Kış Hastalıkları Kapıda!

Kış aylarına girdiğimiz bu günlerde soğuk hava da solunum yollarını hassaslaştırarak nezle, grip, faranjit, sinüzit, zatürre, bronşit ve benzeri viral veya bakteriyal enfeksiyonlara karşı daha açık hale geliyoruz. Sağlıklı kalmanın başlıca koşulu bağışıklık sistemini güçlü tutmaktan geçiyor ve ben hastalıklardan korunmak için yapılması gerekenleri sizin için bir araya getirdim.

Bağışıklık sistemi veya immün sistem; bir canlıdaki hastalıklara karşı savunma mekanizmasını oluşturan, patojenleri ve tümör hücrelerini tanıyıp onları yok eden, vücudu yabancı ve zararlı maddelerden koruyan bir sistemdir.

Bu sistemi sürekli korumak için uygulamamız gereken günlük bir iki rutinimiz var:

Her şey dengeli beslenmeden geçiyor. O yüzden ilk adım yediğimize içtiğimize dikkat etmek. Burada size vitamin alın, şekerden uzak durun ya da alkol, sigara katiyen yok demeyeceğim. Bu devirde herkes sağlıklı beslenme nasıl olmalı onu biliyor. Ha gıdaya erişemeyenler var ama o başka yazının konusu.

Beslenmeyi de günlük hareket seviyemiz takip ediyor. Yürüyüşler ya da evde yapılacak kısa egzersizler günlük rutinde mutlaka olmalı. En azından asansör kullanmayın da merdiven kullanın, aracınızı biraz uzağa park edin. Gibi gibi... Yalnız bu günlük aktiviteler, günlük bari bunu yapın dediğim. Yoksa haftada belki de bir gün spor yapmanızın yeri ayrı. Onu da yapın :)

Yedik içtik, kalorileri yaktık. Bir de bizim bedenimizin dinlenmesi gerek. Düzenli bir uyku şart. Uykudan farklı blog yazılarımda detaylıca bahsettim. Burada lafı uzatmayalım.

Bunlar aslında sağlıklı bir insan olmanın en bilindik üç adımı ve dördüncü adımda hijyen geliyor. El ve ağız hijyeninin sağlanması da bağışıklık üzerinde, kişiyi aslında her türlü hastalığa karşı korumada en önemli faktör.

İnsanı zayıflatan ve her hastalığa açık hale gelmesini sağlayan bir diğer faktör de psikolojimiz. Ruh sağlığı çok önemli ve bu konuda da yazım mevcut.

Gel gelelim nispeten daha az bildiklerimize:

Mevsim geçişlerinde polenler ve diğer alerjenler artıyor. Alerjenlere maruz kaldığımızda ise burun etlerimiz şişebiliyor. Bu şişme sorununu da düzgün nefes alamamak takip ediyor ve ağızdan nefes almaya başlıyoruz. Burundaki mukus tabakası, kıllar vb. yapılar sayesinde aslında bir çok kiri, tozu, yabancı maddeyi ve bazı mikroorganizmaları tutuyor iken ağız bu görevi üstlenemiyor çünkü yapısı burun gibi değil. Ağız daha çok sindirim sisteminin bir elamanı, sindirim için özelleşmiş dil, diş gibi yapıları ve tükürük gibi salgılarıyla katabolik olayları gerçekleştiriyor. Ağızdan sonraki diğer solunum sistemi elemanları işlerini yapsa da ciğerlere bazen istemediğimiz maddeler gitmiş olabiliyor. Vücut hemen savunmaya geçiyor ama burada uzman kontrolü ve onların vereceği takviye gıdalar vücudunuza en büyük destek. Bir de sizi korumak için çabalayan vücudunuzu uyku ile ödüllendireceksiniz ama gece de şişen burun etleri kalitesiz uykuya sebep oluyor. Bağışıklık düşüyor haliyle ve alerji ile başlayan semptomlar daha farklı hastalıklara dönüşüyor.

Demin takviyeler dedik. Doktorların genellikle ilk başvurduğu D vitamini hapları oluyor. Bunun belli sebepleri var. Bi kere çoğu vitamini gıdalardan alabiliyorsunuz ama D vitamini en iyi güneşten alınırken kışın güneş de yüzünü çok az gösteriyor. Yalnız fazla D vitamini kullanımının kalsiyum fazlalığına ve haliyle böbrek taşına, safra kesesi taşına yol açacağını unutmayın.

Gıdalardan aldığımız vitaminlerin başında da C vitamini geliyor. Limon, portakal, mandalina gibi gıdaları tüketmek sizi hastalıktan koruyor. Posalıları, posasıyla yemeyi tercih edin, daha sağlıklı. Hele bir de sabahları kalkınca ılık bir bardak limonlu su, her derde deva. Ama limonsuz su da önemli :) Günde en az 1.5 - 2 litre su içmek metabolizmanızınız sorunsuz çalışmasına katkı sağlar. Öte yandan maden suyu, ayran, kefir ve bitki çayları da tüketilebilir.

Düzgün beslenme, sağlıklı yağlara da yer vermektir. Kuru yemişler burada devreye giriyor mesela. Kahvenizin yanında ya da ara öğünlerde aşırıya kaçmamak kaydıyla içinde bir çok minerali de barındıran kuru yemişler tüketilmelidir.

Beslenmenin yanı sıra demin de söylediğim gibi hijyen faktörü etkili. Soğuyan hava ile birlikte insanlar sıcak ve kapalı mekanlarda vakit geçiriyor. Bu ortamlarda hava dengesi iyi ayarlanmalı. İyi havalandırılmayan ortamlarda hastalıklar kolaylıkla yayılıyor. Tabi sadece havada değil, yüzeylerde de mikroorganizmalar yaşar. O yüzden el hijyeni çok önemli. Hijyen sadece elde değil. Ağız hijyeni de önemli, dişleri de mutlaka fırçalamalıyız.

Güneşe aldanmayın. Havanın aldatıcı olduğu dönemlerde de giysilere dikkat etmek gerek. Ne fazla ince ne fazla kalın :) Yazımı bitirmeden size kombin önerileri yapacağım, dermişim... Kombin değil bilgilerime dayanarak sağlıklı birkaç besin ve bir çorba tarifi vermek istiyorum.

Bağışıklık Sistemini Güçlendiren 10 Besin:

1- Portakal

2- Ispanak

3- Balık

4- Maydanoz

5- Yumurta

6- Badem ve Ceviz

7- Yoğurt

8- Brokoli

Agora Bilim Pazarı

Reklam Teorileri 1

Reklam araştırmalarında yani reklamın nasıl çalıştığını anlamaya çalışırken yapılan araştırmalarda kullanılan teorilerin yarısından biraz fazlası psikoloji bilim dalına aittir. İlgili diğer dallar ise pazarlama, iletişim, sosyoloji, antropoloji ve reklamın kendi teorileridir. Tamamı reklamın insanları nasıl etkilediğini farklı varsayımlara dayalı hipotezlerle ortaya koyar ve reklamın nasıl çalıştığına yönelik bilgimizi zenginleştirir.

Ne yazık ki sadece bir teoriyi okuyup öğrenerek reklamların insan davranışını nasıl yönlendirdiğini anlamak mümkün değildir. Tüm teorik çalışmaları, yaklaşımları bilerek tümünden bir sonuca ulaşmak, hangi reklam kararını veriyorsak ilgili teoriden o kararla ilgili bölümü almak en doğrusudur. Şu an itibariyle reklamları anlamanın ve etkili reklam yapmanın da başka bir yolu yoktur. Bu nedenle bu kitapta reklamları anlamamıza yarayacak en önemli 13 reklam teorisini bir araya getirdik. Yazarlar bu 13 teoride anlaşılır bir dille reklamların nasıl çalıştığını anlatıyorlar. Sadece geleneksel medya reklamlarının değil internet ve sosyal ağ reklamlarının da nasıl çalıştığını ayrıntıları ile ortaya koyuyorlar.

Reklam konusunu daha iyi anlamak, bu konuda araştırma yapabilmek, daha iyi uygulamacı olmak isteyenler bu kitabı okumalılar. Reklamın sadece izleyicileri dahi farklı disiplinlerden gelen bu 13 teoriyi öğrenerek çok daha iyi izleyici olabilirler. Reklam teorilerinin hemen hemen hepsinin aynı zamanda birer ikna teorisi olduğunu da unutmamak gerekir. Reklamın ana temeli iknaya dayanır. Hangi eylemin temeli iknaya dayanmaz ki?

Prof. Dr. Ali Atıf Bir

Prof. Dr. H. Kemal Suher

Devamını Göster

₺210.00

Satın Al Tüm Ürünler

9- Zerdeçal

10- Sarımsak

Bağışıklık Güçlendirici Kış Çorbası:

• 1 Adet Soğan
• 3 Çorba Kaşığı Zeytinyağı
• 1 Adet Havuç
• 1 Adet Kereviz ve 2 Dal Kereviz Yaprağı
• 1 Adet Patates
• 1 Kahve Fincanı Kırmızı Mercimek
• 3 Adet Kıyılmış Sarımsak
• Damak Zevkinize Göre Baharatlar: Karabiber, Pul Biber, Tuz, Nane...

Üzeri İçin:

• 1 Çorba Kaşığı Tereyağı
• Damak Zevkinize Göre Baharatlar: Karabiber, Pul Biber, Tuz, Nane...

Hazırlanışı: Soğanı küp küp doğrayıp zeytinyağında soteleyin. Havuçları da küp küp doğrayın ve onları da ekleyin. Kalan sebzeleri de doğrayıp mercimekle ekleyin ve üzerini dört parmak geçecek kadar sıcak su ve sevginizi ilave edin. Sebzeler ve mercimek yumuşayana kadar pişirin. Ocaktan alıp blenderden geçirin daha sonra tekrar ocağa alın ve bir taşım kaynatın. Üzeri için baharatları tereyağında yakın ve çorbanın üzerinde gezdirip servis edin. Afiyetle yedikten sonra beğenip beğenmediğinizi bana iletebilirsiniz...

Kendinize dikkat edin a dostlar.