Ornitorenk (Platypus) Nedir? Ornitorenk, Memeli Hayvanların Evrimi Hakkında Bize Neler Öğretebilir?
Ornitorenk, günümüzde yalnızca doğu Avusturalya ve Tazmanya'da bulunan bir yarı-sucul memelidir. Ancak ornitorenk, diğer memelilerin aksine çok ilginç bir özelliğe sahiptir: Yavrularını plasenta veya kesede değil, yumurtaların içinde doğurur; tıpkı sürüngenler gibi. Bunu yapan tek memeli değildir (4 farklı Echidna türü de bunu yapar); ancak şimdiye kadar bilinen yumurtayla yavrularını hayata getiren 5 memeli türünden biridir.[1]
Bu noktada şu bilgiyi vermekte fayda vardır: Richard Dawkins'in Ataların Hikayesi isimli kitabında da ayrıntılı olarak ele alındığı üzere, memeliler, sürüngenlerden bundan 130 milyon yıl önce ayrılmaya başlamışlardır.[2] Günümüzdeki fosil kayıtları[3] ve moleküler kanıtlar gösteriyor ki, bu ayrılmanın ilk kahramanları, tek-delikliler olarak da anılabilecek olan (çünkü üreme hücrelerinin, dışkı ve idrarın açıldığı tek bir delik, bilimsel adıyla kloak'a sahiptirler; tıpkı kuşlar gibi) Platypus ve Ekidna türleridir.[4] Bu sıra dışı canlılar, evrimin çok güzel örnekleridirler, çünkü hem sürüngenlere ait, hem memelilere, hem de kuşlara ait özellikler taşımaktadırlar. Bunlara az sonra değineceğiz.
Ornitorenk Nedir?
Ornitorenk, ilk olarak 1798 yılında Kaptan John Hunter tarafından resmedilmiştir.[5] Daha sonra ise pek çok bilim insanı, bir gagalı memeli olan ornitorenk üzerinde çalışmalar yapmıştır. Canlının tür ismi olan Ornithorhynchus anatinus, Latince'de "kuş burunlu ördek benzeri" demektir.[6] Bu isim bile ornitorenkin ne kadar ilginç bir canlı olduğunu anlatmaya yetecektir.
Ornitorenkin düz ve yassı bir kuyruğu bulunur. Vücudu, yoğun ve kahverengi kıllarla sarılıdır.[7] Kuyruk, genellikle koyunlarda olduğu gibi yağ deposu olarak kullanılır. Ayakları büyük ve ağlıdır. Kuşlarda gaga genellikle besin toplamak için kullanılırken, Platypus'taki gaganın en önemli işlevi algıdır. Platypus, inanılmaz bir algılama sistemi geliştirmiştir - ki buna az sonra daha detaylıca değineceğiz. Bazı bilim insanları, Platypus'un rahatsız edildiğinde düşük şiddette bazı sesler çıkardığını da belirtmektedirler. Dolayısıyla bu hayvanlarda uyarı amaçlı ses kullanımı da bulunmaktadır.
Ortalama 1.5-2 kilogram arasındaki bu canlının vücut sıcaklığı normal memelilerde görülen 37 santigrat derecenin biraz altındadır ve genellikle 32 santigrat civarında ölçülür.[8] Bu, genellikle hayatını suda geçirmesinin getirdiği bir adaptasyon olarak görülmektedir. Belirtmekte fayda var, ornitorenk de diğer memeliler gibi bir sıcak-kanlıdır ve bu özelliğiyle de sürüngenlerden ayrılır; kuşlar ve memelilere yakınlaşır.
Ayrıca Platypus'u bir memeli yapan diğer özelliklerden biri ise, alt çene kemiğidir. Tıpkı bir memelide olduğu gibi, tek ve bütün bir alt çene kemiğine sahiptir.[9] Sürüngenlerde ise, alt çenenin üzerinde ekstradan 3 kemik daha bulunur. Sürüngenlerden evrimleşmiş olan memelilerde bu kemikler daha yukarılara kayarak ve evrimleşerek örs, üzengi ve çekiç kemiklerini oluşturmuşlardır.[10] Platypus'ta da bu durum görülür.
Platypus Zehri
Sürüngenler arasında zehirli dişlere sahip olmak oldukça yaygın olmakla birlikte, birkaç hafif zehirli fare ve yavaş lorisler hariç memeliler arasında neredeyse hiç görülmeyen bir özelliktir.[11] Ornitorenklerinse sadece erkeklerinde (ve erkeklerin de sadece arka bacaklarında), tıpkı bir sürüngen gibi, zehirli uzuvlar bulunur.[12] Erkek ornitorenklerin arka ayaklarında, tırnaklara ek olarak "mahmuz" (İng: "spur") denen yapılar bulunur. Bu yapılar normalde vücuda yapışıktır (paralel olarak saklanır); ancak gerektiğinde ornitorenk bunları dikerek zehri karşı tarafa enjekte eder.
Zehrin içerisinde 19 farklı peptit bulunduğu tespit edilmiştir. Bunlar, 3 farklı kategoride gruplandırılır: OvDLP (defensin-benzeri proteinler), OvCNP (C-tipi natriüretik peptitler) ve OvNGF (sinir büyüme faktörü). Yapılan genetik analizler, OvDLP'nin sürüngenlerdekine benzer ama evrimsel olarak ayırt edilebilir olduğunu göstermiştir[13] ve bunun, yakınsak evrimin bir ürünü olduğu düşünülmektedir.
Platypus'un savunma sistemi tarafından salgılanan bu zehir, kedi-köpek gibi göreceli olarak küçük hayvanları öldürebilecek kadar güçlüyken, insanı öldürememekte ancak etkisiz hale getirmektedir (geçici felce neden olabilir). Ayrıca örneğin yılan zehrinden farklı olarak, ornitorenk zehrinde nekroza yol açan bileşenler bulunmamaktadır; bu nedenle zehirden kaynaklı doku hasarı çok daha kısıtlıdır (yine de yok değildir). Zehrin boşaltıldığı noktada ödem oluşur ve hızla büyür. Zehirden kaynaklı acının ödemli dokudan mı, yoksa zehrin doğrudan sinir sistemine etkisinden mi kaynaklandığı henüz net değildir. Bu zehrin vücuda girmesinden sonra, hasta kurtulsa bile aylarca sürebilecek olan hiperaljezi (acıya aşırı duyarlılık) görülebilir.[14]
Elektroresepsiyon ve Elektrolokasyon
Platypus'un bir diğer büyüleyici özelliği, bazı balıklarda görülen ve elektrolokasyon (elektrik kullanarak yön ve av bulmak) olarak isimlendirilen algı sisteminin evrimleşmiş olmasıdır.[15] Canlının boyutuna göre orantısız gibi görünen gaganın temel işlevi, daha önce de belirtildiği gibi algılamadır. Gagada şeritler halinde bulunan elektro-algılayıcılar ile dağınık olarak bulunan mekanik-algılayıcılar sayesinde Platypus avının veya gideceğin yerin yönünü son derece ayrıntılı bir şekilde "görebilmektedir".[16]
Yöntem, temel olarak basittir:[17] Vücudundaki kasların kasılması sırasında elektrik sinyalleri oluşur ve genellikle av ortamı olan suya bu düşük voltajlı elektrik dalgaları yayılır. Bu elektrik sinyalleri, suda hareket eden canlılara veya cansızlara çarptığı zaman çeşitli şekillerde dağılır. Platypus, algılayıcıları sayesinde bu elektrik sinyallerindeki bozulmaları algılar ve beyin zarında (cerebral cortex) bu bilgiler değerlendirilir. Ayrıca, mekanik reseptörleri sayesinde sudaki dalgalanmaları da algılayabilir. Bu iki bilginin birleşimini kullanarak avının yerini kolayca tespit eder. Beynin büyük bir kısmı, bu algılayıcılar için özelleşmiştir.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Ayrıca Platypus'un avlanma davranışına bakılacak olursa, suya daldığı zamanlarda gözlerini, kulaklarını ve burun deliklerini sıkıca kapattığı gözlenir. Bu sayede, bütün dikkatini sadece gagasındaki algılayıcılara verebildiği düşünülmektedir ve bu diğer algı organlarından gelebilecek yanlış bilgileri bu şekilde elimine ettiği düşünülmektedir. Ancak kara yaşantısında, normal olarak duyu organlarını kullanmaktadır.
Dawkins, Ataların Hikayesi'nde oldukça ilginç hipotezlerine yer vermektedir. Bu hipotezlerinde, tıpkı bizim en özelleşmiş duyu organımız olan gözümüze ait farklı algılara isimler vermemiz gibi (kırmızı, yeşil, mavi, vb.); yarasaların ana algı organı olan kulaklarına ait dalgalara farklı özellikler ve anlamlar yüklediği, Platypus'un ise gagasından gelen bilgilere farklı özellikler ve anlamlar yüklediği ileri sürülmektedir.[2] Bu ne kadar doğrudur, bunu zaman ve araştırmalar gösterecektir.
Platypus, temel olarak böcek larvaları, karidesler ve solucanlarla beslenir. Elektrik ve mekanik algılayıcıları sayesinde kumlara gömülü canlıları bile "görerek" avlayabilir. Platypus bir gecede, kendi ağırlığı kadar yiyecek yiyebilir.
Platypus'un Evrimi
İlk zamanlarda Platypus ilkel-memeli olarak düşünülmüştür ve henüz "evrimini tamamlamadığı" ileri sürülmüştür.[18] Günümüz modern evrim anlayışında, böyle bir durumun söz konusu olmadığı aşikardır. Hiçbir modern canlı ilkel olamaz, çünkü elenmeden günümüze gelebilecek düzeyde yeterli özelliklere sahiplerdir.
Daha önce de belirttiğimiz gibi, sürüngenlerin memelilerden ayrılan ilk atalarından birinin Platypus'u ve yakın kuzenleri Ekidnaları meydana getirecek olan kol olduğu düşünülmektedir. Bu ayrım yaklaşık 130 milyon yıl önce gerçekleşmiştir. Ancak Platypus ve Ekidnaların birbirinden ayrılması, göreceli olarak daha yakın bir zamanda meydana gelmiştir: Moleküler saat aracılığıyla yapılan analizler, bu iki canlı grubunun 19-48 milyon yıl önce ayrıldığını göstermektedir.[19]
En eski Platypus fosili, 100.000 yıl öncesine aittir. Platypus'un atalarının soyları tükenmiş tek-delikliler olan Teinolophos trusleri ve Steropodon galmani olduğu düşünülmektedir. Bu atalara ait elimizdeki fosiller 110 milyon yıl öncesine dayanmaktadır.[3] Platypus'un en eski ataları olan Monotrematum sudamericanum ise Gondwana süperkıtasında yaşamıştır ve fosiller 167 milyon yıl öncesine kadar gitmektedir.[20]
Platypus'a ait moleküler kanıtlar da oldukça ilgi çekicidir: Bir Platypus'un 10 adet cinsiyet kromozomu bulunur.[21] Bu sayı, diğer memelilerde genel olarak 2'dir: X ve Y. Bildiğiniz üzere, XX bir memeli dişi, XY bir memeli ise erkektir. Ancak bir erkek Platypus'un cinsiyet kromozomları XYXYXYXYXY şeklindedir. XY'nin erkekliği belirlemesi açısından, memelilerle yine benzerlik gösterir. Ancak bu 10 cinsiyet kromozomlu yapı, daha çok kuşlarda bulunan ZZ/ZW kromozom sistemine benzer. Bu açıdan da Ornitorenk'in ne kadar harika bir tür olduğu görülebilir, kuşların da sürüngenlerden evrimleştiği düşünülürse...
Ayrıca Platypus'ta, diğer memelilerde cinsiyeti belirleyen SRY geni bulunmaz.[22] Bu sebeple Platypus'larda hangi genlerin cinsiyetleri belirlediği hala bir soru işaretidir; uzmanlar, AMH isimli bir genin bu görevi üstlenmiş olabileceği ihtimali üzerinde durmaktadır.[23]
Platypus'un da genom haritası çözülmüştür ve diğer memelilerle %80'lik bir benzerlik gözlenmiştir.[13] Bu da Platypus'un bir nevi "sınıflar arası geçiş türü" olduğunu göstermektedir.
Günümüzde pek çok "türler arası" ve hatta "sınıflar arası" ve hatta "krallıklar arası" geçiş türleri, cinsleri, aileleri görülmektedir. Ancak akılda tutulması gereken nokta, "ara geçiş türü" olarak adlandırılan türlerin "özel" ya da "farklı" bir canlı oldukları düşüncesinin hatalı olduğudur. Her canlı bir "ara geçiş türü"dür; çünkü geçmişindeki ataları ile gelecekteki torunları arasında bir "geçiş türü" teşkil eder. Bizim kullandığımız "geçiş türü" kavramı ise, özellikler açısından bakıldığında, iki farklı özellik grubu arasında kalan canlılardan kast etmektir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 26
- 25
- 14
- 11
- 7
- 5
- 4
- 4
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ T. R. Grant. Fauna Of Australia. (19 Mayıs 2005). Alındığı Tarih: 30 Temmuz 2020. Alındığı Yer: Department of the Environment and Heritage | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b R. Dawkins, et al. (2016). The Ancestor's Tale: A Pilgrimage To The Dawn Of Evolution. ISBN: 978-0544859937. Yayınevi: Mariner Books.
- ^ a b T. H. Rich, et al. (2016). The Mandible And Dentition Of The Early Cretaceous Monotreme Teinolophos Trusleri. Alcheringa: An Australasian Journal of Paleontology, sf: 475-501. | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. Pascual, et al. (1992). First Discovery Of Monotremes In South America. Nature, sf: 704-706. doi: 10.1038/356704a0. | Arşiv Bağlantısı
- ^ B. K. Hall. (1999). The Paradoxical Platypus. BioScience, sf: 211-218. doi: 10.2307/1313511. | Arşiv Bağlantısı
- ^ H. G. Liddell, et al. Πλα^τύ-Πους. (3 Ağustos 2020). Alındığı Tarih: 3 Ağustos 2020. Alındığı Yer: A Greek-English Lexicon | Arşiv Bağlantısı
- ^ Australian Platypus Conservancy. The Platypus – A Very Special Australian. Alındığı Tarih: 3 Ağustos 2020. Alındığı Yer: Australian Platypus Conservancy | Arşiv Bağlantısı
- ^ W. White. Thermal Biology Of The Platypus. Alındığı Tarih: 6 Mart 2012. Alındığı Yer: Davidson College | Arşiv Bağlantısı
- ^ E. Stokstad. (2007). Jaw Shows Platypus Goes Way Back. Science, sf: 1237-1237. doi: 10.1126/science.318.5854.1237a. | Arşiv Bağlantısı
- ^ N. Anthwal, et al. (2013). Evolution Of The Mammalian Middle Ear And Jaw: Adaptations And Novel Structures. Journal of Anatomy, sf: 147. doi: 10.1111/j.1469-7580.2012.01526.x. | Arşiv Bağlantısı
- ^ C. M. Whittington, et al. (2008). Defensins And The Convergent Evolution Of Platypus And Reptile Venom Genes. Genome Research, sf: 986-994. doi: 10.1101/gr.7149808. | Arşiv Bağlantısı
- ^ G. de Plater. The Venom Of The Platypus (Ornithorhynchus Anatinus). (1 Şubat 2012). Alındığı Tarih: 3 Ağustos 2020. Alındığı Yer: Australian National University | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b W. C. Warren. (2008). Genome Analysis Of The Platypus Reveals Unique Signatures Of Evolution. Nature, sf: 175-183. doi: 10.1038/nature06936. | Arşiv Bağlantısı
- ^ G. M. de Plater, et al. (2001). Venom From The Platypus, Ornithorhynchus Anatinus,Induces A Calcium-Dependent Current In Cultured Dorsal Root Ganglion Cells. Journal of Neurophysiology, sf: 1340-1345. doi: 10.1152/jn.2001.85.3.1340. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. Patel. Platypus Electroreception. (1 Eylül 2007). Alındığı Tarih: 3 Ağustos 2020. Alındığı Yer: Reed University | Arşiv Bağlantısı
- ^ American Museum of Natural History. To Hunt, The Platypus Uses Its Electric Sixth Sense | Amnh. (12 Ocak 2018). Alındığı Tarih: 3 Ağustos 2020. Alındığı Yer: American Museum of Natural History | Arşiv Bağlantısı
- ^ H. Scheich, et al. (1986). Electroreception And Electrolocation In Platypus. Nature, sf: 401-402. doi: 10.1038/319401a0. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. A. W. Kirsch, et al. (1998). The Platypus Is Not A Rodent: Dna Hybridization, Amniote Phylogeny And The Palimpsest Theory. Philosophical Transactions of the Royal Society of London. Series B: Biological Sciences. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. J. Phillips, et al. (2009). Molecules, Morphology, And Ecology Indicate A Recent, Amphibious Ancestry For Echidnas. Proceedings of the National Academy of Sciences, sf: 17089-17094. doi: 10.1073/pnas.0904649106. | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. Pascual. (2002). New Data On The Paleocene Monotreme Monotrematum Sudamericanum, And The Convergent Evolution Of Triangulate Molars. Acta Paleontologica Polonica, sf: 487-492. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Selim. Sex, Ys, And Platypuses. (25 Nisan 2005). Alındığı Tarih: 3 Ağustos 2020. Alındığı Yer: Discover Magazine | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. Cortez, et al. (2014). Origins And Functional Evolution Of Y Chromosomes Across Mammals. Nature, sf: 488-493. doi: 10.1038/nature13151. | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. Salleh. Platypus Sex 'Master Switch' Identified. (5 Mayıs 2014). Alındığı Tarih: 3 Ağustos 2020. Alındığı Yer: ABC Science | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:43:26 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/71
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.