COVID-19’a Yönelik Safsatalar ve İkinci Dalga Söylentisi: Henüz Birinci Dalga Devam Ediyor, Durmadı Bile!
Karantina uygulamaları ve sokağa çıkma yasakları bir bir gevşetilmeye, hızlı ve bir o kadar da keskin bir biçimde kaldırılmaya başlandı. İnsanlar işe dönüyor ve dükkanlar kepenk kaldırmaya hazırlanıyor. Ancak halen üretilmiş ya da keşfedilmiş bir aşı bulunmuyor! Şunu da göz ardı etmemek gerekir ki; ortada henüz aşı yokken sürü bağışıklığı uygulamak kumar oynamaktan farksız. Tüm bunlar beraberinde bir soru işareti daha oluşturuyor: İkinci dalga endişesi.
İnsanlar şu anda Çin’de ve İran’da gerçekleşen “ikinci dalga” hakkında konuşuyorlar. Ancak “ikinci dalga” kavramı kusurludur ve literatürde pandemi hakkında tehlikeli yanılgılara yol açar. Esasında ikinci dalga fikri, influenza virüsünün mevsimselliği üzerine yapılan hatalı karşılaştırmalardan kaynaklanır.
Pandeminin başlarında birçok uzman, SARS-CoV-2 ve influenza virüsü arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları tartışmaya açtılar. Her iki virüs de solunum yolu enfeksiyonlarına neden olan virüslerdir - çoğunlukla hafif seyretseler bile. Grip de, halihazırda bir önceki pandeminin nedenidir. Bu benzerliklerden ötürü COVID-19 hastalığının bir grip pandemisine benzer şekilde seyredeceğini varsaymak daha muhtemeldi. Yine de bu iki virüs, çok farklı davranışlara sahip birbirinden oldukça farklı virüslerdir.
Öncelikle veriler, COVID-19’un grip ile karşılaştırıldığında ciddi düzeyde daha tehlikeli olduğunu gösteriyor;:COVID-19 çok daha yüksek bir ölüm oranına sahip. Hastaneye yatış ve ciddi enfeksiyonlara neden olma oranı da bir o kadar fazla. Ayrıca, grip mevsimsel bir virüstür. Her yıl grip vakalarının sonbaharın başlarında başladığını, kışın arttığını ve yaza yaklaştıkça sayıların da azaldığını görüyoruz. Bu her yıl tekrarlanır ve eğer yeni bir grip türü ortaya çıkarsa, muhtemelen kış veya ilkbaharda ilk enfeksiyon dalgasına sahip oluruz. Böylelikle virüs ertesi yıl sonbahar ve kış aylarında ikinci bir dalgada geri gelir.
Zaten vaka tespiti veya vaka sayıları yok denecek kadar az, yani pratikte sıfıra inmeden birinci dalga bitti, ikinci dalga geliyor demek pekala olanaksız. En azından ikinci dalganın başlayabilmesi için, günlerce, haftalarca vaka sayısının sıfıra yakın ya da o civarlarda seyretmesi gerekir. Aksi halde ikinci dalga tabiri çok da iyi bir tanım olmayacaktır.
Şimdiye kadar kaydedilen en şiddetli salgın, İspanyol gribi salgını olarak adlandırılıyor. Bu salgın sırasında, virüs 1918 baharında Kuzey yarımkürede enfekte olmaya başladı, 1918 yazında durakladı ve daha sonra 1918 sonbaharında daha büyük bir güçle geri geldi.
COVID-19'un yaz aylarında azalacağını veya kaybolacağını, sadece hava soğuyunca yeniden ortaya çıkacağını spekülasyon yapmak cazip gelebilir. Fakat COVID-19’un mevsimsel bir virüs olup olmadığını henüz net olarak bilmiyoruz.
Vakaların ilkbahar ve kış aylarına göre kısmen daha hafif veya bir diğer deyişle daha az seyretmesinin -özellikle Avrupa, Asya ve Ortadoğu ülkeleri için- nedenleri arasında birçok faktör rol oynuyor. Mevsimsel değişiklikler ve nem oranları bu nedenlerden biri olsa da, vakalar ve virüs salgını henüz durmuş ya da sonlanmış değil.
Grip, yaz aylarında daha düşük bulaşma oranına sahiptir, çünkü daha yüksek nem, artan UV ışığı ve insanların birbirine yakın, içeride daha az zaman harcaması bu ihtimali düşürür. Bu faktörlerden bazıları COVID-19'u da etkileyebilir, ancak dediğimiz gibi; gerçekten ne ölçüde olduğunu bilmiyoruz. Mevsimsel faktörler COVID-19 hastalığının bulaşmasını etkilese bile, bağışıklığı olmayan bir popülasyon yoluyla yeni bir virüsün yayılması mevsimsel faktörlerin herhangi bir etkisini alt edecektir. Örneğin 2009’da gerçekleşen domuz gribi virüsü ve 1918 virüsü gibi salgınlar, insanların bağışıklığı olmayan virüslerdendi. Sonuç olarak, bu virüsler yaz aylarında yayılımı azalsa da ortadan kalkmadı, yayılmaya ve enfekte olmaya devam etti. Bu nedenle, COVID-19’un mevsimsel bir virüs gibi davranacağını ve yaz boyunca sonlanacağını, sadece sonbaharda ikinci bir dalga olarak geri döneceğini bekleyemeyiz.
İlk Dalga Sona Ermedi!
Mevsimsellik dışında, ikinci bir dalga fikrinin yanlış olmasının başka bir nedeni daha var. İkinci bir dalga kavramı, bunun kaçınılmaz bir şey olduğunu, virüsün nasıl davrandığına özgü bir şey olduğunu ima eder. Yani yayılım kısa bir süre için gider ya da ortadan kalkar, sonra bir intikam gibi geri gelir. Ancak bu fikir, devam eden önleyici eylemlerin önemini hesaba katmaz ve bizi çaresiz ve bu patojenin kıskacına hapsolmuşuz gibi canlandırır.
Unutmamamız gereken en önemli şeylerden biri, dalgalar arasında değiliz. Türkiye’de, İngiltere’de, Rusya’da, Amerika Birleşik Devletleri’nde, kısaca dünyanın her yerinde halen yeni vakalar meydana geliyor. İhtiyati eylemlerimizden, yani koruyucu tedbirlerimizden sürekli olarak etkilenen bir COVID-19 iletim akışı içerisindeyiz.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Önlemlere ve tedbirlere devam etmeli, “normalleşme” çabalarına girmemeliyiz. Henüz hiçbir şey normal değil! Yeni normalleşme uygulamalarını hayata geçirmek, vakalarda artışa yol açmakla kalmaz, geri dönülmeyecek etkiler de yaratabilir. Yapabileceğimiz en iyi ve en muhtemel şey, etkili bir aşıya ve spesifik olarak virüsü “direkt” tedavi edici bir ilaç tedavüle girene kadar önlemleri gevşetmemek olmalı.
Aynı zamanda “ikinci dalga” kavramı, pandemiyi kontrolümüzün ötesinde bir doğa gücü olarak tasvir ediyor. Bir bakıma bu kısmen doğru olsa da, esasında her şey; biz insanlara, ne yaptığımıza ve nasıl hareket ettiğimize bağlı. Yaygın test, sıkı tedbirler, izolasyon ve sağlık desteği olan bir kamu sağlık hizmetiyle -yüz maskeleri, fiziksel mesafe, sık el yıkamak da dahil olmak üzere- virüs yayılımı kontrol edilebilir ve en aza indirilebilir. Bunları gerçekleştiren ülkeler de mevcut.
Virüsün insafında değiliz, şimdi ya da gelecekte. Her şey bizim elimizde. Bu umut verici bir haber, ama hepimiz sorumluluk yüküne sahibiz. Bu nedenle savaşmaya devam etmeli, ancak bunu yaparken kaçınılmaz olan ikinci bir dalgadan da korkmamalıyız.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 14
- 6
- 5
- 5
- 3
- 3
- 2
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- Türev İçerik Kaynağı: The Conversation | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 17:20:21 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9101
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.