyen insanların olması mümkün mü, üstelik ikiz bir kardeşimiz yokken?

Yüzümüz, belki de en benzersiz özelliklerimizden biri. Çoğumuz, bizi diğerlerinden ayıran en güçlü parçamızın yüzümüz olduğuna inanıyoruz. Şimdilerde telefonumuzu dahi parolalar yerine yüzümüz ile açıyoruz. Belki de yakın bir gelecekte tüm güvenlik önlemleri için yüzümüzü tanımlayacağız. Ama yüzümüz, gerçekten eşsiz mi?

Bionluk Logo yazarlarınca hazırlandı.
29
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Emel Deniz
Emel Deniz
101K UP
İnceleyen10 4 gün önce
Okuduğumda kitabın sunduğu fikirlerle çarpılmıştım. Mutlaka okuyun, arkasından mümkünse filmini izleyin. Irvin Yalom harika bir yazar, diğer tüm kitapları da mutlaka okunmalı ama bu kitabın yeri ayrı.
9.9/10
(14 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : When Nietzsche Wept
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nda yayınladığımız bilim haberlerini anlık olarak Bundle üzerinden de okuyabileceğinizi biliyor muydunuz?

Nur Senem .
Nur Senem .
59K UP
3 gün önce

Kefernahum’u izledikten sonra anladım: Çocuklar kırık oyuncaklardan şikayet etmeli, kırık hayatlardan değil. Aile kurmak bir hak değil, sorumluluktur. Zevk uğruna dünyalar kurup sonra o dünyaları yıkmak, bir çocuğun hayatını enkaza çevirebilir. Dünya adil değil belki ama bizim kurduğumuz dünyalar adil olabilir.



3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
523K UP
Eseri Ekleyen 1 gün önce Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Blog Yazısı
Turan Zeybek
Turan Zeybek
115K UP
Blog Yazarı 3 dk.

Yıldızlar tıpkı birer canlı gibi doğar, yaşar ve ölür. Nötron yıldızları da ölen büyük kütleli yıldızların mezarlarından biridir. Büyük kütleli yıldızlar da normal bir yıldız gibi füzyon tepkimesi geçirerek enerjisini sağlar. Çekirdeğinde hidrojenden ağır element biriktirir , enerji üretemeyince içine çöker ve bir süpernova patlaması yaşar. Bu patlama sırasında etrafa çok fazla parçacık yayılır. Yıldızdaki ağır elementler de bu sırada oluşur. Patlama sırasında çekirdek içine çöker ve yıldızdan geriye nötron yıldızı veya karadelik kalır.

Eğer yıldız güneşimiz gibi küçük kütleli bir yıldız olsaydı çekirdek içine çökerken "dejenere elektron basıncı" sayesinde çökmesi durur ve ortada çok yoğun bir "beyaz cüce" kalırdı. Beyaz cücenin oluşması için gereken kütle "Chandrasekhar limitine" göre belirlenir ve bu limit güneşin kütlesinin 1.4 katı kadardır ve bu limitin altındaki yıldızlar dejenere elektron basıncı etkisinde çökmeyi durdurur.Böylece kalıntı beyaz cüce olarak kalır. Fakat oluşacak kütle bu sınırın üstündeyse yıldız içine çökmeye devam eder ve yüksek basınç etkisiyle atomların çekirdeğindeki proton ile elektronlar birleşerek nötron oluşturur ve yoğunluğu Güneş'in yoğunluğunun 2,6 x 1014 ila 4,1 x 1014 katı arasında olan %90 ı nötrondan oluşan bir nötron yıldızı meydana gelir.Nötron yıldızlarının kütleçekimi etkisiyle daha fazla küçülmemelerinin nedeni, Pauli dışarlama ilkesidir. Bu ilke, fermiyon grubu iki parçacığın -örneğin protonlar, elektronlar ve nötronlar- aynı konuma ve aynı kuantum durumuna sahip olamayacağını söyler.[4]Kütle daha da fazla olsaydı uzay-zaman üzerinde inanılmaz bir bükülme olurdu ve bu eğriden ışık bile kaçamazdı. Böylece karadelik oluşur.

14
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close