Şiddete neden bağımlıyız?
Neden insanlar şiddetten zevk alıyor?

- Blog Yazısı
Hiç farkettiniz mi? çoğu insanın zevk aldığı durumlar, genelde şiddet içeriklidir. Oyunlar, filmler, konuşmalar, sosyal medya hatta insan fetişleri bile...
Bu garip bir durum, çünkü oynadığımız oyunlarda eğlenmemizi sağlayan şey genellikle, oyunda "öldürdüğümüz" kişilerdir. Çoğu oyunun ana noktası budur. Bir karakter olur, bu karakteri sizi "yok etmeye" çalışan yaratıktan yada karakterden kaçırmak için uğraşırsınız ya da tam tersi bir karakter seçersiniz ve oyundaki diğer npc'leri veya oyun online ise oyundaki diğer kişileri "öldürürsünüz" peki neden bu bize zevk verir? neden counter strike, valorant, league of legends gibi şiddet içerikli oyunlar her zaman daha fazla yükselişte olur? insanların bunlardan zevk alması garip bir davranış değil midir?
Bir diğer konu olan filmler ile dizilere göz atalım. Eğer imdb ve popülerlik açısından bakacak olursanız izleyiciler tarafından en fazla beğenilen ve tercih edilen dizilerin ortak bir özelliğini göreceksiniz: şiddet
Genelde uyuşturucu, silah ticareti, savaş, eski çağ savaşları, seri katiller vb. konuları işleyen diziler her zaman büyük beğeni toplar ve yükseliştedir. Bunun sebebi nedir? neden şiddete bu kadar bağlıyız ve şiddet ile iç içeyiz?
Böyle oyunların ve dizilerin tercih edilmesindeki başlıca sebepler elbette bambaşka konular üzerine olabilir. Mesela genelde suçlu insanlar ile ilgili olan dizilerin tercih edilmesinde sebep, insanların bu kişilerin hayatlarına aşina olmaması ve merak etmesi olabilir. Ancak hayatımızın her alanında şiddetin var olması ve hatta bunun boks, güreş vb. alanlarda spor haline bile getirilmesi bence değişik bir durumdur.
Elbette bunun çok kötü bir şey olduğunu iddia etmiyorum. Benim iddiam bunun tuhaf olduğu ve insanların şiddete bağımlı olduğunu kanıtlamaktır.
Aslında şiddet ile iç içe olmamız evrimsel süreçle açıklanabilir bir durumda olabilir:
Atalarımız yiyecek, su ve diğer kaynaklar için rekabet ederken agresif davranışlar belirli bir avantaj sağlayabilirdi. Örneğin avlanma veya topluluk içindeki liderlik pozisyonunu elde etme gibi rekabetçi aktivitelerde agresif davranışlar, bireyin hayatta kalma ve üreme şansını artırabilirdi. Genellikle bir hayvan sürüsüne baktığımızda, grubun lideri olan hayvan diğerlerinden daha güçlü, daha saldırgan ve cüretkardır. Belki de insanların şiddete bu kadar bağımlı olmasında ki sebep şiddetin evrimsel olarak bir avantaj sağlamasıydı. Daha cüretkar olan ve şiddet konusunda ön planda olan insanlar için şiddeti merkeze koymak, hayatta kalmak ve doğal seçilim açısından bir avantaj sağlamış olabilir. Bu yüzden belki de bu özellik, bize atalarımızdan kalmış bir durum olabilir.
Biliyorsunuz ki evrimsel süreçte atalarımız hayatta kalabilmek için şiddeti kullanmak zorundaydı. Vahşi doğada, yırtıcıların egemenliği altında avlarını avlayabilmek, yırtıcılara karşı kendilerini savunabilmek için atalarımızın şiddete belirli ölçüde ihtiyacı vardı. Eğer atalarımız şiddete yatkın olmasaydı, belki de şuanda hiçbirimiz hayatta olmayacaktık.
Eğer atalarımızın icat ettiği ilk aletlere bakarsak: bunlar genellikle şiddetle doğrudan ilişkilidir. Kendilerini savunmak için sivrileştirdiği taşlar ve mızraklar, onlara hayatta kalmak konusunda ön plana çıkarıyordu. Burada bu konuda atalarımız şiddeti kullanmak ve şiddet ölçüsünde beynini kullanmak zorundaydı. İnsanlar beyinlerini kendilerini savunabilmek ve avlarını daha kolay avlayabilmek, öldürebilmek için kullanmıştı. Bu yüzden belki de şiddete bu kadar eğilimli olmamız bir tesadüf veya tuhaflık değildir.
Belki de insan beyni bu şekilde çalışıyordur. İnsanların beyinlerinin çalışma prensipleri büyük ölçüde şiddete bağlıdır. İnsanların icat ettiği ilk aletlere de bakacak olursak beynimizin bu şekilde çalıştığı aşikar.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Ancak şiddet konusunun beyinde dopamin salgısına sebep olmasında başlıca sebep nedir? işte bu konu tam bir muamma, belki de bunun cevabı: şiddeti benimsemiş olmamız ve şiddete karşı bir ödül mekanizması geliştirmiş olmamızdır. Belki de oyunların ve filmlerin şiddet içerikli olması beynimizin çalışma prensibi ve evrimsel süreç ile ilgilidir.
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 27/04/2025 16:55:12 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/17273
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.