Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Evin Iğın
Evin Iğın
5K UP
Üye
9

Ahlakın bilimsel açıklaması nedir? Nasıl temellendirilir?

2,471 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
3 Cevap
Ufuk Derin
Öğrenci-Okur

Ahlak tabii ki bilimseldir. Ahlak dediğimiz olgu kültürel evrim çerçevesinde medeniyetimizi sürdürebilmek için toplum tarafından çevresel koşullara göre evrimleşen kurallar bütünüdür. Evrimsel olarak insan toplum halinde yaşayan bir tür. Oyun Teorisi çerçevesinde kültürel evrimin de etkisi ile "sürekli bireysel ve canının istediği gibi takılan" toplumlar hayatta kalamadığı ve dağıldığı için zamanla "ahlak" dediğimiz kavram evrimleşiyor. Bu yüzden toplumun öğretmesi ve yaşadığımız çevresel şartlar çerçevesinde kötülüğün ne olduğunu, yapmamamız gerektiğini öğreniyoruz ya da bunu içselleştiriyoruz.

Tıpkı biyolojik evrimde olduğu gibi. Bu konularda da geniş bir çeşitlilik var ve çevresel koşullarda ister istemez bazı eylemlerde bulunacaksınız. Bunların da bazı sonuçları olacaktır. Bu durum da zekası olan ve düşünebilen canlılardan oluşan sosyal bir yapı için bazı davranışları doğru veya yanlış olarak görmeye sebep olacaktır. Böyle gittikçe belki farkında bile olmadan belki farkında olarak bunlardan etkilenecek ve içsel olarak bazı şeyleri istememeye bazı şeyleri doğru veya yanlış bulmaya başlayacaksınız. Böylelikle toplumun genel ahlak anlayışı ve kişilerin ahlak anlayışı oluşacaktır.

Bu yüzden ahlak görecelidir. Bir şeyin göreceli olması bilim dışı yapmaz. Nasıl ki evrimsel süreçte farklı çevresel koşullarda farklı özellikler evrimleşebiliyor, ahlak da böyledir. Farklı kültürlerde ve toplumlarda o toplumun devam edebilmesi için toplum tarafından bazı kurallar belirlenir. Yani ahlak toplumsal bir olgudur. Ahlakın evrimi ile ahlak felsefesi farklı alanlardır. Ahlak felsefesi yani etik de insanların zekasının evriminin bir sonucudur Ama farklı bir alandır.

Tüm Reklamları Kapat

Bir örnek üzerinden daha iyi anlaşılacaktır. Örneğin bir kadını döven kişiler açısından bu bir ahlaksızlık değil. Hatta "modern olmayan" toplumlarda yaşasaydık toplumun geneli kadın cinayetlerini ahlaksızlık olarak görmeyecekti. -ki bazı toplumlar görmüyor.- Ama bizim kültürümüz "böyle" bir toplumda evrimleştiği için hukuk ve ahlak kuralları da bu şekilde evrimleşti.

Atıyorum Arabistan'da doğsaydım belki de ben de bunu ahlaksızlık olarak görmeyecektim. O yüzden kadın cinayetlerine karşı çıkmayacaktım ya da bireysel olarak farklı çevresel koşullarım olacaktı. Okuduğum kitaplar, gördüğüm şeylerden dolayı ahlakım toplumdan farklı bir şekilde oluşacaktı ve topluma "uyumsuz" olduğum için o toplumda ahlaksız olarak görülecektim. Ben de belki kendi ahlaki görüşümle uyumlu olan bir topluma gidip kadın cinayetlerinin ahlaksızlık olduğunu savunmaya devam edecektim. Bunu yapamasaydım Arabistan'da ahlaksız olarak cezalandıracaktım ya da onlara uyum sağlamam sağlanacaktı. Benim gibi olanlar toplanıp Arabistan toplumunun ahlakını değiştirmeye de çalışabilirdi. Bu tamamen bir "evrimsel silahlanma yarışı" aslında.

İyilik veya kötülük göreceli olduğu gibi iyilik yapmak veya yapmamak da toplumsal-kültürel çerçevede olan bir evrimsel silahlanma yarışıdır. Tanrı'ya dayanan inançlar da bu yarışın bir parçasıdır, genel olarak ahlak da bu yarışın parçasıdır. Toplumsal bir şekilde yaşayan türümüzü ve medeniyetimizi devam ettirmek için evrimleşmiştir. Her ne kadar "kendi içinizden", "benliğinizden" ya da "Tanrı istediği" için iyilik yaptığınızı düşünseniz de aslında kültürel evrim bağlamında iyilik yapıyorsunuz. Sadece buna bir katman daha ekliyorsunuz. Eklediğiniz bu "Tanrı", "içinizden gelme" ya da "benlik" katmanını istediğiniz kadar önde tutun, ana sebep yine toplumsal evrimdir.

Eğer farklı çevresel koşullarda yetişirseniz şimdiki halinizin yapmayacağı şeyler de yapabilirdiniz. İnsan toplumsal şekilde yaşayan bir tür olmasaydı, hiçbir kimse ile etkileşmeseydi; ahlak, hukuk, adalet, haklar, eşitlik, medeniyet gibi kavramlar da oluşmazdı. Hatta topluluk halinde evrimleşmeseydik "ayna nöronlar" gibi biyolojik unsurlarla desteklenmezdi. Çünkü kendinizi toplumdaki başka birinin yerine koyabilme özelliği bile "toplumsal" işlevi olan bir biyolojik özelliktir. Eğer sadece benliğiniz ile, kendiniz ile olsaydınız bu tür toplumsal bir özelliğin evrimleşmesi biyolojik temelde de mümkün olamazdı.

Tüm Reklamları Kapat

Ancak, ahlak göreceli olsa da bilimsel yöntemler ve akıl ile belli bir uzlaşı yakalayabiliriz. Bunun için illaki bir Tanrı'ya gerek yok. Doğada başlı başına tür diye bir şey bulunmamasına rağmen, insanların bilimi daha kolay sürdürebilmesi için belirli analizler çerçevesinde, uzmanların oluşturduğu uzlaşı ile türleri tanımlamamız gibi, Oyun Teorisi çerçevesinde medeniyetimizin sağlıklı ve kararlı işleyişini bozan davranışlar (çocuk istismarı, kadına şiddet, ırkçılık, kölelik gibi) "uyumsuz" olarak kategorize edilebilir. Bu, göreceli yapıların daha nesnele yakın bir şekilde ortaya koyulmasını sağlayabilir. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi gibi bildirgeler buna örnek gösterilebilir ve daha sistematik şekilde gerekçeler ortaya koyulabilir. Tabii ki bunlar tam anlamıyla mutlak bir ahlak oluşturmayacaktır ancak medeniyetin sağlıklı işlemesi için kararlaştırılan sistematik kuralların değiştirilmesi daha zor olacaktır.

Bu kuralların dışında kalan toplumlar, normalde kararlı yapıyı bozan davranışları belli şartlarda sürdürebilir. Gerek bazı kişilerin kendini bunlardan koruması, gerekse zor kullanılarak toplumun çöküşünün baskılanmaya çalışılması medeniyetin tam çöküşünü erteler. Dolayısı ile bunu ahlaksız olarak görmezler. Bu da daha yukarılarda bahsettiğim ahlakın göreceli olduğu durumdan dolayıdır. Ancak tıpkı biyolojide türleri uzmanların belli şartlarla tanımlaması gibi, toplum bilimciler, oyun teorisinde uzmanlaşmış olanlar temelleri belirleyebilir ve ahlakı sistematikleştirerek toplumlar arası bir hukuk oluşturulabilir.

Özetle: Eğer toplumun ahlakına uygun bir şekilde davranıyorsanız ve bir kadını kimse görmese bile dövmek size yanlış geliyorsa bunun sebebi de basittir. İnsanın toplumsal bir şekilde evrimleşmesinden ötürü biyolojik olarak da içselleştirdiğiniz bir durum olduğunu gösterir bize. Bunu sadece benliğe indirgeme hatasına düşmemelisiniz. Eğer insan toplumsal bir tür olmasaydı bu tür "içsel" ve "biyolojik" unsurlar da oluşamayacaktı.

Tabii ki hiç kimse görmediği takdirde kadını dövebileceğinizi söylüyorsanız evrimin toplumsal çeşitliliğinde o topluma "uyumsuz"sunuz demektir. Ancak ahlak, hukuk, adalet, eşitlik, haklar, medeniyet gibi kavramlar sizin için önemliyse evrimsel çeşitlilikte "uyumlu" olarak evrimleşen bir toplumun bir parçasısınız demektir. Dolayısı ile ahlak dahil insanların bütün davranışları, kuralları, tepkileri, inançları toplumsal/kültürel evrimin biyolojik olan evrime ve bireyin "içsel" durumuna etki eden bilimsel bir olgudur.

Bu bilimsel olguları yeterince sistematik, bilimsel, akıl çerçevesinde incelersek toplumsal ve toplumlar arası, değiştirilmesi zor bir uzlaşıya varabiliriz.

812 görüntülenme

Kaynaklar

  1. F. Waal. Bilim, Ahlakı Açıklayabilir Mi? Dini İnançlardan Bağımsız Bir Ahlak Anlayışı Mümkün Mü?. (25 Eylül 2011). Alındığı Tarih: 18 Ocak 2021. Alındığı Yer: Evrim Ağacı | Arşiv Bağlantısı
  2. A. Ş. Özdil. Ahlakın Evrimsel Kökenleri: Tiksinme Ile Ahlak Arasındaki İlişki Nedir?. (17 Eylül 2017). Alındığı Tarih: 18 Ocak 2021. Alındığı Yer: Evrim Ağacı | Arşiv Bağlantısı
  3. A. Trafton. Ahlaki Kararları Nasıl Veriyoruz? "Ya Herkes Aynısını Yapsaydı" Sorusu Ve Evrenselleştirme Kavramı, Ahlakın Kökenini Açıklayabilir Mi?. (17 Ocak 2021). Alındığı Tarih: 18 Ocak 2021. Alındığı Yer: Evrim Ağacı | Arşiv Bağlantısı
  4. Ç. M. Bakırcı. Bebeklerde Ahlaki Davranışlar Ve Ahlakın Kökenleri: İnsan Bebekleri "Melek" Mi, "Şeytan" Mı?. (27 Mayıs 2011). Alındığı Tarih: 18 Ocak 2021. Alındığı Yer: Evrim Ağacı | Arşiv Bağlantısı
  5. Evrim Ağacı S&C. Materyalist Bir Felsefe Ile Ahlak Felsefesi Nasıl Kurabilir?. (9 Eylül 2020). Alındığı Tarih: 18 Ocak 2021. Alındığı Yer: Evrim Ağacı S&C | Arşiv Bağlantısı
  6. Ç. M. Bakırcı. Bilimsel Olarak Insan Sıradan Bir Varlıksa, Yıldız Tozuysa Bilimsel Olarak Ahlak Kavramı Da Hurafe Değil Mi?. (5 Aralık 2021). Alındığı Tarih: 4 Nisan 2022. Alındığı Yer: Evrim Ağacı S&C | Arşiv Bağlantısı
  7. U. Derin. Ahlak Nedir, Kişiden Kişiye Değişebilir Mi, Nasıl Belirlenir?. (8 Kasım 2021). Alındığı Tarih: 5 Nisan 2022. Alındığı Yer: Evrim Ağacı S&C | Arşiv Bağlantısı
10
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Gökberk Başdan
Dinler Tarihi ve Antik Çağ üzerine araştırmalar yapıyorum.

Öncelikle bir Ahlak tanımı yapmalıyız. Oxford sözlüğüne göre* ‘insanın doğuştan getirdiği ya da sonradan kazandığı birtakım tutum ve davranışların tümü’ ve‘kişide huy olarak bilinen nitelik; iyi ve güzel olan nitelikler’*. Sosyal Bilimlerde ise kabaca veya dar bir anlamla ‘neyin doğru/yanlış’ ya da ‘neyin iyi/kötü’ olduğunu tanımladığımız kurallar bütünü, ilkeler sistemi veya inancı.

Peki biz insan davranışlarını, eylemlerin doğru veya yanlış olup olmadığını, iyi ve kötü değerlerini neye göre ölçümleyeceğiz? Burada da devreye sosyal çevre, tarihsel gelişmeler ve dini inançlar giriyor. Bunların tamamı da aslında kültürü oluşturuyor. Tabii ki burada da kalmıyor. Kişisel inançlar ve yaşam tarzları da toplumsal olarak ahlaki olmayan bir davranışı daha küçük bir grup ya da tek bir bireyde ahlaki kılabiliyor. O halde ahlak öznel ve kültürel olarak bağımlıdır diyebiliriz. Bu çerçeveden baktığımızda ahlaki normlar ve değerler somut, nesnel, bağımsız deneylerle test edilemez, yanlışlanamaz ya da doğrulanamaz.

Peki bilimsel bir yaklaşım mümkün mü? Tabii ki mümkün. Ahlaki yargıları, davranışları ve bunların altında yatan psikolojik, nörolojik ve sosyolojik süreçleri inceleyebiliyoruz. Her ne kadar doğru ya da yanlış, geçerli ya da geçersiz diyemesek de bunları bilim ile açıklamaya çalışıyoruz. Ahlak felsefesi ya da etik tam olarak bunları ele alıyor ve bu süreçler altında yatan mekanizmaları araştırıyor.

O halde ahlak bilimsel midir? Evet gibi duruyor.

Tüm Reklamları Kapat

Gelelim dinlere…

Dinler ahlaki normları kendi inanç sistemlerine göre belirler. Türkiye’nin büyük bir kısmının mensup olduğu İslam dininden örneklendirelim. İslam dinine göre ahlak ‘Kur’an Ahlakı’ olarak tanımlanmıştır. Bu doğrultuda ahlaki olan kurallar İslam literatürüne göre Kur’an’ın koyduğu yasaklar ya da başka bir deyişle haram ve helallerdir. Kur’an ve Sünnet’e göre hakkında nass (Nass; Arapça'da bulunan yasal karar ve kesin emir manasına gelen bir kelime.) konularda yükümlülüğün kaynağı dindir. O halde İslam literatürüne göre faize bulaşan günümüz insanların tamamını ahlaksızlıkla suçlayabilir miyiz? Düz mantıkta evet. Ama suçlar mıyız? Hayır. Çünkü sosyal çevre ve tarihsel gelişim devreye girdiğinde bazı dini normlar esnetilebilir.

Örneğin, Osmanlı Devleti için, gelişen ve değişen şartlar ile İslam’ın güncel yorumlanmasını da dikkate alarak kısaca “Mecelle” diye meşhur olmuş “Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye” isimli Medeni Kanun’un 21. Maddesinde “Zaruretler memnu olan şeyleri mübah kılar” denilerek yasak veya haram olan bazı şeylerin mecburiyet halinde yasak olmaktan çıkacağına işaret edilmiştir. Nitekim aynı Kanun’da ‘Örf ile tayin, nass ile tayin gibidir.’ diyerek örfler, ayet ve hadislerle bir tutulmuştur. Bu da bize ahlaki olanın tarihsel süreçte din tarafından belirlenmediğini, dinin parçalardan sadece biri ve hatta bazı zamanlarda en küçük parça olabileceğini gösteriyor.

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Yasin Kayalar
Yasin Kayalar
183K UP
Bilim ve felsefe okuru

Ahlak belli sınırlar içinde insan için olgusal hatta biyolojik temeli olan benliksel bir özelliktir. Nedeni de insanın empati yapmasını sağlayan ayna nöronlardır. Ayna nöronlar ahlakın merkezine kişinin kendisini referans olarak koymasını sağlayarak ahlakın olgusal bir temele oturmasını sağlar. Tabi burada ahlakın bu çerçevede sınırları vardır. Bu sınırlar içinde bugünkü insan için ahlak olgusal ve biyolojik temeli olan bir kavrama dönüşür.

Bununla birlikte Birinci olarak ahlak toplumsal diyenler bir yavru köpeği alıp hiç kimsenin görmediği bir yerde bu hayvana işkence yapabilirdim diyebilir mi. Bunu eğer yapamam, kıyamam o canlıya derse ahlak toplumsal değil insanın benliksel bir özelliğidır. Çünkü kişinin bu canlıya şkence yapmasına ayna nöronlar engel olacaktır. Kişi canlıya işkence yaparken canlının çektiği acıyı ayna nöronlar duyumsamasini sağlayacaktır. Kendisi farkında olmasa veya bu benliksel özelliğini 'örtmüş' olsa da sonuç değişmez.

İkinci olarak topumsallığa dayalı ahlak savunusu ahlaki bilimsel yapmaz. Hele hele evrensel hiç yapmaz. Böyle bir ahlak anlayışı pragmatik gerekçelerle (toplumsal fayda gibi) açıklanmaya çalışılsa da bu başarısız bir girişim olacaktır. Çünkü içeriği goreli (yer ve zamana göre değişen)kuralların pratik faydaları üzerine kurulu bir gerekçelendirme ahlakin içeriğini oluşturan kuralları bilimsel bir olgu yapmaz. Böyle bir gerekçelendirme Hindistan'da ineğe tapan kişilerin toplumsal fayda sağlamaları nedeniyle ineğe tapmanın da bilimsel olduğunu iddia etmekle eş değer bir savunudur.

Tüm Reklamları Kapat

129 görüntülenme
2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close