İstanbul Bilgi Üniversitesi'nin Araştırmasına Göre Evrim Ağacı, En Çok Tanınan 3 Bilgi Kaynağından Birisi!
İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü tarafından 1.629 kişinin katılımıyla yapılan ve 10.000'den fazla tweet'i de kapsayarak yapılan "İnfodemi ile Etkin Mücadele İçin Bireylerin Yanlış Bilgi Karşısındaki Tutumlarının ve Bu Tutumların Belirleyicilerinin Araştırılması: COVID-19 Örneği" başlıklı araştırmada, COVID-19 salgını süresince halkımızın bilgi arama süreçleri ve yanlış bilgi karşısındaki davranışları incelendi. Araştırmaya göre, beklendiği üzere, bilimsel bilgi azaldıkça komplo teorilerinin etkisi artıyor.
Gazete Duvar'dan Aynur Tekin tarafından aktarılan habere göre, bu çalışmanın sonuçlarına göre Evrim Ağacı, T.C. Sağlık Bakanlığı (%69,8) ve COVID-19 partnerlerimizden birisi olan BBC Türkçe'den (%31) sonra en çok duyulmuş bilgi kaynağı olarak (%11,3) kaydedildi. Listede Doğruluk Payı (%10,4) ve Teyit.org (%8,1) gibi yakından işbirliği içerisinde olduğumuz doğrulama platformları da yer alıyor.
Araştırma hakkında konuşan Koç Üniversitesi akademisyenlerinden Dr. Gizem Türkarslan’a göre çok sayıda kişi doğru ya da yanlış bilgi ayrımı yapamıyor. Şöyle diyor:
Kişiler bilgi ekosistemine dair yoğun bir güvensizlik duyuyor. Bu güvensizlik hükümet, siyasetçiler, üst düzey bürokratlar; DSÖ gibi uluslararası ve Bilim Kurulu, Sağlık Bakanlığı, yerel yönetimler gibi ulusal kurumların yanı sıra çeşitli medya araçlarına karşı da yoğun bir şekilde öne çıkıyor.
Bu araştırmada halkın inandığı, sahteliği tekrar tekrar ispatlanmış komplo teorilerinin başında (%55) ABD veya Çin'in SARS-CoV-2 virüsünü ürettiği inancı yer alıyor. Virüsün, yaşlı nüfustan kurtulabilmek için çıkarıldığı ya da COVID-19’un ucuz bir tedavisi olduğu ancak bu tedavinin gizlendiği, inanılan diğer komplo teorileri arasında yer alıyor; halbuki virüsün öldürdüğü yaşlı nüfus, var olan yaşlı nüfus yanında önemsenmeyecek kadar az. Benzer şekilde, COVID-19'un basit bir tedavisi yok ve bu nedenle son derece zengin, son derece ünlü isimler de bu salgın sırasında hayatını kaybetti. Elbette, COVID-19 salgınının sosyoekonomik bir boyutu var ve sağlık hizmetlerine daha az erişimi olan popülasyonlar daha ağır etkileniyorlar; ancak bunun sebebi zenginlerin sihirli bir ilaca sahip olması değil, yeryüzündeki en kaliteli sağlık hizmetlerine, en hızlı şekilde erişebilmesi (ve sağlık hizmetlerine daha az erişimi olan sosyoekonomik kısımda, COVID-19'un ölümcüllüğünü arttıran kronik sağlık sorunlarının daha yaygın görülmesi). Tekin, şöyle aktarıyor:
Katılımcıların yüzde 77’si dünyada halkın hiç haberdar olmadığı çok önemli şeyler olduğuna inanıyor, yüzde 62’si ise siyasetçiler kararlarının ardındaki gerçek nedenleri bize söylemiyor diye düşünüyor. Bununla beraber katılımcıların yüzde 51’i birbiriyle ilişkisiz gözüken olayların çoğunlukla gizli eylemlerin sonucu olduğuna, yüzde 45’i ise hükümetlerin bütün vatandaşları yakından gözetlediğine inanıyor.
Buna karşılık, üniversitelerin önemi bu araştırmada bir kez daha öne çıkıyor. Kurumlara güven açısından yapılan bir incelemede, üniversitelere olan güven %59,7 ile en öndeyken, T.C. Sağlık Bakanlığı'na yönelik güven %57,9 ile ikinci sırada, Türk Tabipler Birliği'ne güven ise %51,9 ile üçüncü sırada yer alıyor. En az güvenilen kaynaklar arasında ise %45,1 ile Dünya Sağlık Örgütü, %44,6 ile Diyanet İşleri Başkanlığı ve %27,5 ile basın kuruluşları geliyor.
Güzel haberlerden birisi, COVID-19 salgınının "sözde 2. dalgası" içerisinde yanlış bilgilerin sayısı ve çeşidinin azalmaya başlamış olması. 10 Mart-5 Haziran arasındaki haber ve köşe yazıları incelendiğinde yanlış bilgi ile karşılaşma oranı %5,7 iken bu oran Ağustos’ta %2,7, Eylül’de %3,2, Ekim’de %3,3’e geriledi. Aşıların ilan edilmeye başlandığı Kasım-Aralık aylarında infodemi, aşı karşıtı komplo teorisyenlerinin halkın iyi niyetini kötüye kullanması sonucunda bir miktar yükselişe geçerek %4,9 dolaylarına yükseldi.
Ne yazık ki "aşı ulusalcılığı" olarak bilinen, aşıların üretildiği ülkeye bağlı olarak aşı olmayı kabul etme oranları da halen oldukça yüksek. Katılımcıların %71,2'si Çin, %71'i Rusya, %69,2'si ABD, %60,7'si ise Almanya'dan gelen aşıları kullanmayacağını söylerken, %41'i Türkiye'nin ürettiği aşıları kullanmayacağını söylüyor. Halbuki bir aşının üretildiği ülke ile aşının güvenilirliği veya etkililiği arasında hiçbir ilişki bulunmuyor.
Ne yazık ki salgın başından beri söylenen beslenme bilimi yalanları, insanlar arasında bir inanç olarak yer etmeye devam ediyor. Örneğin bunu gösteren hiçbir bilimsel veri olmamasına rağmen, sadece birkaç tanındık ismin iddiasından yola çıkan katılımcıların %49,5’i "İşkembe kelle paça çorbası gibi besinler bağışıklık sistemini güçlendirir korona virüsüne yakalanmamızı engeller." diye düşünüyor. Benzer şekilde, muhtemelen hiçbir alakası olmamasına rağmen, katılımcıların önemli bir bölümü (%29,2) salgının "yarasa çorbalarıyla" başladığına inanıyor. Sağlık için son derece tehlikeli olmasına ve hiçbir hastalığı iyileştirmediğinin bilinmesine rağmen, kolloidal gümüş ile tedavi olabileceğine inananların oranı ise %8,2 gibi kabul edilemez bir boyutta.
Ne yazık ki halkın bilgi kaynakları da son derece tehlikeli: Katılımcıların %68'i en güvenilir bilgi kaynağı olarak ailesini, %57,3'ü ise arkadaşlarını görüyor; halbuki halkın büyük bir kısmı bilgilerini güvenilir olmayan kaynaklardan alıyor, dolayısıyla ailenizin güvenilir bir bilgi kaynağı olma ihtimali çok düşük. Sağlık Bakanlığı'nı en güvenilir bulanların oranı ise %50,3.
Eğer sadece salgınla mücadele etmekle kalmayıp, bu salgını körükleyen ve ölüm sayılarını arttıran bilgi salgını (infodemik) ile de mücadele etmek isterseniz, güvenilirliği bilimsel olarak gösterilebilir bir kaynaktan gelmeyen hiçbir bilgiyi paylaşmayın ve mutlaka öncelikle güvenilir kaynaklardan doğrulayın. Bu kaynaklar, Dünya Sağlık Örgütü ve CDC gibi devlet kurumları olabileceği gibi, Science ve Nature gibi bilim dergileri, bu dergilerin popüler bilim ayakları ve ülkemizdeki güvenilir, saygınlığı belirlenmiş Türkçe popüler bilim kaynakları ve doğrulama platformları da olabilir.
Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olmayın. Fikir sahibi olmadan, hiçbir bilgiyi yaymayın.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Bize güvendiğiniz için yürekten teşekkürler!
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 10
- 3
- 3
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:40:08 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9922
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.