Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Muhammed Acar
Muhammed Acar Seslendiren 10 Haziran 2020 59:03
Emile DurkheimSık sık karşılaştığımız ancak bir türlü ne olduğunu tam olarak belirleyemediğimiz postmodernizmin bu yazıda belirli söylemlerden yola çıkarak...
30
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'na Destek Ol
İnceleme
Mehmet Erdem Okan
İnceleyen10 16 saat önce
Kitap, ekonomik liberalizm düşüncesinin kökenlerini, tarihsel gelişimini, İkinci Dünya Savaşı'na giden süreçte etkisini, toplum ve devletleri nasıl dönüştürdüğünü ve çöküşünü detaylı bir şekilde analiz ediyor.

Bu süreçte, bu ideolojinin "insanın doğasında her daim bireyci bir şekilde maddi kâr sağlama güdüsünün olduğunu, insan toplumlarının kurduğu ilk ekonomik sistemlerin takasa ve değiş-tokuşa dayalı olduğunu, bir ülkenin ekonomisinin sadece piyasaya dayalı olması gerektiği, piyasanın sadece arz -talebe göre, devletin müdahalesi olmadan hareket etmesinin toplumsal refahı sağlayacağı, serbest piyasanın devletin müdahalesi olmadan doğal olarak doğacağı" mitlerini, antropoloji bilim sahasını kullanarak, ikna edici tarihsel verilerle yanlışlıyor. Polanyi'nin ekonomik liberalizmi eleştirirken kullandığı ton, tamamen Marksist veya ideolojik değil; daha çok tarihselliğe ve insanın somut yaşam koşullarına odaklı. Yazarın, ön-modern toplumlarda ekonominin insan ilişkileri içine gömülü (embedded) olduğu, ekonomik liberal anlayışın ekonomiyi toplumdan ve insan ilişkilerinden ayrı bir yere koyup özerkleştirdiği bakış açısı, o dönemde özgün ve orijinal olduğu kadar, alternatif bir ekonomik sistem düşünemediğimiz, maddi çıkarımızı insan ilişkilerinin önüne koyduğumuz bugüne de hitap ediyor.

Öncelikle, ilksel toplumların ekonomik sistemlerini, ondokuzuncu yüzyıl öncesinin siyasal ve ekonomik özelliklerini ve bu yüzyılın sistemine gelirken yaşananları özetleyen yazar; ondokuzuncu yüzyıla geldiğinde, İngiltere ve Avrupa'daki ekonomi politikaları ve toplum ilişkisini "çifte hareket" ile açıklıyor. Buna göre, insan doğasına uyumsuz olan ve topluma zarar veren liberal ekonomi politikalarına karşıt hareket olarak toplumun refleksif ve doğal olarak "korumacılık" hareketleriyle karşılık verdiğini söylüyor. Bu korumacılık refleksinin otoriter (faşist) eğilimlere de yol açabileceğini söylüyor. Toplumu analiz ederken "sınıf çatışması" bakış açısıyla bakan Marksist görüşü de eleştiriyor ve topluma bütüncül bir şekilde bakılması gerektiğini söylüyor.

Yazar, bu "çifte hareket" teorisini tarihsel örneklerle temellendiriyor; devletlerin liberal ekonomiyi kurmak için aldığı önlemleri kavramsal detaylarla açıklıyor. Bu kavramsal yoğunluk, temel kuramsal altyapıya sahip olmayan okuyucular için zaman zaman zorlayıcı ve açıklama gerektiren bir derinlik taşıyabilir.

1944'te yayımlanmış olması, kitabın hem Nazi faşizminin yükselişi, hem de Bretton Woods sonrası düzen arayışı bağlamında okunmasını gerektiriyor.
10.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Çağımızın Siyasal ve Ekonomik Kökenleri
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 20 Ekim 2014 11 dk.

Sanılanın aksine, birçok memeli aslında adet görmez. Adet görme, üst düzey primatlara ve bir grup yarasaya ait bir özelliktir. Köpeklerde vajinal kanamalar görülür; ancak bu, bildiğimiz anlamıyla adet değildir. Fil fareleri de, önceden adet gördüğü düşünülen; ancak sonradan bu kanamaların rastgele meydana gelen düşükler olduğu anlaşılan hayvanlardandır. Dolayısıyla adet görme davranışı, memeliler arasında oldukça nadiren görülen bir durumdur.

Dahası da var: Modern dönemde yaşayan insan dişileri, adet gören diğer herhangi bir hayvandan çok daha fazla kanama geçirirler. Bu kanamalar bol miktarda besinin vücuttan atılmasına neden olur, günlük yaşamı son derece olumsuz etkileyebilir ve eğer ki vahşi hayattaysanız, avcıların dikkatini çekmenize neden olur. Bu sebeplerle, adet görme davranışının evrimsel nedenleri çok iyi anlaşılmalıdır. Ancak bunu anlayabilmeniz için, öncelikle hayatınız boyunca size söylenen en büyük yalanlardan birine göz atmamız gerekiyor: anne-fetüs bağına...

158
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 16 Mart 2 dk.

Astronomlar, Satürn'ün etrafında dönen 128 yeni uydu keşfetti. Bu durum, Satürn'ü Güneş Sistemi'ndeki uydu sayısı bakımından açık ara lider konumuna getirdi. Daha önce "uydu kralı" unvanı Jüpiter'deydi. Ancak yeni uydularıyla birlikte toplam uydu sayısı 274'e yükselen Satürn'ün uydu sayısı, diğer tüm gezegenlerin toplam uydu sayısının neredeyse iki katına ulaştı.

Keşifleri yapan ekip, daha önce Kanada Fransa Hawaii teleskobunu kullanarak 62 yeni Satürn uydusu keşfetmişti. Daha fazla uydu olabileceğine dair ufak ipuçlarını fark eden araştırmacılar, 2023'te yeni gözlemler yapmaya koyuldu. Tayvan'daki Academia Sincia Astronomi ve Astrofizik Enstitüsü'nde doktora sonrası araştırmacı olarak görev yapan Dr. Edward Ashton şöyle anlatıyor:

33
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Poyraz Savaş
Yazar 4 gün önce 4 dk.

Saka, insanlarca en çok tanınan ötücü kuşlardan biridir. Başının ön kısmındaki kırmızı "maske", beyaz yanağı ve burayı çevreleyen siyah çerçevesi, kahverengi sırtı, beyaz karnı ile oldukça karakteristik bir türdür. Siyah kanadının ortası geniş bir sarı çizgi bulunur, kanatları ve kuyruk telekleri siyahtır, uçlarında ise beyaz benekler vardır.

Genç bir sakanın başı ve sırtı gri kahverengi üzerine çizgilidir, kafadaki kırmızı, siyah ve beyaz renkli alanlar görülmez. Erkek ve dişisi arasında belirgin farklar yoktur. Erkeği göz pınarındaki ve burnunun üzerindeki tüylerinin siyah olması ve kafasındaki kırmızının genişliği ile dişisinden ayrılır. Erkekler daha iri ve parlak tüylüdür. Ayrıca kanat üstü örtü tüyleri erkeklerde siyah iken dişilerde kahverengidir.[6]

8
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 21 Nisan 2020 9 dk.

"Bacağı kırılan bir at vurulur, çünkü iyileşmesi mümkün değildir." klişesini muhtemelen duymuşsunuzdur. Gerçekten de Vahşi Batı'da ayağı kırılmış bir atın göreceği son şey, sahibi olan kovboyun silahı olabilirdi. Hatta o kadar geriye gitmeye gerek yok, günümüzde de ayakları veya bacakları kırılan atlar birçok durumda sodyum pentobarbital gibi kimyasalların enjeksiyonu yoluyla (ötenazi yöntemiyle) öldürülmektedir.

Bunun sebebi, atların çoğunlukla yük taşımak veya hızlı koşmak gibi amaçlarla kullanılmasıdır. Kendi ağır gövdelerine ek olarak üzerlerine binen insan ve yüklerin de ağırlığı ile, kırılmış veya çatlamış bir kemiğin tam anlamıyla iyileşmesi çok zordur. Bu nedenle birçok durumda ayağı sakatlanan bir at, sahibine yük olmasın diye öldürülmektedir.

62
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ardil Yıldırım
2 saat önce
Çay, çok cahil bir sıvıdır...











ARDIL YILDIRIM.

1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 16 Temmuz 2024 31 dk.

2024 yılı itibarıyla dünyamız, büyük teknolojik ve bilimsel gelişmelerin gerçekleştiği bir evrededir. Yapay zeka, robotik, uzay çalışmaları, kişiselleştirilmiş gen tedavileri, türdiriltimi (İng: De-extinction) ve diğer bir çok alan adeta bilimkurgu filmlerini aratmayacak şekilde ilerlemektedir. Özellikle yapay zeka ve robotik teknolojileri, uzay araştırmaları ve biyoteknoloji gibi disiplinler, geleceğin en parlak alanları olarak öne çıkmaktadır.

Modern genetik biliminin ilerlemesiyle birlikte hayatımıza giren biyoteknoloji, günlük yaşamımıza pek çok kolaylık sağlamaktadır ve ilerisi için de epeyce potansiyel taşımaktadır. Örneğin, kişiselleştirilmiş tıp uygulamaları sayesinde, her bireyin genetik yapısına özel tedaviler geliştirilmekte ve böylece daha etkin ve hızlı iyileşme süreçleri mümkün hâle gelmektedir. Öte yandan tarım sektöründe, genetiği değiştirilmiş canlılar daha verimli ve hastalıklara karşı dirençli ürünler sunarken, gıda güvenliği ve sürdürülebilirlik konularında da biyoteknoloji sayesinde önemli adımlar atılmaktadır.

28
5
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Selim Çelik
Selim Çelik
11K UP
İnceleyen8 18 Mart
İyi ama interesting
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 3 Eylül 2018 5 dk.

İnsanları diğer primatlardan ayıran en önemli özelliklerden birisi beyin büyüklüğüdür. Beynimiz, yaklaşık 2-3 milyon yıl kadar önce, Afrika'da yaşamış olan Australopithecus isimli atalarımızın soy hattı boyunca oldukça hızlı bir evrimsel süreçten geçmiştir. Bu dönemde insan beyni yaklaşık 3 kat büyüyerek günümüzdeki boyutlarına erişmiştir. Bilim insanları bunun yaşandığını kafatası fosilleri sayesinde biliyorlar; ancak bunun tam olarak nasıl gerçekleştiğini henüz çözememişlerdi.

Belçika'da bulunan Flanders Biyoteknoloji Enstitüsü'nden Prof. Dr. Pierre Vanderhaeghen tarafından yürütülen bir araştırma, bu gizemi kısmen çözmeyi başardı. GENDEVOCORTEX isimli projenin bir parçası olan Dr. Vanderhaeghen, insan beynini irileştiren genlerin hangileri olduğunu tespit etmenin peşindeydi.

118
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gülay Kaya
Gülay Kaya
155K UP
Çeviren 21 Mart 2021 6 dk.

COVID-19 salgını, ABD ilaç endüstrisinde birçok inovasyonu beraberinde getirdi.[1] Yalnızca aşı değil, aynı zamanda insanları tedavi etmek için yeni tedavi uygulamaları da geliştirildi.[2] Ancak hayat kurtaran ilaçların geliştirilmesini teşvik etmek amacıyla geçirilen, artık modası geçmiş bir yasa, COVID-19 ve diğer hastalıklar için geliştirilen yeni tedavileri, birçok insan için maddi açıdan karşılanamaz hale getirme riski taşıyor.[3]

Birçok ilaç şirketi, en yeni tedavileri hızla piyasaya sürmek için, Başkan Ronald Reagan'ın 1983'te imzaladığı "Orphan Drug (Öksüz İlaç)" Yasası'ndan faydalanıyor.[4] Yasa; ilaç şirketlerine vergi indirimleri, pazar koruması ve ABD'de 200.000'den az insanı etkileyen hastalıklar olarak tanımlanan "öksüz hastalıklar" (İng: "orphan diseases") için ilaç geliştirmeleri için başka teşvikler sağlıyor. Bu tür hastalıklar arasında Amiyotrofik Lateral Skleroz ,Tourette Sendromu veya ABD'de nadir görülen ancak dünya çapında büyük bir katil olan sıtma gibi hastalıklar da var. Ancak bu yasa, bugüne kadar birçok akademisyen ve ilaçlara erişim hakkı savunucusunun uyardığı gibi, amacının tam aksi yönde çalışarak, fiyatları daha da yükselterek onları daha erişilmez kılma riskine sahiptir.

10
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnceleme
Müge Gül
Müge Gül
53K UP
İnceleyen 1 gün önce
Fareler ve İnsanlar... Aslında kaderleri birbirine ne kadar da çok benzer. Yaşam denen sonsuz an döngüsünün çile yüklü patikalarında birbirlerini takip ederler.

Her zaman bir önderleri vardır. Onlara ne yapmaları gerektiğini hatırlatır bu önder. Ufak tefek olabilir, ama diğerlerinden her zaman daha zekidir. Ve ne kadar güçlü olursa olsun diğerleri büyük bir sadakat ve sevgi ile onu takip eder. Önder için yaşam zordur,. Yiyecek bulmalı, kalabilecek yer bulmalı, ona güveneni güvende tutmak zorundadır. Gerekirse onları mutlu etmek için asla gerçekleşmeyecek hayaller anlatır. En zor iş olan düşünmek ve karar vermek önderin görevidir. Bu yüzden yükü kaf dağı kadar ağır ama bir o kadar hafiftir.

Takip edenler hata yapar, istemeden de olsa zarar verebilir etrafına. Onun arkasını kollamak hep önderin görevidir sonuçta.. ve bir gün gerektiğinde en zor kararı yine zeki olan önder verir. Bu ona yaşamın bir lanetir. Çok kez düşünür önder, diğerleri olmasa nasıl bir yaşantım olurdu ? Cevapsız sorulardır zaten en çok yürek burkan..

John Steinbeck... George ve Lennie ile bize kısacık ama aslında koskocaman bir hikaye ile sesleniyor.

Güçlü bir dostluk hikayesi Fareler ve İnsanlar. Aslında hemen hemen başlarda tahmin ediyorsunuz olacakları, lakin o kadar özel bir kalem ki Steinbeck okumaktan alıkoyamıyorsunuz kendinizi. Her karakter ve onun kısacık cümlelere sığdırılan hikayesi derinden yakalıyor sizi.. o kadar yalın ve anlaşılır ki hiç garipsemiyorsunuz. George ne kadar güçlü ve Lennie ne kadar masum diyorsunuz kendinize.

Çiftlikte çalışan işçiler, zenci diye aşağılanan siyahi zavallı bir çocuk, yaşlı köpeğiyle hayal dünyamıza uğrayan Candy, patron ve oğlu ve elbette her yeri birbirine sokan Curley’in karısı...

Gözlerimi yaşartan finali ile Fareler ve İnsanları hepinizin okumanızı öneririm.. Belki bir gün yolum tekrar George ve Lennie ile kesişir, belli mi olur?? Ya sizin ??
9.6/10
(90 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Of Mice and Men
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Ayça Karaca
Ayça Karaca
65K UP
Türü Ekleyen 6 gün önce
Macaroeris nidicolens, Macaroeris cinsine bağlı bir örümcek türüdür. Erkeklerin vücut uzunluğu 4-6 mm uzunluğundayken dişilerin vücut uzunluğu 5-7 mm arasındadır. Dişiler, erkeklerden daha açık renklidir. Bu yüzden ayırt etmesi fazla kolay olur. Bu tür yaşam alanı olarak sıcak, kuru bölgeleri tercih eder.
2
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'na katkı sağlamanın bir yolu, Agora Bilim Pazarı'na uğrayarak, burada bilimseverlerle buluşturduğumuz bilim kitapları, ders kitapları, hediyelik eşyalar ve diğer ürünlerden satın almak. Bir göz atın, hoşunuza giden bir şeyler bulacağınıza hiç kuşkumuz yok!

Eser
Emel Deniz
Emel Deniz
101K UP
Eseri Ekleyen 2 gün önce Belgesel
10.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Köpek Balıklarına Fısıldayan Kadın
Yönetmen: Juan Oliphant
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 21 Ocak 2019
Eğer keman, müzik enstrümanlarının en kusursuzu ise; Antik Yunan, insan düşüncesinin kemanıdır.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
24
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Discord
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close