Regres Problemi
- Blog Yazısı
İnsanın dünyayı anlama çabası, her iddianın bir gerekçeye bağlanması gerekliliğiyle başlar. Ancak herhangi bir önermenin doğruluğunu savunmaya giriştiğimiz anda, görünmez bir kapı aralanır: “Bu neden doğru?” İşte bu soru, bilgi felsefesinin en temel ve en kaçınılmaz çıkmazlarından biri olan regres probleminin kapısını açar. Regres, bir önermeyi temellendirmek için sürekli daha derindeki başka önermelere ihtiyaç duyulması ve bu sürecin mantıksal olarak sonsuza kadar ilerleyebilmesi durumunu ifade eder. Sorun şudur: Gerekçelendirme zinciri nerede ve nasıl duracaktır?
Regres problemi, yalnızca mantıksal bir oyun değil; bilginin, inancın ve doğruluğun nasıl mümkün olduğuna dair modern epistemolojinin kalbindeki sorudur. Bir düşünceyi savunduğumuzda, ona dayanak olarak sunulan her gerekçe, kendi içinde yeniden gerekçelendirilmek zorundadır. Böylece bilgi, katman katman açılan bir yapıya dönüşür ve her katmanda bizi yeni bir açıklama yükümlülüğü bekler. Eğer bu süreç sonsuza kadar devam ederse, bilgi hiçbir zaman tam anlamıyla “zemin” bulamaz; temelinden yoksun bir yapıya dönüşür.
Bu durum felsefede üç ana seçenek doğurur. Birincisi, gerekçelendirmeyi sonsuz bir zincire yaymaktır; fakat bu, bilginin pratik ve kavramsal anlamda temelsiz kalması demektir. İkincisi, zinciri bir noktada kendi üzerine döndürür; yani A’yı B ile, B’yi tekrar A ile savunuruz. Böylesi döngüsel bir gerekçelendirme ise mantıksal açıdan tatmin edici olmaktan uzaktır. Üçüncü seçenek temelciliktir. Bir noktada daha fazla gerekçeye ihtiyaç duymadığı varsayılan, “kendinden açık” veya “temel” bir kabul yapılır. Ancak bu yaklaşım da “Peki bu temel neden temel kabul ediliyor?” sorusuyla karşı karşıya kalır.
Regres problemi sadece epistemolojinin dar sınırlarında ortaya çıkan teknik bir mesele değildir; etik teorilerde, metafiziksel açıklamalarda ve hatta bilimsel yöntem tartışmalarında da karşımıza çıkar. “Neden doğru davranmalıyız?”, “Neden varlık vardır?”, “Neden bu bilimsel ilkeleri kabul ediyoruz?” gibi sorular, aynı regrese açılan patikaların farklı versiyonlarıdır. Dolayısıyla regres, insan aklının bilgiye ulaşma çabasındaki derin bir yarığı temsil eder. Ne kadar temkinli ilerlersek ilerleyelim, bizi sonunda ya sonsuz bir arayışa ya da açıklama yükünden kaçan bir kabule götürür.
Bu bağlamda regres problemi, bilgi üretme sürecimizin sınırlarını gösterirken, aynı zamanda felsefenin neden vazgeçilmez olduğunu da hatırlatır. Çünkü son gerekçeyi bulamasak bile, o gerekçeyi arama çabası düşüncenin en yaratıcı, en özgür ve en dönüştürücü halidir. Sonsuz arayışın kendisi, aklın en insani eylemidir.
Bir düşünceyi savunduğumuzu varsayalım.
“Bu doğru, çünkü A.”
İlgili kişi soruyor:
“Peki A neden doğru?”
İddia Sahibi:
“Çünkü B.”
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Sonra yine soruyorlar:
“A neden doğru?”
Ve bu böyle C, G, Z … diye sonsuza doğru gidiyor. Hiçbir noktada “tamam, burada durabiliriz” diyemiyoruz ve buna regres problemi veya sonsuz regres deniyor.
Çünkü:
1- Hiç durmadan gerekçe aramak, herhangi bir bilgiye kesin olarak ulaşmayı imkânsız kılıyor.
2- Bir noktada durursan, “Bu niye doğru?” diye sorulduğunda tatmin edici cevap veremiyorsun.
3- Döngüye girersen, gerekçelerin birbirine geri bağlanmış oluyor; yine temelsiz kalıyor.
Bu üç olasılık felsefede “regres trileması” olarak bilinir.
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 12/12/2025 02:38:39 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/21944
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.