Narsistik Kişilik Bozukluğu Nedir?
Narsist sürekli duyduğumuz ya da kullandığımız kelime çoğunlukla hakaret olarak kullanılır. Biraz kendini beğenmiş, üstten konuşan, fazla bencil birini tanımlarken kullanırız genellikle. Peki bu arkadaşınız, eski sevgiliniz ya da eşiniz ya da ailenizden herhangi biri sadece biraz fazla mı beğenmiş ve tüm dünya onun etrafında dönüyormuş gibi mi davranıyor yoksa ciddi bir zihinsel sorun ile mi karşı karşıyasınız, bunun için bazı noktaları iyi yakalamamız gerekiyor. Çünkü gerçek bir narsis ki burada narsis kişilik bozukluğu rahatsızlığı olan bir kişiden bahsediyoruz Narsist derken bahsettiğimiz biraz fazla benmerkezci arkadaşınızdan oldukça farklı belirtiler gösteriyor, kaldı ki bazılarının dışarıdan anlamak o kadar da kolay değil. Çünkü işin bir de şu tarafı var narsis kişiler ne kadar güçlü görünmek isteseler de öz benlikleri ya da karakterleri oluşmamış ve öz saygıları çok çok düşük olabilmektedir.
Belki hikayeyi duymuşsunuzdur; Eko güzeller güzeli bir peridir, Narsis usu görür ve aşık olur, ama Narsisus aşkına karşılık vermez ve ondan kaçar. Ekoda aşk acısıyla bir mağarada sesi dönüşür dağlarda yankılanan sese de Eko deriz o nedenle ama Tanrılar bu duruma çok sinirlenir ve Narsisusu lanetlerler. Narsisus bir su birikintisinde kendi suretine hayran olur ve bu hayranlığı onun sonu olur orada o su birikintisinin başında ölüp vücudu bugün Nergis adını verdiğimiz çiçeğe dönüşür.
Buradaki asıl nokta şu; söylediğim Nasistler aslında kendilerine hayran değillerdir, başkalarının gözündeki yansımalarına hayrandır, Narsisus gibi. Çünkü aslında kendilerinden ciddi anlamda nefret edebilirler narsisler yansıttıkları öz hayranlık, mükemmeliyetçilik ve kibir karakteri aslında kabul etmedikleri kendilerine dahi itiraf edemedikleri kendinden nefret etme duygularını gizleyen maskelerdir sadece o nedenle başkalarını çok ciddi şekilde eleştirirler. Bu öz nefreti dışarı yansıtırlar gerçeklerle yüzleşmek imkansızdır onlar için bunun için duygusal anlamda sürekli doğrulanmak, onaylanmak isterler fakat onaylandıkları ya da sevildiklerini zamanda buna gerekli değeri vermekte inanılmaz zorlanırlar.
Peki nasıl anlarız bu rahatsızlığı olan birini? Narsistik kişilik bozukluğu olan kişiler yaygın olarak şu belirtileri gösterirler;
- Kendini herkesten üstün görme ve sıradan başarılarını ya da yeteneklerini abartma eğilimi gösterirler
- Sınırsız güç, başarı, güzellik ya da aşk arayışındadırlar
- Kendisinin özel ve eşsiz olduğuna inanırlar ve yalnızca yüksek statüdeki diğer özel ve eşsiz kişilerin kendisini anlayabileceğini düşünür ve bu tip gruplara ait olduğuna inanır. Kendince sıradan olan insanlarla ilişkileri ya yoktur ya da hastalıklıdır, bunun yanında kendisine hayranlık duyulmasına ihtiyaç duyarlar.
- Ayrıcalık ve özel muamele beklerler.
- Kendisinden iyi durumda olanları kıskanır ve diğer insanların kendisini kkıskandığına inanır.
- Tavır ve davranışları genel anlamda ukala olarak algılanır. Ancak bu davranışlar çoğunlukla kolay algılanabilir, yani bu tür bir insanı gözünüzden kaçırmaz ve anında tespit edebilirsiniz. Çünkü bu tip narsislere dışa dönük ya da gösterici narsisler denir, fakat bir de gizli nasistler vardır. Bu tipleri tespit etmek oldukça zor olabilir gizli narsistler tam tersi oldukça içe dönüktürler ve çoğunda depresyon belirtileri de gösterirler. Çünkü içlerindeki boşluk hissinin farkındadırlar ve şu an oldukları kişiden mutsuzdurlar, tüm yatırım ve zamanlarını olmak istedikleri kişiye ayırırlar o kişi olamadıkça ciddi bir depresyon döngüsünde kaybolurlar.
Bu iki tip narsistin dışında bir de kötücül narsisler dediğimiz bir tür mevcut, bu tip narsistler anti sosyal kişilik özellikleri gösterebilir ve hayal ettikleri imajlarının tehdit altında olduğunu hissettiklerinde ya da herhangi bir eleştiri aldıklarında veya istedikleri şeyi elde edemediklerinde ciddi anlamda saldırganlaşabilir ve intikam için her şeyi yapabilirler, tüm bu söylediklerim elbette ciddi kötü bir insan imajı çıkarıyor karşımıza. O yüzden bu insanlarla empati kurmak çok ama çok zor gerçekten, fakat bir şeyi aklımızdan çıkamamamız lazım, bu insanlar böyle olmayı istemediler. Yani kim bilinçli bir şekilde bu tür bir insana dönüşür ki o nedenle biraz derine inmemiz lazım, bu insanların geçmişine, hayat hikayelerine bakmamız genellikle çok büyük çoğunlukla karşımıza başarısız anne babalar çıkacaktır. İlgisiz, hatalı veya kimi zaman kötü bir yetiştirme tarzı görürüz. Kimi araştırmalar bu kişilik bozukluğunu aşırı tolerans gösteren ve çocuğun gerektiğinden fazla yücelten anne babalara bağlarken, bazı araştırmalarda diğer uçta aşırı sert ve eleştirel bir yetiştirme tarzına bağlıyor. Ancak bir araştırma bize çok çarpıcı bir sonuç sunuyor; Narsistik kişilik bozukluğu tanısı bulunan insanların %64 de genetik faktörlerinde rol oynadığı sonucuna varılmış. Diğer taraftan psikanaliz Heinz Kohut ise narsis hastalarında bazı yaygın belirtiler gözlemlemiş bunlar başta da bahsettiğimiz gibi yabancılaşma, boşluk ve güçsüzlük hissi ve büyük bir anlamsızlık duygusu yani narsis maskelerinin altında aslında dengeli bir kimliği destekleyecek pozitif bir benlik algısı oluşturacak bir iç yapı bulunmuyor. Narsisler kendileri ve başkaları arasındaki sınırın farkında değiller ve kendini yüceltme ve aşağılık hissi arasında kararsız kalıp ve utanç etkisinin altındaki benliklerini aslında üstün davranan ve gösterişli benlikleri ve aşağılık duygusunun ağır bastığı değersiz gördükleri benlikleri oluşturuyor, değersiz gördükleri benlikleri su üstüne çıktığında başkalarına idealize ederek utanç duygusunun etkisine giriyorlar. Bu utanç duygusunu bastırmak amacıyla gösterişli kimlikleri su yüzüne çıktığında ise yansıtma yaparak başkalarını değersiz görüyor ve tabiri caizse bu sayede değersiz kimliklerini bir kozaya sararak koruma altına alıyorlar, yani bu iki duyguda utanç ve üstünlük duyguları aslında utanç ve bununla ilgili depresyonun şiddetiyle birlikte ele alınmalıdır, ne kadar utanç duyuyorlar ve kendilerinden ne kadar memnun değillerse o kadar üstünlük vurgusu yapabiliyorlar birçok insan bu iki konum arasında gidip gelirken gösterimci ve gizli narsisler bir nevi bu üstün ve değersiz konumlarında dengeli bir yol izliyorlar, yani utanç duygusunu bastırmak amacıyla kibir ve aşağılama, kıskançlık, içe kapanma, inkar ve duyguları bilinçsizce bir şekilde bastırma, agresiflik ve öfke, kendi hataları veya yaptıkları nedeniyle başkalarını suçlayarak yansıtma özellikle gizli narsislerin gösterdiği; kendine acıma, bağımlılık davranışları gösterme gibi silahlar kullanırlar, yine duydukları utancı bastırmak için bahsettiğimiz gibi özel ve başarılı insanlarla özleştirerek kendilerini özel hissetmek isterler.
Peki tüm bunların ışığında hayatımızda, ailemizde, çevremizde bir Narsist varsa ilişkilerimizi nasıl ele almalıyız?, nasıl davranmalıyız? ve bunları nasıl anlayabiliriz? şuna dikkat etmemiz lazım; Narsis kişiliklerin evde yalnızken gösterdikleri kişilikleriyle başkalarına dışarıya gösterdiği kişilikleri tamamen zıt olabilir, dışarıdan çok iyi göründüğü ilişkisinde eşine veya sevgilisine yalnız kaldıklarında ciddi anlamda kötü davranabilirler. Başlarda sorunsuz ilerleyen bir ilişkide ilerleyen zamanlarda yaptığı tüm davranışlar için takdir edilmek isterler, bunu da aşağılık ve utanç hissi konusunda oldukça hassas oldukları için sürekli talep kâr ve eleştirel davranarak hakkettiğini düşündüğü özel ilgiyi almak isterler. Yani aslında bir Narsis ile bir ilişkiniz varsa o ilişki onun etrafında şekillenmelidir. Çünkü partnerlerini kendilerinin bir uzantısı gibi görme eğilimindedirler, bunun yanında Narsislerin birçoğu mükemmeliyetçidir, başkalarının yaptığı hiçbir şey doğru yapılmamıştır ve haliyle takdir etmezler, hayatındaki insan bunun hayranlık duyma, hizmet, sevgi veya para gibi ihtiyaçlarını sorgusuz sualsiz yerine getirmelidir, hayır cevabını asla kabul etmezler ve ihtiyaçlarının kendileri bahsetmeden anlaşılmasını ve karşılanmasını isterler. Bunun için manipülasyona sık sık başvururlar ve reddedildiklerinde karşısındaki insanı suçlu hissettirirler. Bu açıdan baktığımızda Narsist kişilik bozukluğu olan bir insanı memnun etmek imkansızdır, ne yaparsanız yapın çabalarınızda bir eksiklik bulacaktır ve takdir veya iltifat ettiklerinde de bunun yarım ağız ile yaptıklarını görürsünüz, sürekli bir yetersizlik hissine kapılırsınız daha fazlasını yapabilirdiniz, bunun nedeni aslında çok açıktır kendilerinin ailelerinde yaşadıklarını fark etmeden size de yaşatırlar, dengesiz aşırıya kaçan veya hiç takdir edilmedikleri aile ortamını devam ettirirler, gerçek ilgiden yoksulluk ya da tam tersi sınır konulmayan bir yetiştirilme sonrasında Narsisler sürekli doğrulanmak ve takdir edilmek için başkalarına ihtiyaç duyarlar. O nedenle Narsislerin hayatlarındaki kişiler sürekli bir şüphe içindedirler, davranışlarının samimi mi yoksa bir manipülasyon mu olduğunu anlamakta zorlanırlar, çok önemsiz görünün sorunlar tahmin edilemez biçimde sergiledikleri saldırganlık, suçlama ve iftiralar nedeniyle diken üstünde yaşamak zorunda kalırlar. Narsis partnerleri memnun edememekten korktukları için kendi ihtiyaçlarından da vazgeçme eğilimi gösterirler. Bu nedenler kendilerinden çok onların ne düşündüğünü ve ne yapacağını düşünerek hayatlarını sürdürmek zorunda kalabilirler. Zira bir narsis ile yaşıyorsanız ister istemez onların soğuk dünyalarında yaşamaya ve duygusal olarak terk edilmiş hissine alışmak zorundasınızdır, çok geçmeden kendinizden şüphe etmeye başlar ve öz güveninizin kendi değerinin anlamsızlaştığına şahit olursunuz, bu konuda memnuniyetsizliğinizi dile getirdiğinizde ise Narsis partneriniz bunu çarpıtacak ve sizi bunu söylediğiniz için kötü hissetmenize neden olacaktır. Bu insanlar peki neden ilişkilerine devam ediyor diye merak ediyorsanız, narsisler bir ayrılık tehdidi sezdiği zaman onlar için çok değerli olan bu ilişkiyi kaybetmemek için tüm kozlarını oynamakta ve bir şekilde sizi ikna edebilmektedir, ama günün sonunda bir narsis duygusal olarak bağlanmaktan çekinir. Çünkü bu alternatiflerini kısıtlar ve zayıf yönlerinin ortaya çıkması riskini barındırır, hiç memnun olmadıkları iç dünyalarını asıl benliklerini açığa çıkarmak zorunda kalabilirler. Zira fakat başta da bahsettiğim gibi bu insanlar böyle olmayı seçmediler ve hayat onlar için çok ama gerçekten çok zor o nedenle öncelikle yukardaki belirtileri kendinizde gözlemliyorsanız bir şeylerle yüzleşmenin vakti geldiğini anlamanız çok önemli bunu yalnız başınıza yapmanız imkansız onun için vakit kaybetmeden uzman yardımı almaya başlamanız ve hayatınızı kolaylaştıracak çözümleri hemen uygulamanız gerekiyor. Eğer hayatınızda bu belirtileri gösteren biri varsa öncelikle kendinizden şüphe etmeyi bırakmanız ve bu sorunlar ile yaşamak zorunda olmadığınıza ve bunun ciddi bir zihinsel bir bozukluk olduğunu anlamanız ve bu kişinin yardıma ihtiyacı olduğunu bilmeniz gerekiyor, gerekirse öncelikle kendiniz güçlü olmak ve özgüveninizi geri kazanmak için bir uzman yardımı almanız ve kendisinin yönlendirmesiyle eşiniz, anneniz, babanız ya da arkadaşınıza yardım etmeniz gerekiyor. Şunu da unutmamak gerekiyor ortada bir suçlu yok ancak suçluluk duygusunun ağır bastığı durumlarda genelde birçok surunun kaynağı çok çok derinlerde yatabiliyor, gerek aileden gerek çocukluktan, gerek yaşanılan çevreden kaynaklanan travmalar bizi hiç olmadığımız birine çevirebiliyor. O neden ile kendimizi veya çevremizi suçlamaktan öte bu sorunlarla, bu soruna neden olan kişiler ya da olaylarla yüzleşmekten geçiyor her şey, sorunun kaynağı ile yüzleştiğinizde gerçekten ne kadar can sıkıcı bir şey olsa bile bunları kabul ettiğinizde çözüme bir adım daha yaklaşıyoruz. Çünkü her şeyin ötesinde asıl önemli olan başkalarının gözünde iyi bir yaşam değil, en derinlerde kendi içimizde iyi hissettiğimiz, mutlu olduğumuz bir yaşamdır. Bloğumun sonuna gelmiş bulunmaktayım. Herkese iyi okumalar dilerim
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 06/01/2025 05:56:33 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/13926
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.