Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Nevzat Keskin
Seslendiren 4 gün önce 9:37
Neden yelleniyoruz (evet, tıbbi terminolojide "yellenme" olarak geçer)? Neden kokuyor? Bunlar birçoklarımızın merak ettiği ama pek de fazla cevaplanmayan...
12
Tüm Reklamları Kapat
Sizden Gelenler
Nurettin Çetin
Üye
Bana kattığınız bilgi birikimi ve hayat görüşünü burda size uzun uzun anlatmak isterdim. Hayatımdaki yol ayrımlarında bana bilimin ışığını tutarak yol gösterdiniz. Hepinize çok teşekkür ederim , daha çoğunuzun ismini bile bilmiyorum ama siz benim için abi ve ablasınız . Ama ismini bildiğim biri var ki , ona ne kadar teşekkür etsem az kalır . Umarım bir gün yüz yüze tanışma imkanı da buluruz . Teşekkürler Çağrı abi , her şey için çok teşekkürler. Umarım nice yıllar boyunca karanlığı bilimle fethedip ülkemizi ve dünyamızı aydınlatırız. Saygılar ve sevgiler.
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 14 Nisan 2014 14 dk.

Bir önceki yazımızdan hatırlayabileceğiniz gibi, artık uyum başarısının ne olduğunu, evrimi neden etkilediğini ve bir popülasyondaki ortalama uyum başarısının ne anlama geldiğini biliyoruz. Bu yazımızda da bu konu üzerinden giderek çeşitli popülasyonları, farklı genotip dağılımlarına göre analiz etmeyi öğreneceğiz. Böylece farklı seçilim baskıları altında, farklı genotiplerin ne yönlere doğru evrimleşebileceğini tahmin etmeyi ve hesaplamayı öğrenmiş olacağız. Ancak başlamadan önce, ortalama uyum başarısının nasıl hesaplandığını hatırlayalım ve bunun matematiksel anlamını bir örnek üzerinden görelim. Hatırlayacak olursanız ortalama uyum başarısını şöyle hesaplıyorduk:

Hatırlayacağınız gibi burada F harfiyle belirtilenler genotip frekanslarını (örneğin AA genotipinin popülasyon içerisinde bulunma sıklığını), omega (ω) işaretiyle gösterilenlerse, o genotipin çevreye uyum başarısını ifade etmektedir. Dolayısıyla her bir genotipin uyum başarısını, o genotipin bulunma sıklığı ile çarparak sonuçları topladığımızda, popülasyonun ortalama uyum başarısını elde etmiş oluruz. Bu tıpkı şu soruyu çözmeye benzer: 

63
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Mayıs 2019 48 dk.

Uyku, birçok hayvan türünde ortak olarak paylaşılan bir özelliktir. 2012 itibariyle Türkiye’de doğan bebeklerin ömür uzunluğu beklentisi ortalamada 75 yıl civarıdır. Bu kadar yaşayacak insanların ortalamada 25 yıllarını gözleri ve algıları kapalı bir şekilde, uyku halinde geçireceklerini düşünürsek, uykunun türümüz için ne kadar önemli olduğunu fark etmek mümkündür. Sadece türümüz için de değil… Neredeyse beynin ilk evrimleştiği zamanlardan beri çeşitli uyku formları da canlılara eşlik etmiştir. Bu durumda, eğer ki evrimsel tarihimizi aydınlatmak, beyinlerimizin nasıl çalıştığını anlamak ve kendimizi daha iyi tanımak için uykunun nasıl evrimleştiğini ve neden var olduğunu anlamamız gerekmektedir. Günümüzde uykunun hem evrimine, hem de canlılardaki işlevine yönelik çok kapsamlı ve çok yönlü birçok araştırma yürütülmektedir. Bu yazıda, güncel uyku araştırmalardan bazı örnekler ve sonuçlar sunarak sizlere sadece uykuyu, evrimini ve hayatımızdaki yerini anlatmakla kalmayacağız; aynı zamanda uykuyla yakından ilişkilendirilen birçok ilginç konuyu (örneğin rüyaları, uyku sırasındaki düşme hissinin neden yaşandığını, vb.) en temel düzeyde ve basit bir dille anlatmaya çalışacağız. Umarım faydalı olacaktır.

Eğer ki uykuyu anlamak istiyorsak, öncelikle onu tanımlamamız gerekmektedir. Ancak biz insanlar da dâhil olmak üzere binlerce farklı hayvan türünün her gün saatlerce yaptığı bu davranışı tanımlamanın çok da kolay olmadığı görülecektir. Merriam-Webster sözlüğü uykuyu “gözlerinizin ve bilincinizin kapalı olduğu doğal dinlenme hali” olarak tanımlamaktadır. Bu daha ziyade halka yönelik ve bilimselliğe pek de ağırlık vermeyen bir tanımdır. Türk Dil Kurumu ise bu olguyu “Dış uyaranlara karşı bilincin, bütünüyle veya bir bölümünün yittiği, tepki gücünün zayıfladığı ve her türlü etkinliğin büyük ölçüde azaldığı dinlenme durumu” olarak tanımlamaktadır. Bu tanımın özellikle “her türlü etkinliğin büyük ölçüde azaldığı” kısmının aslında bir yanılgı ve hata olduğunu yazının ilerleyen kısımlarında göreceğiz. Bu hatadan biraz daha arındırılmış ve biraz daha bilimsel bir tanım, Macmillian tarafından basılan Öğrenciler İçin Sözlük’te bulunabilir: “Uyku, bilinç düzeyinin değiştiği, duyusal aktivitenin ve neredeyse tüm istemli kasların baskılandığı doğal olarak kendini tekrar eden bir durumdur.”

354
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ebru Tuba Ölçücü
Gözlemi Yapan 7 Nisan 2024 Türkiye, İstanbul
Erkeklerde daha büyük olmak üzere, sert diken şeklinde, kuyruk ucunda “tırnak” vardır. Femoral tüberkül bulunmaz. Supracaudal plak sayısı çoğunlukla 2’dir. Güney Avrupa ve Türkiye’nin daha çok Trakya bölgesinde bulunur. Alt türler: Testudo hermanni hermanni (Gmelin 1789), Testudo hermanni boettgeri (Mojslsovics 1889)
Aydos Ormanı - Kartal.
6
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Discord
Erkan Aydın
Erkan Aydın
54K UP
Yazar 23 Eylül 2020 5 dk.

Perovskit, oksit mineraller kategorisinde yer alan, kristal yapısı ABX3 olan bir mineraldir. Perovskitlerin metal halojenür formunda üretilen ince filmleri, ışığı soğurma konusundaki üstün yetileri sayesinde foto aktif malzemeler olarak kullanılabilmektedir. Bu malzemelerden üretilen perovskit güneş pilleri, 2009 yılından bu yana, alışılmışın dışında, çok hızlı bir gelişme eğrisi gösterdi. Bu olağanüstü performansın merkezinde malzemenin kendi yapısından kaynaklanan eşsiz yarı iletken özellikleri yatmakta. Şu sıralar, fotovoltaik alanında çalışan araştırma grupları bu malzemeleri daha durağan (uzun ömürlü) ve geniş alanlara uygulanabilir hale getirmek için sıkı bir şekilde çalışmaktalar.

Ancak, halihazırda bu aygıtların var olan ve halen fotovoltaik pazarının %95'inden fazla pazar hakimiyeti bulunan silisyum teknolojisini kısa sürede yakalaması pek kolay görünmüyor (Silisyum güneş pilleri, tek kristal ya da çoklu kristal silisyum tabakalar üzerine üretilen ve güneş ışınımlarını elektrik enerjisine dönüştüren aygıtlar olarak bilinir). Bunun altında yatan sebepler; hala tek başına perovskit güneş pillerinin ömürlerinin silisyum kadar uzun olmaması (genelde silisyum için 25 seneden daha fazla çalışma ömrü belirlenir), birçok ince film kaplama tekniği olmasına rağmen henüz hangi yöntemin geniş alanlara uygulamada daha uygun olduğunun test edilip kesinleştirilememesi ve standart endüstriyel testlerin henüz basari ile gerçekleştirilmemiş olması gibi sebepler sayılabilir.

25
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Talha Çakırca
Seslendiren 16 Ekim 4:42
Hayır. En azından çok büyük ihtimalle hayır. Eğer yumurtayı marketten alıyorsanız, döllenmiş yumurta yeme ihtimaliniz sıfırdır; çünkü yumurta çiftliklerinde...
19
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 20 Ekim 2018 15 dk.

Beynimizi çok kapsamlı ve gelişmiş bir bilgisayar olarak düşünmeye meyilliyizdir. Çünkü tıpkı bir bilgisayar gibi, etraftan gelen verileri toplar, belli bir merkezde işler ve genler ile çevrenin belirlediği bir altyapı çerçevesinde bu uyaranlara uygun bir cevap üretir. Örneğin ateşe dokunmaktan uzak durur, yemek arar, üremeye çalışır, su peşinde gideriz. Bu yaklaşım öyle yaygındır ki, New Scientist dergisinin 18 Ekim 2018 tarihli bir yazısının başlığı şöyle der: "Beyniniz, 100 milyar mini-bilgisayarın bir arada çalışması gibidir!"

Buna karşılık bazı psikolog ve sinirbilimciler (ve kimi zaman bilgisayar bilimciler de), beynimizin bir bilgisayar olamayacağını, bunun aşırı basite indirgenmiş ve düpedüz yanıltıcı bir metafor olduğunu söylemekte. Bu yazının okurlarının, beynin bilgisayar metaforuna alışık olduğunu tahmin ettiğimizden, tersten başlayalım ve beynin neden bir bilgisayar olmadığı iddiasını anlamak için, Kaliforniya'daki Amerikan Davranışsal Araştırma ve Teknoloji Enstitüsü'nden psikolog Dr. Robert Epstein'in şu sözlerine kulak verelim (makalesinin tamamına Türkçe olarak buradan erişebilirsiniz):

157
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Can Berk Ökten
İnceleyen 4 gün önce
Bu dizi izlemedim ama filmini izledim bu dizinin film halinde bir fırtına çıkıyor ve geçmişe gidiyorlar bıçakta bulunan bütün yazılar geçmişe gidiyoruz yolcuların geçmişteki macerasını anlat
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 19 Aralık 2014 3 dk.

Gerçekten de çok yerinde bir tespit: Mikroskop sayesinde vücutlarımızın ne kadar engin bir evren olduğunu fark ettik. Ancak teleskopla gökyüzüne baktığımızda, tüm evren içerisinde bir toz zerresinden bile ufak ve önemsiz olduğumuzu gördük.

Belki bunun sırası tam olarak böyle olmadı, çünkü mikroskopla teleskobun icatlarının tarihi oldukça karışıktır. Mikroskobun tarihi 1200'lerde Roger Bacon'un ilkel mikroskop denemesine kadar gider; ancak bunun kanıtları çok zayıftır. İlk mikroskop benzerleri, 1625 yılında Galileo tarafından kullanılmış ve Giovanni Faber tarafından "mikroskop" olarak isimlendirilmiştir.

29
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
383K UP
Aktaran 29 Aralık 2 dk.

Flynn etkisi adı verilen bir olguya göre, 1932 yılından 20. yüzyıl boyunca IQ puanları önemli ölçüde artış göstermiştir. Her on yılda üç ila beş IQ puanı arasında değişen bu artış, zekâ seviyelerinde belirgin bir iyileşmeye işaret etmiştir.

Ancak Northwestern Üniversitesi'nden yapılan ve Intelligence dergisinde yayınlanan yeni bir çalışma, 2006 ile 2018 yılları arasında ABD'deki geniş bir katılımcı grubunda bir kategori hariç tüm alanlarda tersine bir "Flynn etkisi" olduğuna dair kanıtlar buldu.[1] Tersine Flynn etkisi, dört bilişsel alandan üçünde tutarlı negatif eğimler gösterdi.

16
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

İnceleme
Muhammet Üzeyir Kaya
İnceleyen10 4 gün önce
Kara kitap ... İçinde her telden sesin bulunduğu aslında bir roman değil de bir destan olarak nitelendirilmesi gereken epik bir eser. Orhan Pamuk her ne kadar Kar romanı ile nobel almış olsa da bütün kitaplarını okumuş biri olarak söylemem gerekir ki kaleminin en kuvvetli olduğu eseri bu kitaptır. Kitap aslında bir zaman makinesi gibi çalışıyor. İçindeki bölümlerin her biri başka bir boyuta açılan kapı veya anlaması zor bir bilmece gibi ilmek ilmek işlenmiş bir labirent havası veriyor. Yapılan alıntılar, esinlenilen hikayeler insanı bir edebiyat denizinde yüzer gibi hissetiriyor. Belki de en can alıcı noktası hikayenin bitmek bilmeyen bir arayış içinde ilerlemesi. Sürekli devam eden soru işaretleri, baş kahramınımız Galip'in asla bulamayacağı biricik eşi Rüya'yı aradığı hikaye, derinliği çok iyi ayarlanmış metaforlarla süslenmiş ki aslında Rüya'yı arayan biz okurlar kendimizi Galip yerine koyup bu çıkmazları aşmaya çalışıyoruz, aynı Galip'in kendini Celal Salik yerine koyup bir şeyler bulmaya çalışması gibi. Ancak bu kitabı eşsiz kılan yönü hikayesi değil hikayenin etrafına kurulan anlatı ve metaforlar. Kelimeler denizinde dans eden bir kalem edasıyla sizi oradan oraya sürükleyen modern bir destan Kara Kitap.

Temelde Şeyh Galip'in Hüsnü Aşk adlı eserine yazılmış bir güzelleme olarak nitelendirilse de; Kara Kitap her okuyanın içinde farklı kapıları açacak bir anahtar niteliğinde. Üslup olarak divan edebiyatı çizigisinden gelen kelimelerin ahengini, modern edebiyatın muğlak anlatımına adapte edebilmiş ve bunu yaparken de içimizden biri sıcaklığını asla kaybetmemiş yazar Pamuk.

Açıkçası ne yazılsa nasıl yazılsa eksik kalacak. Kitabı okumak ve bu yolculukta Galip'e sessizce eşlik etmek kitap hakkında yazılan bütün tanıtımların ve özetlerin ötesinde sizi tatmin edecektir. Bunu size temin eder ve eklerim ki hiçbir şey hayat kadar şaşırtıcı olamaz yazı hariç, yazı hariç.
Kitap
10.0/10
(11 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Yiğit Kulaoğlu
İnceleyen10 26 Eylül 2022
Tarihte hiçbir boksör dünyanın dikkatini senin kadar üzerinde toplamadı. Daha önce boksu aklından bile geçirmemiş, hatta herhangi bir spora bile ilgi duymamış insanların ilgi odağı oldun.

Yeni nesil Muhammed Ali'yi 1996 Olimpiyatları'nda Parkinson hastalığı nedeniyle elleri titreyerek yaktığı Olimpiyat Meşalesi'yle tanıdı. Oysa 1960'larda ve 1970'lerde Ali; ırkçılık, politika, din ve boks arenalarında Amerika ve bütün dünyada zihinlere damgasını vurmuş büyük bir şahsiyettir.Her zaman doğru olduğuna inandığı şeyi yapan cesur bir siyah Müslüman boksörün hikayesini kendi ağzından anlatan tek kitap!
10.0/10
(4 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mücahid Köse
2 gün önce
Adaletin yaşadığı bir toplumda, geçmişin gölgesi bugünün ihlallerini örtemez; gerçek adalet, yalnızca teraziye konulanların ağırlığını dikkate alır. Aksi takdirde, adaletin gözleri bağlı değildir ve seçici bakıyor demektir. Adaletin seçici baktığı bir yerde, güven ve hakkaniyet hiçbir zaman yeşermez. Gerçek adalet, istisna tanımadığında yaşar; bir toplumu çürüten ise, adaletin seçici bir hafızaya dönüştüğü anlardır.

Nihayetinde adaletin terazisi eğilmeye başladığında, geçmişteki iyi niyetlerin veya nispi başarıların bu eğikliği düzeltmeye yetmeyeceği hatırda tutulmalıdır. Çünkü adaletin gözünün bağlı olması, onu geçmişin gölgelerinden de bugünün pragmatizminden de koruyabilmekle mümkündür. Aksi halde, adaletin sesi yankılanmaz; yankılanan yalnızca sessiz bir çelişkinin boşluğudur.

2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Muzaffer Dügel
Gözlemi Yapan 4 gün önce Türkiye, Bolu
3 Temmuz'da fotoğraflandı. Bolu merkez Karamanlı köyü yakınları orman içi açıklık ve yamaçta gözlemlendi.
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ardil Yıldırım
5 gün önce
Neden Evrim ağacında onaylı kullanıcı olurken tam kimlik fotoğrafı veya pdf'ini yüklerken sunucu tarafından reddedildi diye bir yazı ile karşılaşıyorum.
0
5 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Öne Çıkan EtkinlikBilim Buluşması
Pangaltı Evrim Atölyesi
Etkinliği Ekleyen 1 gün önce İstanbulÜcretsiz13 Temmuz
Regli Anlamak: Menstrüasyona Dair Doğru Bilinen Yanlışlar - Öğr. Gör. Meserret Aslan
13 Temmuz 2025 15:00 tarihinden 13 Temmuz 2025 18:00 tarihine kadar.

Regl hakkında konuşmanın, öğrenmenin ve birlikte güçlenmenin zamanı!
Toplumsal tabulara karşı bilgiyle durmak, hijyen, eğitim ve eşitliği konuşmak için seni de bekliyoruz.
📅 13 Temmuz • 15:00
👭 Etkinlik Sadece Kadınlara Özel
📍Babil Kültür Merkezi
📌 Katılım ücretsizdir. Kayıt için formu doldurmayı unutma!

Devamını Göster
5
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Mehmet Emir Çakır
Türü Ekleyen 2 gün önce
Strigopoidea, halk arasında bilinen adı ile Yeni Zelanda Papağanları; Psittaciformes (Papağanlar) takımının altında bulunan bir süperailedir. Yeni Zelanda Papağanlarını içerir. İsminden anlaşılacağı üzere bu süperaile altındaki türler, Yeni Zelandada yaşamaktadır.
3
Evrim Ağacı'na Destek Ol
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yacoraite’de Derin Uzay Manzarası

Bu gece manzarasında Arjantin’in kuzeybatısındaki Yacoraite’de bulunan, antik And arkeolojik sit alanı üzerinde tozlu bir Samanyolu yükseliyor. Fotoğraftaki gökyüzüne ulaşan Dünya gezegeninin sakinleri, kurak bölgeye özgü olan Arjantin kaktüsüdür. Yukarıda sarı renkli yansıma bulutsusu, kırmızı dev yıldız Antares’in etrafındaki tozun yıldız ışığını dağıtmasıyla oluşmuştur. Akrep takımyıldızının en parlak yıldızı Antares, yaklaşık 500 ışık yılı uzaklıktadır. Onun yanındaki mavi Rho Ophiuchi (Yılancı), daha yaygın tozlu mavimsi yansıma bulutsularının içine gömülüdür. Bu gece manzarası tripoda sabitlenmiş bir kamera ve lens yardımıyla, yükselen yıldızların gökyüzünü takip ederken çekilen bir dizi fotoğrafı ve ön plandaki yeryüzü manzarasının birleştirilmesi ile oluşturulmuştur. Kombinasyon sonucunda elde edilen tek bir çarpıcı görüntü, gözlerinizin kendi başına tam olarak algılayamayacağı bir dizi parlaklık ve renk çeşitliliği ortaya çıkarırlar.

8 Mayıs 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı & Telif Hakkı: Franco Meconi
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Hasan Enver Mert
Üye 14 Ekim 2022 1 Cevap
Sizce bilimin amacı insanın merakını gidermek midir yoksa insanlığı geliştirmek midir?
550 görüntülenme
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close