Merkür'den bahsedilen en eski kaynaklar, Babiller'in MUL.APIN tabletleridir. Bu tabletler, Milattan Önce 14. yüzyılda Merkür'ü gözlemlediğine inanılan bir Asurlu astronom tarafından kaydedilmiştir. Bu tabletlerde Merkür'den "sıçrayan gezegen" ismiyle bahsedilmiştir. Merkür, bazı diğer Babil kaynaklarında Nabu Gezegeni ismiyle, Milattan Önce 1. Milenyum'daki kayıtlarda da geçmektedir. Ancak Merkür'e ait en güvenilir antik veriler, Milattan Önce 3. Milenyum'da Sümerler'e aittir. Yani bu yazımızda inceleyeceğimiz, Güneş'e en yakın gezegen olan Merkür, son derece antik bir tarihe sahiptir.
Merkür, yörüngesinde saatte 173.000 kilometre hızla ilerler. Bu, Dünya'nın yörünge hızından 1.6 kat fazladır. Bu durum, Merkür'ün Dünya'dan bakıldığında gökyüzünde hızla hareket etmesine neden olmaktadır - ki MUL.APIN tabletlerinde bu gök cismine "sıçrayan gezegen" denmesinin nedeni muhtemelen budur. Kaldı ki Merkür'ün modern ismi de bu nedenle Roma Tanrısı Merkür'den gelmektedir (bunun Yunan mitolojisindeki karşılığı ise Tanrı Hermes'tir). Romalılar, Tanrı Merkür'ün en kurnaz ve en hızlı tanrı olduğuna inanıyordu. Bu tanrı, aynı zamanda para, seyahat ve hırsızlık tanrısı olarak da bilinmektedir.