İnsan, Ne Zaman İnsan Oldu?
Dünya üzerinde bize benzer bir canlı ilk olarak ne zaman var oldu? Görünen o ki bu soru üzerinde çok az fikir birliği var. Fosiller ve DNA, bize benzer insanların yani anatomik olarak çağdaş Homo sapiens'in 300.000 yıl kadar önce ortaya çıktığını gösteriyor.[1] Buna karşılık arkeoloji (alet yapımı, sanatsal objeler, mağara resimleri), karmaşık teknoloji ve kültürlerin yani "davranışsal çağdaşlığın" (İng: "behavioural modernity") daha yakın bir zamanda, 50.000-65.000 yıl önce evrimleştiğini ortaya koyuyor.
Bazı bilim insanları bu gerçeği en eski Homo sapiens'in tam olarak modern insan olmadığının göstergesi olarak yorumlamakta.[2] Ancak farklı bulgular, farklı şeyler ortaya koyar. Kafatasları ve genler beyin, sanatsal objelerse kültür hakkında bilgi verir. Beyinlerimiz, büyük olasılıkla kültürlerimizden önce modernleşmiştir.
"Büyük Sıçrama"
Homo sapiens'in ilk ortaya çıkışından sonraki 200-300 bin yıl boyunca aletler ve sanatsal objeler şaşırtıcı biçimde basit kaldı. Bunlar, Neandertal teknolojisinden biraz daha ileri, bazı Amerikan yerlileri gibi çağdaş avcı-toplayıcılarınkinden ise daha basitti. 65 bin ilâ 50 bin yıl kadar önce yay ve mızrak fırlatıcı gibi karmaşık menzilli silahlar, olta iğnesi, seramik, dikiş iğnesi gibi daha gelişmiş teknolojiler ortaya çıkmaya başladı.[3], [4], [5], [6], [7], [8]
İnsanlar mağara duvarlarında at resimleri, fildişi tanrıçalar, aslan başlı idoller gibi sanatsal yetenek ve hayal gücünü gösteren temsilî sanat (İng: "representational art") eserleri yaptılar.[9], [10] Kuş kemiğinden bir flüt, müziğin varlığına işaret ediyor. Öte yandan 65.000 yıl önce insanların Avustralya'ya varması, denizcilikte de ustalaşıldığını gösteriyor.[11]
Teknolojideki bu ani gelişim, tam olarak modernleşmiş insan beyninin evrimini yansıttığı söylenen "büyük sıçrama" olarak adlandırılıyor.[2], [12] Ancak fosiller ve DNA, insan zekasının çok daha önce modernleşmiş olduğunu gösteriyor.
Anatomik Modernite
Afrika'da 300.000 yıl öncesine ait, bizimki kadar büyük hatta daha büyük beyinlere sahip olan ilkel Homo sapiens kemiklerine rastlanmıştır.[13], [14] Bunları en az 200.000 yıl önce anatomik olarak çağdaşlaşmış Homo sapiens izler;[15] beyin yapısı da en az 100.000 yıl önce çağdaşlaşmıştır.[16] Bu tarihte artık insan kafatasları bizimkiyle benzer boyutta ve şekildedir.
Beynin, içinde bulunduğu kafatası kadar modern olduğunu varsayarsak teorik olarak Afrikalı atalarımız göreceliliği keşfetmiş, uzay teleskopları yapmış, romanlar ve aşk şarkıları yazmış olabilirlerdi. Kemikleri, bizim kadar insan olduklarını gösteriyor.
Fosil kayıtları çok düzensiz olduğundan, fosiller ancak olası en erken tarihleri sağlar. İnsan DNA'sı, çağdaşlaşmanın daha da erken başladığını gösteriyor.[1] Çağdaş insanlarla eski Afrikalıların DNA'ları arasındaki genetik farklılıkların karşılaştırılmasıyla atalarımızın 260.000 ile 350.000 yıl önce yaşadıkları düşünülmekte. Günümüz insanlarının tümü, türümüzün temel ortak yönlerini, insan olmamızı sağlayan bu ataların soyundan geliyor.
Bu ataların soyundan gelenlerin tümü (Bantu, Berberî, Aztek, Aborjin, Tamil, San, Han, Mauri, İnuit veya İrlandalı), diğer büyük kuyruksuz maymunlarda olmayan bazı özgün davranışlar paylaşırlar. Tüm insan kültürleri çocukların bakımı için kadınlar ve erkekler arasında uzun süreli bağlar kurar. Hepimiz şarkı söyler, dans ederiz. Sanat yapar, saçlarımızı tarar, vücutlarımızı takılar, dövmeler ve makyajla süsleriz. Barınaklar yaparız. Ateşi kullanır, karmaşık aletler yaparız. Düzineler ya da binlerce kişiden oluşan, nesiller boyunca süregiden büyük sosyal gruplar oluştururuz. Birbirimizle savaşmak ya da birbirimize yardım etmek için işbirlikleri kurarız. Öğretir, hikayeler anlatır, ticaret yaparız. Ahlakî değerlerimiz, yasalarımız vardır. Yıldızları, evrendeki yerimizi, yaşamın anlamını, ölümden sonrasını düşünürüz.
Aletlerimiz, dış görünüşümüz, aile yapımız, ahlaki değerlerimiz ve mitolojilerimizin ayrıntıları kabileden kabileye, kültürden kültüre değişiklik gösterse de tüm insanlar bu davranışları sergilerler. Bu durum, bu davranışların (hiç değilse bu davranışlara olan yatkınlığın) özde olan bir özellik olduğunu gösterir. Bu ortak davranışlar, tüm insanları birleştirir. Bunlar insanlığın koşulu, insan olmanın anlamıdır ve ortak bir geçmişin sonuçlarıdır.
Bizler insanlığımızı 300.000 yıl önce Afrika’nın güneyinde yaşayan insanlardan miras aldık. Diğer alternatif görüş, yani 65.000 yıl önce herkesin her yerde, aynı şekilde ve aynı anda insanlaşmış olduğu şeklindeki görüş de olanaksız değil; ancak tek köken görüşü daha olası.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
İletişimin Etkisi
Arkeoloji ile biyoloji farklı görüşlerde olabilir, ancak aslında her ikisi de insanlık tarihinin farklı yönlerini anlatır. Kemikler ve DNA beynin evrimini yani donanımı anlatırken, kullanılan aletler beyin gücünün yanı sıra kültürümüzü yani donanım ve yazılımı yansıtır.
Eski bilgisayarınızın işletim sistemini nasıl yükseltebiliyorsanız, zeka evrimleşmeden de kültür evrimleşebilir. Eski çağlarda insanların akıllı telefonlar veya uzay yolculuğu konularında bilgileri olmayabilir; ama Budha ve Aristo gibi filozofları incelediğimizde onların da bizim kadar zeki olduklarını görüyoruz. Beynimiz değişmedi, kültürümüz değişti.
Peki o zaman, eğer Pleistosen Dönemi (son Buzul Çağı) avcı-toplayıcıları bizim kadar zekiyse, kültür neden bu kadar uzun süre boyunca gelişmedi ve ilkel kaldı?[17] Neden yayları, dikiş iğnelerini, tekneleri icat etmek yüzbinlerce yıl aldı? Sonra ne değişti? Büyük olasılıkla değişen birkaç şey oldu.
Öncelikle Afrika'nın dışına çıkarak gezegenimize yayıldık.[18] Böylece icatlar yapabilecek daha çok insan oldu; bu da tarih öncesi bir Steve Jobs veya Leonardo da Vinci'nin ortaya çıkma olasılığını artırdı. Aynı zamanda Orta Doğu, Kuzey Kutup Bölgesi, Hindistan, Endonezya gibi yerlerde, yeni ortamlarla yani bölgelerin kendine özgü iklimleri, yiyecekleri ve başka insan türlerini de içeren tehlikeleriyle karşılaştık.[19] Sağ kalabilmek için yaratıcılık bir zorunluluktu.
Bu yeni toprakların çoğu, yaşamak için Kalahari Çölü veya Kongo Deltası'ndan çok daha elverişli yerlerdi. İklim daha ılımandı, ayrıca Homo sapiens bu göç sırasında Afrika'ya özgü hastalık ve parazitleri de arkada bırakmıştı.[20] Bu durum, kabilelerdeki nüfusun artmasına, kabilelerdeki nüfusun artması da yeni fikirler üretecek ve bunları sonraki kuşaklara aktaracak insan sayısının çoğalmasına, daha fazla iş gücüne ve uzmanlaşma becerisinin gelişmesine yol açtı.[21] Nüfus artışı yeniliği harekete geçirdi.
Bu durum bir neden-sonuç döngüsünü tetikledi. Daha iyi silahlar, giysiler, barınaklar gibi yeni teknolojiler ortaya çıkıp yaygınlaştıkça insan nüfusu daha da artabildi, bu da kültürel evrimi hızlandırdı.
Nüfus kültürü harekete geçirdi, kültür nüfusu artırdı, bu da kültürel evrimi hızlandırdı. Bu döngü, sonunda insanları kendi ekosistemlerinin dışına çıkmaya zorlayarak megafauna üzerinde yıkıcı bir etki yaptı ve tarımın evrimleşmesine yol açtı.[22] Tarım da sonunda milyonlarca insandan oluşan medeniyetlerin ortaya çıkmasıyla sonuçlanan nüfus patlamasına neden oldu. Artık kültürel evrim son hıza ulaşmıştı.
Sanatsal objeler kültürü belirtir; kültürel çeşitlilik de beliren bir özelliktir. Kültürleri çok yönlü yapan şey sadece bireysel düzeydeki zeka değil, gruplar içindeki bireyler arasındaki ve grupların birbirleriyle olan etkileşimlerdir. Bir süper bilgisayar yapmak için milyonlarca işlemcinin birbirine bağlanması gibi insan sayısını ve insanların birbirleriyle olan bağlantıları artırarak kültürel çeşitliliği artırdık.
Son 300.000 yılda toplumlarımız ve dünyamız hızla evrimleşirken, beynimiz yavaş evrimleşti. Nüfusumuzu neredeyse 8 milyara çıkardık, tüm dünyaya yayıldık ve dünyayı yeniden şekillendirdik. Bunları beynimizi adapte ederek değil, kültürlerimizi değiştirerek yaptık. İlkel, basit avcı-toplayıcı toplumlarla modern toplumlar arasındaki en büyük fark, bizim çok daha fazla sayıda olmamız ve aramızda daha fazla bağlantı olmasıdır.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 53
- 30
- 18
- 17
- 14
- 8
- 3
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: The Conversation | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b C. M. Schlebusch, et al. Southern African Ancient Genomes Estimate Modern Human Divergence To 350,000 To 260,000 Years Ago. Alındığı Tarih: 27 Aralık 2022. Alındığı Yer: Science | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b J. Diamond. (2006). The Third Chimpanzee: The Evolution And Future Of The Human Animal. ISBN: 9780060845506. Yayınevi: Harper Perennial.
- ^ M. Lombard, et al. (2010). Indications Of Bow And Stone-Tipped Arrow Use 64 000 Years Ago In Kwazulu-Natal, South Africa. Antiquity, sf: 635-648. doi: 10.1017/S0003598X00100134. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. J. Shea. (2006). The Origins Of Lithic Projectile Point Technology: Evidence From Africa, The Levant, And Europe. Journal of Archaeological Science, sf: 823-846. doi: 10.1016/j.jas.2005.10.015. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. J. Shea, et al. (2010). Complex Projectile Technology And Homo Sapiens Dispersal Into Western Eurasia. PaleoAnthropology. doi: 10.4207/PA.2010.ART36. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. Fujita, et al. (2016). Advanced Maritime Adaptation In The Western Pacific Coastal Region Extends Back To 35,000–30,000 Years Before Present. Proceedings of the National Academy of Sciences, sf: 11184-11189. doi: 10.1073/pnas.1607857113. | Arşiv Bağlantısı
- ^ P. B. Vandiver, et al. (2006). The Origins Of Ceramic Technology At Dolni Věstonice, Czechoslovakia. American Association for the Advancement of Science (AAAS), sf: 1002-1008. doi: 10.1126/science.246.4933.1002. | Arşiv Bağlantısı
- ^ L. Backwell, et al. (2008). Middle Stone Age Bone Tools From The Howiesons Poort Layers, Sibudu Cave, South Africa. Journal of Archaeological Science, sf: 1566-1580. doi: 10.1016/j.jas.2007.11.006. | Arşiv Bağlantısı
- ^ C. Nast. Cave Paintings Showed True Colors Of Stone Age Horses. (7 Kasım 2011). Alındığı Tarih: 7 Ocak 2023. Alındığı Yer: WIRED | Arşiv Bağlantısı
- ^ British Museum. The Lion Man: An Ice Age Masterpiece. Alındığı Tarih: 7 Ocak 2023. Alındığı Yer: British Museum | Arşiv Bağlantısı
- ^ C. Clarkson, et al. (2017). Human Occupation Of Northern Australia By 65,000 Years Ago. Nature, sf: 306-310. doi: 10.1038/nature22968. | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. Wells. The Great Leap. (3 Temmuz 2003). Alındığı Tarih: 27 Aralık 2022. Alındığı Yer: The Guardian | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Hublin, et al. (2017). New Fossils From Jebel Irhoud, Morocco And The Pan-African Origin Of Homo Sapiens. Nature, sf: 289-292. doi: 10.1038/nature22336. | Arşiv Bağlantısı
- ^ E. Bruner, et al. (2013). Neurocranial Evolution In Modern Humans: The Case Of Jebel Irhoud 1. Anthropological Science, sf: 31-41. doi: 10.1537/ase.120927. | Arşiv Bağlantısı
- ^ I. McDougall, et al. (2005). Stratigraphic Placement And Age Of Modern Humans From Kibish, Ethiopia. Nature, sf: 733-736. doi: 10.1038/nature03258. | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. Neubauer, et al. (2018). The Evolution Of Modern Human Brain Shape. American Association for the Advancement of Science (AAAS). doi: 10.1126/sciadv.aao5961. | Arşiv Bağlantısı
- ^ T. Bayram. İnsanlığın Gördüğü Tek Buzul Çağ: Pleistosen Dönem - Arkeofili. (2 Ekim 2017). Alındığı Tarih: 27 Aralık 2022. Alındığı Yer: Arkeofili | Arşiv Bağlantısı
- ^ P. B. DeMenocal, et al. (2016). Climate And The Peopling Of The World. Nature, sf: 49-50. doi: 10.1038/nature19471. | Arşiv Bağlantısı
- ^ N. R. Longrich. Were Other Humans The First Victims Of The Sixth Mass Extinction?. (22 Ağustos 1970). Alındığı Tarih: 27 Aralık 2022. Alındığı Yer: The Conversation | Arşiv Bağlantısı
- ^ W. H. McNeill. (1977). Plagues And Peoples. ISBN: 9780385121224. Yayınevi: Anchor.
- ^ A. Smith. The Project Gutenberg Ebook Of An Inquiry Into The Nature And Causes Of The Wealth Of Nations, By Adam Smith. Alındığı Tarih: 27 Aralık 2022. Alındığı Yer: The Project Gutenberg | Arşiv Bağlantısı
- ^ N. R. Longrich. How The Extinction Of Ice Age Mammals May Have Forced Us To Invent Civilisation. (22 Ağustos 1970). Alındığı Tarih: 27 Aralık 2022. Alındığı Yer: The Conversation | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 11:46:16 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/13718
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in The Conversation. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.