James Webb Teleskobuna Bir Mikrometeor Çarptı
Mikrometeorlar ne kadar tehlikeli olabilir ?
Yapımı tam 20 yıl sürdü 10 milyar doları aşan bir bütçe ve dünyanın dört bir yanından gelen yüzlerce bilim insanı hepsi bu teleskobun yapımında görev aldı
Bu kadar önemli bir teleskop uzaya fırlatılışının ilk 6. ayında bir mikrometeor tarafından saldırıya uğradı. James Webb'in altın aynalarından birine çarpan bu mikrometeor gözle görülür bir hasar bıraktı mikro diyorum çünkü çarpan cismin boyutu bir kum tanesinden bile daha küçük
Uzay her ne kadar aklımızın almadığı kadar büyük olsa da bu sonsuzluk içinde çok küçük bir yer kaplayan uzay araçlarımız, çeşitli tehlikelerle karşı karşıya kalabiliyor.
Mikrometeorlar nedir ve uzayda bunların bize ne gibi zararları olabilir gelin ondan bahsedelim.
İnsanlığın, başını kaldırıp göğe bakmaya başladığı ilk çağlardan beri ilgisini çeken doğa olaylardan birisi yıldız kayması olmuştur. Sakin ve bulutsuz bir gecede aniden parlayıp uzayan ve hemen sönüp kaybolan bir ışık huzmesi…
Aslında onlar yıldız değil birer göktaşı ve atmosfere girdiğinde sürtünmenin etkisiyle yanarak küçük parçalara ayrılan gökcisimleridir.
Boyutları bazen bir otomıbil büyüklüğünde iken kimi zaman bir kum tanesi kadar küçük ve bu taşlardan her gün milyonlarcası atmosfere giriyor tabiki yanarak küçük parçalara ayrıldığı için onların nereye düştüğünü bilemiyoruz.
Mikrometeorlar ise çok küçük gökcisimleridir.
Sanıldığının aksine bu meteorlar bir çakıl taşı veya leblebi, fıstık büyüklüğünde değildir. Çünkü bu büyüklükteki bir obje mikrometeor değil, doğrudan meteor olarak sınıflandırılır. Birkaç milimetreden büyük olmayan mikrometeorlar, çoğunlukla bir kum tanesinden daha küçük, hatta bir toz zerresi kadar ufak gökcisimleridir.
Bu kadar küçük bir parçacığın ne gibi bir zararları olabilir dediğinizi duyar gibiyim böyle küçük bir parçadan ne zarar gelebilir ki diyorsunuzdur ancak bu mikrometeorlar muazzam hızları nedeniyle uzayda büyük zarar verme potansiyeline sahiptir.
Bir cismin hızı ne kadar fazla ise çarptığı alana zarar verme potansiyeli de bir o kadar yüksektir. Mikrometeorlar uzayda etrafına takıldığı gökcisimlerinin yörüngesinde hızlanarak akılalmaz hızlara ulaşabiliyor, uzayda atmosfer olmadığından sürtünme de olmaz dolayısıyla bu mikrometeroları yavaşlatıcak hiçbir şey yok yerçekimi etkisiyle hızlanan bu mikrometeorlar o kadar yüksek bir hıza ulaşır ki saniyede 10-20 km arası hızlarla hareket edebiliyorlar.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Hızınız fazla ise, kütleniz küçük de olsa potansiyel enerjiniz daha yavaş kütleye sahip cisimlerden fazla olur. Bunu şu şekilde düşünebilirsiniz. Bir mermiyi, elinizle karşınızdakine fırlatırsanız ona hayati bir zarar veremezsiniz, ancak aynı mermiyi bir tabancadan çok yüksek hızla fırlattığınızda ölümcül yaralanmalara sebep olacağını hepimiz biliriz. Mikro meteorlar da böyledir.
James Webb uzay teleskobu, Dünya ve Güneş arasında sabit bir yörüngeye yerleştirildi Burada mikrometeor sayısı hem daha az, hem de kütle çekim nedeniyle hızları oldukça yavaştır. Yavaş dediğim saniyede 7-8 km hızlarda hareket eden parçacıklar
James web teleskobuna bir mikrometeorun çarpacağı zaten biliniyordu ve gereken hesaplamalar yapılmıştı ancak bu kadar kısa süre içerisinde çarpmasını kimse beklemiyordu bu olasılık üst üste 6 defa milli piyangoyu kazanma olasılığı ile kıyaslayabiliriz ancak bu ihtimal gerçek oldu ve teleskobun altın aynalarıdan birisine çarparak James Webb'te gözle görülür bi hasar bıraktı.
Nasa yaptığı açıklamada teleskopta kalıcı bir hasar olmadığını teleskobun tüm işlevleri ile çalıştığını belirtiyor
Peki bu mikrometerolar yörüngede bulunan uzay araçlarına hiç mi zarar vermiyor
Elbette zarar veriyor bu görmüş olduğunuz fotoğraf Hubble teleskobunun güneş panelleri bazı paneller çalışmasada diğerleri hala işlevini sürdürmeye devam ediyor
Uzaya giden bütün araçlar bu çarpma ihtimalleri değerlendirilerek parça parça sistemler halinde tasarlanıyor ve bir sistem arızalanırsa diğer sistem kusursuz olarak çalışmaya devam ediyor. Böylelikle mikrometeor çarpmalarından oluşan arızalar tüm sisteme değil sadece bir bölüme zarar vermiş oluyor
Örneğin (İSS) uluslarası uzay istasyonunun dış yüzeyi iki ince alüminyum panel ile kaplı bir mikrometeor dışarıdaki alüminyum panele çarptığında kinetik enerjisini ve hızını kaybediyor ve aralarındaki boşluktan ikinci panele çarptığında enerjisinin büyük bir kısmını kaybetmiş oluyor böylelikle astronotlar uzay istasyonu içerisinde güvenle yaşayabiliyorlar.
Aynı şekilde korumalar James Webb teleskobunda da kullanılmaktadır.
Nasadan gelen açıklamada James Webb'in altın aynalarından birisi zarar görsede şu an için teleskobun görme kalitesini etkilemiyor fakat böyle bir çarpışmanın tekrar olmayacağının bir garantisi yok ve ne zaman olacağını da asla bilemiyoruz 1 buçuk milyon km öteye teknik servis gönderip onu tamir edemeyeceğimize göre James Webb teleskobu bütün arızalara karşı hazırlıklı olmalı.
Ancak bilinmesi gereken çok önemli bir konu var ki uzayın devasa büyüklüğü .
Voyager 1 ve 2, Casini ve birçok uzay aracının uzayda güvenle seyahat etmesi aslında uzayın devasa büyüklüğünün bir sonucu Voyager 1 güneş sistemini terk etmeden önce Mars ile Jupiter arasında bulunan asteroid kuşağından tek bir hasar bile almadan yoluna devam etmesi onlarla karşılaşma ihtimalinin ne kadar düşük olduğunu gösteriyor.
- 5
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 12/01/2025 01:53:09 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/12258
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.