Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
İnceleme
Doğaç Çağdaş Çelebi
İnceleyen10 3 Kasım 2022
Dini, felsefi ve biyografik konularda gayet kaliteli YouTube kanalı.
Youtube Kanalı
9.1/10
(783 Kişi)
Puan Ver
@DiamondTema
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
23
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Ömer Görür
Üye 1 gün önce 1 Cevap
Son zamanlarda red pill ve anti-feminist kadın düşmanlığı ile stoacılığın kol kola gitmesi gerçekten stoa felsefesinin özündeki öğretiden dolayı mı yoksa yanlış bir yorumlama mı?
175 görüntülenme
Son yıllarda neden anti-feminizm ile sotacılığı yan yana sıkça görüyoruz?
Son yıllarda neden anti-feminizm ile sotacılığı yan yana sıkça görüyoruz?
Cevap Ver 2,500 UP
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Emel Bayram
Emel Bayram
80K UP
Gözlemi Yapan 2 gün önce Türkiye
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağlayan Taybaş
Yazar 8 Aralık 2015 3 dk.

Türümüzün kendi kendine sorduğu en karmaşık sorulardan biri beynimizin vücuttan aldığı hisleri ve duyusal uyarıları nasıl anlamlı bilgiye dönüştürdüğüdür. Bunun yanıtı en kısa biçimde uyarımın gerçekleştiği bölgedeki reseptörler harekete geçer ve beyne elektriksel sinyaller göndererek beyni bu uyaranın varlığından haberdar ettiğidir.

Ancak elektriksel sinyallerden oluşan aksiyon potansiyeller hücrenin hücre zarındaki elektriksel potansiyelini +40 mV’a kadar depolarize eder ve bu büyüklük sabittir. Bu durumda aynı büyüklük kullanılarak çeşitli derecelerde ve farklı uyaranlara bağlı elektriksel sinyallerin değişik anlamlı bilgilere dönüştürülmesi ve hafızada saklanması beynin büyüklükten farklı değişkenler kullandığına işaret etmektedir. Örneğin, elektrik sinyallerinin zamanlaması ve frekansı çok uygun değişkenler olabilir.

36
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Taner Beyter
Taner Beyter
395K UP
Yazar 5 Mayıs 2021 58 dk.

İnsanlar ile insan olmayan canlılar arasında birçok farklı etkileşim vardır. Köpekler, kediler, kuşlar ve hamsterlar gibi bazı hayvanlar, bizimle beraber evlerimizde yaşar. Fareler, böcekler ve yılanlar ise çoğunlukla uzak durmamız gereken hayvanlar olarak bilinir (elbette bunları da evinde besleyen çok sayıda insan vardır). İnek, domuz ve tavuk gibi hayvanların taze et, süt veya yumurtaları, insanlar tarafından tüketilsin diye, endüstriyel olarak çoğaltılırlar. Bazı hayvanlar ise insanlar tarafından laboratuvarlarda denek olarak kullanılır, "spor amaçlı" avlanır veya sirk ve hayvanat bahçelerinde eğlence amaçlı tutulur veya petshoplarda (hayvan dükkanlarında) satılır.

Peki bu etkileşimlerin ahlaki boyutunu hiç düşündünüz mü? Hayvanlara karşı ahlaki bir sorumluluğumuz var mı dersiniz? Hayvanlar, insana hizmet etmek üzere var olan canlılar mı, yoksa insanlardan tamamen bağımsız ve özgür bir ahlaki statüye sahipler mi? İşte bu soru, Ahlak Felsefesi disiplinindeki en güncel tartışma başlıklarından biridir.

69
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ege Can Karanfil
Çeviren 3 Mayıs 2021
Modern zamanların en meşhur yolculuğundan sonra, eve dönme vakti gelmişti. İnsanlık, Dünya’nın sınırlarının ötesine geçme kabiliyetini kanıtladıktan sonra, başka bir dünyada yürüyen ilk insanlar (Neil Armstrong ve Buzz Aldrin), Ay’ın yörüngesindeki Komuta ve Hizmet modülüne geri dönmek ve Micheal Collins ile buluşmak için geri uçtular. 21 Temmuz 1969’da çekilen ve yakın zamanda dijital olarak restore edilen bu görsel, uzay aracı modüle yaklaşırken kadraja giren altında Ay ve uzaklarda Dünya ile birlikte, Collins tarafından yakalandı. Ay yüzeyindeki pürüzsüz ve karanlık bölge, Mare Smythii olarak adlandırılmaktadır ve Ay’ın yakın tarafının en doğu ucunda, ekvatorun hemen altında yer almaktadır. Bu ikonik görünik görüntüde, mürettebattan bir kişi hariç herkes kamera önündedir.
5
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağlar Solak
Yazar 13 Nisan 2014 1 dk.

Bilim tarihinde hiçbir teori yahut görüş yoktur ki evrim teorisi kadar tartışılsın, evrim teorisi kadar eleştirilere maruz kalsın. 1859 yılında Darwin’in devrim niteliğindeki kitabı Türlerin Kökeni yayınlandığından bu yana gerek dini gruplar, gerek bilim insanları, gerekse konuyla ilgili ilgisiz halktan çeşitli insanlar evrimle ilgili olumlu veya olumsuz fikirler öne sürmüşler ve hala sürmektedirler. Hatta bazıları bir adım daha ileri gidip fikirlerini eyleme dönüştürmek maksadıyla örgütlenmişler ve herhangi bir bilimsel düşünce olan evrim düşüncesine karşı adeta savaş açmışlardır.

Peki, aynı mücadele azmine örneğin kuantum fiziği söz konusu olduğunda neden rastlanmaz? Kuantum fiziği de tıpkı evrim teorisi gibi bilim ağacındaki binlerce daldan sadece biri değil midir? Sokakta rastladığımız insanlardan hemen hemen hepsi evrimle ilgili bir görüşe sahipken, neden kuantum fiziği ile ilgili sorular karşısında “haddini bilmekte” ve susmaktadır? İşte bu gibi sorular merakımızı, evrimin insanlar tarafından bu denli yaygın olarak reddedilme sebeplerini araştırmaya yöneltmektedir.

24
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ümit Solmaz
3 gün önce
çocukluğunu yitirmeyen, hayallerini gerçekleştiremeyen büyük çocuklar gibiyiz..
yaşı kaç olursa,olsun çocukluğunu yitirmeyenlere.
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Taner Beyter
Taner Beyter
395K UP
Yazar 27 Şubat 2021 51 dk.

Ölüm, insanlık olarak, en ciddiye aldığımız konulardan biridir. Buna bağlı olarak birçok kültür ve toplum, ölüme yönelik farklı türden yaklaşımlar geliştirmiş ve açıklamalar sunmaya çalışmıştır. Dolayısıyla ölüm gibi ağır bir konunun felsefi olarak kapsamlı bir incelemeye tabi tutulması ve bu sırada birçok açıdan dikkat çekici soruları da beraberinde getirmesi oldukça anlaşılırdır.

Ölüm, (en azından şu an için) kaçma şansımız olmayan bir "şey"dir. Onu bireysel olarak deneyimler ve başkasına devredemeyiz. Ölümü bir "deneyim" olarak niteledik; fakat ölümün bir deneyim olup olmadığı da aslında pek açık değildir; çünkü ölüm, bir anlamda, bu dünyanın ve dolayısıyla tüm deneyimlerimizin sonu anlamına gelir. Bu sebeple de onu deneyimlediğimizi söylemek ve bir deneyimi tasvir ettiğimiz gibi tasvir etmek epey zordur.

152
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İrem Öznur Kılıç
Seslendiren 24 Nisan 2023 9:47
Protege etkisi (veya "çırak etkisi"), bir bilgiyi öğretmenin, öğretme taklidi yapmanın veya diğerlerine öğretmeye hazırlanmanın bu bilginin...
Bionluk Logo sponsorluğunda seslendirildi.
67
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 19 Mart 2014 12 dk.

Evrim, halk arasında son derece sınırlı bir ölçekte bilinmektedir. Bunun birçok sebebi vardır. En temeli, bilindiği üzere biyolojinin sahalarından biri olarak doğan; ancak sonradan bilimin her bir köşesine ulaşacak kadar güçlenen evrimsel biyolojinin sadece şahsi inançlarla ilgili kısmında tartışmaların süregeliyor olmasıdır. Birçokları, evrimin detaylarını merak etmez; kendi düşünceleriyle ters düşmediğine kendini ikna edecek kadar diğerleriyle tartışmaya girmesi, bu kişiler için yeterlidir. Kısaca evrimle ilgileniyormuş gibi gözüken birçok kişi için evrim, bir masabaşı muhabbetinden, internette stres atmak için tartışma gruplarında kullanılan bir araçtan ibarettir. Ancak ortalama Evrim Ağacı okuyucusunun bu sığ düzeyden çok daha ötede olduğunu düşünüyor ve umuyoruz. Bu sebeple, bu yazı dizimizde ilk defa Türkçe ve detaylı olarak evrimin matematiğini anlatmaya çalışacağız.

İlk etapta bu satırları okuyan birinin aklına gelecek ilk soru, sanıyoruz ki "Evrimin matematikle ne alakası var ki?" sorusu olacaktır. Bu oldukça doğaldır ve sebebi yukarıda açıkladığımız gibidir: birçokları, evrimi sadece bir tartışma konusundan ibaret görmektedir. O tartışmalarda sıklıkla evrimin pratik geçmişinin 150 yılı, teorik geçmişinin ise 2000 yılı aşkın bir geçmişe sahip olduğundan bahsedilir; ancak bu sayıların önemi ve uzunluğu üzerinde pek durulmaz. Haydi teorik geçmişini bir kenara bırakalım ve Darwin'in Türlerin Kökeni'ni yazmasından sonraki evrimsel biyolojinin gelişim dönemine odaklanalım. Bu 150 yıl bile, modern bilimin birçok dalı için oldukça fazla bir sayıdır. Bir diğer deyişle, bilimin yaygın sahaları haline gelmiş birçok alan, evrimsel biyolojiye kıyasla günümüze çok daha yakın zamanlarda keşfedilmiş, geliştirilmiştir. 

138
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

İnceleme
Evin Çiftçi
Evin Çiftçi
72K UP
İnceleyen 3 gün önce
Çok beğendiğim dizilerden birisidir. Kesinlikle izlenmeli , sezon sayısı fazla olabilir ama çok akıcı bir şekilde ilerliyor. Olumsuz bir tarafı bence dizinin sonradan 3'e bölünmesi olmuş, ayrı ayrı olması izlenme açısından biraz zor oluyor .
8.6/10
(62 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : The Walking Dead
Yönetmen: Greg Nicotero
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 16 Şubat 2024 2 dk.

Bebekler sekiz aylıkken bile başkalarına şakacı bir şekilde sataşır. Bu davranış için dil gerekli olmadığından bilim insanları insan harici hayvanlarda da benzer davranışların olabileceğini düşünüyor.

Şaka yapmak, insan etkileşiminin önemli bir parçasıdır ve sosyal zekaya, gelecekteki eylemleri tahmin etme yeteneğine ve başkalarının beklentilerinin ihlal edildiğini fark etme ve takdir etme becerisine dayanır. İnsanlarda şakacı sataşmanın ilk biçimleri, bebekler ilk kelimelerini söylemeden önce, yaklaşık sekiz aylıkken ortaya çıkar. Bebekler ebeveynlerine şakacı bir şekilde nesneler sunup geri çekerek "alay" edebilirler. Bu, kışkırtıcı uyumsuzluk olarak da adlandırılır.

38
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
352K UP
Aktaran 6 gün önce 3 dk.

Birisinin sizin hakkınızda konuşması ile sizi görmezden gelmesi arasında bir seçim yapsanız hangisini daha makul bulacağınız, Shakespeare'den bir soru olmasa da Mississippi Üniversitesi'nden bir profesörün öncülük ettiği araştırma ekibinin cevaplamaya çalıştığı bir konuydu. Uzun yıllardır dışlanma üzerine yapılan araştırmalar, bir yabancının sizi kısa bir süreliğine bile görmezden gelmesi gibi küçük şeylerin, kendimizi kötü ve değersiz hissetmemize neden olabileceğini gösteriyor. Mississippi Üniversitesi'nde psikoloji profesörü olan Andrew Hales şunları söylüyor:

İşin içine bir de dedikodu girince iş çok daha karmaşık bir psikolojik bilmeceye dönüşüyor. Hales şöyle devam ediyor:

17
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ömer Can Mutlu
Eseri Ekleyen 6 gün önce Kitap
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
Ayşe Ege Palaz
Çeviren 3 gün önce 2 dk.

Girişimci Juan Enriquez, yaşama oldukça elverişsiz ortamlarda hayatta kalabileceğimiz ve hatta DNA manipülasyonu ile hafızalarımızı ele geçirip yönetebileceğimiz bir gelecekten bahsediyor!

İstediğimiz bedenleri tasarlayabileceğimiz bir Dünya düşünün. Bu Dünya'da, yanımızda yaşayacak hayvanları ve bitkileri de yaratabilir, canlandırabiliriz. Organizmaları değiştirebilir, onları istediğimiz gibi şekillendirebiliriz. Ve aslında gelecekten bahsetmiyoruz. Hatta bunun için hayal gücüne gerek yok, şu anda o dünyada yaşıyoruz.

13
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Batuhan Gülyiyen
Alıntıyı Ekleyen 15 saat önce
Sadece deliler mutluluk duydukları şeyleri diğer insanlarla paylaşırlar.
Kaynak: Deliliğe Övgü
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
NGC 6888: Hilal Bulutsusu

Hilal Bulutsusu olarak da bilinen NGC 6888 parlak ve yüksek kütleli merkezi yıldızından rüzgarlarla saçılan yaklaşık 25 ışık yılı genişliğe sahiptir. Üçlü astro-görüntücülerden oluşan bir ekip (Joe, Glenn, Russell) kozmik balonun bu keskin portresini yarattı. Üçlünün teleskobik işbirliği, hidrojen ve oksijen atomlarının ışığını izole eden 30 saatten fazla dar bant görüntü verisi topladı. Oksijen atomları, ayrıntılı kıvrımları ve filamentleri kaplıyor gibi görünen mavi-yeşil tonu üretmektedir. NGC 6888’in bulutsunun içerisinde görülebilen merkezi yıldızı, Worf-Rayet yıldızı (WR 136) olarak sınıflandırılmıştır. Yıldız, dış kabuğunu her 10.000 yılda bir Güneş’in kütlesine eşdeğer miktarda saçan kuvvetli bır yıldız rüzgarıyla atmaktadır. Bulutsunun karmaşık yapıları, muhtemelen bu kuvvetli rüzgarın daha erken bir aşamada atılan malzeme ile etkileşiminin sonucudur. Yakıtını müthiş bir hızda yakan ve ömrünün sonuna doğru ilerleyen bu yıldız, sonunda muhteşem bir süpernova olarak patlamalıdır. Bulutsu bakımından zengin takımyıldız Kuğu’da bulunan NGC 6888, yaklaşık 5.000 ışık yılı uzaktadır.

17 Haziran 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı & Telif Hakkı: Joe Navara, Glenn Clouder, Russell Discombe
Çeviren: Ege Can Karanfil
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 10 Kasım 2013 16 dk.

Tüm Dünya'daki Anglikan Hıristiyanlar'ın "ana kilisesi" ve İngiltere'nin resmi kilisesi olarak kabul edilen "İngiltere Kilisesi" (The Church of England), Darwin'in Türlerin Kökeni'ni yayımlayarak Evrim Teorisi'ni ilk defa sistematik olarak ortaya koymasından ve evrimsel biyolojinin temellerini atmasından 149 yıl sonra, 15 Eylül 2008'de, başlangıçta bu bilimsel teoriyi şahsi inançlara dayalı olarak reddettikleri için özür dileyen bir makale yayınladı. Bu makalenin yalnızca kilisenin görüşünü yansıttığı; ancak resmî bir özür yerine geçmediği vurgulandı.

Kilise, Darwin evrim yasasını net olarak izah edip, bu yasayı açıklamak üzere Doğal Seçilim'e dayalı olarak geliştirdiği Evrim Teorisi'ni ortaya koyduğunda, sert bir şekilde bu fikre karşı çıkmış ve Darwin'in dine saldırmayı hedeflediğini ileri sürmüştü. Dönemin bazı diğer kiliseleri ise Darwin'in keşfini, "Tanrı'nın Yaratış Biçimi" olarak değerlendirmiş ve bilimsel bir gerçeğe sırt çevirmek yerine onu inançlarına dahil etmişlerdi. Ancak din cemaatinin neredeyse tamamı, hem doğadaki evrim yasasına, hem de bunu açıklayan teorilere net bir şekilde sırt çevirmiş, görmezden gelmiş ve gerçekleri savunanlara karşı kampanyalar başlatmıştı. Bu da, bilimin ilerleyişi açısından ciddi engellerin doğmasına neden olmuştu.

162
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Tüm Reklamları Kapat
Görkem Öge
Kozmoloji meraklısı. 17 Mart 2021 Sen de Cevap Ver

Eğer insanın, sadece hayatta kalmaya çalışan, gayet ilkel, doğadaki her hangi bir canlı kadar gelişmiş bir hayvan olduğunu düşünüyor isek bir üretkenliğe ya da yararlı olmaya ihtiyaç yoktur. Doğalım, beslenelim, üreyelim ve ölelim, bu kadar basit. Her hangi bir yaşam formu gibi.

Ama böyle düşünmüyoruz değil mi? Pek az insan bu fikirdedir. Evrimsel avantajımız olan düşünme becerimiz ile farkındalığımız ortaya çıktı, kendimizi ve içinde yaşadığımız dünyayı ve evreni tanımlamaya anlamaya çalıştık. Orada ipler koptu, ilerlemek ve gelişmek doğal bir dürtü haline geldi. Binlerce yıldır sanat yapıyoruz, topluluklar halinde yaşıyor ve bu yapılara uygun organizasyonlar kuruyoruz, yaklaşık 2500 yıldır bilim yapıyoruz, bin bir çeşit buluş, keşif, icat ortaya çıkardık, miraslar bıraktık, bilgi ürettik ve bu bilgileri depolayarak gelecek nesillere bıraktık. Dünyadaki yaşamın en gelişmiş üyesi olduğumuza eminiz ve varlığımızı daha da ileriye götürme dürtüsü ile evrene açılmaya çalışıyoruz.

Özetle doğ, beslen, üre ve öl'den ötesi olduğumuz binlerce yıldır tescillenmiş durumda. Başka arayışların, taleplerin, amaçların, beklentilerin peşindeyiz. Bunların tümünün gereksiz olduğunu düşünen insanlar var olabilir, bu durumda bu kişiler, hayata bu pencereden bakmanın doğru ve haklı bir yaklaşım olduğunu bize anlatmalılar. Bu konuda ısrarlı ve iddialı insanların bir varlık gösterdiğini görmedik ve insanlığın ezici bir çoğunluğu böyle düşünmüyor. Bu durumda hemen her birey bu medeniyetin bir parçası olduğuna ve çalışmanın, üretmenin, bilgi sahibi olmanın ve bunları gelecek nesillere bırakmanın erdemli bir çaba olduğunu görmek ve bunun bir parçası olmak zorunda. Bu zorundalık, sopayla uygulanan bir yaptırım değil elbette, eğitim ile kazandırılacak bir bilinç.

Tüm Reklamları Kapat

Tüm bunlar bir eğitim ve bilinç meselesinin ötesinde bir zorunluluk aslında. Herkes üretmeyip tüketirse zaten dünyadaki kaynakların insanlığı beslemesi olanaksız. Ya biz ilerleyip daha çok üretecek, ilerleyecek, gelişecek ve uzaya açılmak, yeni teknolojiler bulmak gibi atılımlar yapmak zorundayız ya da doğal seçilim bizi eleyecek. Yani buna mecburuz da. Bu durumda bu ilerlemenin bir parçası olmayanlar gerilemenin bir parçasıdır demektir. Yani üretmeyenler, üretenlerin sırtında bir yüktür. Bu nedenle de üretmeyip tüketenleri, dünyadaki varlıklarını sadece doğup beslenip üreyip ölmek olarak görenleri bir şekilde kontrol altına almak zorundayız. Aksi halde insanlığın varlığı bile tehlikeye girebilir.

Özetle, evet. Herkes zekası, becerisi, yeteneği, gücü doğrultusunda medeniyetin bir parçası ve insanlığa yararlı olmak zorundadır.

116 görüntülenme
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Moderatör Uyarısı
Yetersiz Kaynak 1 moderatör tarafından eklendi
Güvenilir bir kaynak belirtilmemiş.
1
Söz
Doğaç Çağdaş Çelebi
Alıntıyı Ekleyen 11 Kasım 2022
O büyük insan (Mustafa Kemal Atatürk) yalnız Türkiye için değil, bütün Doğu milletleri için de en büyük önderdi.
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close