Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Özfarkındalık ve Aynalar: Ayna Testi, Hayvanların İç Dünyasına Bakış Atmamızı Sağlıyor!

Aynada Kendini Tanıyabilen Hayvanlar, İnsanlar Gibi Özfarkındalık Algısı Gösteriyor!

9 dakika
9,488
Özfarkındalık ve Aynalar: Ayna Testi, Hayvanların İç Dünyasına Bakış Atmamızı Sağlıyor!
Tüm Reklamları Kapat

Yüksek zeka kapasitesinin en önemli basamaklarından biri özfarkındalıktır.[1] Özfarkındalık, bir canlının kendisini diğerlerinden ayırt edebilme yetisi olarak tanımlanabilir.[2] Yani "kendini bilme" olgusudur. Bir zamanlar insanın kendini ayırt edebilen tek hayvan türü olduğuna inanılmışsa da, yapılan incelemeler sonucunda evrimsel süreçte bu seviyeye ulaşan birçok hayvan türü tespit edilmiştir.

Öz Farkındalık ve Ayna Testi

Bunu test etmenin yolu aynada kendini tanıma testi (İng: "Mirror Self-Recognition" veya kısaca MSR) veya kırmızı nokta testi veya basitçe ayna testi olarak bilinen bir deneysel yöntemdir.[3] Bu testin amacı, hayvanları bir ayna önüne koyarak, normalde görünür olmayan vücut kısımlarını göstermektir. Test, ayna ya da yansıtıcı bir yüzeyden gelen işaretlere verilen refleksif (bilinçli olmayan) tepkiyi ölçer. Bunu yapmak için, bir canlının aynaya uzun süre baktıktan sonra, yönlendirilmiş davranışlardan, kendi özgün davranışlarına ne düzeyde ve ne kadar sürede geçtiğine bakılır.

İnsan gibi hayvan türleri, aynaya baktıkları zaman yönelimli tepkiler geliştirirler. Örneğin, sabah uyandığımızda elimizi yüzümüzü yıkadıktan sonra ayna karşısında yüzümüzü kısa bir süre inceleriz. Eğer yüzümüzde ya da gözümüzün çevresinde ufak çapak, çer çöp gibi uyaranlar fark edersek; bunu derhal elimizle temizler ve rahatlama ile karışık bir gıdıklanma (knismesis) yaşarız. Ama eğer ayna ya da yansıtıcı bir yüzey olmasaydı, muhtemelen fiziksel bir rahatsızlık duymadığımız sürece küçük uyaranı (çapak, çer çöp, ruj izi, vs.) fark etmeyecek ve uyaranı uzaklaştırmaya yönelik herhangi bir fiziksel harekette bulunmayacaktık. İşte, ayna testleri de bu türden yönelimli tepkilerin sonuçlarını, aynada kendini tanımak ve tepki geliştirmek olarak yorumlamaktadır.

Tüm Reklamları Kapat

İşte bu deneyin hayvanlar üzerinde yapılan klasik versiyonunda, bir hayvana uyuşturucu verilerek uyutulur ve sonrasında yüzüne (veya normalde göremediği bir yerine, örneğin sırtına) kırmızı bir nokta çizilir (kimi zamansa bir yapışkan yapıştırılır). Sonrasında hayvanın uyanması beklenir ve içinde ayna bulunan bir ortama bırakılır. Aynada kendini inceleyen tür, eğer ki kırmızı noktanın (veya yapışkanın) kendine ait olmadığını fark edecek biçimde bu nokta (veya yapışkan) ile ilgilenirse, onu sökmeye çalışırsa, vb. davranışlar sergilerse, bu hayvanın kendi vücudunun ve benliğinin farkında olduğu sonucunu çıkarabiliriz.

Günümüze kadar insanlar[4], Asya filleri[5], bonobolar[6], [7], şempanzeler[8], [9], orangutanlar[10], şişeburunlu yunuslar[11], orkalar ("katil balinalar")[12], Avrasya saksağanları[14]testi başarıyla geçmişlerdir. Bazı tartışmalarla birlikte, temizleyici lapina balıklarının da bu testi geçebilen ilk ve tek balık türü olduğu iddia edilmiştir.[13], [14], [15] Özel olarak eğitilen güvercinlerin[16], [17], [18] ve Manta vatozlarının da bu testi geçmek konusunda umut vaadettiği düşünülmektedir.

Öte yandan deniz aslanları[12], [19], dev pandalar[20], gibonlar[21], [22], makaklar[3], kolobus maymunları[23], kapuçin maymunları[24], babunlar, tamarinler[25], gri papağanlar, Yeni Kaledonya kargaları, büyük tit kuşları[26], daffodil sihlid balıkları[27], ahtapotlar[28] ve test edilen diğer birçok hayvan bu testi geçmek konusunda başarısız olmuştur. Kedilerin, köpeklerin[29], [30], [31] ve çok sayıda diğer maymun türünün bu testi geçebilme başarısı tartışmalıdır; çünkü bu hayvanlar için görsel veriler, diğer duyu organlarından gelen verilerden daha önemsiz olabilir.

Ayrıca testin nasıl uygulandığı da sonucu değiştirebilmektedir; örneğin goriller[10], [32], [33], [34] anestezi uygulanarak işaretlendiğinde testi geçememektedir; ancak işaret dilini bilen meşhur goril Koko, anesteziyle uyuşturulmadan işaretlendiğinde testi geçebilmiştir.[35], [36] Benzer şekilde, standart ayna testinde başarısız olan birçok tür, kendi türlerine özgü hazırlanan adapte edilmiş ayna testlerde başarıyla öz farkındalık davranışları sergileyebilmektedir.[37] Aşağıda, bir insan bebeğinin bu teste tabi tutulması sonrası davranışlarını izleyebilirsiniz:

Tüm Reklamları Kapat

Bu testi geçebilmeyi başaran hayvanlardan en önde geleni şempanzelerdir. Genetik olarak en yakın kuzenlerimiz olan bonobolar ve şempanzeler, bırakın aynadaki yüzlerini tanımayı, fotoğraflarda bile kendilerini diğer bireyler arasında ayırt edebilmektedirler. Benzer şekilde saksağanlar, yunuslar, neredeyse tüm maymunlar, filler bunu çeşitli seviyelerde başarabilirler. Aşağıda insanlar ve orangutanlar bu teste tabi tutulmaktadır:

Burada ise yunuslarda bu testin sonuçlarını görebilirsiniz:

Öz farkındalığı olmayan türler, aynadaki yansımalarına genellikle korkuyla yaklaşırlar ve düşman olarak görürler. Zeka seviyesi ise bu noktada devreye girer: Aslında her hayvan aynadaki yansımasına önce korkuyla yaklaşır, insan da dahil olmak üzere... Ancak öz farkındalığı olabilecek kadar zeki hayvanlar, zamanla bu görüntüye alışırlar ve sonraki seferlerde korkmamaya, kendilerini tanımaya başlarlar. Öz farkındalığı olmayan hayvanlarsa, her seferinde benzer şekilde korkuyla yaklaşırlar.

Bir Vaka Analizi: Atlarda Özfarkındalık

Atlarda özfarkındalığı inceleyen bir araştırma, İtalya'nın Toskana bölgesinde "Pellicia" at binme merkezinde gerçekleştirilmiştir.[38] 14 atın araştırma kapsamında tutulduğu çalışmada at seçimi, atların çalışmanın yapılacağı arenaya olan aşinalığı ve atların seyislerine olan güvenleri göz önüne alınarak yapılmıştır. Çalışma, her biri 30 dakika olmak üzere, 4 aşamadan oluşmaktadır. Her bir aşama farklı bir günde yapılmıştır. Her aşama sonrası çalışmanın yapıldığı alan temizlendi ve her çalışma sonrası atların idrar ve dışkı atımları gibi teknik detaylar titizlikle incelendi. Aynalar yerleştirilirken atların görüş alanı baz alınarak konumlandırılma yapıldı.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Çalışma, İtalyan Hayvan Koruma ve Bakım Yasası'nın tavsiyelerine uygun bir biçimde gerçekleştirildi. Pisa Üniversitesi Hayvan Deneyleri Etik Komitesi tarafından da onaylandı. Ayrıca çalışma, atların sahipleri tarafından yazılı izinleri alınarak gerçekleşti. Çalışma sırasında hiçbir at, verdikleri anlık tepki dışında herhangi bir fiziksel ya da psikolojik zarar görmedi.

Bu çalışma, tamamen kapalı bir alanda gerçekleştirildi. Alan tayini olarak, atların her zaman eğitim aldıkları yuvarlak daire etrafında yapılması kararlaştırıldı. Atların başlangıç pozisyonları ayna ile aynı hizada belirlendi. Aşağıdaki şemada bunu daha net görebiliriz.

Çalışma Alanının Şeması. Atlar giriş bölümünden tek tek farklı zamanlarda giriş yapıyorlar. Ve aynada kendini ve çevresini izliyorlar. Çalışma bundan ibaret.
Çalışma Alanının Şeması. Atlar giriş bölümünden tek tek farklı zamanlarda giriş yapıyorlar. Ve aynada kendini ve çevresini izliyorlar. Çalışma bundan ibaret.
Animal Cognition

Çalışma, atların seçici dikkat, keşif ve acil durum davranışlarının ne düzeyde ve hangi sürelerde tekrarlandığını baz almaktadır. Örneğin atların ayna karşısında bir tepki olarak dil çıkarma, kaşınma ya da korkarak çalışma alanından ayrılma davranışlarını gözlemlemektedir.

Atlarda Özfarkındalık Olabilir mi?

Atlar, değerlendirme kriteri olan seçici dikkat, keşif, ve acil durum davranışlarına göre ayrı ayrı analiz edildi. Bu analizler ayna açıkken ve ayna kapalıyken atların davranışını baz aldı. Buna göre aşağıda da göreceğimiz üzere; 11 attan 10'u seçici dikkat kriterinde ayna karşısında belirgin olarak farklı hareketler sergiledi. Keşif kriterinde de 11 attan 8'i belirgin olarak farklı hareketler sergiledi. Aşağıdaki tabloda bunu daha net görebiliriz.

CM: Ayna kapalıyken   OM: Ayna açıkken. + İşareti ile gösterilen atlar, ayna açıkken aynanın kapalı olmasına durumuna göre daha farklı hareketler sergilediler. +'dan da göreceğimiz üzere, neredeyse tüm atlar ayna karşısındayken daha farklı hareketler sergilediler..
CM: Ayna kapalıyken OM: Ayna açıkken. + İşareti ile gösterilen atlar, ayna açıkken aynanın kapalı olmasına durumuna göre daha farklı hareketler sergilediler. +'dan da göreceğimiz üzere, neredeyse tüm atlar ayna karşısındayken daha farklı hareketler sergilediler..
Animal Cognition

Tabii ki tek kriter seçici dikkat ve ayna karşısında keşif merakı değildi. Bunlara ek olarak atların kafasını sallaması, kaşınması, ayna ile oyunlar oynaması gibi farklı kriterler de mevcuttu. Her bir kriterde neredeyse tüm atlar, anlamlı bir biçimde ayna karşısında ayna olmamasına göre anormal hareketler sergilediler.

Bu makale, atların ayna karşısında ne düzeyde tepki verdiklerini ölçmek için yayınlanmış ilk makaledir; dolayısıyla daha fazla araştırmayla pekiştirilmesi gerekmektedir. Bu canlıların ne düzeyde özfarkındalığa sahip oldukları, gizemini korumaktadır. Atlarda da ne düzeyde bir öz farkındalığın geliştiğini tam olarak bilmediğimiz için; atların aynaya bakıp, "Bu yakışıklı da kim? Aa, benmişim." demesi beklenmemektedir. Ancak çalışmanın da gösterdiği gibi atlar, ayna karşısında, biz şimdilik anlam veremesek de anlamlı gibi gözüken tepkiler göstermektedir.

Tüm Reklamları Kapat

Öz Farkındalık ve Ayna Testiyle İlgili Meseleler

Tabii öz farkındalık siyah ile beyaz şeklinde ayrılamaz. Gri bölgede kalan sayısız hayvan türü vardır. Bunlar, aynadaki yansımalarına alışsalar bile, o canlının kendileri olduğunu fark edemezler. Sadece birkaç seferden sonra, kendisine zarar veremeyecek bir unsur olduğunu anlayıp korkmayı bırakırlar.

Dahası, bu testin ne kadar işlevsel ve genel olduğu konusunda da tartışmalar bulunmaktadır. Örneğin köpekler bu testi geçememektedir; ancak bunun sebebi, öz farkındalığa sahip olmamaları değil, görsel verinin onlar için yeterince uyarıcı bir etkiye sahip olmaması olabilir. Köpekler, en nihayetinde burun ve kulaktan gelen verilere çok daha fazla önem verirler. Bunu dikkate alarak yapılan testlerde, köpeklerin öz farkındalığa sahip olup olmadığıyla ilgili nihai bir cevaba henüz ulaşılamamıştır; ancak doğru bir şekilde hazırlanan bir testi rahatlıkla geçebilecekleri düşünülmektedir.[39], [40], [41]

Benzer şekilde, bir hayvanın aynadaki yansımasındaki bir anomaliye tepki göstermiyor oluşu, öz farkındalığa sahip olmadığını garanti etmemektedir. Çünkü öz farkındalığa sahip olup, yüzündeki anomaliyi fark eden bir hayvan, sadece bu anomaliyi düzeltmek için yeterli teşviğe sahip olmayabilir. Yani biz insanlar için yüzümüzdeki lekeyi silmek "önemli" olabilir; ancak bir başka hayvan için bu o kadar da önemli olmayabilir. Hatta insan toplumlarında da, kültüre bağlı olarak bu yüz silme davranışının her zaman eşit bir şekilde sergilenmediği görülmektedir.[4]

Tüm Reklamları Kapat

Yine de, bilinci ve öz farkındalığı araştırmak çok zor bir uğraş olduğu için, ayna testi gibi basit ve kısmen de olsa etkili bir araca sahip olmamız önemlidir.[42] Şöyle düşünün: Ayna testine tabi tutulan hayvanların yüzlerini silmemesi, öz farkındalığın olmadığını garanti etmeyebilir; ancak teste tabi tutulan hayvanların yüzlerini silme davranışı göstermesi, öz farkındalığın var olduğu yönünde güçlü bir sinyal oluşturmaktadır.

Tabii ki bu noktada, öz farkındalık ile bilincin ne kadar ilişkili olduğuna yönelik tartışmalar da doğmaktadır; en nihayetinde, yapay zeka teknolojisinin gelişmesine bağlı olarak bazı robotların da ayna testini geçmesi mümkün olacak gibi gözükmektedir.[43] Eğer bu başarılırsa, o robotların bilinçli olduğu iddia edilebilecek midir?

Bununla ilgili olarak, şu detay anlaşılmalıdır: Öz farkındalık, bilincin (hele ki üst düzey bilişsel fonksiyonların) bileşenlerinden birisidir; ancak tek parçası değildir. Dolayısıyla öz farkındalığa sahip olmak, bilinçlilik yönünde önemli bir adımdır; ancak tek başına bilinci sağlayamaz. Bu nedenle bilinçle ilgili tüm parçaları öz farkındalıkta arayamayız; fakat bir canlıda öz farkındalığı bulmak, bilinç araştırmalarında önemli bir yapboz parçasıdır. Gerçekten de uzmanlar, ayna testini geçsin veya geçemesin, beyni olan hemen hemen bütün hayvanların belli bir düzeyde bilince sahip oldukları konusunda hemfikirdir; bu düzey, her zaman insan seviyesinde olmak zorunda olmasa bile![29]

Sonuç

Hayvanların da insanlar gibi öz farkındalığa sahip olduğu keşfedildikten sonra, insanları özel kılan şeyin "öz farkındalık" olmadığı, bunun yerine "öz öz farkındalık" (buna "öz bilinç" de denmektedir) olduğu ileri sürülmüştür; yani, "öz farkındalığı olduğunun farkında olma"... Bu konu da hararetli bir şekilde tartışılmakta ve herhangi bir bilimsel altyapısı olduğu sorgulanmaktadır. Akademik literatürde "öz öz farkındalık", "öz bilinç" ve "öz farkındalık" kavramları neredeyse eş anlamlı olarak kullanılmaktadır.

Tüm Reklamları Kapat

Ancak görünen o ki, kendimize atfettiğimiz "bizi özel kılan özellikleri" diğer türlerde keşfetmeyi sürdürdükçe, hedef tahtasını biraz daha kaydırarak kendimizi özel kılan yeni özellikler iddia etmeye devam edeceğiz. Yani bu "özel olma" yarışında, yarışın kurallarını koyan insanlar, her adımda kendini kayırmaya devam ediyor.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
19
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • İnanılmaz 17
  • Tebrikler! 12
  • Muhteşem! 5
  • Bilim Budur! 3
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 2
  • Umut Verici! 2
  • Merak Uyandırıcı! 2
  • Güldürdü 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 20/11/2024 09:31:05 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/2151

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Siyah
Model
Lazer
Kamuflaj
Mitler Ve Gerçekler
Damar
Travma
Aile
Uterus
Akademik
Fizik
Savaş
Vaka
Aşırı
Embriyoloji
Eğilim
Böcekler
Yıldızlar
Astrofizik
Parçacık
Kemik
Kedi
Yağ
Hamile
Hayatta Kalma
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
Ç. M. Bakırcı, et al. Özfarkındalık ve Aynalar: Ayna Testi, Hayvanların İç Dünyasına Bakış Atmamızı Sağlıyor!. (12 Nisan 2014). Alındığı Tarih: 20 Kasım 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/2151
Bakırcı, Ç. M., Yılmaz, . (2014, April 12). Özfarkındalık ve Aynalar: Ayna Testi, Hayvanların İç Dünyasına Bakış Atmamızı Sağlıyor!. Evrim Ağacı. Retrieved November 20, 2024. from https://evrimagaci.org/s/2151
Ç. M. Bakırcı, et al. “Özfarkındalık ve Aynalar: Ayna Testi, Hayvanların İç Dünyasına Bakış Atmamızı Sağlıyor!.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 12 Apr. 2014, https://evrimagaci.org/s/2151.
Bakırcı, Çağrı Mert. Yılmaz, . “Özfarkındalık ve Aynalar: Ayna Testi, Hayvanların İç Dünyasına Bakış Atmamızı Sağlıyor!.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, April 12, 2014. https://evrimagaci.org/s/2151.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close