Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Eda Onar
Eda Onar
52K UP
Gerçeklik avcısı 2 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Mert Ünal tarafından sorulmuştur.

Hayır, insan uçamaz. Çünkü bu doğa kanunlarına aykırıdır. Aerodinamik kanunlarına göre insan vücudu uçmaya uygun değildir. İnsanda ne kuşlar gibi içleri hava dolu kemikler, vücudu yerçekimine karşı kaldırabilecek kuvvette kanatlar ne de uçaklar gibi uçmayı sağlayan, hava türbünlerini yaratmak için gerekli hız bulunur. Zaten kollarının yapısı da uçağın kanatlarının aerodinamik dizaynı gibi uçmaya uygun değildir. İşte tüm bu nedenlerden dolayı insanın uçabilmesi mevcut doğa yasaları içinde olanaksızdır.

Yerçekimi, kütleçekimi yasalarıyla yönetilen temel bir doğa kuvvetidir. Kütlesi olan her şey, diğer kütlesi olan şeyleri çeker. Bu çekim kuvveti, nesnenin kütlesi arttıkça ve mesafesi azaldıkça güçlenir. Bizim de bir kütlemiz olduğu için, Dünya'nın ve diğer cisimlerin yerçekimi etkisi altındayız.

Yerçekimini "sıfırlamak" için yapabileceğimiz tek şey, uzayda Dünya'nın çekim alanından yeterince uzağa gitmek veya çok güçlü bir itici kuvvet kullanarak sürekli olarak yerçekimine karşı koymak olurdu ki bu da pratik olarak yerçekimini ortadan kaldırmak anlamına gelmez, sadece etkisini geçici olarak dengelemektir.

Tüm Reklamları Kapat

Bilim kurgu filmlerinde veya romanlarında yerçekimsizliği sağlayan cihazlar görsek de, bunlar şu an için sadece hayal ürünüdür. Mevcut bilimsel anlayışımız, bir nesnenin kütlesini ortadan kaldırmadan veya uzay-zaman bükülmesini temelden değiştirmeden yerçekimini "kapatmanın" bir yolunu sunmuyor.

0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 13 Temmuz 2021 23 dk.

Bir lambanın düğmesine bastığınızda, odanızdaki ışık anında yanar. Bir lambanın düğmesine bastığınızda, Edison lambası (enkandesan lamba) gibi bir lambayı oluşturan bir filament, yani incecik bir iplik üzerinden geçen güçlü bir elektrik akımı, filamenti oluşturan maddenin atomlarını ısıtır ve ısınan filament etrafa fotonlar saçar. Bunun temellerini, ışık hızının nereden geldiğiyle ilgili yazılarımızda ve videomuzda anlatmıştık. Ama buradaki kritik soru şu: Filamenti ısıtan elektrik enerjisi nereden geliyor? Dahası, o yazımızda ışık hızının anında ışık hızına ulaştığını söylemiştik. Peki elektriğin hızı da ışık hızında mı? Eğer öyleyse, elektrik de anında ışık hızına mı ulaşıyor? Değilse, elektriğin hızı ne kadar, ne düzeyde?Sahi, elektrik dediğimiz şey ne? Bunca elektron nereden geliyor?

Eğer elektriğe dair kafanızda soru işaretleri varsa ve özellikle de okullarda öğretilenler nedeniyle elektriğin su gibi akan veya suyun akarken iş yapması gibi akarken iş yapan bir olgu olduğuna inandırıldıysanız, bu yazımızda insan medeniyetini mümkün kılan elektriği daha doğru tanıma imkanınız olacaktır.

92
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 20 Ocak 2019 40 dk.

Toplumsal eşitsizliğin tarihi engindir. Zenginler ve fakirler, kadınlar ve erkekler, siyasetçiler ve yönetilenler... İnsan doğası kusursuz olmadığı için, insanların inşa ettikleri sistemler de kusursuz olamamaktadır. Buna rağmen, atalarımız her gün bir yandan av olmadıklarından emin olup, bir yandan avcılık ve toplayıcılık ile karınlarını doyurmak zorunda kalırken, günümüzde köşebaşındaki marketten karnımızı doyuruyoruz. Toplumsal buhranın sebep olduğu beklenmedik bir cinayete kurban gitme olasılığımız da ziyadesiyle düşük. Demek ki biyolojik tarihimizden gelen sorunların üstesinden istediğimizde gelebiliyoruz. Çözümlerimiz de inşa ettiğimiz sistemlerin kendisi kadar kusursuz olamıyor; ancak kabul edilebilir düzeyde çözümler üretebiliyoruz. İş kadın-erkek eşitliğine geldiğinde bunu neden hala yapamadık? Ve bu yönde atılan adımlar neden güçlü bir ayak direyiş ile karşılanıyor?

Bunun elbette birçok nedeni var. Kimisi feministler tarafından verilen mesajları isabetsiz buluyor. Kimisi ortada herhangi bir eşitsizlik problemi olmadığı kanaatinde... Kimisi, yöntemin feministlerinkinden farklı olması gerektiğini düşünüyor. Kimisi tamamen alakasız ve yanlış konulara odaklanıldığı düşüncesinde... Ancak bu ve bunun gibi düşünen gruplar azınlıkta. Geri kalan herkes kadın-erkek eşitsizliğinin kabul edilemez ama çözülebilir bir problem olduğunda hemfikir. İşte bu büyük kitlenin problemi ise susmak... Uğraşmak istemiyorlar, tartışmalara girmek istemiyorlar, konu hakkında bilgisiz olduklarını düşünüyorlar, toplumda daha büyük problemler olduğuna kanaat getirmiş durumdalar... Dolayısıyla susuyorlar. Bu da, özellikle de internetin gericiliği ve popüler fikirlerin yerilmesini ön plana çıkaran yorum/beğeni sistemleri ve algoritmaları ışığında, azınlığın sesinin, bir gürültü olarak da olsa, çoğunluğun sessizliğinin yerini almasına neden oluyor.

476
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufku Aylin Kılıç
Çeviren 27 Aralık 2017 10 dk.

Bütün hayvanların hayatında diğer canlılarla iletişim kurma becerisi kritik bir rol oynar. Güvelerin eşini nasıl etkilediklerini, tarla sincaplarının çevredeki yırtıcılar hakkında nasıl bilgi aktardıklarını ya da şempanzelerin egemenlik hiyerarşisindeki konumlarını nasıl sürdürdüklerini incelerken iletişim sistemleri de konuya dahil olur. Burada sizlere, iletişim sinyallerinin çeşitleri ve bunların rol oynadığı çeşitli işlevler hakkında bir ön bilgi sunacağız.

Hayvan iletişimi klasik olarak şöyle tanımlanır:

67
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Meriç Öztürk
Seslendiren 1 gün önce 28:49
Uzun yaşamın sırrı renklerde mi? - Yapay zekaya aşık olan çocuğa ne oldu? Bilim insanları nasıl bir önlem alacak? - Masaj yaparak beynininizi yenileyebileceğinizi...
2
Bora Cüneyt Akçakın
Yazar 19 Temmuz 10 dk.

Kontrol yüzeyleri, uçağın kendi eksenleri etrafında dönme hareketi yapmasını sağlayan hareketli parçalardır. Uçağa etki eden kaldırma ve sürüklenme kuvvetlerinin büyüklüklerini değiştirmek amacıyla uçağın kanatlarına, yatay ve dikey sabitleyicilerine eklenirler. Bu parçaların oluşturduğu etkiler sonucunda pilotlar veya otomatik pilot sistemleri, uçağın hız vektörünün yönünü ve büyüklüğünü oldukça kararlı bir şekilde kontrol edebilir.

Havada yol alan bir uçağa temelde 4 kuvvet etki eder:

19
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Habil Temiz
İnceleyen6 1 gün önce
Başlangıcı gerçekten bir John Wick Spin-Off'u gibi başlasada,ilerleyen vakitlerde aksiyonun yerini neredeyse bilim kurgu alan,birçok yapımda önemli işler barındıran yıldızları gereksiz harcayan,izlediğimiz 'gerçek' aksiyonun ve dikkat çekici anların neredeyse çoğunu sadece John Wick tarafından izlediğimiz, artık aşina olduğumuz 'intikam' senaryolu bir yapım olmuş.Yerinde aksiyonlar ve sahnelerin yanı sıra dikkat çekici atmosfere ve bunun bir sadece spin-off olduğunu hatırlatsada,Ana de Armas'ın ciddi bir rolü kaldırabilip kaldıramamasını sorgulattı.Yine de oyuncuların ve yapım ekibinin bir spin-off olması için elinden geldiğince uğraşları belli oluyor.
Film
6.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
366K UP
Aktaran 2 gün önce 3 dk.

Fosillerin keşfedilmesini konu alan filmlerde ya da hikayelerde genellikle birilerinin arka bahçesinde bütün bir dinozor kemiği bulduğu gösterilse de paleontologlar gerçekte, çoğunlukla bir iskeletin ufak tefek parçalarıyla uğraşır. Bu resim çoğu zaman eksik olsa bile, küçücük bir kemik parçası dahi yepyeni bilgiler ortaya çıkarabilir.

Bilim insanları bu parçaların nereden geldiğini anlamak için fosil içinde korunmuş antik kemikleri incelemek için kullanılan görece yeni bir yöntem olan palaeoproteomik yöntemini kullanıyor. Frontiers in Mammal Science dergisinde yayınlanan bir çalışma, bu tekniğin Avustralya’nın nesli tükenmiş keseli dev hayvanlarına (İng: "Megafauna") ait kemiklerde ilk kez başarıyla kullanıldığını ortaya koyuyor.[1] Bu türler, günümüz Avustralya keseli hayvanlarının dev ataları olarak biliniyor.

3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
6 gün önce
Hollandalı, Danimarkalı, Belçikalı ve İtalyalı araştırmacılar, "Enoch" adlı yapay zeka programıyla Ölü Deniz Parşömenlerinin tarihlendirilmesi üzerine dikkat çeken bir araştırma gerçekleştirdi. Program, 135 adet tarihi belirsiz parşömeni analiz ederek %80 oranında gerçekçi yaş tahminleri sundu. Enoch'un analizleri, bazı parşömenlerin daha önce düşünülenden 100-150 yıl daha eski olduğunu ortaya çıkardı. Bu yeni araç, antik metinleri incelemek ve tarihlendirmek için uzmanlara önemli bir destek sağlayacak.
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Yaşam Ağacı Türü
Pelin Yaşar
Pelin Yaşar
105K UP
Türü Ekleyen 2 gün önce
Melanargia larissa, Nymphalidae familyasına bağlı, genellikle kara ve beyaz desenli kanatlara sahip bir kelebek türüdür. "Dama kelebeği" olarak da bilinir. Türkiye'de yaygın olarak step ve dağlık bölgelerde, özellikle 1000 m üzeri rakımlarda görülür. Tırtılları buğdaygil familyasındaki bitkilerle beslenir. Kanatlarındaki göz benekleri ve dama desenleriyle kolayca tanınır.
3
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Skilla ve Haribdis Arasında: Çifte Kozmik Keşif

Bu gök cismini tanımlayabilir misiniz? Bu muhtemelen mümkün olmayacaktır, çünkü görmüş olduğunuz bu görsel yeni bir keşfe ait. Büyük kütleli yıldızlar, çekirdeklerinde ağır elementler oluştururlar ve birkaç milyon yıl sonra da güçlü süpernova patlamaları eşliğinde yaşamlarına son verirler. Bu kalıntılar nispeten hızlı bir şekilde soğuyup söndüklerinden bu süreçte kendilerinin tespit edilmeleri zorlaşır. Amatör uzay fotoğrafçılarından oluşan kararlı bir ekip, bu tür soluk ve kaynağı bilinmeyen süpernova kalıntılarını ortaya çıkarmak adına bazı uzay taramaları gerçekleştirdi. Bunun sonucunda da adını mitolojik Etiyopya kralından alan Kral (Lat: "Cepheus") takımyıldızında sönük bir şekilde parlayan ve keşfedenler tarafından Skilla (Lat: "Scylla") olarak adlandırılan süpernova kalıntısı G115.5+9.1'e dair ilk görüntüler elde edildi. Görselde bu kalıntıdaki hidrojen atomlarından gelen ışımaların kırmızı renkte, oksijen atomlarından gelen ışımaların ise mavi tonlarında gösterildiğini görüyoruz. Üstelik görselin sağ üst tarafında da henüz tanımlanmamış, soluk bir gezegenimsi bulutsu adayı yer alıyor. Mitolojik gelenek uyarınca bu bulutsuya Homeros'un Odisseia Destanı'ndaki "Skilla ve Haribdis arasında kalmak" (Türkçedeki "iki arada bir derede kalmak") şeklindeki antik Yunan ifadesine bir gönderme olarak Haribdis (Sai 2) adı verildi.

9 Haziran 2025 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı: M. Drechsler, Y. Sainty, A. Soto, N. Martino, L. Leroux-Gere, S. Khallouqui, & A. Kaeouach; Metin: Ogetay Kayali (Michigan Tech U.)
Çeviren: Osman Akman
Çeviri Editörü: Tolunay Dündar

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen7 15 saat önce
Onur'un kendini kanıtlamak için varoş mahallesi Nemlizade sokağının muhtarlığını gasbetmesini işliyor. Açıkçası filme dönüşünce tarzını pek de bozmuş diyemem. Senaryo bütünlüğü açısından da fena olmamış. Daha çok şey sunuyor. Ve, klişe bir şey üzerinden, metnin geneline baktığımızda çok güzel bir siyasi eleştiri oluyor. Bu anlamda, protagonistin zaferi de, OKB milletimiz için çok anlamlı hale geliyor. Bırakabilmek ve huzuru seçmek. İnsanların her ne kadar doğru da olsa bir yere gelmiş insan görünce kıskançlıklarından çıldırdıklarını da gösteriyor. Bence filmle ilgili her şey çok güzel.
Film
4.8/10
(4 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 2 gün önce 3 dk.

Balıklar cilt bakımı yaptırmak istediklerinde nereye giderler dersiniz? Mercan resifleri, balıklar için doğal "güzellik salonları" gibidir. Bu güzellik salonları, küçük "temizlikçi" balıkların kendilerine hizmet etmesini bekleyen balık "müşteriler" ile dolu, hareketli sosyal aktivite alanlarıdır.

Tıpkı bir araba yıkama ekibinin Buick marka bir arabanın her köşesini temizlemesi gibi bu küçük balıklar da müşterilerinin etrafında ve bazen ağzının içinde özenle çalışıp müşterilerinin pullarındaki bakterileri ve parazitleri özenle temizliyor. Hatta bazen bu minik temizlikçiler, müşterilerine sürtünerek rahatlatıcı bir masaj bile yapıyor. Peki acaba bu güzellik salonlarını temizlik dışında resif boyunca mikropların ve bakterilerin yayılmasında da iyi veya kötü bir rol oynuyor olabilir mi? Örneğin tıpkı yoğun sağlık klinikleri gibi hastalık taşıyan mikropların yayılmasına neden oluyorlar? Yoksa faydalı mikroorganizmaların resif sakinleri arasında paylaşılmasını mı sağlıyorlar? Bu soruların cevabı, mercan resiflerini koruma ve yeniden canlandırma çabaları açısından büyük önem taşıyor.

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Anonim
Anonim Üye 1 gün önce Henüz cevap yok.
Yediğimiz balıklar tuzun içinde yaşamalarına rağmen tadları tuzsuz. Nedenini bulamadım.
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gizem Çetin
Gizem Çetin
119K UP
3 saat önce
Merhaba, homo habilis, homo erectus ve neandertal karakterler içeren bir bilimkurgu öyküsü yazdım. Okumak isteyenleri beklerim. 

Okumak için: Link
Dinlemek için: Link

İnsanlık tarihinin hayal edilemez sınırlarında bir deney.
Önyargının duvarlarını aşarak yeni bir dünyaya açılan kapılar.
👉 “İnsanlık” nedir? Onu nasıl tanımlarız?
İnsanat Bahçesi ile insanın doğasına bir yolculuk.


0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close