Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Retrograd Amnezi

24 dakika
103
Retrograd Amnezi The Conversation
Tıbbi İçerik Uyarısı

Bu içerik tıp ve sağlık ile ilişkilidir. Sadece bilgi amaçlı olarak hazırlanmıştır. Bireysel bir tıbbi tavsiye olarak görülmemelidir. Evrim Ağacı'ndaki hiçbir içerik; profesyonel bir hekim tarafından verilen tıbbi tavsiyelerin, konulan bir teşhisin veya önerilen bir tedavinin yerini alacak biçimde kullanılmamalıdır.

Daha Fazla Bilgi Al
Tüm Reklamları Kapat
Amnesia Retrograda
  • Türkçe Adı Retrograd Amnezi
  • İngilizce Adı Retrograde Amnesia
  • Latince Adı Amnesia Retrograda
  • ICD R41.2
  • Diğer İsimleri Geriye dönük bellek bozukluğu, Geriye dönük amnezi

Retrograd amnezi, bireyin geçmişteki anılarını kaybetmesiyle karakterize edilen bir tür bellek bozukluğudur. Bu durum kişinin otobiyografik anılarının yanı sıra genel bilgi, kişiler, yerler ve olaylarla ilgili belleğini de etkileyebilir. Hafıza kaybının süresi ve kapsamı değişkenlik gösterir. Bazı bireylerde yalnızca son birkaç hafta veya ay etkilenirken bazı vakalarda çocukluk dönemine kadar uzanan geniş çaplı bir bellek kaybı gözlemlenebilir.

Bellek kaybının hangi anıları kapsadığı ve ne ölçüde olduğu beynin etkilenen bölgesine bağlıdır. Hipokampus ve medial temporal lob hasarı genellikle yakın geçmişteki anıların kaybına neden olur. Frontal korteks lezyonları ise daha eski anıların hatırlanmasını zorlaştırabilir.

Hafıza bozukluklarının doğasını anlamada ünlü vakalar önemli ipuçları sunmuştur. Örneğin Henry Molaison (H.M.) vakasında, hipokampusunun cerrahi olarak çıkarılması sonrası hastada ağır anterograd amnezinin yanı sıra operasyon öncesine ait belirli dönemlerde retrograd amnezi de gözlemlenmiştir. Benzer şekilde Clive Wearing vakasında herpes ensefaliti sonucu hem anterograd hem de retrograd amnezi gelişmiş ve hasta yalnızca birkaç saniyelik hafıza süresine sahip olmuştur.

Tüm Reklamları Kapat

Retrograd amnezi çoğunlukla kafa travmaları, inme, nörodejeneratif hastalıklar ve şiddetli psikolojik travmalar sonucunda ortaya çıkar. Beyinde özellikle hipokampüs, temporal lob, prefrontal korteks ve diensefalon gibi bellekle ilişkili bölgelerin zarar görmesi, geçmiş anıların hatırlanmasını zorlaştırır. Hipokampus, anıların uzun süreli belleğe yerleştirilmesinde önemli bir rol oynarken temporal lob ve kortikal bölgeler, depolanmış bilgilerin geri getirilmesini sağlar. Bu alanlarda meydana gelen yapısal veya fonksiyonel hasarlar, bireyin geçmişine dair anıları çağırma yetisini engelleyebilir.

Anterograd amnezi yeni anılar oluşturma yetisinin kaybı ile karakterize edilirken retrograd amnezi hastanın geçmişine dair bilgileri hatırlayamamasıyla sonuçlanır. Her iki durum genellikle medial temporal lob ve hipokampal lezyonlarla ilişkilidir. Anterograd amnezi hastanın yeni anılar oluşturma yetisini kaybetmesine neden olurken retrograd amnezide mevcut anılar silinir ancak yeni bilgiler genellikle öğrenilebilir. Anterograd amnezide sorun bilginin kaydedilmesi ve depolanmasıyken, retrograd amnezide temel problem hatırlama sürecidir. Bazı vakalarda bu iki amnezi türü birlikte görülebilir ve hastanın hem geçmiş anıları hem de yeni bilgileri öğrenme yetisi ciddi şekilde etkilenebilir.

Bellek kaybının zaman içinde nasıl ilerlediğini anlamak için Ribot Yasası önemli bir kavram olarak karşımıza çıkar. Bu yasaya göre beyin hasarının neden olduğu bellek kaybı genellikle zamanla derecelendirilmiş bir yapı gösterir. Yani en yeni anılar ilk olarak kaybolurken daha eski anılar daha uzun süre korunabilir. Bunun nedeni ise eski anıların kortikal bölgelere daha sağlam bir şekilde yerleşmiş olmasıdır. Fakat bazı vakalarda bu kural tersine işleyebilir ve hastalar çocukluk veya gençlik yıllarına ait bilgileri hatırlayamazken yakın geçmişi daha net bir şekilde anımsayabilir.

Retrograd amnezi hastanın yaşam kalitesini ve kimlik algısını ciddi şekilde etkileyebilir. Özellikle geniş çaplı bellek kaybı yaşayan bireylerde, geçmişine yabancılaşma ve kimlik karmaşası gibi psikolojik sorunlar ortaya çıkabilir. Bazı hastalar zamanla eski anılarını kısmen geri kazanabilirken bazıları için bu kayıplar kalıcı olabilir. Hafıza kaybının şiddeti ve geri dönüşü, beyin hasarının büyüklüğüne ve etkilenen bölgelere bağlıdır. Tedavi sürecinde bellek rehabilitasyonu ve psikolojik destek büyük önem taşır.

Tüm Reklamları Kapat

Belirti ve Bulgular

Retrograd amnezinin belirti ve bulguları hafıza kaybının kapsamına, şiddetine ve altta yatan nedenlere bağlı olarak çeşitlilik gösterebilir:

  • Retrograd amnezide bireyler genellikle travma veya hastalık öncesindeki anılarını hatırlamakta zorluk çekerler. Bu hafıza kaybı yakın geçmişten uzak geçmişe doğru ilerleyebilir. Örneğin kişi bir gün önce ne yediğini veya bir hafta önce neler yaşadığını hatırlayamayabilir. Daha ciddi vakalarda çocukluk anıları gibi daha eski anılar da etkilenebilir.
  • Retrograd amnezi yaşayan bireyler hangi yıl veya ayda olduklarını, önemli tarihleri veya kişisel dönüm noktalarını hatırlamakta zorlanabilirler. Bir de tanıdık yerleri tanıyamama veya yerlerin konumlarını karıştırma gibi sorunlar da ortaya çıkabilir.
  • Kişi kendi doğum tarihi, mesleği veya aile üyelerinin isimleri gibi temel kişisel bilgileri unutabilir. Önemli yaşam olayları örneğin evlilik, mezuniyet veya çocuklarının doğumu gibi anılar da silinebilir.
  • Bireyler ise hafızalarındaki boşlukları farkında olmadan uydurma bilgilerle doldurabilirler. Duru böyle olunca gerçek dışı anıların oluşturulmasına yol açar ve kişi bu anıların gerçek olduğuna inanabilir.
  • Bireyin bilişsel işlevlerinde ve davranışlarında değişikliklere neden olabilir. Örneğin kişi kafa karışıklığı yaşayabilir, tanıdık yerleri tanıyamayabilir veya gerçek dışı anılar oluşturabilir.
  • Hafıza kaybı nedeniyle kişi kimlik karmaşası, güvensizlik ve belirsizlik hissedebilir bu da kaygı ve depresyona yol açabilir. Bir de sosyal ilişkileri olumsuz etkilenebilir ve kişi sosyal ortamlardan uzaklaşma eğilimi gösterebilir.
  • Retrograd amnezi bireylerin günlük yaşam aktivitelerini yerine getirmede zorluklara yol açabilir. Örneğin kişi günlük rutinlerini hatırlamakta, alışveriş yapmakta veya kişisel bakımını sürdürmekte zorlanabilir.

Belirtilerin şiddeti ve kapsamı retrograd amnezinin altında yatan nedenlere ve beynin etkilenen bölgelerine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Her bireyde farklı semptomlar ortaya çıkabilir ve bu semptomların şiddeti de kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Retrograd amnezinin semptomları bireyler arasında farklılık gösterebilir. Hafıza kaybının kapsamı, etkilenen beyin bölgelerine bağlı olarak değiştiğinden bazı hastalarda yalnızca yakın geçmişe ait bilgiler kaybolurken, bazı vakalarda çocukluk dönemine kadar uzanan geniş çaplı bellek kayıpları gözlemlenebilir. Bu nedenle retrograd amnezi belirtileri gösteren bireylerin detaylı bir nörolojik değerlendirmeden geçirilmesi ve uygun teşhis yöntemleriyle tanı konulması kritik öneme sahiptir

Hastalıkla İlişkili Genler

APOE (Apolipoprotein E) Geni

  • APOE geni 19. kromozomda yer alır.
  • APOE geninin e4 aleli, beyindeki amyloid-beta birikimini artırarak Alzheimer hastalığı ve nörodejeneratif süreçlerle ilişkilendirilmiştir.
  • 1990'lı yıllarda yapılan genetik çalışmalar APOE geninin Alzheimer ve diğer amnezi türleri ile ilişkisini ortaya koymuştur. Bu genin genetik analizleri hastaların risk seviyelerini belirlemek için kullanılabilmekte.
  • Corder ve arkadaşlarının (1993) çalışmasına göre, APOE e4 aleli taşıyan bireylerde Alzheimer hastalığına bağlı retrograd amnezi gelişme riski belirgin şekilde artmaktadır. e4 aleli, beyindeki amyloid-beta plaklarının birikimini hızlandırarak nöronal dejenerasyona yol açmaktadır.

BDNF (Brain-Derived Neurotrophic Factor) Geni

  • BDNF geni 11. kromozomda yer alır ve beyin hücrelerinin hayatta kalmasını sağlayan önemli bir faktör olan nörotrofik bir proteini üretir.
  • BDNF geninde görülen belirli mutasyonlar, özellikle Val66Met polimorfizmi, bilişsel işlevlerde bozulmalara yol açabilir. Mutasyon sinaptik plastisiteyi ve beyin hücrelerinin yenilenmesini olumsuz etkileyebilir. Dolayısıyla hafıza sorunlarına neden olabilir.
  • BDNF geninin mutasyonları genetik testlerle ve nörolojik bozuklukların taranmasında kullanılan biyomarkerlerle tespit edilebilir. 2000’lerin başından itibaren bu ilişki daha fazla araştırılmaya başlanmıştır.
  • Egan ve arkadaşlarının (2003) çalışmasına göre, BDNF Val66Met polimorfizmi taşıyan bireylerde hipokampal hacmin daha küçük olduğu ve bu durumun uzun vadeli bellek süreçlerini olumsuz etkilediği gözlemlenmiştir.

COMT (Catechol-O-Methyltransferase) Geni

  • COMT geni 22. kromozomda yer alır ve dopamin metabolizmasında rol oynayan bir enzim olan katekol-O-metiltransferazı üretir.
  • COMT genindeki Val158Met polimorfizmi, dopamin seviyelerinde değişikliklere yol açar ve bu da bilişsel işlevleri etkileyebilir. Polimorfizm özellikle stresli durumlarla başa çıkma yeteneğini etkileyerek beyindeki hafıza merkezlerinde işlevsel değişikliklere neden olabilir.
  • COMT genindeki polimorfizm genetik testler aracılığıyla tespit edilebilir ve bireylerin hafıza yeteneklerine yönelik risk düzeyleri hakkında bilgi verebilir.
  • Goldberg ve arkadaşlarının (2003) araştırması, COMT Val158Met polimorfizminin dopamin metabolizmasını etkileyerek çalışma belleği kapasitesini değiştirdiğini göstermektedir. Özellikle Met aleli taşıyan bireylerin daha iyi çalışma belleği performansına sahip olduğu bulunmuştur.

KIBRA (Kinase Interacting with Scaffolding Protein) Geni

  • KIBRA geni 5. kromozomda bulunur ve beyinle ilgili çeşitli hücresel süreçlerde rol oynayan bir proteini üretir.
  • KIBRA genindeki belirli bir mutasyon (rs17070145), bireylerin kısa vadeli hafıza ve uzamsal hafıza gibi bilişsel işlevlerde zayıflamalar yaşamasına yol açabilir.
  • Mutasyon 2006 yılında yapılan genetik çalışmalarda tanımlanmış ve hafıza ile ilişkili fonksiyonel değişikliklerle ilişkilendirilmiştir. Genetik testlerle bu mutasyon belirlenebilir.
  • Papassotiropoulos ve arkadaşlarının (2006) çalışması, KIBRA geninin belirli bir polimorfizminin (rs17070145) bireylerin epizodik bellek performansıyla güçlü bir şekilde ilişkili olduğunu göstermektedir. KIBRA geni, sinaptik plastisiteyi düzenleyerek bellek süreçlerinde önemli bir rol oynayabilir.

Etken ve Risk Faktörleri

  • Yaşlanma beyin fonksiyonları üzerinde önemli etkiler yaratabilir. Beyindeki hücresel yenilenme süreçlerinin azalması nörodejeneratif hastalıkların ve amnezilerin gelişimine zemin hazırlar.
  • Travmatik Beyin Yaralanmaları (TBI) özellikle başa alınan darbeler, retrograd amneziyi tetikleyebilir. Bu tür yaralanmalar hafıza merkezlerini doğrudan etkileyen yapısal değişikliklere yol açar.
  • Uzun süreli alkol kullanımı ve bazı narkotik maddeler beyindeki kimyasal dengeyi bozarak hafıza bozukluklarına yol açabilir. Bu da retrograd amneziye neden olabilir.
  • Bir ailenin geçmişinde nörolojik hastalıklar veya amnezi vakaları varsa, bireylerin bu hastalıklara genetik yatkınlıkları olabilir. Özellikle APOE ve BDNF gibi genler bu riskin artmasına katkı sağlayabilir.

Teşhis Yöntemleri

Retrograd amnezi hafıza kaybı nedeniyle hastaların günlük yaşamlarını etkileyen ciddi bir durumdur ve doğru teşhis, uygun tedavi sürecinin belirlenmesi açısından kritik bir öneme sahiptir. Teşhis süreci genellikle hasta öyküsünün alınması, nörolojik değerlendirmeler, görüntüleme teknikleri ve bilişsel testlerden oluşan kapsamlı bir incelemeyi gerektirir. İlk aşamada hastanın tıbbi geçmişi detaylı bir şekilde ele alınarak yaşadığı olası travmalar, nörolojik rahatsızlıklar ve ailesel yatkınlıklar sorgulanır. Hafıza kaybının başlangıç noktası süresi ve hangi tür bilgilerin kaybolduğu dikkatle değerlendirilerek amnezinin geçici mi yoksa kalıcı mı olduğu belirlenmeye çalışılır. Bunun yanı sıra kafa travmaları, alkol bağımlılığı, ilaç kullanımı gibi dışsal faktörlerin etkisi göz önünde bulundurulmalıdır.

Hastalığın teşhisinde önemli bir diğer unsur nörolojik muayenedir. Bu süreçte hastanın bilinç durumu, motor becerileri, konuşma yetisi, dikkat seviyesi ve hafıza fonksiyonları ayrıntılı bir şekilde incelenir. Retrograd amnezinin altında yatan nörolojik sebeplerin tespit edilmesi amacıyla yapılan bu değerlendirme Alzheimer hastalığı ya da temporal lob epilepsisi gibi durumlarla bağlantılı semptomların belirlenmesine de yardımcı olabilir. Bununla birlikte nörolojik değerlendirme tek başına yeterli olmayabilir ve ileri görüntüleme tekniklerine başvurulmasını gerektirebilir.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) ve Bilgisayarlı Tomografi (CT) gibi yöntemler, beynin yapısal durumunu inceleyerek retrograd amneziye yol açabilecek nörolojik anormalliklerin belirlenmesini sağlar. Manyetik Rezonans Görüntüleme, beyin dokusundaki hasarları, tümörleri veya dejeneratif süreçleri detaylı bir şekilde görüntülerken Bilgisayarlı Tomografi, genellikle travmaya bağlı beyin hasarlarını tespit etmek için tercih edilir. Fakat bu yöntemlerin her zaman hafıza kaybının kesin nedenini ortaya koyamayacağı unutulmamalıdır.

Yapısal incelemelerin ötesine geçen ve beyin aktivitelerini değerlendiren Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) ile Fonksiyonel Manyetik Rezonans Görüntüleme (fMRI) gibi ileri teknikler, beynin belirli bölgelerindeki işlevsel değişiklikleri gözlemleme imkânı tanır. Bu tür yöntemler özellikle retrograd amneziye neden olan nörolojik değişimleri daha ayrıntılı bir biçimde analiz etme açısından faydalıdır.

Bilişsel işlevleri değerlendirmek amacıyla uygulanan psiko-diagnostik testler hastanın kısa ve uzun süreli hafıza kapasitesini, dikkat seviyesini ve dil becerilerini ölçmek için kullanılmaktadır. Özellikle Mini-Mental Durum Muayenesi (MMSE) gibi testler genel bilişsel işlevleri değerlendirmede sıkça başvurulan araçlardan biridir. Bununla birlikte bu testler genellikle hafıza kaybının şiddetini belirlemekten ziyade bilişsel bozuklukların varlığını tespit etmeye yöneliktir. Ayrıca hastanın yaş, eğitim düzeyi ve kültürel geçmişi gibi faktörler göz önünde bulundurularak test sonuçlarının yorumlanması gerekmektedir.

Kan testleri ve diğer laboratuvar incelemeleri de metabolik bozukluklar, enfeksiyonlar ve nörolojik hastalıkların dışlanması açısından tamamlayıcı bir rol oynar. Özellikle B12 vitamini eksikliği, tiroid fonksiyon bozuklukları ya da enfeksiyöz hastalıklar hafıza kaybına neden olabileceğinden retrograd amneziyle benzer semptomlar gösterebilir. Fakat laboratuvar testleri doğrudan amnezinin nedenini belirlemek için yeterli değildir ve diğer tanı yöntemleriyle birlikte değerlendirilmelidir. Tüm bu tanısal süreçlerin bir arada ele alınması, retrograd amnezinin altında yatan nedenlerin doğru bir şekilde tespit edilmesini sağlayarak hastaya en uygun tedavi yaklaşımının belirlenmesine yardımcı olur.

Wernicke ensefalopatisinin iyileşme sürecinde T2 FLAIR MRI görüntüleri. (a) Hipotalamustaki hiperintensitenin kaybolması. (b) Talamusun her iki yarısının medial bölgelerindeki hiperintensitenin kaybolması. Bu bulgular, Wernicke ensefalopatisinin gerilemesini ve Korsakoff sendromunun olası kalıcı bilişsel etkilerini gösterir. Talamus ve mamiller cisimler gibi diencephalon yapılarının hasarı, hastalarda belirgin retrograd amneziye yol açabilir. Bu durum, hastaların geçmiş olayları hatırlamada güçlük çekmesine neden olur ve özellikle zamansal gradyan etkisi ile daha yakın geçmişteki anılar daha fazla etkilenebilir.
Wernicke ensefalopatisinin iyileşme sürecinde T2 FLAIR MRI görüntüleri. (a) Hipotalamustaki hiperintensitenin kaybolması. (b) Talamusun her iki yarısının medial bölgelerindeki hiperintensitenin kaybolması. Bu bulgular, Wernicke ensefalopatisinin gerilemesini ve Korsakoff sendromunun olası kalıcı bilişsel etkilerini gösterir. Talamus ve mamiller cisimler gibi diencephalon yapılarının hasarı, hastalarda belirgin retrograd amneziye yol açabilir. Bu durum, hastaların geçmiş olayları hatırlamada güçlük çekmesine neden olur ve özellikle zamansal gradyan etkisi ile daha yakın geçmişteki anılar daha fazla etkilenebilir.
semantic scholar

Tedaviler ve İdare Yöntemler

Retrograd amnezi için kesin ve standart bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır çünkü hastalığın altında yatan nedenler kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Fakat hafıza kaybını yönetmek, bilişsel işlevleri desteklemek ve bireyin günlük yaşam kalitesini artırmak amacıyla çeşitli tedavi ve rehabilitasyon yaklaşımları uygulanmaktadır. Bu süreçte farmakolojik tedaviler, bilişsel rehabilitasyon teknikleri, teknolojik destek araçları ve yaşam tarzı değişiklikleri gibi çeşitli yöntemler bir arada değerlendirilir.

Farmakolojik tedaviler doğrudan hafıza kaybını geri döndüren bir çözüm sunmasa da bilişsel işlevleri destekleyici etkileri nedeniyle bazı hastalarda fayda sağlayabilir. Özellikle Alzheimer hastalığında kullanılan asetilkolinesteraz inhibitörleri, sinir hücrelerinin iletişimini güçlendirerek hafıza performansını artırabilir. Benzer şekilde nöroprotektif ilaçlar sinir hücrelerini koruyarak bilişsel fonksiyonları destekleyici bir etki gösterebilir. Ayrıca amnezinin psikolojik faktörlerle ilişkili olduğu durumlarda antidepresan ve anksiyolitik ilaçların kullanımı duygusal istikrar sağlayarak dolaylı yoldan hafıza süreçlerine olumlu katkıda bulunabilir. Fakat bu ilaçların her bireyde farklı etkiler gösterebileceği ve bazı yan etkilere yol açabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle tedavi planı hastanın klinik durumuna göre kişiselleştirilmelidir.

Tüm Reklamları Kapat

Farmakolojik yaklaşımların yanı sıra bilişsel rehabilitasyon ve psikoterapi yöntemleri de retrograd amnezinin yönetiminde önemli bir yer tutar. Bellek rehabilitasyonu kapsamında uygulanan teknikler bireyin hatırlama becerilerini geliştirmek için çeşitli stratejiler içerir. Görseller, ses kayıtları ve yazılı materyaller kullanılarak anıları canlandırma çalışmaları yapılırken gerçeklik yönlendirme terapisi bireyin zaman, mekan ve kişilerle ilgili farkındalığını artırmaya yönelik uygulamalar içerir. Özellikle rutin aktivitelerin tekrarlanması ve hastanın tanıdık çevrelere maruz bırakılması hafıza süreçlerini destekleyebilir. Psikoterapiye gelince hafıza kaybının beraberinde getirdiği kaygı ve depresyon gibi duygusal zorlukları yönetmek açısından önemlidir. Bilişsel davranışçı terapi gibi yaklaşımlar bireyin yeni duruma uyum sağlamasına ve alternatif başa çıkma mekanizmaları geliştirmesine yardımcı olabilir.

Teknolojik gelişmeler de retrograd amnezi hastalarının günlük yaşamlarını daha bağımsız bir şekilde sürdürebilmelerine önemli katkılar sunmaktadır. Hafıza yardımcıları olarak kullanılan dijital araçlar bireylerin günlük planlamalarını yapmalarına ve önemli bilgileri kayıt altında tutmalarına olanak tanır. Özellikle mobil uygulamalar, hatırlatma sistemleri ve akıllı saatler, bireylerin günlük rutinlerini düzenlemelerine yardımcı olabilir. Bunun yanı sıra sanal gerçeklik terapileri hastaların kaybettikleri anıları hatırlamalarına yönelik simülasyonlar sunarak hafıza rehabilitasyon sürecine destek sağlayabilir. Son yıllarda Transkraniyal Manyetik Stimülasyon (TMS) gibi non-invaziv beyin uyarım teknikleri, hafıza fonksiyonlarını artırmada umut verici sonuçlar vermiştir. Bu teknik manyetik alanlar kullanarak belirli beyin bölgelerindeki nöronal aktiviteyi modüle etmeye dayanır ve özellikle hipokampus ile ilişkili bellek süreçlerini güçlendirmede etkili olabilir.

Bilişsel fonksiyonları güçlendiren bir diğer önemli faktör ise beslenme ve yaşam tarzıdır. Beyin sağlığını destekleyen besinler arasında yer alan omega-3 yağ asitleri, antioksidanlar ve B vitaminleri sinir hücrelerinin korunmasına yardımcı olabilir. Düzenli fiziksel egzersiz kan dolaşımını artırarak bilişsel işlevleri olumlu yönde etkilerken kaliteli uyku düzeni de hafızanın konsolidasyonu açısından kritik bir role sahiptir. Uyku eksikliğinin hafıza süreçlerini olumsuz etkileyebileceği göz önüne alındığında hastaların uyku hijyenine özen göstermesi önerilmektedir.

Tüm Reklamları Kapat

Retrograd amneziye sahip bireylerin sosyal çevreleriyle olan ilişkilerini sürdürmeleri ve psikososyal destek almaları tedavi sürecinin önemli bir parçasıdır. Aile bireyleri ve yakın çevrenin hastayla düzenli olarak iletişim halinde olması hafıza süreçlerini destekleyici bir ortam yaratabilir. Ayrıca destek grupları ve psikososyal yardım programları bireyin hastalığa uyum sürecinde yalnız hissetmesini engelleyerek psikolojik açıdan daha güçlü olmasına katkıda bulunabilir. Tüm bu tedavi ve yönetim yaklaşımları bir arada değerlendirildiğinde ise retrograd amneziye sahip bireylerin yaşam kalitesini artırmak ve hafıza fonksiyonlarını desteklemek için multidisipliner bir yaklaşımın gerekliliği ortaya çıkmaktadır.

Müddet Tahminleri (Prognoz)

Retrograd amnezinin prognozu hastalığın altında yatan sebebe, şiddetine ve bireyin tedaviye verdiği yanıta bağlı olarak büyük ölçüde değişkenlik gösterebilir. Bazı hastalarda hafıza tamamen geri kazanılabilirken bazı vakalarda kayıp kalıcı hale gelebilir. Hafıza kaybının geçici ya da kalıcı olup olmayacağı ise çoğunlukla altta yatan tıbbi ve nörolojik faktörlere bağlıdır.

Hafıza kaybının geçici olduğu durumlar sıklıkla hafif kafa travmaları, şiddetli stres, enfeksiyonlar veya elektrokonvülsif terapi (EKT) gibi müdahaleler sonucunda ortaya çıkar. Bu tür vakalarda kayıp genellikle birkaç saat ila birkaç hafta içinde düzelir. Psikojenik amneziye bağlı hafıza kayıplarında ise uygun psikolojik destek ve terapi yöntemleriyle hatırlama süreci hızlandırılabilir. Öte yandan beyin yapısında kalıcı hasara yol açan inme, tümör veya nörodejeneratif hastalıklar gibi durumlarda hafıza kaybı geri döndürülemez hale gelebilir. Özellikle Alzheimer hastalığı gibi ilerleyici nörolojik hastalıklarda hafıza kaybının zamanla kötüleştiği gözlemlenir.

Hafızanın geri kazanım süreci genellikle bireyin en eski anılarından başlayarak ilerler. Kişiler önce çocukluk ve gençlik dönemlerine ait anıları hatırlarken hastalığın ortaya çıkmasından hemen önceye ait anılar en son geri döner. Bu süreç düzenli bilişsel rehabilitasyon, hafıza teknikleri ve terapilerle hızlandırılabilir. Bilişsel terapilerin yanı sıra bireyin sosyal çevresiyle olan etkileşimi ve hafızayı tetikleyici unsurlara maruz kalması da iyileşme sürecinde önemli bir rol oynar.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Beyaz Yalan

Benim adım Michael Salter ve ölüyüm; bildiğim bir şey varsa o da ölü olduğum. Bunun haricinde… Bunun haricinde kalanlarla ilgili yalnızca tahmin yürütebilirim.

Michael’ın öldüğü gün biri masum bir yalan söyledi. Ağızdan ağıza dolaşırken büyüdü o yalan ve sonunda gerçeğin yerini aldı. Büyük Salter ailesi gerçekle yüzleşmek yerine onu yeniden yazdı, inanmayı seçtikleri şeyin zamanla onları nasıl dönüştüreceğini bilmeden.

Yıllar sonra, bu kez istemsizce hatırlanmış “masum bir gerçek” akışı tersine çeviriyor. Ağızdan ağıza dolaşırken büyüyor o gerçek ve geriye devasa bir suçluluk duygusu kalıyor, tüm ailenin yüzleşmesi gereken.

2010 Orwell Kitap Ödülü sahibi Andrea Gillies, sıradışı bir kurgu, derinlikli karakterler ve zarafet içeren sürükleyici romanıyla bize ihtişamlı bir ailenin usul usul çürüyen kalbini açıyor.

“Gillies dokunduğu her şeye büyü katıyor.” Sunday Times 2012’nin en iyi 100 yaz kitabı listesinden

“Kesinlikle sarsıcı…Saflara büyük bir yazar katılıyor.” Daily Express

“Fazlasıyla tesirli.” Guardian

Devamını Göster
₺257.00
Beyaz Yalan

Retrograd amnezinin prognozunu etkileyen başlıca faktörler arasında hastalığın nedeni, bireyin yaşı ve beyin plastisitesi yer alır. Beynin kendini yeniden yapılandırma kapasitesi genç bireylerde daha yüksek olduğundan hafızanın geri kazanımı daha hızlı ve başarılı olabilir. Yaşlı bireylerde ise beyin plastisitesinin azalması ve nörodejeneratif hastalıkların daha yaygın görülmesi nedeniyle hafıza kaybı genellikle geri döndürülemez hale gelebilir.

Retrograd amnezinin seyri ve hastaların hafızalarını geri kazanma süreci bireysel faktörlere bağlı olarak farklılık göstermektedir. Erken teşhis, uygun rehabilitasyon yöntemleri ve bilişsel destek programları hastaların hafıza fonksiyonlarını en üst düzeye çıkarmalarına yardımcı olabilir.

Görülme Sıklığı ve Dağılımı (Epidemiyoloji)

Retrograd amnezi bağımsız bir hastalık olarak değil, genellikle beyin travmaları, nörolojik hastalıklar veya psikiyatrik bozuklukların bir sonucu olarak ortaya çıkan bir durumdur. Bu nedenle görülme sıklığı ve dağılımı altta yatan sebebe bağlı olarak değişkenlik göstermektedir.

Genel popülasyondaki yaygınlık oranı tam olarak bilinmemekle birlikte travmatik beyin hasarı (TBH) vakalarının yaklaşık %25-50’sinde hafıza kaybı belirtileri görülmektedir. Hafif beyin sarsıntısı geçiren bireylerde geçici retrograd amnezi oranının %7-10 arasında değiştiği bildirilmiştir. Nörodejeneratif hastalıklara bağlı amneziler ise özellikle yaşlı popülasyonda yaygın olup Alzheimer hastalarının %75’inden fazlasında belirli derecede retrograd amnezi gözlemlenmektedir.

Coğrafi dağılım açısından retrograd amnezi belirli bir bölgeyle sınırlı olmamakla birlikte travmatik beyin hasarlarının sık görüldüğü bölgelerde daha yaygın olarak ortaya çıkmaktadır. Trafik kazalarının yoğun olduğu ülkelerde kafa travmasına bağlı amnezi vakalarının daha fazla olduğu bilinmektedir. Benzer şekilde savaş bölgelerinde ve askeri personel arasında travmaya bağlı gelişen psikojenik amnezinin daha sık görüldüğü rapor edilmiştir.

Cinsiyet faktörü değerlendirildiğinde erkeklerde kafa travmalarına bağlı retrograd amnezi daha yaygınken kadınlarda psikojenik amnezi vakalarının daha sık görülebileceği düşünülmektedir. Bu farklılık erkeklerin daha riskli fiziksel aktivitelerde bulunma olasılığının yüksek olmasıyla, kadınlarda ise travma ve stres faktörlerinin amneziye yol açma ihtimalinin daha fazla olmasıyla ilişkilendirilmektedir.

Yaş faktörü de retrograd amnezinin görülme sıklığında önemli bir rol oynar. Genç bireylerde, kafa travmaları, viral ensefalit gibi enfeksiyonlar ve akut stres faktörleri hafıza kaybına yol açabilirken orta yaş ve yaşlı bireylerde demans, inme ve diğer nörodejeneratif hastalıklar en yaygın nedenler arasında yer almaktadır.

Risk faktörleri incelendiğinde travmatik beyin hasarı en yaygın nedenlerden biri olarak öne çıkmaktadır. Sporcular, inşaat işçileri, askeri personel ve trafik kazalarına karışan bireylerde bu tür amnezinin görülme olasılığı daha yüksektir. Nörodejeneratif hastalıklar da önemli bir risk faktörü olup Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıkları olan bireylerde hafıza kaybının gelişebileceği bilinmektedir. Ayrıca psikolojik travmalar da retrograd amneziye yol açabilmektedir. Şiddet, savaş, doğal afetler veya ciddi duygusal travmalara maruz kalan bireylerde, özellikle psikojenik amnezi gelişme riski daha yüksektir.

Kısacası retrograd amnezi belirli bir yaş, cinsiyet veya coğrafi bölgeyle sınırlı olmamakla birlikte; travma, nörolojik hastalıklar ve psikolojik faktörlere bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Risk faktörlerinin belirlenmesi ve korunma önlemlerinin alınması, hafıza kaybının önlenmesi ve yönetilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

Önlem Yöntemleri

Retrograd amnezi doğrudan önlenebilir bir hastalık olmaktan çok altta yatan nedenlere bağlı olarak gelişen bir durumdur. Retrograd amnezinin önlenmesi için spesifik stratejiler arasında travmaya karşı önlemler almak, nöroprotektif diyet uygulamak ve bilişsel egzersizler yapmak yer almaktadır.

Tüm Reklamları Kapat

Beyin travmaları retrograd amnezinin en yaygın nedenlerinden biridir. Bu nedenle fiziksel yaralanmalardan kaçınmak için alınması gereken önlemler büyük önem taşır. Trafik kazalarına karşı araç kullanırken mutlaka emniyet kemeri takılmalı, motosiklet ve bisiklet sürerken koruyucu kask kullanılmalı ve alkollü ya da uykusuz şekilde araç kullanılmamalıdır. Benzer şekilde spor ve fiziksel aktiviteler sırasında da dikkatli olunmalıdır. Temas sporları yapan bireyler (futbol, boks, basketbol vb.) uygun koruyucu ekipman kullanmalı ve antrenörler sarsıntı belirtileri konusunda bilinçlendirilmelidir. Bir de düşme riski yüksek olan sporlarla uğraşan bireyler güvenlik önlemlerini artırmalıdır. Ev ve işyerinde alınacak güvenlik önlemleri de kazaların önlenmesine katkıda bulunur. Kaygan zeminlere karşı dikkatli olunmalı özellikle yaşlı bireyler için kaymaz halılar ve tutunma çubukları kullanılmalı işyerlerinde ağır nesneleri kaldırırken dikkat edilmeli ve baş koruyucu ekipmanlardan faydalanılmalıdır.

Nörodejeneratif hastalıkların gelişimini önlemek veya geciktirmek için bazı yaşam tarzı değişiklikleri önerilmektedir. Düzenli zihinsel egzersizler beyin sağlığını korumada önemli bir rol oynar. Hafıza oyunları, bulmacalar ve satranç gibi aktiviteler bilişsel fonksiyonları güçlendirebilirken yeni bir dil öğrenmek veya müzik aleti çalmak bilişsel rezervi artırabilir. Sağlıklı beslenme de nörolojik hastalıkların önlenmesine katkı sağlayabilir. Akdeniz diyeti gibi sağlıklı beslenme alışkanlıkları (zeytinyağı, balık, sebze ve meyve ağırlıklı diyet) beyin fonksiyonlarını destekleyebilir, şeker ve işlenmiş gıdaların aşırı tüketiminden kaçınılmalı omega-3 açısından zengin gıdalar (somon, ceviz, keten tohumu) diyetin bir parçası haline getirilmelidir. Düzenli fiziksel aktivite beyne giden kan akışını artırarak hafızayı güçlendirebilir. Haftada en az 150 dakika orta düzeyde egzersiz yapılması önerilir.

Stres ve depresyon yönetimi de hafıza kaybının önlenmesinde kritik bir faktördür. Kronik stresin ve depresyonun hafıza üzerindeki olumsuz etkileri olduğu bilinmektedir. Bu nedenle meditasyon, yoga ve nefes egzersizleri gibi tekniklerle stres seviyelerinin azaltılması önerilmektedir. Sosyal bağları güçlü tutmak ve destekleyici bir çevrede olmak da bilişsel sağlığın korunmasına katkıda bulunur.

Psikolojik ve duygusal travmalar da retrograd amneziye yol açabilen önemli faktörler arasındadır. Bu tür hafıza kaybını önlemek için psikolojik destek almak önemlidir. Travma sonrası stres bozukluğu (PTSB) riski taşıyan bireyler profesyonel destek almalı ve psikoterapi ya da destek gruplarına katılım sağlamalıdır. Duygusal dayanıklılığı artırmak da beyin sağlığı açısından faydalı olabilir. Olumsuz olaylarla başa çıkma mekanizmalarını geliştirmek stresin beyin üzerindeki etkisini azaltabilirken pozitif düşünme ve kendini ifade etme becerilerinin güçlendirilmesi de bireylerin psikolojik dirençlerini artırabilir.

Tüm Reklamları Kapat

Bu bağlamda retrograd amnezinin doğrudan önlenmesi mümkün olmasa da beyin sağlığını koruyucu önlemler almak, travmalardan kaçınmak ve bilişsel fonksiyonları destekleyen yaşam tarzı değişiklikleri yapmak riskin azaltılmasına ve hafıza kaybının önlenmesine yardımcı olabilir.

Etimoloji

Retrograd Amnezi terimi Latince ve Yunanca kökenli kelimelerden oluşur.

  • Retrograd, Latince retro- (geri) ve gradus (adım, ilerleyiş) kelimelerinden türemiştir ve "geriye doğru giden" anlamına gelir.
  • Amnezi, Yunanca amnesia kelimesinden gelir ve "hafıza kaybı" anlamına gelir.

Bu iki kelimenin birleşimiyle Retrograd Amnezi "geçmişe dönük hafıza kaybı" anlamına gelir. Tıp literatüründe genellikle retrograde amnesia olarak geçer. Psikolojik nedenlerle oluşan benzer durumlar bazen dissosiyatif amnezi olarak da adlandırılır.

Retrograd Amnezi'nin Tarihsel Süreç ve Bilimsel Gelişmeleri

Retrograd amnezi hafıza bozuklukları üzerine yapılan çalışmalarda tarihsel olarak önemli bir yere sahiptir. Bellek kaybının nedenleri ve etkileri üzerine ilk sistematik gözlemler 19. yüzyılın sonlarında Fransız nörolog Théodule Ribot tarafından yapılmıştır. Ribot, hafıza bozuklukları ile ilgili çalışmalarında hastaların genellikle en yeni anılarını ilk kaybettiklerini, ancak daha eski anılarının daha uzun süre korunduğunu fark etmiş ve bu durumu Ribot Yasası olarak adlandırmıştır. Bu yasa retrograd amnezi vakalarında gözlemlenen anıların sırasal olarak silinme eğilimini bilimsel olarak açıklamaya yönelik ilk teorik çerçeveyi oluşturmuştur.

Tüm Reklamları Kapat

20. yüzyılın başlarında retrograd amneziye ilişkin bilimsel anlayış beyin hasarlarının hafıza üzerindeki etkilerini inceleyen klinik vakalarla genişletilmiştir. Özellikle savaş sırasında travmatik beyin yaralanmaları yaşayan askerler bellek kaybının doğasını anlamak için önemli bir inceleme alanı oluşturmuştur. I. ve II. Dünya Savaşları sırasında beyin travmaları nedeniyle hafıza kaybı yaşayan hastaların incelenmesi travmatik retrograd amnezinin hem psikolojik hem de nörolojik yönlerine dair önemli ipuçları sağlamıştır. O dönemde bellek kaybının sadece fiziksel hasara mı yoksa psikojenik faktörlere mi bağlı olduğu konusunda önemli tartışmalar yaşanmıştır. Sigmund Freud ve Pierre Janet gibi psikologlar retrograd amnezinin bazı vakalarda bilinçdışı savunma mekanizmaları ile ilişkili olabileceğini öne sürmüştür. Özellikle travmatik olayları unutma eğilimi gösteren hastalar psikanalitik yaklaşımla ele alınmış ve bu tür bellek kayıplarının sadece beyin hasarıyla değil ruhsal süreçlerle de bağlantılı olabileceği öne sürülmüştür.

1950’li yıllar nörolojik vakalar üzerinden hafıza mekanizmalarının incelenmesi açısından önemli bir dönüm noktası olmuştur. Özellikle Henry Molaison (H.M.) vakası, bellek araştırmalarında devrim niteliğinde bulgular sunmuştur. Epilepsi tedavisi amacıyla hipokampusunun büyük bir kısmı cerrahi olarak çıkarılan H.M., ciddi bir anterograd amnezi yaşarken aynı zamanda operasyon öncesine ait belirli dönemlere dair retrograd amnezi de geliştirmiştir. Bu vaka hafıza süreçlerinin beyin bölgeleri ile doğrudan ilişkili olduğunu ve hipokampusun hem yeni anıların oluşturulmasında hem de eski anıların korunmasında kritik bir rol oynadığını ortaya koymuştur. H.M.’nin durumu sadece hipokampusun değil, medial temporal lob yapılarının da hafıza süreçlerinde hayati bir işlevi olduğunu göstermiştir. Bu dönemde yapılan araştırmalar retrograd amneziye neden olan beyin hasarlarının genellikle hipokampus, talamus, prefrontal korteks ve bazal gangliyonlarla ilişkili olduğunu doğrulamıştır.

Görsel, retrograd amnezi üzerine yapılan çalışmalarda sıkça incelenen H.M. vakasını temsil etmektedir. Sol tarafta (a) H.M.'nin beyni görülmektedir; temporal loblarının büyük bir kısmı ve hipokampus cerrahi olarak çıkarılmıştır. Sağ tarafta (b) ise sağlıklı bir beynin yapısı gösterilmektedir. Hipokampusun çıkarılması, H.M.’nin yeni anılar oluşturma yetisini kaybetmesine ve retrograd amnezi semptomları yaşamasına neden olmuştur. Bu vaka, hipokampusun hafıza oluşumundaki kritik rolünü anlamamıza önemli katkılar sağlamıştır.
Görsel, retrograd amnezi üzerine yapılan çalışmalarda sıkça incelenen H.M. vakasını temsil etmektedir. Sol tarafta (a) H.M.'nin beyni görülmektedir; temporal loblarının büyük bir kısmı ve hipokampus cerrahi olarak çıkarılmıştır. Sağ tarafta (b) ise sağlıklı bir beynin yapısı gösterilmektedir. Hipokampusun çıkarılması, H.M.’nin yeni anılar oluşturma yetisini kaybetmesine ve retrograd amnezi semptomları yaşamasına neden olmuştur. Bu vaka, hipokampusun hafıza oluşumundaki kritik rolünü anlamamıza önemli katkılar sağlamıştır.
MungFali

1970’li ve 1980’li yıllarda retrograd amneziye yönelik araştırmalar beyin görüntüleme tekniklerinin gelişmesiyle daha detaylı hale gelmiştir. Bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) gibi yöntemler beyin yapılarının detaylı incelenmesini sağlamış ve retrograd amnezi ile ilişkili spesifik nörolojik bölgelerin belirlenmesine yardımcı olmuştur. Bu dönemde yapılan çalışmalar retrograd amnezinin yalnızca fiziksel beyin hasarına bağlı olmadığını aynı zamanda nörodejeneratif hastalıklar, viral enfeksiyonlar ve toksin maruziyetleri gibi farklı faktörlerle de tetiklenebileceğini ortaya koymuştur. Özellikle Alzheimer hastalığı gibi nörodejeneratif bozukluklarda retrograd amnezinin erken dönem bir semptom olabileceği gözlemlenmiş ve bu durumun klinik teşhis süreçlerinde önemli bir belirleyici olduğu anlaşılmıştır.

Son yıllarda nörobilim ve yapay zeka alanındaki gelişmele, retrograd amnezinin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlamaktadır. Günümüzde fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) ve elektroensefalografi (EEG) gibi ileri tekniklerle hastaların beyin aktiviteleri detaylı bir şekilde analiz edilmekte ve hafıza süreçlerinin nasıl etkilendiği daha iyi anlaşılmaktadır. Bunun yanı sıra nöroprotektif tedaviler bellek rehabilitasyonu ve yapay zeka destekli hafıza restorasyon çalışmaları gibi yenilikçi yaklaşımlar retrograd amnezinin tedavisinde umut verici adımlar olarak değerlendirilmektedir. Geçmişten günümüze retrograd amnezinin araştırılması insan hafızasının doğasını anlamada kritik bir rol oynamış ve nörobilim ile psikolojinin kesişiminde önemli bir bilimsel alan oluşturmuştur.

Evrim Ağacı, sizlerin sayesinde bağımsız bir bilim iletişim platformu olmaya devam edecek!

Evrim Ağacı'nda tek bir hedefimiz var: Bilimsel gerçekleri en doğru, tarafsız ve kolay anlaşılır şekilde Türkiye'ye ulaştırmak. Ancak tahmin edebileceğiniz gibi Türkiye'de bilim anlatmak hiç kolay bir iş değil; hele ki bir yandan ekonomik bir hayatta kalma mücadelesi verirken...

O nedenle sizin desteklerinize ihtiyacımız var. Eğer yazılarımızı okuyanların %1'i bize bütçesinin elverdiği kadar destek olmayı seçseydi, bir daha tek bir reklam göstermeden Evrim Ağacı'nın bütün bilim iletişimi faaliyetlerini sürdürebilirdik. Bir düşünün: sadece %1'i...

O %1'i inşa etmemize yardım eder misiniz? Evrim Ağacı Premium üyesi olarak, ekibimizin size ve Türkiye'ye bilimi daha etkili ve profesyonel bir şekilde ulaştırmamızı mümkün kılmış olacaksınız. Ayrıca size olan minnetimizin bir ifadesi olarak, çok sayıda ayrıcalığa erişim sağlayacaksınız.

Avantajlarımız
"Maddi Destekçi" Rozeti
Reklamsız Deneyim
%10 Daha Fazla UP Kazanımı
Özel İçeriklere Erişim
+5 Quiz Oluşturma Hakkı
Özel Profil Görünümü
+1 İçerik Boostlama Hakkı
ve Daha Fazlası İçin...
Aylık
Tek Sefer
Destek Ol
₺50/Aylık
Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
Özetini Oku
4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

Makalelerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu makalemizle ilgili merak ettiğin bir şey mi var? Buraya tıklayarak sorabilirsin.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu Makale Sana Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 0
  • Tebrikler! 0
  • Bilim Budur! 0
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Umut Verici! 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 17/06/2025 08:26:28 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/20127

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
F. N. İnakçı, et al. Retrograd Amnezi. (16 Haziran 2025). Alındığı Tarih: 17 Haziran 2025. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/20127
İnakçı, F. N., Uçar, D. Ş. (2025, June 16). Retrograd Amnezi. Evrim Ağacı. Retrieved June 17, 2025. from https://evrimagaci.org/s/20127
F. N. İnakçı, et al. “Retrograd Amnezi.” Edited by Damla Şahin Uçar. Evrim Ağacı, 16 Jun. 2025, https://evrimagaci.org/s/20127.
İnakçı, Fatma Nur. Uçar, Damla Şahin. “Retrograd Amnezi.” Edited by Damla Şahin Uçar. Evrim Ağacı, June 16, 2025. https://evrimagaci.org/s/20127.

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close