Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Karanlık Enerji Nereden Geliyor? Enerji Korunumu Yasası Evrensel Bir Gerçek mi?

Evren'de Enerji Korunmuyor: Uzay-Zaman Dokusu Esnek Olan Bir Evren'de, Evrensel Bir Enerjinin Korunumu Yasasından Söz Edilemez!

10 dakika
6,826
Karanlık Enerji Nereden Geliyor? Enerji Korunumu Yasası Evrensel Bir Gerçek mi? Forbes
Evrim Ağacı Akademi: Karanlık Madde & Karanlık Enerji Yazı Dizisi

Bu yazı, Karanlık Madde & Karanlık Enerji yazı dizisinin 11 . yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan " Evrenin "Karanlık" Yüzü: Karanlık Madde ve Karanlık Enerji Nedir?" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
Tüm Reklamları Kapat

Evrenimiz atomlar, karanlık madde, radyasyon, nötrinolar gibi pek çok farklı şeyle dolu olduğundan, durağan (statik) olması imkansızdır. Örneğin Genel Görelilik'ten dolayı, Evren'imiz ya genişlemeli ya da daralmalıdır. Ancak tıpkı bizim Evren'imizde olduğu gibi karanlık enerji ile dolu bir evrenle uğraşıyorsak, çok daha sıkıntılı bir durum söz konusu: Gözlenebilir Evren'deki enerjinin toplam miktarı zaman içerisinde artıyor ve bu artışın bir sonu yokmuş gibi görünüyor. Peki bu, enerjinin korunumu kanununu ihlal etmiyor mu? David Ventura da bu soruya cevap arıyor:

Evren'in toplam enerjisi, Evren genişlerken uzay-zamanın doğasında bulunan enerji sabit kalacak şekilde artmaktadır. Eğer fazladan bir kilometreküp bir uzay-zaman dokusu inşa etmek istiyorsanız, bu dokuyu inşa edecek kadar enerjiye ihtiyacınız olacaktır. Ne eksik ne fazla, tam o kadar... Bu enerjinin de bir yerlerden gelmesi gerekir. Bildiğimiz diğer her konuda, enerjinin (ve E=mc2E=mc^2 dolayısıyla da maddenin) kendiliğinden ortaya çıkamayacağı çok nettir. Yani bir şeyler, Evren'imizin genişlemesine neden olan enerjiyi sağlıyor olmak zorunda. Bu bir gün duracak mı?

Neler olup bittiğini açıklayacak bilimsel gerçek, tahmin edebileceğinizden çok daha sıkıntılı.

Evrenin beklenen kader senaryoları (ilk üç çizim), madde ve enerjinin başlangıçtaki genişleme hızına karşı savaştığı bir Evren'e karşılık gelir. Gözlenebilir Evren'imizde, şimdiye kadar açıklanamamış olan "karanlık enerji", kozmik bir ivmelenmeye neden olur. Tüm bu evrenler, Evren'in genişlemesini içinde bulunan çeşitli madde ve enerji türleriyle ilişkilendiren Friedmann Denklemleri tarafından yönetilir.
Evrenin beklenen kader senaryoları (ilk üç çizim), madde ve enerjinin başlangıçtaki genişleme hızına karşı savaştığı bir Evren'e karşılık gelir. Gözlenebilir Evren'imizde, şimdiye kadar açıklanamamış olan "karanlık enerji", kozmik bir ivmelenmeye neden olur. Tüm bu evrenler, Evren'in genişlemesini içinde bulunan çeşitli madde ve enerji türleriyle ilişkilendiren Friedmann Denklemleri tarafından yönetilir.
Ethan Siegel

Evren'in Genişlemesine Etki Eden Faktörler

Fiziksel Evren'imizde, birbirine ayrılmaz şekilde bağlı iki şey vardır: Evren'imizin genişleme hızı ve Evren'imizdeki bütün enerji türlerinin birbirine dönüşümü. Genel Görelilik Teorisi'nin ana kuralına göre madde uzaya nasıl büküleceğini söylerken, bükülen uzay da maddeye nasıl hareket edeceğini söylemektedir. Bu doğru olsa da, işler her zaman bu kadar basit değildir. Uzayın bükülmesinin nedenlerinden biri de enerjidir. Ayrıca, etkilenen tek şey uzay-zamanın bükülmesi değil aynı zamanda genişleme (veya daralma) hızıdır. Genişleme hızını etkileyen şey ise, spesifik olarak enerjinin yoğunluğudur.

Tüm Reklamları Kapat

Ancak Evren'de pek çok farklı enerji türü vardır ve her birinin genişleme hızına etkisi birbirinden az da olsa farklıdır.

Madde ve radyasyon, Evren genişledikçe artan hacmi nedeniyle daha az yoğun hale gelirken, karanlık enerji, uzayın kendisine özgü bir enerji şeklidir. Genişleyen Evren'de yeni alan yaratıldıkça, karanlık enerji yoğunluğu sabit kalır.
Madde ve radyasyon, Evren genişledikçe artan hacmi nedeniyle daha az yoğun hale gelirken, karanlık enerji, uzayın kendisine özgü bir enerji şeklidir. Genişleyen Evren'de yeni alan yaratıldıkça, karanlık enerji yoğunluğu sabit kalır.
Ethan Siegel

Normal Madde

Normal maddenin enerji katkısı oldukça sezgiseldir. Madde, kütle içeren parçacıklardan oluşur ve Evren değişse bile parçacıklar aynı kalır. Zaman içerisinde Evren'in hacmi artarken toplam madde yoğunluğu azalır. Çünkü yoğunluk, maddenin hacme oranıdır. Buna göre kütleyi sabit tutup hacmi artırırsak, yoğunluk azalacaktır. Yani, eğer Evren'imizde bulunan tek şey madde olsaydı, genişleme hızı madde yoğunluğu azaldıkça düşerdi.

Evrenin dokusu genişledikçe, içindeki herhangi bir radyasyonun dalga boyu da giderek uzar. Bu, Evren'in daha az enerjik olmasına neden olur ve erken zamanlarda kendiliğinden, kolaylıkla meydana gelebilen birçok yüksek enerjili süreci, daha sonraki ve daha soğuk dönemlerde imkansız hale getirir.
Evrenin dokusu genişledikçe, içindeki herhangi bir radyasyonun dalga boyu da giderek uzar. Bu, Evren'in daha az enerjik olmasına neden olur ve erken zamanlarda kendiliğinden, kolaylıkla meydana gelebilen birçok yüksek enerjili süreci, daha sonraki ve daha soğuk dönemlerde imkansız hale getirir.
Ethan Siegel

Radyasyon

Radyasyon için ise ekstra bir bileşen daha vardır. Elbette radyasyon da parçacıklardan oluşmaktadır ve tıpkı maddede olduğu gibi, radyasyonda da hacim artarken parçacıkların sayısal yoğunluğu azalır. Ancak radyasyonun bir de dalga boyu vardır ve bu dalga boyu, Evren'in genişlemesine bağlı olarak uzar. Düşük dalga boyları ise düşük enerji anlamına gelir. Bu yüzden radyasyonla dolu bir evrende genişleme hızı, madde ile dolu bir evrendekine göre daha büyük ivmeyle azalır.

Karanlık Enerji

Ancak karanlık enerji ile dolu bir evrende işler çok farklıdır. Karanlık enerji, uzay dokusuna özgü bir enerjiden kaynaklanır ve evren genişledikçe enerji yoğunluğu (birim hacim başına düşen enerji miktarı) sabit kalır. Sonuç olarak, karanlık enerji ile dolu bir evrende genişleme hızının azalmak yerine sabit kaldığını gözlemleriz.

Tüm Reklamları Kapat

Evrenin enerji yoğunluğunun çeşitli bileşenleri, bu yoğunluğa katkıda bulunan parçalar ve bunların Evren'in enerji yoğunluğuna ne zaman hakim olabileceğini gösteren bir diyagram. Kozmik sicimler veya alan duvarları kayda değer miktarda mevcut olsaydı, Evren'in genişlemesine önemli ölçüde katkıda bulunurlardı. Artık görmediğimiz veya henüz ortaya çıkmamış ek bileşenler bile olabilir! Günümüze geldiğimizde, karanlık enerjinin hakim olduğunu, maddenin hala biraz önemli olduğunu, ancak radyasyonun ihmal edilebilir olduğunu unutmayın. Çok uzak geçmişteyse sadece ve sadece radyasyon önemliydi.
Evrenin enerji yoğunluğunun çeşitli bileşenleri, bu yoğunluğa katkıda bulunan parçalar ve bunların Evren'in enerji yoğunluğuna ne zaman hakim olabileceğini gösteren bir diyagram. Kozmik sicimler veya alan duvarları kayda değer miktarda mevcut olsaydı, Evren'in genişlemesine önemli ölçüde katkıda bulunurlardı. Artık görmediğimiz veya henüz ortaya çıkmamış ek bileşenler bile olabilir! Günümüze geldiğimizde, karanlık enerjinin hakim olduğunu, maddenin hala biraz önemli olduğunu, ancak radyasyonun ihmal edilebilir olduğunu unutmayın. Çok uzak geçmişteyse sadece ve sadece radyasyon önemliydi.
Ethan Siegel

Evren Nasıl Hızlanarak Genişleyebiliyor?

Bu noktada Evren'imizin hızlanarak genişlediğini söyleyerek itiraz edebilirsiniz. Burada yeterince vurgulanmamış bir nokta var: Bilim insanları, Evren'in genişlemesinden bahsederken iki farklı şeyden söz ediyor olabilirler:

  1. Bunlardan birincisi, Evren'in genişleme oranıdır. Bu durum, tıpkı yukarıda açıkladığımız gibidir. Buna oran, madde ve radyasyon için azalırken, karanlık enerji için pozitif bir sabite yakınsar.
  2. İkincisi ise bir galaksinin bizden ne kadar hızlı uzaklaştığıdır. Zaman geçtikçe galaksiler bizden giderek uzaklaşır. Genişleme hızı, birim-uzaklık-başına-hız anlamına geldiğinden dolayı (örneğin megaparsek başına saniyede 70 kilometre gibi), daha uzaktaki galaksiler bizden daha hızlı uzaklaşıyor gibi görünecektir (örneğin bizden 100 megaparsek uzaklıktaki bir galaksi bizden saniyede 7000 kilometre hızla uzaklaşırken, bizden 10 megaparsek uzaklıktaki galaksiler bizden saniyede 700 kilometre hızla uzaklaşır).
Genişleyen Evren'de kızıla kaymanın nasıl çalıştığına dair bir örnek. Bir galaksi, gözlemciden giderek uzaklaştıkça, genişleyen Evren'de daha fazla mesafe kat etmesi ve daha uzun süre gitmesi gerekir. Karanlık enerjinin egemen olduğu bir Evren'de bu, bireysel galaksilerin bizden uzaklaşmalarında hızlanıyor gibi görüneceği anlamına gelir.
Genişleyen Evren'de kızıla kaymanın nasıl çalıştığına dair bir örnek. Bir galaksi, gözlemciden giderek uzaklaştıkça, genişleyen Evren'de daha fazla mesafe kat etmesi ve daha uzun süre gitmesi gerekir. Karanlık enerjinin egemen olduğu bir Evren'de bu, bireysel galaksilerin bizden uzaklaşmalarında hızlanıyor gibi görüneceği anlamına gelir.
Larry McNish

Eğer evreniniz tamamen madde ve radyasyonyla doluysa, bu tür bir evrenin genişleme hızı, galaksinizin uzaklığı arttıkça deneyimlenen genişleme hızından daha hızlı azalırdı ve bu nedenle net resesyon hızı zamanla azalırdı: Bu tür bir evrenin genişleme hızı düşerdi. Ama evreniniz karanlık enerjiyle doluysa, net resesyon hızı da zamanla artardı; yani evreniniz giderek hızlanarak genişlerdi.

Bizim Evren'imiz bugün %68 oranında karanlık enerjiden oluşuyor. Evren'imiz, günümüzden yaklaşık 6 milyar yıl kadar önce (yani doğumundan 9.5 milyar yıl kadar sonra), bileşenleri arasındaki dengenin değişimi nedeniyle, "giderek yavaşlama" evresinden çıkıp, "giderek hızlanma" evresine geçiş yaptı.

Geçmişte farklı zaman dilimlerinde Evren'deki farklı enerji bileşenlerinin göreli önemini gösteren bir grafik. Rastgele bir süre sonra (gelecektek), karanlık enerji %100'e yakın bir değere ulaştığında, Evren'in enerji yoğunluğunun (ve dolayısıyla genişleme hızının) zaman içinde sabit kalacağını unutmayın.
Geçmişte farklı zaman dilimlerinde Evren'deki farklı enerji bileşenlerinin göreli önemini gösteren bir grafik. Rastgele bir süre sonra (gelecektek), karanlık enerji %100'e yakın bir değere ulaştığında, Evren'in enerji yoğunluğunun (ve dolayısıyla genişleme hızının) zaman içinde sabit kalacağını unutmayın.
Ethan Siegel

Evren'in Genişlemesi Enerji Korunumunu İhlal Etmiyor mu?

Ancak bu nasıl mümkün olabilir? Karanlık enerjiyle dolu bir evrende, enerji sanki korunmuyor gibi görünüyor. Eğer enerji yoğunluğu aynı kalıp evrenin hacmi artarsa, bu evrendeki toplam enerjinin arttığı anlamına gelmez mi? Peki bu enerjinin korunumu yasasını ihlal etmez mi? Sonuçta, bizler evrende gerçekleşen bütün fiziksel olaylarda enerjinin korunması gerektiğini düşünüyoruz. Genel Görelilik Teorisi, enerjinin korunumunun bir ihlali anlamına geliyor olabilir mi?

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Değişmeyen (statik) bir uzay-zamanınız olsaydı, enerjinin korunumu zorunlu olurdu. Ancak ilgilendiğiniz nesneler içinde hareket ettikçe uzayın dokusu değişiyorsa, Genel Görelilik yasalarına göre artık bir enerji korunumu yasasından söz edilemez.
Değişmeyen (statik) bir uzay-zamanınız olsaydı, enerjinin korunumu zorunlu olurdu. Ancak ilgilendiğiniz nesneler içinde hareket ettikçe uzayın dokusu değişiyorsa, Genel Görelilik yasalarına göre artık bir enerji korunumu yasasından söz edilemez.
David Champion

Aslında, korkutucu olsa da, cevap "Evet!" olabilir. Genel Görelilik Teorisi'nin tam olarak tanımlayabildiği pek çok kavram ve nicelik olsa da, enerji onlardan biri değil. Diğer bir deyişle, Einstein'ın denklemlerine göre, enerjinin korunma gibi bir zorunluluğu yok. Hatta küresel enerji Genel Görelilik Teorisi'nde tanımlanmamıştır bile. Aslında, enerjinin ne zaman korunup ne zaman korunmadığı ile ilgili genel bir açıklama yapabiliriz. Eğer elinizde uzay-zamanın statik dokusunda etkileşen parçacıklar varsa, enerji tamamıyla korunur. Ancak parçacıkların içerisinde hareket ettiği uzay değişiyorsa, parçacıkların toplam enerjisi korunmaz.[1] Bu, fotonların kırmızıya kaydığı genişleyen bir Evren'de ve çoğunlukla karanlık enerjiyle ile dolu bir evrende doğru olacaktır.

Bu cevap, teknik olarak doğru olsa da, mesele bundan ibaret değildir. Değişen uzay dokusundan bahsettiğimiz zaman, yeni bir enerji tanımı yapabiliriz; ancak bunu yaparken dikkatli olmalıyız.

Esnek Bir Evrende Yeni Bir Enerji...

Enerjiyi incelemenin çok zekice bir yolu vardır.[2] Ancak önce ufak bir hatırlatma yaomamız gerekiyor: Kimyasal, elektriksel, termal, kinetik ve potansiyel enerjinin yanında bir de "" kavramı vardır. İş, fiziksel anlamda bir nesneye kuvvet uyguladığınızda ve nesne de kuvveti uyguladığınız yönde hareket ettiğinde, sisteme enerji aktarma sürecinin adıdır. Eğer bu yönler birbirine tersse, o halde "negatif iş" yapmış olursunuz. Bu ise sistemin enerjisini azaltır.

Tekil moleküller veya atomlar kapalı bir kap içinde hareket ederken, kap duvarlarına, dışa doğru bir basınç uygularlar. Gazı ısıttığınızda, moleküller de daha hızlı hareket eder ve bu basınç artar.
A. Greg

Buna güzel bir örnek olması için, gazları düşünebiliriz. Gaz dolu bir kabı ısıtırsanız (yani ona enerji aktarırsanız) ne olur? Kabın içerisindeki gaz molekülleri daha hızlı hareket etmeye başlar. Böylece daha hızlı bir şekilde daha fazla alana yayılırlar. Peki ya pistonlu bir sistemin sıcaklığını artırırsak ne olur? Moleküller ısınır, daha hızlı hareket eder ama bu durumda piston kabının duvarlarına çarparak fazladan basınç oluştururlar. Bu ise pistonun yukarı doğru itilmesine neden olur. Yani, moleküller piston üzerinde iş yaparlar!

Gazların sıcaklığının artmasının pistonlu bir kaba etkileri.
Gazların sıcaklığının artmasının pistonlu bir kaba etkileri.
Forbes

Bu durum, genişleyen Evren'imizde gerçekleşen şeye oldukça benzemektedir. Radyasyonla (fotonlarla) dolu bir evrende, her bir fotonun dalga boyuna bağlı bir enerjisi vardır ve evren genişlerken bu fotonların dalga boyları uzar. Yani fotonlar enerji kaybeder. Ancak içinde bir basınç olan her şey tarafından, Evren'in kendisi üzerinde bir iş yapılır!

Tam tersine, elinizdeki evren (bizimkisi gibi) tamamıyla karanlık enerji ile dolu olsaydı, enerji yoğunluğunun yanında bir basınç da söz konusu olurdu. Buradaki esas fark, karanlık enerjiden kaynaklanan basıncın negatif olmasıdır. Yani durum, radyasyon için anlattığımızın tam tersi olacaktır: Kabın duvarları genişlerken, uzay-zamanın dokusunun ta kendisi üzerine iş yapar!

Tüm Reklamları Kapat

Eskiden genişleyen şeylerin içeriden gelen pozitif bir basınç sayesinde genişlediğini düşünüyorduk. Ancak karanlık enerjinin tam tersi yönde basınç uygulayarak evrenin genişlemesine yol açtığı keşfettik.
Eskiden genişleyen şeylerin içeriden gelen pozitif bir basınç sayesinde genişlediğini düşünüyorduk. Ancak karanlık enerjinin tam tersi yönde basınç uygulayarak evrenin genişlemesine yol açtığı keşfettik.
Forbes

Karanlık Enerji Nereden Geliyor?

Peki karanlık enerji nereden geliyor? Karanlık enerji, genişleyen evren üzerinde yapılan negatif işten kaynaklanıyor. 1992 yılında Carroll, Press ve Turner tarafından yapılan bir çalışmada bu konu ele alınmış ve konu hakkında şunlar söylenmiştir:[3]

Uzay dokusu negatif basınca sahip olduğu için, çevresi üzerinde negatif iş yapar. Dokunun kütlesinin ve sıcaklığının değişmeden genişlediğini varsayarsak, bu negatif iş, dokunun kütle/enerji artışına eşitlenebilir. Böylece karanlık enerji için doğru durum denklemi elde edilir: P=–ρc2P = –\rho c^2. Yani matematiksel anlamda hipotez doğrudur.

Ancak bu da enerjinin korunduğu anlamına gelmez. Sadece, bize bu problem için zekice bir bakış açısı kazandırır.

Sonuç

Bu yazımızdan yapmanız gereken iki önemli çıkarım şunlardır:

Tüm Reklamları Kapat

  1. Parçacıklar, değişmeyen bir uzay-zaman dokusunda etkileşime girdikleri zaman, enerji korunmalıdır. Ancak içinde bulundukları uzay-zaman dokusu değişirse, enerjinin korunumu yasası artık geçersizdir.
  2. Enerjiyi uzay dokusunun çevresindeki şeyler üzerinde yaptığı pozitif ve negatif işleri dahil edecek şekilde yeniden tanımlarsanız, genişleyen bir evrende enerjinin korunumu kanunu sorunsuzca çalışacaktır. Bu hem fotonlar gibi pozitif basınca sahip hem de karanlık madde gibi negatif basınca sahip nicelikler için geçerlidir.

Ancak yapılan bu yeni tanım, çok güçlü bir tanım değildir. Sadece enerjinin korunumu yasasının çalışmasını sağlamak için yapılmış, matematiksel bir tanımdır. İşin aslı (ve kabul edilmesi gereken ana gerçek), genişleyen Evren'de enerjinin korunmadığı gerçeğidir. Belki de bir Kuantum Kütle Çekim Teorisi geliştirebilirsek, orada korunduğunu görebiliriz.[4] Ancak Genel Görelilik Teorisi'nde bunu tam olarak tanımlayacak iyi bir yöntemimiz yok.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
Evrim Ağacı Akademi: Karanlık Madde & Karanlık Enerji Yazı Dizisi

Bu yazı, Karanlık Madde & Karanlık Enerji yazı dizisinin 11 . yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan " Evrenin "Karanlık" Yüzü: Karanlık Madde ve Karanlık Enerji Nedir?" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
97
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 21
  • Bilim Budur! 12
  • Muhteşem! 8
  • Umut Verici! 8
  • Merak Uyandırıcı! 7
  • Korkutucu! 4
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 2
  • İnanılmaz 2
  • Güldürdü 1
  • Üzücü! 1
  • Grrr... *@$# 1
  • İğrenç! 1
Kaynaklar ve İleri Okuma
  1. Çeviri Kaynağı: Forbes | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 12/11/2024 22:58:58 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/12149

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Böcek Bilimi
Karanlık
Adaptasyon
Veri
Yemek
Bebek
Wuhan Koronavirüsü
Bilimkurgu
Analiz
Albert Einstein
Kuvvet
Tohum
Çocuklar
Mikoloji
Köpek
Ekonomi
Süpernova
Sars Virüsü
Savunma
Bağırsak
Algoritma
Siyaset
Güneş
Ekosistem
Metabolizma
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
E. Siegel, et al. Karanlık Enerji Nereden Geliyor? Enerji Korunumu Yasası Evrensel Bir Gerçek mi?. (27 Temmuz 2022). Alındığı Tarih: 12 Kasım 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/12149
Siegel, E., Ertuğrul, D., Alparslan, E. (2022, July 27). Karanlık Enerji Nereden Geliyor? Enerji Korunumu Yasası Evrensel Bir Gerçek mi?. Evrim Ağacı. Retrieved November 12, 2024. from https://evrimagaci.org/s/12149
E. Siegel, et al. “Karanlık Enerji Nereden Geliyor? Enerji Korunumu Yasası Evrensel Bir Gerçek mi?.” Edited by Eda Alparslan. Translated by Deniz Ertuğrul, Evrim Ağacı, 27 Jul. 2022, https://evrimagaci.org/s/12149.
Siegel, Ethan. Ertuğrul, Deniz. Alparslan, Eda. “Karanlık Enerji Nereden Geliyor? Enerji Korunumu Yasası Evrensel Bir Gerçek mi?.” Edited by Eda Alparslan. Translated by Deniz Ertuğrul. Evrim Ağacı, July 27, 2022. https://evrimagaci.org/s/12149.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close