Ahlak, her toplumun içerisinde kendi yaşam tarzlarının sonucu olarak oluşan soyut bir olgudur. Bir çekirdek ailenin bile kendi içerisinde diğer herkesten farklı bir aile ahlakı vardır. Bu büyük ölçekte kent ahlakını, ve daha büyük ölçekte toplumsal ahlakı beraberinde getirir. Ahlaklar arası farklılıklar sonsuz sayıda farklı faktörden kaynaklanabilir. Örneğin finlandiya toplumunun ahlak yapısıyla tunus toplumunun ahlak yapısı en basitinden iklim, coğrafya, dil, ihtiyaçlar gibi başlayıp yüzlerce çoğaltacağımız pek çok faktöre göre değişir. Bu faktörlerin kendi içlerinde de başka faktörler bulunur. Örneğin dil farklılığına göre mizah anlayışı farklılaşır. Coğrafyaya göre ihtiyaçlar farklılaşır. Farklılaşan ihtiyaçlara göre üretilen ürünler, yemekler, hizmetler farklılaşır. Mesela türkiyede kızak çeken geyikler bulunmaz. Dolayısıyla her bir faktör toplumun yaşam tarzına doğrudan etki eder ve farklılaşan ahlak yapıları ortaya çıkar. Dinlerin insanların ahlaki gelişimine kuşkusuz etkisi vardır. Fakat asıl olarak insanların ahlakı doğrudan ortaya çıkan dinleri etkilemiştir. Yani islam dinine baktığınızda yoğun olarak arap-arami kültürü görürsünüz. Dolayısıyla ortadaki kültür ortaya çıkan dinleri de aynı şekilde etkiler. Fakat içinde bulunduğumuz çağda aradan geçen binyıllar sebebiyle farklılaşan kültürler, hala bin yıllar önceki kültürler ortaya çıkmış dinler ile şekillendirilmeye çalışıldığından bir kültür çatışması ortaya çıkmaktadır. Konu hakkında bu ve daha detaylı bilgileri bulabileceğiniz kaynağı ekliyorum.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Yılmaz Özakpınar. (10 Temmuz 2019). Alındığı Tarih: 10 Temmuz 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı