Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nda yayınladığımız bilim haberlerini anlık olarak Bundle üzerinden de okuyabileceğinizi biliyor muydunuz?

Tüm Reklamları Kapat
Söz
Ömer Efe Dikici
Alıntıyı Ekleyen 3 gün önce
Zan esarettir ve eğer cesaret varsa, esaret de eninde sonunda ortadan kalkacaktır.
9.2/10
(11 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Feyza Emre
Feyza Emre
29K UP
Çeviren 12 Ocak 2021 9 dk.

Yirmi yıl önce IBM’in Deep Blue bilgisayarı, altı rauntluk bir maçta yıllardır dünya satranç şampiyonu olan Garry’i yenen ilk makine olarak dünyayı şaşkına çevirdi. Bu süper-bilgisayarın kuşkucu Garry Kasparov’a karşı başarısı, bir makinenin büyük bir ustayı nasıl alt ettiği konusunda tartışmalara yol açtı. Bu durum, Kasparov ve diğerleri tarafından şirketin hile yaptığına dair suçlamalara neden oldu. Mayıs 1997’deki uğursuz maça kadar geçen aylarda ve yıllarda yaşananlar, aslında devrimci olmaktan ziyade, evrimseldi. Entelektüel antrenman maçları, özenli ilerleme ve Philadelphia'da yenilgi ile dolu Rocky Balboa benzeri bir yükseliş, nihayetinde başarılı bir rövanş için zemin hazırladı.

Bilgisayar bilimciler onlarca yıldır, satrancı yapay zekâ için bir eşik olarak görmüşlerdi. Satranç oynayan hesap makineleri, 1970'lerin sonlarında ortaya çıktı; ancak Carnegie Mellon Üniversitesi lisansüstü öğrencilerinden oluşan bir ekibin, normal bir turnuva oyununda büyük bir ustayı yenmek için Derin Düşünce (İng: "Deep Thought") adı verilen ilk bilgisayarı üretmeleri için bir on yıl daha geçmesi gerekiyordu. Bu başarı kısa sürmüştü; çünkü aynı yıl (1989), Kasparov, Derin Düşünce’yi iki maçta kolayca alt etmişti.

35
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 4 hafta önce İzmir₺9.000,0022 Haziran
Biyoloji ve Toplum (İngilizce)
22 Haziran 2025 15:00 tarihinden 29 Haziran 2025 12:00 tarihine kadar.

Who can participate?

Everyone, provided that the participants are able to read and discuss fluently in English.

Scientific areas covered by the activity: History and philosophy of science, Biology, genetics, ecology, philosophy of cognitive science

Day 1: Introduction. Biology and ideology. Hereditarianism and modern genomics: the misuse of genetics for political purposes with historical examples from eugenics, and IQ testing movement.

Day 2: The conceptual underpinnings of behavioral genetics, its shortcomings, and how these shortcomings have carried over into modern behavioral genomics. Ecology and conservation biology.

Day 3: Aristotle, Darwin, and the Modern Synthesis: The nature of the Darwinian revolution from the perspective of Kuhn’s theory of science the concept of incommensurability, whether and when empirical evidence is useful in evaluating which paradigm is better.

The problems which, from Darwin onward, led to the so-called modern synthesis of evolutionary theory. Accepting the most basic claims of a paradigm does not mean that the normal science governed by that paradigm is free from disagreements and lively discussions. Disagreements and discussions about how heredity functions and how natural selection operates. Normal science is not a simple detour or a temporary state on the way to more exciting revolutionary science.

Day 5: Epistemic Anthropocentrism

Philosophical analysis of anthropocentrism as part of an effort to understand the biological origins of cognition. The epistemic dimension of anthropocentrism manifesting as a bias that frames nonhuman cognition through a human lens, disregarding the evolutionary contingency that gives rise to diverse cognitive functions and structures. Cognition as a multidimensional phenomenon emerging across the vast phylogenetic diversity of species through various forms of behavioral individuality. The case of Physarum exemplifies an organizational approach that challenges the homunculus view of cognition.

Day 6: Diachronic Emergence through Shifting Localities of Control

The problem of emergence has long divided philosophers of science. Jaegwon Kim’s influential critique argues that strong emergence is incompatible with the causal closure of the physical world, thereby pushing towards reductionism or epiphenomenalism. However, biological processes such as embryonic development and gene regulation demonstrate diachronic emergence through contextual dynamism. Unlike a fully deterministic system, where the microstate at t1 rigidly determines the macrostate at t2, biological systems exhibit shifting localities, where regulatory nodes dynamically hand off control across changing phases, with coarse-grained transitions between these phases.

Graduate students who would like to present and discuss their research questions with the facilitators will get an opportunity to do so on the afternoon sessions of the 3rd, 4th and 5th days. Graduate students who are interested in thus sharing their work and getting feedback should indicate this in their applications.

Devamını Göster
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
369K UP
Aktaran 13 saat önce 3 dk.

Uluslararası bir fizikçi ekibi, NASA ve diğer devlet kurumlarının tanımlanamayan hava olayları (İng: "unidentified aerial phenomena", "UAP") üzerine yürüttükleri mevcut araştırmalara yardımcı olmak amacıyla yeni bir metodoloji geliştirdi. Ortaya çıkan strateji, kısmen karanlık maddeyle ilgili kendi çalışmalarından ilham alan özel olarak tasarlanmış bir yapay zekâ programını da kullanıyor.

Daha çok tanımlanamayan uçan cisimler veya UFO'lar olarak bilinen UAP'ler, artık onlarca yıl önceki kadar tuhaf kabul edilmiyor. Başka bir gezegenden gelen gizemli ziyaretçilere işaret eden çeşitli teoriler bir kenara bırakıldığında, analizler giderek daha çok dünyevi açıklamaları belirlemeye odaklanıyor. UAP'ler genellikle gizli deneysel uçaklar, astronomik olaylar veya basitçe bir insansız hava aracının yanlış tanınması gibi durumlarla açıklanıyor. Bununla birlikte, gözlemlerin küçük bir yüzdesi uzmanları şaşırtmaya devam ediyor.

1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı
Çeviren 18 Ocak 2018 15 dk.

Sadece 72 saat içinde görme yeteneğimi tamamen kaybettim, ellerim ve ayaklarım sanki bir buzla kaplanmış gibiydi. Karanlığın içine hapsolmadan önce, bilinmeyen bir virüsün sebep olduğu ciddi baş ağrıları ve terlemeyle yatağa düştüm. Bağışıklık sistemim virüse karşı koymaya çalışırken, kendi sinirlerime saldırarak görüş ve hareket kaybıma sebep oldu ve kontrolden çıktı - yani biyolojik savunma sistemim tarafından alaşağı edildiğim söylenebilir.

Kör oluş sürecim yıkıcıydı. Sadece duyularımı değil, geçim kaynağımı da kaybetmiştim. Televizyon yapımcısı olarak, görme yetim benim işimdi, bu yüzden yeniden görmeyi umutsuzca istiyordum. Birkaç hafta sonra, bacağımdaki ve ayağımdaki bazı hareket kabiliyetlerini ve normal duyuları yeniden kazanmıştım ama görüşüm hala başlı başına bir problemdi.

86
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Gökhan Demirbilek
Çeviren 1 gün önce 29 dk.

Evrenin başlangıcından bu yana, hidrojen çok açık arayla en baskın element olagelmiştir. Hidrojenin hemen ardındansa helyum gelir. Şaşırtıcı şekilde, evrendeki üçüncü en baskın elementi oksijendir ve onun arkasından da karbon gelir. Aşağıdaki grafik, atom numarası düşük elementlerin evrendeki yoğunluklarını göstermektedir. Bu grafikte dikey eksenin logaritmik ölçekte olduğuna dikkat edilmelidir. Bu, dikey düzlemde bir birim artışın evrendeki asıl yoğunluk değerinin on katı bir artışı temsil ettiği anlamına gelir.

Bu grafikte bazı eğilimler çok barizdir. Bunlardan bir tanesi, testere dişi gibi bir örüntüye neden olan, çift atom numarasına sahip elementlerin komşuları olan tek sayılı elementlere göre kayda değer şekilde daha baskın olduğu gerçeğidir. Bunun nedeni, yıldızlardaki birçok temel füzyon reaksiyonunun, helyum-4 atomlarının çekirdekleri (2 proton + 2 nötron) olan alfa parçacıkları (a) ile yüksek miktarda kinetik enerjinin (çok hızlı hareket ederler) birleşimi olmasıdır. İki alfa parçacığı, birlikte berilyum atomunun çekirdeğini (4Be8) oluşturabilir. Ancak, böyle bir kombinasyon çok kararsızdır ve neredeyse anında yine iki alfa parçacığına ayrılır. (Yarı ömrü 7 x 10-17 sn'dir.)

1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yunus Sahin
Seslendiren 4 gün önce 12:02
Modifikasyonlar, çevrenin değişimine bağlı olarak bir türün bireylerinde meydana gelen değişimlere verilen isimdir. Bu değişimler geçici veya kalıcı olabilirler...
2
Şahin İrki
Şahin İrki
52K UP
Aktaran 1 gün önce 2 dk.

Araştırmacılar, 20,000 ile 14,000 yıl öncesinde, Batı Avrupa’da yaşayan insanların Atlas Okyanusu kıyılarına vuran balinaların kemiklerinden avlanma aletleri yaptıklarını bildiriyor!

Fransa'daki Toulouse Üniversitesi’nden Jean-Marc Pétillon ve çalışma arkadaşları, Taş Devrine ait bir mağaradan ve bazıları denizden 300 kilometre kadar uzakta bulunan kayalık yerleşimlerinden elde edilen kazı bulgularının, balina kemiğinden yapılan aletlerin bilinen en eski örnekleri olduğunu söylüyor. Güney Pasifik adaları gibi dünyanın diğer bölgelerinde bulunan balina kemiğinden yapılma aletler ise yalnızca birkaç bin yıllık.

3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sena Küçükkıvanç
Uyarlayan 22 Temmuz 2022 40 dk.

Trans bireylerin, geleneksel olarak cinsiyete göre ayrılmış bir kurum olan rekabetçi sporlara katılımı, özellikle de trans kadınların geleneksel (cis) kadın sporlarına dahil edilmesi, tartışmalı bir konudur.[1]

Muhalifler, trans kadınların insan fizyolojisindeki cinsiyet farklılıkları nedeniyle rekabetçi sporlarda cis kadınlara karşı haksız bir avantaja sahip olduğunu ve bu durumun onların atletik başarısını tehlikeye atabileceğini ve bu farklılıkların trans bireylerin uyguladığı hormon tedavileri tarafından yeterince tersine çevrilmediğini savunmaktadırlar.

87
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
515K UP
5 gün önce
Penn State Üniversitesi’nden araştırmacıların yer aldığı uluslararası bir ekip, Antarktika’da ANITA adlı balon tabanlı dedektörle mevcut parçacık fiziğiyle açıklanamayan radyo sinyalleri tespit etti. Sinyallerin, normalde buzdan yansıması beklenirken, ufkun altından geliyormuş gibi görünmesi bilim insanlarını şaşırttı. Bu anomaliler, bilinen nötrinolarla açıklanamıyor ve yeni parçacık türleri ya da bilinmeyen fiziksel etkileşimlerin habercisi olabilir. Araştırmacılar daha gelişmiş dedektörlerle bu gizemi çözmeyi hedefliyor.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tuana Tatlı
Konu üzerinde özel bir yetkinliğim yok. 5 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Emre Başaran tarafından sorulmuştur.

Isının iletimi 3 farklı şekilde olur: Taşınım (Sobanın odayı ısıtması gibi: Yani soba havayı ısıtır, hava da yükselerek odayı), Işınım (Güneşin yaydığı ısının uzayda ışınlarla iletilmesi), İletim (Doğrudan ısı yayan nesneye değerek). Isı, ışınım yolu ile güneşten dünyaya ulaşır. Havaya temas eder. Hava bu enerjinin çok küçük bir kısmını alarak ısınır. Kalan kısım yere kadar ulaşır ve yerin ısınmasını sağlar. Isınan yer zeminin üzerindeki hava katmanının da ısınmasını sağlar. Isınan hava yükselir. Bu noktada yüksek yerlerin soğuk olmasının sebebi ısınan havanın yükselirken bir yandan soğumasıdır. Ayrıca yükseklere çıkıldıkça basınç ile birlikte hava yoğunluğu da azalır. [1] (Yüksek yerlerde oksijenin azalmasına bağlı olarak kanımızdaki hemoglobin seviyesinin artmasının nedeni de bu.)

Kaynaklar

  1. Hasan Şahin Kızılcık. Yükseklere Çıkıldıkça Hava Neden Soğur?. Alındığı Tarih: 14 Haziran 2025. Alındığı Yer: Prof. Dr. Hasan Şahin Kızılcık | Arşiv Bağlantısı
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Orhan Aydın
İnceleyen10 1 gün önce
Yedi edebiyat tutkununun bu güzel yolculuğunu içtenlikle kutluyorum. Zincir öykü tekniği, her birimizin hayata farklı açılardan bakmasına rağmen bir araya geldiğimizde nasıl bir uyum yakalayabildiğimizi gösteriyor. Bu birliktelik, farklılıklar içinde nasıl bir bütün oluşturabileceğimizi ve edebiyatın birleştirici gücünü ortaya koyuyor. Yolunuz açık olsun...
Kitap
10.0/10
(2 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 3 Temmuz 2014 2 dk.

Biz modern insanlara gelen koldaki diğer insan türlerine ait Evrim Ağacı'nın dalları oldukça karışıktır. Son 10.000 yıl kadar bir süredir gezegenimizde biz modern insanların hiçbir yakın akrabası yaşamamaktadır. Ancak bu tarihten önce, aynı dönemde yaşamış birden fazla insan türünü bir arada görmek mümkündü.

Neandertaller ve Denisovalıların kemiklerinden elde edilen DNA'nın genetik analizleri, bizlerin çok da uzak olmayan bu evrimsel geçmişine dair yeni bilgiler sunuyor. Yeni sonuçlara göre sadece Denisovalılar ve Neandertaller birbirleriyle değil; aynı zamanda biz Homo sapiens de bu kuzenlerimizle çiftleştik. Dahası, yapılan analizler, henüz tespit edilmeyen 4. bir insan türüyle de bu 3 diğer insan türünün çiftleştiğini gösteriyor. Bu yeni bulgular, Kasım 2013'te Kraliyet Cemiyeti'nin toplantısında evrimsel genetik bilimciler tarafından sunuldu.

17
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
22K UP
Gözlemi Yapan 6 gün önce Türkiye, Çankırı
Çankırı'da, şehir merkezinde gözlemlenmiştir.
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sizden Gelenler
Gürhan Köse
Üye
Evrimağacı sizi son bir senedir takip ediyorum videolarınızı izliyorum iyi ki varsınız kızım 10 yaşına girecek onunla birlikte izliyorum bilimi kızıma sevdirmemde sizlerin rolü büyük lütfen devam edin durmayın bilim olmadan hayat olmaz hiç bir inancı değer yargısını tartışma konusu yapmadan bilim aşılıyosunuz sizlerden ricam bu ülkeyi sakın terk etmeyin umarım çocuklarım sizler gibi bilim insanı olurlar
İnceleme
Mehmet Mert Demir
İnceleyen10 2 gün önce
Kan Dökülecek, hırsın ve nefretin insanı nasıl çürütebileceğini yalın ama sert bir dille anlatıyor. Daniel Plainview, başta sadece zeki bir iş insanı gibi görünse de zamanla güvenmeyen, yalnızlıktan beslenen, öfkesini herkese yönelten birine dönüşüyor. Paraya ve güce saplantılı; fakat kazandıkça daha da yalnızlaşıyor.

Yönetmen Paul Thomas Anderson, karakteri yargılamadan ama büyük bir soğukkanlılıkla gözlemliyor. Uzun planlar, rahatsız edici müzikler ve sessizliklerle karakterin iç dünyasını izleyiciye hissettiriyor.

Eli Sunday ile olan çatışma, Daniel’ın sadece parayla değil, inanç gibi değerlerle de savaştığını gösteriyor. Film, bir başarı değil, bir çöküş hikâyesi. Sonunda kazananın olmadığı bir film.
10.0/10
(4 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : There Will Be Blood
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'na katkı sağlamanın bir yolu, Agora Bilim Pazarı'na uğrayarak, burada bilimseverlerle buluşturduğumuz bilim kitapları, ders kitapları, hediyelik eşyalar ve diğer ürünlerden satın almak. Bir göz atın, hoşunuza giden bir şeyler bulacağınıza hiç kuşkumuz yok!

Sena Küçükkıvanç
Aktaran 30 Ekim 2022 4 dk.

Eğer COVID-19 geçirdiyseniz, hala etkilerini beyninizde sürdürüyor olabilir. Yeni araştırmalar, virüs bulaşmış olanların, enfeksiyondan sonraki ilk yıl içinde bir dizi nörolojik durum geliştirme risklerinin arttığını gösteriyor. St. Louis'deki Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi ve ABD Gazi İşleri St. Louis Sağlık sistemindeki federal sağlık verilerinin kapsamlı bir analizini yapan araştırmacılara göre; felç, bilişsel ve hafıza problemleri, depresyon, anksiyete ve migren, bu tür komplikasyonlar içerisinde yer alıyor.

Ayrıca COVID-sonrası beyin; titreme, istemsiz kas kasılmaları, epileptik nöbetler, işitme ve görme sorunların, denge ve koordinasyon güçlükleri ve Parkinson hastalığında yaşananlara benzer başka semptomlar gibi hareket bozuklukları ile ilişkili olabilir. Washington Üniversitesi'nde klinik epidemiyolog olan kıdemli yazar Ziyad El-Aly şöyle söylüyor:

29
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Öne Çıkan İlanAraştırma Anketi
Rümeysa Yavaş
İlanı Ekleyen 1 hafta önce ÇevrimiçiÜcretsiz11 Haziran
0-3 Yaş Çocuğu Olan Babaların Gelişim Bilgisi ve Katılımında Öz Yeterliliğin Rolü
11 Haziran 2025 22:40 tarihinden 11 Haziran 2026 22:46 tarihine kadar.

Merhaba,
Yalnızca 0-3 yaş arasında çocuğu olan babalarla yürüttüğümüz çalışmamıza katılım ve desteklerinizi bekliyoruz :)

“0-3 Yaş Arasında Çocuğu Olan Babaların Çocuklarının Gelişim Basamaklarını Bilme Düzeyleri ile Baba Katılımı Arasındaki İlişkide Ebeveyn Öz Yeterliliğinin Düzenleyici Rolünün İncelenmesi” isimli çalışma İstanbul Medeniyet Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Duygu Akyüz danışmanlığında, Psk. Rümeysa Yavaş ve Psk. Dilruba Aksu tarafından yapılmaktadır. Bu çalışmada, yalnızca 0-3 yaş arası çocuğu olan babaların çocukların gelişim düzeylerine dair bilgileri ve baba katılımının incelenmesi amaçlanmaktadır. 

https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSccsgrKze_4exesjwMFMkiiahPUKfcRaxyFH1BA-FJh3wM78Q/viewform?usp=sf_link

Devamını Göster
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close