Rönesans gibi gönemlerde kadın vücutlarının oldukça kıvrımlı resmedildiğini görebilirsiniz. Bunun erkeklerde içgüdüsel olarak soyun devamını sağlayabilmesi açısından çekim uyandırdığına dair düşünceler vardır. Doğal seçilim günümüze kadar böyle devam etmiş olabilir.
Bahsettiğiniz gibi genelde, kadınlarda kalça bölgesi yağlanmaya yatkındır ancak bu sadece kadınlarda olan bir durum değildir. Çünkü erkeklerde de kadınların tersine bel bölgesi yağlanmaya yatkındır. Ayrıca kemik yapısı olarak kadınların kalça kemikleri genelde erkeklerin kalça kemiğinden daha geniştir. Bu da bazı vücut tiplerinde yağlanma yoğunluğu açısından göz yanılmasına sebep olabilir.
Kadınlardaki geniş kalça kemikleri doğumu kolaylaştırmaktadır. Bu yüzden ince/küçük bedenli kadınların hamilelik süreçleri daha riskli olabilmektedir.
Kadın vücudunun daha çok yağlanmaya müsait olmasıyla ilgili bir soru sormuşsunuz. Bunun sebebi hamilelikte de olduğu gibi bebeğin korunmasının sağlanması olabilir. Hamilelik süreci dışında da kadınların göbek bölgesinde rahmin bulunduğu kısım erkek vücudunun tersine şişkindir.
Bazı canlılarda erkek canlılar dişi canlıların tersine küçük vücutlara sahiptirler, dişilerse daha iridir. İnsanlarda dişiler kemiksel olarak erkeklerden genelde daha küçük olsalar da yağlanmaya daha müsaittir. Daha iri vücutlar hamilelik için daha idealdir bu yüzden de böyle evrimleşmiş olabilir.
Günümüzde bazı kadınlar küçük veya ince bir bedene sahip oldukları için riskli hamilelik yaşayabilmektedirler. Hamilelik vücudu baştan aşağıya değiştiren bir süreç olduğu için bazı kadınların vücutları buna dayanacak güce sahip olamayabilir, dayansa dahi ölüm ile sonuçlanabilir.