Ahlaki Kararları Nasıl Veriyoruz? "Ya Herkes Aynısını Yapsaydı" Sorusu ve Evrenselleştirme Kavramı, Ahlakın Kökenini Açıklayabilir mi?
Bu haber 3 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Bazı durumlarda "Herkes aynı şeyi yapsaydı ne olurdu?" diye sormak, bir davranışın doğru olup olmadığına karar vermek için kullanılan yaygın bir yöntemdir: Trene bineceğinizi ve bilet parası ödememek için turnikeden atlamaya karar verdiğinizi hayal edin. Ödemediğiniz bilet parası, muhtemelen şehrinizdeki ulaşım sisteminin mali refahını büyük bir ölçüde etkilemeyecektir. Şimdi ise kendinize "Ya herkes aynısını yapsaydı?" diye sorun. Cevabınız büyük olasılıkla "Ulaşım sistemi iflas ederdi ve bir daha kimse trene binemezdi." olacaktır.
Ahlak felsefesi düşünürleri, uzun zamandan beri evrenselleştirme olarak bilinen bu akıl yürütme yönteminin ahlaki kararlar vermek için en iyi yol olduğuna inanıyorlar. Peki sıradan insanlar böyle bir ahlaki karar mekanizmasını günlük yaşamlarında kullanıyor mu?
MIT ve Harvard Üniversitesi'nden araştırmacılar, birkaç yüz kişiden oluşan bir deneyde insanların evrenselleştirme yöntemini "eşik problemleri" denen belli durumlarda kullandıklarını doğruladı.[1] Eşik problemleri, herkesin ya da çok sayıda insanın belirli bir davranışı gerçekleştirmesi durumunda zararın ortaya çıkabileceği sosyal ikilemlerdir.
Araştırmacılar, insanların vermeleri muhtemel kararları nicel olarak tahmin eden matematiksel bir model tasarladılar. Ayrıca ilk defa, çocukların en az dört yaşından beri doğruyla yanlışı ayırt etmek için bu tür bir akıl yürütme yöntemini kullanabildiklerini gösterdiler. MIT ve Harvard'da doktora sonrası araştırmacı olan, makalenin baş yazarı Sydney Levine şöyle diyor:
Bu mekanizma, topluluğumuzda sürdürülebilir olan davranışların neler olduğunu kendiliğinden anlayabileceğimiz bir yol gibi görünüyor.
Ahlaki Muhakeme
Evrenselleştirme konsepti, en az 1700'lerden beri felsefi teorilere dahil edilmiştir. Sonuç odaklı akıl yürütme ve kural odaklı akıl yürütmeyle birlikte evrenselleştirme, filozofların ahlaki kararlar vermek için kullanıldığına inandıkları birkaç stratejiden biridir. Ne yazık ki günümüze kadar evrenselleştirme hakkında çok az psikolojik çalışma yapılmıştır ve bu stratejinin ne sıklıkla ve hangi durumlarda kullanıldığıyla ilgili birçok soru bulunmaktadır.
Bu soruları cevaplamak amacıyla MIT/Harvard ekibi; katılımcılardan, çok fazla insan aynı davranışı sergilediği zaman zarar oluşabilecek durumlarda alınan kararları ahlaki açıdan değerlendirmelerini istedi. Varsayımsal senaryoların birinde, John isimli bir balıkçı daha çok balık yakalamasını sağlayacak yeni ve daha verimli bir oltayı kullanıp kullanmamaya karar vermeye çalışıyordu. Tek bir sorun vardı: Eğer köydeki her balıkçı oltayı kullanmaya başlarsa, bir süre sonra gölde hiç balık kalmayacaktı.
Araştırmacılar, birçok deneğin John'un davranışlarını değerlendirmek için evrenselleştirmeyi kullandıklarını keşfettiler. Deneklerin yargıları, yeni oltayı kaç kişinin kullanmak istediği ve oltayı kullandığında kötü bir sonuç ortaya çıkmasını tetikleyecek kişi sayısı gibi çeşitli etkenlere bağlıydı.
Araştırmacılar, bu etkenlerin etkilerini oradan kaldırmak için senaryonun birkaç farklı versiyonunu oluşturdular. Başka kimsenin yeni oltayı kullanmak istemediği bir senaryoda, çoğu katılımcı John'un oltayı kullanmasının uygun olduğunu düşünüyordu. Diğer köylülerin oltayı kullanmak istediği fakat kullanmamayı seçtikleri farklı bir senaryoda ise John'un oltayı kullanması ahlaki açıdan yanlış bulunuyordu.
Ayrıca araştırmacılar bu verilerle, eylemi gerçekleştirmek isteyen insan sayısı ve eylemi gerçekleştirdiğinde zarar meydana gelecek insan sayısı gibi farklı etkenlerin karar verirken nasıl göz önüne alındığını açıklayan matematiksel bir model hazırladılar. Model, bu etkenlerle birlikte insanların yargılarının nasıl değiştiğini doğru bir şekilde hesaplayabiliyor.
Deneyin son evresinde araştırmacılar, 4 ila 11 yaş arasındaki çocukların yargılarını test etmek için senaryolar oluşturdular. Hikayelerin birinde, bir çocuk parktan aldığı bir taşı koleksiyonuna eklemek istiyordu. Deneye katılan çocuklara bunun doğru olup olmadığı, tek bir çocuğun taş toplamak istediği ve çocukların çoğunun taş toplamak istediği iki farklı koşul altında soruldu.
Araştırmacılar; herkesin taş toplamak istediği durumda çocukların bunu yanlış, tek bir çocuğun taş toplamak istediği durumda ise hoş görülebilir bulduklarını keşfettiler. Ancak çocuklar, bu kararları neye göre verdiklerini açıklayamadılar. Levine şöyle anlatıyor:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
İşin ilginç tarafı, dikkatlice kontrol edilen bu kontrastı kurduğunuzda çocukların açıkça ifade edememelerine rağmen bu hesaplamayı kullandıklarını keşfettik. Bilişleri üzerinde bir iç gözlem yapamasalar ve neyi nasıl yaptıklarını bilmeseler de bu mekanizmayı kullanıyorlar.
Gelecekteki çalışmalarda araştırmacılar, bu tip bir akıl yürütme yöntemini kullanma yeteneğinin çocuklarda nasıl ve ne zaman geliştiğini keşfetmeyi umuyorlar.
Kolektif Eylem
Gerçek hayatta evrenselleştirmenin karar vermek için kullanılabileceği birçok olay yaşanır ancak stratejiyi kullanmak, bu durumları halihazırda yöneten kurallar olduğundan şart değildir. Levine şöyle açıklıyor:
Dünyamızda evrenselleştirme yerine devlet düzenlemesiyle çözülen birçok kolektif eylem sorunu bulunuyor. Akıl yürütmeleri için insanlara güvenmek yerine bilet parası ödemeden otobüse binmeyi yasaklıyoruz.
Yine de evrenselleştirme aniden ortaya çıkan, henüz devletin bir düzenleme ya da kural getirmediği durumlarda kullanışlı olabilir. Örneğin; Covid-19 salgınının başında, maske takma zorunluluğu gelmeden önce maske takmaya başlayan insanlar kendilerine "Hiç kimse maske takmazsa ne olur?" diye sormuş olabilirler.
Şimdi ise araştırmacılar, iklim değişikliğiyle savaşmak gibi bazı durumlarda uygulanabilir olmasına rağmen insanların evrenselleştirmeyi neden kullanmadıklarını bulmayı umuyorlar. Levine'a göre olası açıklamalardan biri, insanların belirli eylemlerden kaynaklanabilecek potansiyel zararlar hakkında yeterince bilgi sahibi olmamaları olabilir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 15
- 8
- 6
- 5
- 4
- 3
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: SciTechDaily | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. Levine, et al. (2020). The Logic Of Universalization Guides Moral Judgment. Proceedings of the National Academy of Sciences, sf: 26158-26169. doi: 10.1073/pnas.2014505117. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 12/12/2024 01:02:08 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9970
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in SciTechDaily. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.