Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Eda Alparslan
Çeviren 4 gün önce 3 dk.

Uganda'da uzun süredir devam eden bir çalışma, insan medeniyetinin tıp alanındaki gelişiminin evrimsel kökenlerine ışık tutuyor. Yaralanan şempanzeler, bazen diğer şempanzelerin yardımıyla iyileşiyorlar!

Oxford Üniversitesi'nden primatolog Elodie Freymann ve meslektaşlarına göre Uganda'da bulunan Budongo Ormanı'nda 30 yıldır süregelen araştırma, şempanelerin hem kendilerine hem de başka şempanzelere "tıbbi yardım" uyguladığını gösteriyor. Freymann, bu ormanın dışındaki bölgelerde de ara sıra gözlenen bu davranışların şempanzeler arasında oldukça yaygın olduğunu düşünüyor.

12
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Ögetay Kayalı
Yazar 1 Aralık 2022 5 dk.

Geceleyin gökyüzünde gördüğümüz ve gözle görme imkanımız olmayan tüm o yıldızlar... Hepsi farklı farklı renklerdeler; mavi, turuncu, sarı, beyaz, kırmızı... Fakat ne kadar uzağa bakarsak bakalım, ne kadar sönük yıldızları görürsek görelim, hiç biri yeşil yıldız değil. Peki, neden hiç yeşil yok ve nasıl bu kadar kesin konuşabiliyoruz?

Rengin ne olduğunu tanımlamadan önce, ışığı anlamamız gerekiyor. Çünkü renk dediğimiz şey, ışığın aslında belirli bir kısmını ifade eder. Gözümüzün görme kapasitesiyle sınırlı bu aralığa fizikte, görünür bölge diyoruz. Bunun dışında; kızılötesi ve morötesi gibi diğer elektromanyetik dalgalar da basit anlamda birer ışıktır. Fakat gözümüz bunları göremez. Bizi ilgilendiren kısım, bire bir, aslında gök kuşağında da gördüğümüz renkler.

53
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Suat Ayöz
Suat Ayöz
117K UP
Çeviren 5 Ekim 2014 5 dk.

9 Ağustos 2014'te ABD'nin Missouri eyaleti sınırları içindeki Ferguson kasabasında 18 yaşında Afrika kökenli bir Amerikalı'nın beyaz bir polis memuru tarafından vurularak öldürülmesinin ardından tüm ülkenin dikkati polis güçlerinin askeri teçhizat kullanmalarının gerilimi körüklemiş olabileceği konusuna odaklandı. Ancak ya çevik kuvvetlerin her zaman yaptığı uygun adım yürümek gibi basit bir neden polisin protesto hareketlerini bastırmaya çalışırken orantısız güç kullanma olasılığını arttırıyorsa?

UCLA'dan iki sosyal bilimcinin yürüttüğü bir çalışma bu tür bir sonuca işaret ediyor. Çalışmanın duyurulduğu makalenin baş yazarı ve UCLA'da antropoloji profesörü Daniel Fessler şöyle konuşuyor:

17
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Turan Tufan
Turan Tufan
65K UP
Yazar 18 Ekim 2014 7 dk.

2005 yılında May-Britt Moser ve Edvard Moser, beynimizin nerede olduğumuzu ve nereye gittiğimizi hesaplamasında büyük öneme sahip bir çeşit nöron olan ızgara (grid) hücrelerini keşfettiler. O zamandan itibaren mekansal farkındalığın, hafızanın ve karar mekanizmasının işlevsel hale gelmesinde rol oynayan ızgara hücrelerinin ‘yer’, ‘sınır’ ve ‘head direction’ gibi diğer tip nöronlar ile ne şekilde iletişim halinde olduğunu bulmak adına çalışmalarına devam ettiler. Izgara hücreleri navigasyon sistemini içeren entorhinal korteks, Alzheimer hastalığının erken evrelerinde çok yoğun olarak hasara uğramaktadır ve bu nedenden dolayı kavramsal yeneteğin ve hafızanın nasıl ve neden kaybolduğunu daha iyi anlayabilmek için Entorhinal korteks Alzheimer ve diğer nörolojik rahatsızlıkların tedavisinde önemli bir potansiyel haline gelmiştir. 

Hayatınızda gözle görebileceğiniz en ileri sistem kendi beyninizin içine kurulmuştur. Kodlanan bir sistemin varlığı ve tüm hayatınız boyunca karşılaştığınız olayları hafızaya alan ve onları haritalayan bir sistem. 

70
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ahmet Uğur Avcı
Yazar 6 gün önce 9 dk.

Aile içi sorunlar, ekonomik zorluklar, salgın hastalıklar, doğal afetler, toplumsal travmalar, okul ya da iş hayatındaki baskılar… Stres kaynakları hayatımızın her döneminde bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bu zihinsel yük göz ardı edilmemeli; çünkü stres ister akut (hızlı ilerleyen veya kısa süreli), ister kronik (uzun süreli veya süreğen) olsun kalbimiz üzerinde önemli bir baskı oluşturuyor. Söz konusu baskı, özellikle risk altındaki kişiler için, kalp krizini (akut miyokard enfarktüsü) bile tetikleyebilecek kadar ciddi sonuçlar doğurabilir!

Stres birçok farklı yoldan kalp-damar (kardiyovasküler) sistemi sağlığını etkiler. Uzun vadede, halk arasında "damar sertliği" olarak bilinen, damarların daralıp tıkanmasına yol açan ateroskleroz gelişiminde rol oynar. Bu da zamanla koroner arter hastalıkları gibi ciddi rahatsızlıkların temelini oluşturur. Akut dönemde ise daha dramatik etkiler ortaya çıkabilir. Özellikle hali hazırda koroner arter hastalığı bulunan kişilerde, strese bağlı gelişen ani bir elektrofizyolojik sapma, ani kalp durmasına kadar varabilecek trajik sonuçlara neden olabilir. Bilimsel çalışmalar depremler, terör olayları ve hatta futbol maçlarının bile ani kardiyak olayları tetikleyebileceğini göstermektedir.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Pedram Türkoğlu
Yazar 20 Nisan 2018 1 dk.

Avcı (Orion) Takımyıldızı, kış aylarının vazgeçilmez görkemidir. Ülkemizde yazları gündüz geçtiği için, kışa doğru gözlemlenebiliyor. Evrim Ağacı olarak teleskop kullanmadan çektiğimiz bu uzun pozlama fotoğraflarda gecelerin en parlak yıldızı 8.6 ışık yılı uzaklıktaki Sirius da el sallıyor.

Sirius, tek gibi gözükse de aslında Güneş'in yaklaşık iki katı olan Sirius A (en parlak) ve beyaz cüce olan Sirius B'den oluşan çift yıldız (binary) sistemi. Bu parlaklık yüzünden kendisi hakkında birçok komplo fikri ve rivayet oluşmuştur.

21
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Sena Küçükkıvanç
İnceleyen10 4 gün önce
Önemsiz Biri filminde, Hutch Mansell karakterinin o bildik sıkıcı banliyö hayatından kopup kendini bir anda şiddetin göbeğinde bulması, aslında uzun süredir biriken kronik stresin altında yatan bastırılmış agresyonun adeta ders kitaplarındaki gibi bir patlaması. Evdeki o meşhur soygun vakasıyla birlikte, adamcağızın amigdala-hipokampus devresine kazınmış eski travma kayıtları bir anda depreşiyor ve hipotalamus-hipofiz-adrenal (HHA) ekseni resmen alarma geçiyor; bu da haliyle sempatik sinir sisteminin köklenmesine, noradrenerjik ve adrenerjik sistemlerin tavan yapmasına neden oluyor. 😂Kısacası, o gördüğümüz sakin, efendi adam maskesinin altında, meğer yılların birikimiyle, muhtemelen eski "işlerinden" yadigar, travma kökenli bir disosiyatif eşik düşüklüğü ve içten içe kabullenilmiş bir çaresizlik yatıyormuş ki, bu da katartik bir şiddetle aniden fışkırıyor. Sanki uzun süre kortizol banyosu yapmış vücudun aniden adrenalin ve noradrenalin şokuna girmesiyle "savaş ya da kaç" mekanizmasının direkt "savaş" modunda takılı kalması olayı bu. Hele bir de ailesini koruyamadığı düşüncesi var ya, işte o son damla oluyor ve bu nörobiyolojik kasırga, içindeki "önemsiz" adamı silip süpürüyor, yerine karşımıza turp gibi, özel eğitimli ve tehlikeli bir "uzman" çıkıyor.
7.7/10
(3 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
11
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Nida Yaren Yılmaz
Çeviren 27 Şubat 2018 48 dk.

Evrimle ilgili teoriler, en geniş tanımıyla, türlerin neden bu şekilde olduklarını açıklamaya çalışır. Çoğu evrimciye göre bu, türlerin sahip olduğu karakteristik adaptasyonları açıklamak anlamına gelir. Ayrıca türler içindeki çeşitliliği açıklamak anlamına da gelir. Modern kültürel evrim teorilerinin bu iki madde için de genel niteliği, kültürel kalıtımın (özellikle diğerlerinden öğrenme yollarının çeşitleri) önemi konusundaki ısrarlarıdır. Kültürel evrim teorilerinin ilk bakışta haklı olduğuna karşı gelmek mümkün değildir. Türümüz üyelerinin hayatta kalıp üreyebilmelerinin sebebi; kısmen alışkanlıklar, yapabilme bilgisi (İng: "know-how") ve teknolojidir; bunlar ilk olarak başkalarının yaptığı keşiflere dayanan birikimli bir projenin parçası olarak oluşturulmuş, sonra da diğerlerinden öğrenilerek devam ettirilmiştir. Türümüz ayrıca, yine sosyal öğrenme aracılığıyla oluşturulmuş ve devamlılığı sağlanmış olan farklı alışkanlıklar, yapabilme bilgisi ve teknolojilere sahip alt gruplar barındırmaktadır. Asıl soru kültürel evrimin önemli olup olmadığı değil de kültürel evrim teorilerinin nasıl şekillendirilmesi gerektiği ve geleneksel organik evrim anlayışıyla nasıl ilişkilendirilebileceğidir.

Kültürel evrim teorilerinin evrimsel psikoloji teorilerinden ayrılması gerekir, her ne kadar ikisinde de kültürel olayların açıklanmasında evrimsel fikirler kullanılıyor olsa da. Evrimsel psikologlar (örneğin Tooby and Cosmides 1992), bizimki de dahil olmak üzere bütün türlerdeki en önemli kalıtım mekanizmasının genetik kalıtım olduğunu varsaymaya meyillidir. Evrimsel psikoloji insan zihninin, kalıtımla elde edilmiş genetik çeşitlilik üzerinde etkili olan doğal seçilimin alışıldık süreçleriyle evrimleştiğini kabul eder. Mesela, evrimsel bir psikolog insanların yaygın olarak yağlı besinlere olan düşkünlüğünü, türümüzün uzak tarihindeki bazı nadir koşullar gerektirdiğinde mümkün olduğunca yağ tüketmenin önemi üzerinden açıklayabilir. Bu tür bir hipotez yeni kültürel eğilimlerin ortaya çıkışını da açıklamamıza yardımcı olabilir: Son zamanlarda obezitedeki artış, yüksek yağ içerikli besinlere kolay ulaşabilme gibi yeni çevresel değişimler ile bir zamanlar adapte olmak için geliştirdiğimiz ancak şu anda tehlikeli olan tadımsal bir tercihin birleşmesiyle açıklanabilir.

77
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 20 Ekim 2014 4 dk.

Ortoreksi (orthorexia), oldukça yeni bir beslenme bozukluğu ve bu sebeple, henüz resmi olarak psikolojik hastalık sayılmıyor. Yani şu anda DSM-V içerisinde yer almıyor; ancak ABD Ulusal Beslenme Bozuklukları Organizasyonu ortoreksiyi çoktan tanımaya başladı. Anoreksiya ve bulimiyanın küçük kardeşi olarak görebilirsiniz. Ancak ortoreksi, ikisinden de azgın ve diğer tüm beslenme bozukluklarından daha sinsi.

Her şey, daha iyi ve sağlıklı yemekler yeme isteğiyle başlıyor. Birçok insan, süpermarketlerde daha mantıklı yiyecekleri tercih ediyor ve birkaç alışkanlıklarını değiştirerek, daha sağlıklı olmayı hedefliyor. Ortoreksik olan insanlar, bir süre sonra yedikleri yiyeceklerin miktarı ve saflığına kilitlenip kalıyorlar. Böylece, ağızlarından giren şeylere ve miktarlarına çok katı kurallar koymaya başlıyorlar.

33
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sizden Gelenler
Safsatalardan nefes alamaz hale geldiğimde benim için umut olan çok az kaynaktan birisiniz. Bilimsel düşünceyi, aklı ve sorgulamayı önceleyen yazılarınız, özellikle gençler için çok değerli. Cesaretiniz ve sabrınız daim olsun.
Yunus Sahin
Seslendiren 17 saat önce 5:04
2013 sayımlarına göre Çin'in nüfusu 1.357 milyar, Hindistan'ın nüfusu 1.252 milyardır. İkisinin toplam nüfusu, tüm Dünya'nın %35'inden fazlasına denk...
1
İstanbul Üniversitesi Matematik Kulübü
Etkinliği Ekleyen 2 hafta önce İstanbulÜcretsiz23 Mayıs
Öğrenci Matematik Çalıştayı XI
23 Mayıs 2025 10:00 tarihinden 23 Mayıs 2025 16:00 tarihine kadar.

İstanbul Üniversitesi Matematik Kulübü olarak bu yıl 11. ‘sini düzenlediğimiz Matematik Çalıştayımızda, birbirinden değerli konuşmacılarımız ve panelistlerimiz sizlerle.

Konuşmacılarımızın ve panelistlerimizin bilgi ve deneyimlerinden yararlanmak istersen aşağıdaki formu doldur, etkinlik gününde aramızda yerini al.

Katılım formu;

https://forms.gle/b4dLBBKKKeLodRQ18

Daha detaylı bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.https://www.instagram.com/iumatematik/

Devamını Göster
7
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Umut Öner İnce
4 gün önce
Görev Yap Kazan ve Freelancer Dolandırıcıları! Ponzi Sistemi
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnci Şardağ
Yazar 7 Şubat 2021 12 dk.

Evrimsel biyolojide mimikri diğer bir adıyla taklitçilik, bir türün avından veya avcısından gizlenmek için diğer türe benzer özellikler geliştirmesi olarak tanımlanır. Doğada yaygın olarak karşılaştığımız mimikri örneklerinin başında canlıların birbirlerinin görünümünü taklit etmeleri gelse de koku, ses ve davranış gibi canlıların biyokimyasal özelliklerin taklit edildiği örnekler de bulunmaktadır. Daha detaylı bir şekilde Max Planck Enstitüsünde Davranış Fizyolojisi üzerine çalışan Wolfgang J. H. Wickler mimikriyi, “Taksonomik olarak yakından ilişkili olmayan iki veya daha fazla organizmanın yüzeysel benzerliği ile karakterize edilen fenomen” olarak tanımlamaktadır.

Genellikle mimikri davranışının oluşturulmasındaki amaç, taklit eden canlının, taklit edilen canlı dışında üçüncü tür bir canlıyı kandırmaktır. Bu üçüncü canlı, taklit eden türün avı veya avcısı olabileceği gibi, taklit ettiği türün dişisi veya erkeği de olabilir. Kısacası mimikri, canlının kendine zarar verebilecek diğer türleri kandırmak veya manipüle etmek amacıyla kamuflaj davranışı sergilemesi ve uyarı sinyalleri oluşturmasıdır. Doğada bu mekanizma temelde avcılara karşı bir savunma olarak geliştirilmiş olsa da avcıların da mimikri sayesinde avlarının güvende hissetmelerini sağlayarak onları kandırdıkları örnekler bulunmaktadır.

88
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Jeoloji konusunda geliştirebilirsin.

Depremler
Depremler
26 Makale
4 saat 44 dakika
Öğrenmeye Başla
Ece Müker
Ece Müker
502K UP
19 saat önce
Astronomlar, uzayda neredeyse kusursuz bir küreye benzeyen ve daha önce benzeri görülmemiş bir yapı keşfetti. Bu gizemli küre, 2017 yılında LIGO (Laser Interferometer Gravitational-Wave Observatory) ve Virgo dedektörleri tarafından tespit edilen bir kütleçekimsel dalga olayı olan GW190521’in yeniden analizi sırasında fark edildi.

Yapının merkezinde muhtemelen Güneş’in yaklaşık 50 katı kütleye sahip bir kara delik bulunuyor. Etrafını saran küresel yapı, bilgisayar simülasyonlarında da oldukça net biçimde ortaya çıktı ve “mükemmel küre” tanımına çok yakın bir yapıda olduğu görüldü.

Araştırmacılar, bu simetrik şeklin iki büyük kara deliğin çarpışarak birleşmesi sonucu ortaya çıkan kütleçekimsel dalga kalıntısı olabileceğini düşünüyor. Kürenin kendisi fiziksel bir nesne değil, uzay-zamanın bir anlık şekillenmesi olabilir. Ancak bu kadar simetrik ve düzgün bir yapı, uzayda çok nadir görülüyor ve bilim insanlarını şaşkına çevirmiş durumda.

Bu keşif, Einstein’ın genel görelilik kuramının öngördüğü dinamiklerin ve kara delik birleşmelerinin doğasını daha derinlemesine anlamamıza katkı sağlayabilir.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Evin Çiftçi
Evin Çiftçi
72K UP
İnceleyen 3 gün önce
Çok beğendiğim dizilerden birisidir. Kesinlikle izlenmeli , sezon sayısı fazla olabilir ama çok akıcı bir şekilde ilerliyor. Olumsuz bir tarafı bence dizinin sonradan 3'e bölünmesi olmuş, ayrı ayrı olması izlenme açısından biraz zor oluyor .
8.6/10
(62 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : The Walking Dead
Yönetmen: Greg Nicotero
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Memin Saka
Memin Saka
50K UP
Üye 1 gün önce Henüz cevap yok.
Neden duygular evrimleşti? Duygu nedir? Evrimsel biyoloji duyguyu nasıl tanımlar? Duyguların nörolojik temelleri nelerdir? Evrimsel psikoloji açısından duyguların işlevi nedir? Duygular memelilerde ve insanlarda nasıl evrimleşmiştir? Duygular genetik olarak mı aktarılır?
110 görüntülenme
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ela Kursak
Seslendiren 5 Kasım 2022 15:05
Ela ile Eddie, bu bölümde Dünyada Kaç Deniz, Kaç Okyanus olduğunu öğreniyorlar!
63
8
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close