Dinozorlarda Kanibalizm (Yamyamlık) Var Olabilir mi? Dinozorların Torunları Olan Kuşlar, Yamyamlık Sergiler mi?
Kanibalizm, en temel tanımıyla bir türün bireylerinin kendi türlerine ait başka bireyleri yemesi durumunu ifade eder. Bu terim genellikle insanlar arasında, insan eti yemeyi anlatmak için kullanılsa da sadece insanlara özgü değildir; hayvanlar aleminde de gözlemlenen bir fenomendir. Bu yazıda dinozorları ve onların torunları olan kuşları kanibalizm yönünden inceleyeceğiz.
Kuşlarda Kanibalizm Var mı?
Günümüzdeki kuşlar, dinozorların modern torunları yani bir nevi dinozor olarak kabul edilirler. Bu bağlamda, bazı kuş türlerinde kanibalizm davranışlarına rastlanmaktadır.
Özellikle esaret altında tutulan kuşlar arasında; örneğin keklik, güvercin ve tavuk gibi canlılarda kanibalizm, genellikle stresli durumlarda ortaya çıkar ve genellikle kötü yönetim uygulamaları ile ilişkilendirilir.[1], [2] Stres durumunda bir kuş; diğer bir kuşun tüylerini, ayak parmaklarını veya dışkılama bölgelerini koparmaya başlayabilir. Eğer kan görülür veya açık bir yara oluşursa, bu kanibalizm davranışı tüm sürüye hızla yayılabilir. Bu sorun erken fark edilirse kontrol altında tutulabilir, ancak kontrol dışına çıkarsa daha fazla maliyet ve soruna neden olması muhtemeldir. Bu tür bir davranışın kontrol altına alınması zaman alabilir ve zorlayıcı olabilir. Esaret altındaki kuşlarda kanibalizm; aşırı kalabalık, aşırı sıcaklık, aşırı ışık, yem veya su eksikliği, dengesiz diyetler, farklı tür ve boyutların karıştırılması, yavaş tüylenen kuşlar, ani çevresel değişiklikler gibi birçok koşul nedeniyle meydana gelebilmektedir.
İklim Değişikliği Martılarda Kanibalizmi Artırabilir mi?
Kuşlarda kanibalizm sadece kümes hayvanları ile sınırlı, kalmaz, doğal ortamdaki canlılarda da pekâlâ gözlemlenebilir. Öte yandan iklim değişikliği; türlerin davranışlarını, beslenme alışkanlıklarını hatta morfolojilerini (şekillerini) bile etkilemektedir. Eriyen buzullar ve yükselen su sıcaklıkları ile birlikte, ne yazık ki bazı canlılar kendi türlerini besin olarak kullanmaya da başlamışlardır.
Örnek olarak kutup ayıları ve ıstakozlar, iklim değişikliğinin yarattığı olumsuz koşullar nedeniyle kendi türlerini yeme eğilimi göstermiştir.[3], [4] Ancak bu eğilim sadece onlarla sınırlı kalmamıştır. Washington Eyaleti'nde yapılan araştırmalar, Pasifik Kuzeybatısındaki martı popülasyonunda da benzer bir durumun ortaya çıktığını göstermektedir.[5], [6], [7]
Deniz sıcaklıklarının artmasıyla birlikte, planktonlar daha derin ve soğuk sulara göç etmektedir. Bu durum, balıkların da planktonların peşinden gitmelerine neden olmaktadır. Sığ sularda yeterince yiyecek bulamayan martıların hayatta kalmak için daha fazla kanibalizm davranışının görülme oranı artmıştır. Bu örnek, iklim değişikliğinin ekosistemlerdeki besin zincirlerini nasıl etkilediğinin ve türlerin beslenme alışkanlıklarını nasıl değiştirebileceğinin de bir göstergesi niteliğindedir.
Bu tür davranışlar, türlerin besin ihtiyaçlarını karşılayabilmek adına adaptasyonlar geliştirdiğini gösterirken aynı zamanda ekosistemdeki dinamikleri de etkileyebilir.[8], [9] Öte yandan bilim insanları, iklim değişikliğinin etkilerinin devam etmesi durumunda martıların gelecekte daha fazla kanibalizm davranışı sergileyebileceğinden endişe etmektedirler.
Martılar ve kümes hayvanlarına ek olarak Avustralya ak aynağı (Threskiomis molucca) ve Avustralya pelikanı (Pelecanus conspicillatus) gibi canlılarda da kanibalizm belgelenmiştir.[10] Gözlemler sonucunda, Ak ibislerin ölü türdaşlarının cesetlerini tüketerek beslendiği görülmüştür. Öte yandan, pelikanların ise canlı pelikanları (heterokanibalizm örneği) ve ibis yavrularını tükettiği belirlenmiştir.
Dinozorlarda Kanibalizm Var mıydı?
Dinozorlar arasında, ikonik T. rex de dahil olmak üzere teropodlar (Theropoda); popüler kültürün de etkisi ile öfkeli yırtıcılar olarak ün kazanmıştır. Dinozorların fosil kayıtları bize canlının anatomisinden davranışlarına, evrimsel geçmişinden yaşadıkları çevreye kadar birçok ipucu sağlayabilir. Ancak etçil canlıların genellikle ne yedikleri konusunda kesin kanıtlara sahip olmak zordur; çünkü ısırık izleri gibi kanıtlar nadiren bulunur.[11] Nitekim dinozorlar arasında kanibalizm kanıtları vardır fakat nadirdir. Daha önce T. rex ve Majungasaurus, Gorgosaurus, Allosaurus gibi teropodlarda belgelenmiştir.[12], [13]
Coelophysis
Coelophysis'in potansiyel yamyamlık davranışı, paleontologlar arasında uzun yıllar boyunca sıkça tartışılan bir konu olmuştur. Bu üç metre uzunluğunda, ortalama 15-20 kg kütleye sahip etçil dinozor, 205 milyon yıl önce Geç Triyas döneminde yaşamıştı.
1947 yılında Ghost Ranch'ta bulunan toplu ölüm alanı, paleontolog Edwin Colbert ve ekibinin araştırmalarını yönlendirmişti.[14] Bu alanın kazıları, tam beş yıl süren titiz çalışmalar sonucunda, her biri dinozor iskeletleriyle dolu olan on üç büyük kaya bloğunun ortaya çıkarılmasına yol açtı. Bu fosillerin ilginç bir özelliği vardı; çoğunluğu aynı türe, yani Coelophysis'e aitti. Ancak bu kadar çok dinozorun neden burada toplu halde bulunduğu henüz tam olarak anlaşılamamıştır. Ölümlerinden sonra bedenlerinin muhtemelen bir sel tarafından sürüklenip bir araya getirilmiş olabileceği düşünülmektedir.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Nitekim anlaşılamayan tek olgu fosillerin neden toplu halde bulunduğu değildi. İki yetişkin Coelophysis iskeleti incelendiğinde, iç organ boşluklarında beklenmedik şekilde kendilerine ait olmayan küçük kemik yığınlarına rastlandı. Paleontolog Edwin Colbert için, bu kemikler doğal dünyada oldukça yaygın olan ancak dinozorlar için daha önce belgelenmemiş bir olgunun, yani kanibalizmin işareti olabilirdi. Colbert, bu küçük kemiklerin aynı türe ait yavrulara ait olduğunu öne sürdü ve Coelophysis'in yamyam bir davranış sergileyebileceği fikrini ortaya attı. Hatta bu tahmin, dinozorun kendi yavrularını bile yediği şeklinde genişledi. Fakat daha sonraki yıllarda gerçekleştirilen daha detaylı araştırmalar, bu görüşün sorgulanmasına ve farklı perspektiflerin ele alınmasına yol açtı.
2002 yılında paleontolog Dr. Robert Gay, Coelophysis iskeletinin içindeki kemikleri daha detaylı incelediğinde, bu kemiklerin Coelophysis iskeletleriyle örtüşmediğini fark etti. Daha sonra, New Mexico Doğa Tarihi ve Bilim Müzesi ile çalışan başka bir grup paleontolog, Ghost Ranch'taki başka bir Coelophysis iskeleti bloğunu inceledi.[15], [16] Bu iskeletlerden birinde, kalça kemiklerinin altında önceden sindirilmiş malzemelerin bulunduğu tespit edildi. Bu materyalin fosilleşmiş dışkı (kaprolit) olabileceği düşünüldü. Ayrıca, bir başka iskelette ise fosilleşmiş dinozor kusmuğu keşfedildi. Bu bulgular, Coelophysis'in yamyamlık davranışında bulunmuş olabileceğini gösteriyordu.
Araştırmalar ilerledikçe, Coelophysis'in yamyam olmadığına dair kanıtlar giderek daha güçlü hale geldi. Bu doğrultuda, özellikle kemiklerin mikroyapılarına yönelik incelemeler büyük önem taşıdı. Kemiklerin mikroyapısındaki detaylı özellikler, bu kemiklerin Coelophysis'e ait olmadığını ve farklı bir türe (muhtemelen Hesperosuchus'a)ait olduğunu destekledi. Bu önemli bulgu, önceki kanibalizm iddialarını büyük ölçüde çürüttü.
Buna ek olarak bazı örneklerde, yetişkin Coelophysis iskeletlerinin altında yavruların bulunduğu gözlendi. Ancak ilginç bir şekilde, bu yavruların kemiklerinde yamyamlığa işaret eden hiçbir iz bulunmadı. Yetişkinlerin altında bulunan yavruların kalıntıları üzerinde herhangi bir yamyamlık belirtisi bulunmaması, Coelophysis'in kanibal bir davranış sergilemediğini destekleyen önemli bir kanıttır. Tüm bu detaylı incelemeler ve analizler sonucunda, Coelophysis'in yamyam bir canlı olmadığına dair güçlü bir duruş sergilenmiştir ve şu anda kanibal bir dinozor olarak kabul edilmemektedir.[17]
T. rex ve Kanibalizm
Tyrannosaurus rex, tarihteki en büyük karasal etoburlardan biridir, bu nedenle onun ekolojisi ve beslenme alışkanlıkları hakkında pek çok tartışma yapılmıştır ve yapılmaya da devam etmektedir. Bu tartışmalardan biri de kanibalizm üzerindedir. Ancak az önce de değindiğimiz üzere, bu türün beslenme alışkanlıklarını veya yeme davranışlarını doğrudan kanıtlayacak çok az bilgi bulunmaktadır.
Müze koleksiyonlarının detaylı bir şekilde incelenmesi sonucunda, Tyrannosaurus rex'e ait dört örnekte büyük etobur dinozorların diş izlerine rastlanmıştır. Geç Maastrihtiyen çağında Batı Kuzey Amerika'da Tyrannosaurus'un tek büyük etçil olduğunu göz önünde bulunduran 2010 tarihli bir araştırma, bu diş izlerinin Tyrannosaurus'a ait olduğunu ileri sürmüştür.[18] Bu izler, beslenme izleri olarak yorumlanmakta ve bu fosiller, yamyamlık örneklerini belgelemektedir. Bu davranışın korunma potansiyelinin düşük olması nedeniyle, yamyamlığın Tyrannosaurus'ta şaşırtıcı derecede yaygın bir davranış olabileceği düşünülmekte ve bu davranışın etçil dinozorlarda genel olarak yaygın olabileceği öne sürülmektedir.
Majungasaurus ve Kanibalizm
Abelisaurid teropod Majungasaurus crenatissimus, Geç Kretase döneminde Kuzeybatı Madagaskar'ın düzlüklerinde yaşayan bir dinozordur. Bu tür, Mahajanga Havzası'nın geniş taşkın düzlüklerinde yaşamasına rağmen aynı zamanda Madagaskar'ın merkezi yüksek platolarından gelen geniş ve kumlu nehir kanallarını sık sık ziyaret ediyordu. Bu sığ nehirler; balıklar, kurbağalar, kaplumbağalar ve büyük ve küçük timsah benzeri sucul ve yarı sucul hayvanlarla doluydu. Bu canlılar muhtemelen suyun mevsimsel dalgalanmalarına uyum sağlamışlardı.[19]
Bu düşünceyi destekleyen sebep, fosil kalıntılarının gömülü olduğu sedimanlarının (akarsu sedimanları ile birleşmiş ince taneli döküntü akışı sedimanları) değişken bir akış rejimine işaret etmesidir. Ayrıca yapılan araştırmalar, çevresel iklimin yarı kurak olduğunu göstermektedir. Aynı sedimanlarda korunan birçok kemik yatağı, yerel ve tekrarlayan ölüm dalgalarının varlığına da işaret etmektedir.
Majungasaurus crenatissimus, bu kemik yataklarında korunan leşlerle besleniyordu ve aynı türden gelen iki bireyin kemiklerinde bulunan çok sayıda diş izi, modern omurgalı etçillerin tipik olarak yaptığı gibi iyi gelişmiş kaslı merkezi iskelete odaklandıklarını göstermektedir. Özellikle kafatası ve uzuv kemiklerinin parçalanmış halde bulunması, bu türün diğer bireyler tarafından tüketildiğine dair güçlü kanıtlar sunmaktadır. Bu tür içi beslenme kanıtlarından yola çıkılarak, M. crenatissimus da kanibalistik bir dinozor olarak kabul edilmektedir.[20]
Allosaurus ve Kanibalizm
2020 yılında yayımlanan bir çalışma, teropod dinozorlarının kendi türleri de dahil olmak üzere diğer dinozorları nasıl yediklerini ve leş aradıklarını kanıtlarla açıklamaktadır.[12] Utah-Colorado sınırına yakın bir kemik yatağı, 150 milyon yıl önce yaşamış hayvanların fosillerini içermektedir. Bu fosiller titizlikle beslenme davranışlarının kanıtları için incelenmiş ve bunların %29'unun ısırık izleri taşıdığı belirlenmiştir.[21] Bu sayı, dinozor alanları için oldukça yüksek bir ısırık izi yüzdesidir ve bunun nedeni tam olarak açıklık kazanamamıştır.
Çukurun (kazının yapıldığı bölgenin) çevresinin ıslak ve kuru mevsimler arasında değişen bir ortam olabileceği hipotezi öne sürülmüştür. Bu hipoteze göre dinozor kemiklerinin bulunduğu bölge zaman zaman yağışlı ve nemli, zaman zaman ise kurak bir iklim yaşamış olabilir. Bu senaryo, büyük vücutlu sauropodların leşlerinin leşçiler tarafından kemirilmesi için yeterli zaman sağlamış olabilir. Yani, dönemsel olarak oluşan kuraklık ve su kıtlığı nedeniyle leşlerin çürümesi daha uzun sürecektir. Bu fikir vücudun özellikle etli olmayan bölgelerde, yani genellikle sona kalan parmak uçları gibi kemiklerde bulunan ısırık izlerinin yüksek sayısı ile desteklenmektedir.
Kazının yapıldığı bölgede ayrıca kanibalizm izleri de tespit edilmiştir. Keskin diş izleri, bu bölgenin en yaygın teropodu olan Allosaurus'un bu izleri bıraktığını gösteriyor gibi görünmektedir. Ancak, üç boynuzlu etçil Ceratosaurus'un da bu izleri yapmış olabileceği düşünülebilir. Fakat Ceratosaurus'un bu bölgede nadir bulunan bir tür olması, bu düşünceyi desteklememektedir.
Diğer bir olasılık ise Allosaurus'un kendi türünden bazı bireyleri yemesidir, çünkü Allosaurus bu bölgede daha yaygın bir şekilde bulunmaktadır. İlginç bir şekilde, bulunan ısırık izlerinin çoğu da Allosaurus fosilleri üzerinde tespit edilmiştir. Bu da Allosaurus'larda kanibalizmin bu fosil kaydında ilk kez kanıtlandığının bir göstergesi niteliğindedir.
- Dış Sitelerde Paylaş
Ancak Allosaurus neden başka bir Allosaurus'u yemeyi tercih etsin ki? Bu sorunun muhtemel bir cevabı, özellikle o dönemdeki büyük avcılar düşünüldüğünde neredeyse hiçbir avcının ücretsiz bir yemeği reddetmeyeceği gerçeğidir. Zaten bu nedenle de avcılar ile leşçiler arasındaki sınırlar oldukça belirsiz hale gelir. Esasen Allosaurus türleri özelinde, bu dinozorların daha çok ekolojik leşçiller olduğu düşünülmektedir.[20] Öte yandan, bulunan ısırık izlerinin olağandışı derecede sık olması, etçil dinozorların zor dönemleri atlatmak için her türlü kaynağı kullanma çabasında olduğunu da anlatıyor olabilir.
Sonuç
Dinozorlar dünya tarihinde çeşitli zaman dilimlerinde farklı yaşam tarzları ve beslenme alışkanlıkları geliştirmiş canlılardır. Bazı fosil kanıtları, belirli dinozor türlerinin kanibalizm davranışlarını sergilediğini göstermektedir. Ancak ne yazık ki, fosillerden elde ettiğimiz ve edebileceğimiz bilgiler sınırlıdır. Yine de dinozorların da günümüzdeki hayvanlar gibi çeşitli beslenme ve davranış alışkanlıklarına sahip olduğunu söyleyebiliriz.
Kanibalizm gibi davranışlar, dinozorların yaşadığı çevresel koşullar, rekabet ve kaynakların kısıtlılığı gibi faktörlerden etkilenebilir. Ancak her halükârda bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Fakat hiç şüphesiz, gün geçtikçe yapılacak keşifler bizlerin dinozorlar hakkındaki bilgilerini çok daha derinleştirecek ve hayranlığımızı artıracaktır.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 8
- 5
- 5
- 4
- 2
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ R. Crespo. Cannibalism In Poultry - Poultry - Msd Veterinary Manual. Alındığı Tarih: 21 Ağustos 2023. Alındığı Yer: MSD Veterinary Manual | Arşiv Bağlantısı
- ^ Pennsylvania state university. Poultry Cannibalism: Prevention And Treatment. Alındığı Tarih: 21 Ağustos 2023. Alındığı Yer: Pennsylvania state university | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. W. T. McDonnell. Claws And Effect: Climate Change Turns Lobsters Into Cannibals. (24 Temmuz 2013). Alındığı Tarih: 21 Ağustos 2023. Alındığı Yer: Grist | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. Joling. Is Climate Turning Polar Bears Into Cannibals?. Alındığı Tarih: 21 Ağustos 2023. Alındığı Yer: NBC News | Arşiv Bağlantısı
- ^ X. Chiang-Waren. Climate Change Turns Birds Into Cannibals. (2 Ağustos 2016). Alındığı Tarih: 21 Ağustos 2023. Alındığı Yer: Grist | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. J. Evans. British Seagulls Are Turning Cannibal And Eating Each Other As Heatwave Leaves Them With Food Shortage.... (25 Temmuz 2019). Alındığı Tarih: 21 Ağustos 2023. Alındığı Yer: The Sun | Arşiv Bağlantısı
- ^ T. W. Channel. Warmer Sea Temperatures Are Turning Seagulls Into Cannibals, Researchers Say | The Weather Channel. Alındığı Tarih: 21 Ağustos 2023. Alındığı Yer: The Weather Channel | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. A. Polski, et al. (2022). Egg Cannibalism As A Foraging Tactic By Less Fit Glaucous-Winged Gulls (Larus Glaucescens). Wilson Ornithological Society. doi: 10.1676/20-00072. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. L. Hayward, et al. (2014). Egg Cannibalism In A Gull Colony Increases With Sea Surface Temperature. The Condor, sf: 62-73. doi: 10.1650/CONDOR-13-016-R1.1. | Arşiv Bağlantısı
- ^ Waterbird Society. (2014). Cannibalism In The Australian Pelican (Pelecanus Conspicillatus)And Australian White Ibis (Threskiornis Molucca). Waterbird Society, sf: 632. doi: 10.1675/1524-4695-31.4.632. | Arşiv Bağlantısı
- ^ Natural History Museum. Dinosaur Diaries: Oldest Evidence Of Cannibal Dinosaurs Uncovered. Alındığı Tarih: 21 Ağustos 2023. Alındığı Yer: Natural History Museum | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b R. Black. Carnivorous Dinosaurs Like Allosaurus Were Cannibals. Alındığı Tarih: 21 Ağustos 2023. Alındığı Yer: Smithsonian Magazine | Arşiv Bağlantısı
- ^ U. O. Alberta. Rare Evidence Of Dinosaur Cannibalism: Meat-Eater Tooth Found In Gorgosaurus Jawbone. (7 Ekim 2009). Alındığı Tarih: 21 Ağustos 2023. Alındığı Yer: ScienceDaily | Arşiv Bağlantısı
- ^ L. F. Laporte. (2021). Uncovering Coelophysis : The Little Dinosaurs Of Ghost Ranch . Edwin H. Colbert. Columbia University Press, New York, 1995. Xiv, 250 Pp., Illus. $29.95 Or £21.50.. American Association for the Advancement of Science (AAAS), sf: 1927-1927. doi: 10.1126/science.268.5219.1927.a. | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. J. Nesbitt, et al. (2006). Prey Choice And Cannibalistic Behaviour In The Theropod Coelophysis. Biology Letters, sf: 611. doi: 10.1098/rsbl.2006.0524. | Arşiv Bağlantısı
- ^ American Museum of Natural History. American Museum Of Natural History Paleontologists Overturn Claim That Cannibalistic Dinosaur Ate Its Own. Alındığı Tarih: 22 Ağustos 2023. Alındığı Yer: American Museum of Natural History | Arşiv Bağlantısı
- ^ I. Sample. Dinosaur Cleared Of Cannibalism. (19 Eylül 2006). Alındığı Tarih: 22 Ağustos 2023. Alındığı Yer: The Guardian | Arşiv Bağlantısı
- ^ N. R. Longrich, et al. (2010). Cannibalism In Tyrannosaurus Rex. PLOS ONE, sf: e13419. doi: 10.1371/journal.pone.0013419. | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. R. Rogers, et al. (2007). Paleoenvironment And Paleoecology Ofmajungasaurus Crenatissimus(Theropoda: Abelisauridae) From The Late Cretaceous Of Madagascar. Informa UK Limited, sf: 21-31. doi: 10.1671/0272-4634(2007)27[21:PAPOMC]2.0.CO;2. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b C. C. Pahl, et al. (2021). Carnosaurs As Apex Scavengers: Agent-Based Simulations Reveal Possible Vulture Analogues In Late Jurassic Dinosaurs. Ecological Modelling, sf: 109706. doi: 10.1016/j.ecolmodel.2021.109706. | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. K. Drumheller, et al. (2020). High Frequencies Of Theropod Bite Marks Provide Evidence For Feeding, Scavenging, And Possible Cannibalism In A Stressed Late Jurassic Ecosystem. PLOS ONE, sf: e0233115. doi: 10.1371/journal.pone.0233115. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 20:41:26 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/15382
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.