Mars'ta Üremenin Biyolojik Zorlukları: İnsanlık Mars'a Yerleşse Bile Orada Çoğalabilir mi?
Gezegenimizde yol açtığımız tahribat geri dönüşü olmayan bir dönüm noktasına yaklaşırken aşırı nüfus artışı, iklim değişikliği, temel kaynakların kıtlığı ve savaşlar gibi birtakım sorunlar türümüzün geleceğini tehdit etmektedir. Öyle ki, önde gelen bilim insanlarının birçoğu türümüzün geleceğinin artık gezegenimizin ötesinde olduğunu savunmaktadır. Bu konuda Stephan Hawking, 2015 yılında verdiği bir demetçe şöyle diyordu:
İnsan ırkının uzun vadeli geleceğinin uzayda olması gerektiğine ve bu durumun geleceğimizin bir sigortası olarak önemli bir yere sahip olduğuna inanıyorum, çünkü diğer gezegenleri kolonileştirerek insanlığın yok olmasını önleyebiliriz.
Günümüzde Mars'a insanlı bir uzay görevi yapma fikri hem devlet hem de özel girişimler tarafından gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır. Peki uzun vadede Mars'ta bir insan kolonisi kurabilecek miyiz?
Mars'a Uzanan Yol: Üremenin Önündeki İlk Engel
Mars'a yerleşmeye gidecek insanların üremeleri için aşmaları gereken ilk engel gezegene ulaşmak için yapacakları uzun uzay yolculuğudur ve bir dizi zorlukla doludur. Uzay yolculuğu sırasında astronotlar, düşük yerçekimi (İng: "hipogravite") ve yüksek yerçekimi (İng: "hipergravite") gibi yerçekimi kuvvetlerindeki değişiklikler ile iyonize radyasyon gibi birçok tehlikeli faktöre maruz kalmaktadırlar.[1] Düşük yerçekimine maruz kalmanın erkeklerde endokrin sistemi olumsuz etkilediği gösterilmiştir.[2] Bununla birlikte, kas ve kemik kütlesini azalttığı da bildirilmektedir.[3] Ayrıca, her iki cinsiyette de sıvı ve elektrolit dengelerinde değişikliklere, kardiyovasküler değişimlere ve artan glomerüler filtrasyon hızına yol açtığı gözlemlenmiştir; bazı çalışmalarda ise bağışıklık sisteminin kötü etkilendiği belirtilmiştir.[4]
Peki uzun uzay yolcukları esnasında Mars kolonistlerinin üreme sistemleri nasıl etkilenecek? Öncelikle, bugüne kadarki uzay uçuşlarının üreme sistemi üzerindeki etkilerine ilişkin elde edilen verilerin sınırlı olduğunu vurgulamak önemlidir. Düşük yerçekiminin üreme sistemi üzerindeki etkileriyle ilgili bilgimizin çoğu, yeryüzü tabanlı düşük yerçekimi simülatörleri veya hayvanlar üzerinde yapılan uzay yolculuğu deneyleri sayesinde elde edilmektedir. Ijiri ve meslektaşları uzaydaki düşük yerçekiminin embriyo gelişimi sırasında bazı amfipod yavrularında anormal şekilde gelişen uzuvlara yol açtığını bildirmektedir.[5] Bu durum, düşük yerçekiminin embriyonun gelişimini etkileyebileceğini düşündürmektedir. Bununla birlikte yapay olarak indüklenmiş düşük yerçekimi uyarımı ile yapılan in vitro çalışmalar, uzun süreli maruziyetin foliküler hayatta kalma ve büyümeyi etkilemediğini, ancak foliküllerden salınan oositlerin kalitesini azalttığını göstermektedir.[6]
Uzay istasyonunda 91 gün boyunca bulunan fareler üzerinde yapılan bir çalışma düşük yerçekimine maruziyet nedeniyle sperm sayısının kontrol grubuna göre %90 oranında azaldığını ve seminifer tübüllerin yapısının değiştiğini göstermiştir.[7]Bu durum uzayda uzun süreli kalmanın üreme organlarında dejeneratif değişikliklerin ortaya çıkmasında etkili olabileceğini göstermektedir.
Bir diğer önemli konu, düşük yerçekiminin hormonların salınımı, cinsiyet hormonlarının konsantrasyonu ve hormonal aksların uzayda kalış süresince düzenlenmesi üzerindeki etkisidir. 31 günlük bir uzay uçuşu sırasında farelerde, yumurtalıklardan salınan progesteron miktarının azaldığı, ancak östrojen seviyelerinin değişmediği gözlemlenmiştir.[8] Uzayda 14 gün boyunca kalan farelerde, dünyaya döndükten sonraki ilk 3 gün içinde toplanan idrar numunelerinde lüteinleştirici hormon ve testosteron miktarının arttığı gözlemlenmiştir.[9] Bu durum, hipofiz-gonadal aksının düşük yerçekimine uyum sağladığını göstermektedir.
Elbette Mars kolonistlerini yolculukları esnasında bekleyen tek zorluk düşük yerçekimi değildir. Galaktik radyasyonun zararlı etkileri, erkek ve kadın üreme sistemlerinde anormallik riskinin artmasıyla da ilişkilidir. Kozmik ışınlar, Dünya'dakilerden yaklaşık 100 kat daha güçlüdür ve bu ışınlar, üremeyi etkileyebilecek genetik materyale zarar verebilir. Wakayama ve arkadaşları, fare spermlerini dondurup, ISS'de 9 ay boyunca −95°C'de saklayarak DNA hasarına dair kanıtlar gözlemlemişlerdir, ancak doğum ve döllenme oranlarında fark gözlememişlerdir. Ayrıca, bu gametlerden elde edilen yavrular, infertilite belirtileri göstermemiştir.[10]
Kozmik radyasyonun bileşenlerinden biri olan yüklü demir partikülleri-LET radyasyonu, tek başına ve düşük dozlarda bile farelerde erken menopoz ve hormonal dengesizliklere, üreme yeteneğinin azalmasına ve diğer organlarda hasara yol açabilmektedir.[11] Ayrıca, Qin ve meslektaşları, kısa süreli mikrogravite maruziyeti üreme organlarında ciddi değişikliklere yol açmasa da 24 saatlik iyonlaştırıcı radyasyona maruz kalmanın farelerde belirgin değişikliklere yol açtığının gözlemlendiğini belirtmiştir.[12]
Bu bulgular, üreme sağlığının yanı sıra cinsel fonksiyonların uzay ortamındaki durumunu da merak konusu haline getirmiştir. Uzayda cinsel yanıtların (örneğin ereksiyonun) baskılanmadığına dair kanıtlar vardır.[13] Ancak bugüne kadar hiçbir astronot, tek başına ya da bir partner ile uzayda cinsel ilişkiye girmemiştir. Bazı bilim insanları, sıfır yerçekiminde cinsel ilişkinin kan akışı, uyarılma ve kayganlık gibi faktörleri etkileyebilecek yerçekimsizlik nedeniyle zorlayıcı olabileceğini öne sürmüşlerdir. Ancak genel olarak, uzayda cinsel fonksiyonlar hakkında çok az şey bilinmektedir.
Yeni Yuva: Kolonistleri Bekleyen Zorluklar
Mars'ta uzun süreli ve sürdürülebilir bir koloni kurmak istiyorsak Mars yerleşimcilerinin üremesi şarttır. Çünkü kendi kendini sürdürebilen bir koloni kurulana dek Dünya'dan Mars'a insan göçü gerekecektir. Chris Impey tarafından olası ve öngörülemeyen felaketler, hastalıklar ve diğer olası demografik zararlar göz önüne alınarak yapılan hesaplamalarda bir uzay kolonisinin zaman içinde hayatta kalabilmesi için minimum 5000 bireyden oluşması gerektiği bildirilmiştir.[14] Mevcut teknolojimiz ile Mars'a 7-9 ay sürecek, son derece maliyetli, tehlikeli ve başlangıçta sadece birkaç astronotu taşıyabilecek yolculuklar gerçekleştirebileceğiz. Dolayısıyla insanların Mars'ta başarılı bir şekilde üremesinin gezegenin kolonileştirilebilmesi için gerekli bir araç olduğu açıktır.
Mars'ın yerçekimi 0.38g'dir. Bu da astronotların tüm misyonları veya hayatları boyunca düşük yerçekimine maruz kalacakları anlamına gelmektedir. Dünya yerçekimine (1g) geri dönme fırsatları olmadığından, çoğu astronotun yolculuktan önceki sağlık durumlarına asla geri dönemeyecekleri ve gezegenin şartlarına uyum sağlamaları gerekmektedir. Kolonistler, daha düşük atmosferik basınca ve daha uzun süre ve miktarda radyasyona maruz kalmak zorunda kalacaklardır. Kızıl gezegenin sağlayacağı ortamın, insan gebeliği üzerinde nasıl bir etkisi olacağı bilinmemektedir.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Mars'ta üremeyi etkileyebilecek yaşamla ilgili birçok faktör bulunmaktadır. Örneğin, düşük yerçekiminin erkek ve kadınlarda üreme hücrelerinin üretimini veya döllenme başarısını etkileyip etkilemeyeceği bilinmemektedir.[15] Düşük yerçekiminin embriyonal gelişim ve doğum üzerindeki etkileri de bilinmemektedir.[16] Özellikle radyasyon; üreme hücreleri, gelişen embriyolar ve fetüsler için zararlı olduğu bilinen bir faktördür.[11] Buna ek olarak, bağışıklık sisteminin baskılanması astronotlar arasında oldukça yaygın görülen bir komplikasyondur ve Mars kolonistleri arasında enfeksiyon kaynaklı düşük riskinin artması açısından potansiyel bir tehdittir.[17] Aynı zamanda bu durum kolonistler arasında enfeksiyonların hızla yayılması ve enfeksiyonlara bağlı ölümlerin Dünya'ya kıyasla daha sık görülebileceği anlamına da gelebilir.
Mars kolonistlerinin üremeleri üzerinde olumsuz etkiler yaratabilecek bir diğer faktör, oksidatif strestir. Pro-oksidasyon durumu, kozmik ışınlar ve düşük yerçekimi etkileşimi ile ilişkilidir. Bu üç faktörün (kozmik ışınlar, mikrogravite ve oksidatif stres) etkileşimi, düşük, erken doğum ve pre-eklampsi veya gestasyonel diyabet gibi gebelikle ilgili komplikasyonlara yol açabilir.[18] Dolayısıyla plasentada gözlemlenen oksidatif stresin gelişmekte olan fetüs için olumsuz bir prognostik faktör olduğu görülmektedir.
Uzun vadeli bir Mars kolonisinin önündeki bir diğer biyolojik sorun ise akrabalık veya bilinen adıyla akraba evliliği/çiftleşmesidir. Akrabalık, küçük bir popülasyonda sonraki nesillerde genetik açıdan zararlı olabilir. Bu durum, homozigotluğun artmasına yol açar ve yavruların resesif ya da zararlı genetik özelliklerden etkilenme olasılığını yükseltir. Akrabalık, geniş ve cinsel olarak aktif bir nüfusun korunmasıyla önlenebilir. Bu nedenle melezleşme, Mars kolonisi için sosyal ve biyolojik açıdan olumlu bir yöndür.
Yeni Ufuklar: "Homo Sapiens Martianus"
Bazı teorisyenler, Mars'ta yaşayacak bir insan kolonisinin, Dünya'daki insan nüfusundan başka bir yöne evrimleşip farklılaşabileceğini öne sürmektedir.[19] İnsanlar uzayda ürediğinde, gelecek nesillerin giderek daha fazla fizyolojik ve psikolojik değişiklikler sergileyebileceği veya bu değişikliklere ihtiyaç duyabileceği ve bir türleşme sürecinden geçebileceği öngörülmektedir.[20] Örneğin, mikrogravite ve radyasyonun insan sağlığını ve evrimini etkileyebileceğini ve ürememizi bu koşullara uyarlamamız gerekebileceğini ileri sürmektedirler.[21] Aslında bu hipotez, Dünya içindeki popülasyon farklılaşmalarını açıklamak üzere kurucu etkisi hipotezi olarak ortaya atılmıştır. Ancak sadece fiziksel izolasyon, genellikle türleşme için yeterli değildir.
Dünya ile Mars arasındaki mesafe ve erişilebilirlik, direkt olarak insan popülasyonlarının kalıcı olarak ayrılmasına neden olmayabilir. Buna ek olarak derin uzay kolonileri kurulduğu ve Mars'ta insan üremesinin mümkün hale geldiği bir senaryoda, genetik mühendislik yoluyla insan türünün evriminde değişiklikler olabilir. CRISPR gibi genetik mühendislik yöntemleri, insan genomunda adaptif değişikliklere olanak tanıyabilir. Böyle bir durumda, Mars'ta yaşamaya uyum sağlamak için çevresel faktörler veya sağlık sorunlarına yanıt olarak bizden ayrışan yeni bir türün evrimleşmesi mümkün olabilir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 3
- 3
- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ K. Ahrari, et al. (2022). Effects Of Space Flight On Sperm Function And Integrity: A Systematic Review. Frontiers in Physiology, sf: 904375. doi: 10.3389/fphys.2022.904375. | Arşiv Bağlantısı
- ^ L. Macho, et al. (2003). The Response Of Endocrine System To Stress Loads During Space Flight In Human Subject. Advances in space research : the official journal of the Committee on Space Research (COSPAR), sf: 1605. doi: 10.1016/s0273-1177(03)00097-8. | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. Tanaka, et al. (2017). Adaptation To Microgravity, Deconditioning, And Countermeasures. The Journal of Physiological Sciences, sf: 271-281. doi: 10.1007/s12576-016-0514-8. | Arşiv Bağlantısı
- ^ B. Mishra, et al. (2019). Reproductive Hazards Of Space Travel In Women And Men. Nature Reviews Endocrinology, sf: 713-730. doi: 10.1038/s41574-019-0267-6. | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. Ijiri, et al. (1998). Behavior And Reproduction Of Invertebrate Animals During And After A Long-Term Microgravity: Space Experiments Using An Autonomous Biological System (Abs). Biological Sciences in Space, sf: 377-388. doi: 10.2187/bss.12.377. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. Tomsia, et al. (2024). Long-Term Space Missions’ Effects On The Human Organism: What We Do Know And What Requires Further Research. Frontiers in Physiology, sf: 1284644. doi: 10.3389/fphys.2024.1284644. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. A. Masini, et al. (2012). The Impact Of Long-Term Exposure To Space Environment On Adult Mammalian Organisms: A Study On Mouse Thyroid And Testis. PLOS ONE, sf: e35418. doi: 10.1371/journal.pone.0035418. | Arşiv Bağlantısı
- ^ X. Hong, et al. (2021). Effects Of Spaceflight Aboard The International Space Station On Mouse Estrous Cycle And Ovarian Gene Expression. Npj Microgravity, sf: 1-8. doi: 10.1038/s41526-021-00139-7. | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. M. Ortiz, et al. (2000). Urinary Excretion Of Lh And Testosterone From Male Rats During Exposure To Increased Gravity: Post-Spaceflight And Centrifugation. Proceedings of the Society for Experimental Biology and Medicine. Society for Experimental Biology and Medicine (New York, N.Y.). doi: 10.1046/j.1525-1373.2000.22512.x. | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. Wakayama, et al. (2017). Healthy Offspring From Freeze-Dried Mouse Spermatozoa Held On The International Space Station For 9 Months. Proceedings of the National Academy of Sciences of the United States of America. doi: 10.1073/pnas.1701425114. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b B. Mishra, et al. (2019). Reproductive Hazards Of Space Travel In Women And Men. Nature Reviews Endocrinology, sf: 713-730. doi: 10.1038/s41574-019-0267-6. | Arşiv Bağlantısı
- ^ F. Qin, et al. (2021). Circadian Effects Of Ionizing Radiation On Reproductive Function And Clock Genes Expression In Male Mouse. Environmental Health and Preventive Medicine, sf: 1-14. doi: 10.1186/s12199-021-01021-4. | Arşiv Bağlantısı
- ^ C. Wanjek. Spacefarers: How Humans Will Settle The Moon, Mars, And Beyond. ISBN: 978-0674984486. Yayınevi: Harvard University Press. sf: 27.
- ^ C. Impey. Beyond: Our Future In Space. ISBN: 9780393239300. Yayınevi: Norton. sf: 37.
- ^ J. A. Jones, et al. (2005). Genitourinary Issues During Spaceflight: A Review. International Journal of Impotence Research, sf: S64-S67. doi: 10.1038/sj.ijir.3901431. | Arşiv Bağlantısı
- ^ C. Urbaniak, et al. (2016). The Potential Influence Of The Microbiota And Probiotics On Women During Long Spaceflights. Women's health (London, England). doi: 10.2217/whe.15.101. | Arşiv Bağlantısı
- ^ B. Crucian, et al. (2016). Incidence Of Clinical Symptoms During Long-Duration Orbital Spaceflight. International Journal of General Medicine, sf: 383-391. doi: 10.2147/IJGM.S114188. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. G. Steller, et al. (2018). Oxidative Stress As Cause, Consequence, Or Biomarker Of Altered Female Reproduction And Development In The Space Environment. International Journal of Molecular Sciences, sf: 3729. doi: 10.3390/ijms19123729. | Arşiv Bağlantısı
- ^ T. Peters. (2020). Evolving From Earthlings Into Martians?. Human Enhancements for Space Missions, sf: 239-251. doi: 10.1007/978-3-030-42036-9_16. | Arşiv Bağlantısı
- ^ F. Criscuolo, et al. (2020). Human Adaptation To Deep Space Environment: An Evolutionary Perspective Of The Foreseen Interplanetary Exploration. Frontiers in Public Health, sf: 487957. doi: 10.3389/fpubh.2020.00119. | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. A. Hart. (2019). Potential Impact Of Space Environments On Developmental And Maturational Programs Which Evolved To Meet The Boundary Conditions Of Earth: Will Maturing Humans Be Able To Establish A Functional Biologic System Set Point Under Non-Earth Conditions?. Journal of Biomedical Science and Engineering, sf: 500-513. doi: 10.4236/jbise.2019.1212041. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 07/01/2025 06:28:28 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19384
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.