Gezegenlerin Hizalanması
25 Ocak'ta ne oluyor?

- Blog Yazısı
Sosyal medyada hepiniz görmüşsünüzdür. 21 Ocak itibariyle gökyüzünde nadir bir olay gerçekleşecek: Altı gezegen—Mars, Venüs, Jüpiter, Satürn, Neptün ve Uranüs—öyle bir hizalanacak ki, dünyadan baktığımızda aynı doğrultudaymış gibi gözlemlenecek.
Çıplak gözle Mars, Venüs, Jüpiter ve Satürn rahatlıkla görülebilirken, Neptün ve Uranüs için teleskop ya da güçlü bir dürbün gerekecek. Bu muhteşem manzara, 25 Ocak akşamı, gün batımından sonra özellikle 20.30 ile 23.00 arasında izlenmeye en uygun olacak. Işık kirliliğinden uzak, açık bir alanda bu nadir gökyüzü olayını kaçırmamak için hazırlıklı olun!
Önce şunu söyleyeyim, gezegenler yan yana sıralanmayacak. Ancak, bu olayda gezegenler yalnızca belirli bir açıyla dizildiği için böyle görünecek; her biri kendi hareketine devam edecek. Gezegenler, güneş etrafındaki yörüngelerinde farklı hız ve büyüklüklerde hareket ederken, bu tür hizalanmalar belirli zamanlarda gerçekleşir.
Gezegenlerin yörüngelerinin şekli ve dönme hızları gibi faktörler, bu hizalanmaların sıklığını ve görsel etkisini belirler. Genellikle Dünya'dan gözlemlenen bu tür olaylar, gökyüzünde estetik bir şölen sunar, ancak fiziksel anlamda doğrudan bir etki yaratmaz. Bununla birlikte, bu hizalanma sırasında ilişkili pek çok ilginç açıklama duyacağınızdan eminim. Ancak, şunu belirtmek gerekir: Hiçbir gezegen bizim kader kapımızdan falan giremez. Bazı olaylar bilimle açıklanabilir; diğerleri ise inanç ve bilinmezlik alanında kalır. Bilimsel olarak çevresel veya biyolojik anlamda bir etki yaratmaz. Gezegenlerin büyüklükleri, kütle çekim etkileri ve birbirlerinden uzaklıkları göz önüne alındığında, bu hizalanmaların Dünya üzerinde fiziksel bir değişiklik oluşturması mümkün değildir. Gezegen hizalanmasının insan vücudu üzerinde de fiziksel bir etkisi bulunmamaktadır. İnsanlar doğal güçler tarafından etkilenmezler. Ancak, insanların gökyüzündeki bu tür olaylarla olan ilişkisi, daha çok psikolojik bir boyut taşır. Bunun yerine, gökyüzünde sunduğu estetik güzelliklerle daha çok ilgi çeker.

Uzayda bunun dışında birçok kozmik olay da meydana gelir. Güneş aktiviteleri (örneğin, güneş fırtınaları), Dünya’nın manyetik alanıyla etkileşerek aurora borealis gibi büyüleyici doğal olayları tetikleyebilir. Yine de bu tür olaylar, gezegen hizalanmalarından çok daha etkili ve farklı mekanizmalara sahiptir. Ayrıca, süpernova patlamaları veya kara deliklerin etkileri gibi kozmik olaylar, çok daha nadir ve büyük ölçekli sonuçlar doğurur.
Son Gezegen Hizalanması ve Önceki Dönemler
Gezegen hizalanmaları, tarih boyunca gözlemlenen ve merak uyandıran astronomik olaylar olmuştur. Son büyük gezegen hizalanması, 2000'li yılların başında meydana geldi. O dönemde Jüpiter, Satürn, Mars, Venüs ve Merkür’ün gökyüzünde birbirine yakın bir hizaya gelmesi büyük bir ilgiyle gözlemlenmişti.
Tarihte de ilgiyle takip edilen bu tür olaylar, Mezopotamya ve Maya uygarlıkları gibi eski medeniyetler tarafından dini ve kültürel işaretler olarak kabul edilirdi. Günümüzde ise, evrenin büyüklüğünü ve insanın evrendeki yerini anlamak için hem bilimsel hem de felsefi bir fırsat sunuyor.
Daha önceki hizalanmalara baktığımızda, 1960’lı yıllarda uzaya ilk insanın gitmesi, Ay’a ayak basılması ve rock’n roll gibi kültürel devrimlerin yaşandığını görüyoruz. O dönemde, bilgisayar biliminin temelleri atılmış, kadın hareketleri canlılık kazanmıştı.
1980’lerde video oyunları, mobil telefonlar ve ofislerde bilgisayarların kullanılmaya başlanması dikkat çekmişti. Video oyunları hayatımıza dahil olmuştu.
2000’li yıllara geldiğimizde biyoteknoloji alanında önemli adımlar atıldı, sosyal medya ve dijital toplumlar hayatımıza girdi, çevre duyarlılığı ve aktivist hareketler yükselişe geçti.
Şimdi, 2020’li yıllardayız ve yapay zeka dönemi hızla ilerliyor. Ancak bana göre, yapay zeka henüz hayatımıza tam anlamıyla yerleşmedi. Biz şu anda yalnızca fragmanını izliyoruz. Hele de bizim ülkemizde bu süreç çok başında. Ancak, bu teknolojinin gelecekte sağlıktan ekonomiye, sosyallikten gıdaya kadar birçok sektörü domine edeceğine inanıyorum. İnsan gücüne daha az ihtiyaç duyulacağı, hatta dünyanın bilinen sınırlarının değişmeye başlayacağı bir döneme giriyoruz. Ömrün uzayacağı, yaşlılık kavramının tarihe karışacağı, insan DNA’sına müdahale edileceği bir gelecek çok da uzak görünmüyor. Uzay turizminin başlayacağı ve uzayda yaşamın daha mümkün olacağı bir dönemin eşiğindeyiz.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Yeni Ayın Rolü
29 Ocak’ta meydana gelecek yeni ay, bu hizalanmanın gökyüzündeki etkisini daha da artıracak. Yeni ay sırasında bu hizalanma, görsel anlamda bir pik yapacak ve izleyicilere benzersiz bir manzara sunacak. Böyle dönemlerde gökyüzüne bakmak, bize evrenin ne kadar büyük olduğunu ve insanlığın tarih boyunca bu büyüklüğe nasıl cevap verdiğini hatırlatıyor. Ve yeni ay, astroloji tutkunları için de yeni gelişmeler demek. Bilim insanları bu hizalanmayı doğa üzerindeki olası etkilerini araştırmak için bir fırsat olarak görüyor.

Bazı teorilere göre, bu olay dünyanın enerjisini ve manyetik alanını etkileyebilir. Bu durum, ruh hali değişimlerine, finansal piyasalardaki dalgalanmalara, hatta depremler ve volkanik patlamalar gibi doğa olaylarının tetiklenmesine yol açabilir. Astrolojiye inananlar ise bu hizalanmanın bireylerin ilişkileri, kariyerleri ve sağlıkları üzerinde belirgin etkiler yaratabileceğini savunuyor. Ama yine de bu hizalanmayı sadece burçlarla ya da duygu durumlarımızla ilişkilendirmekten öte, insanlık tarihindeki dönemsel bir okuma gibi görmek gerektiğini düşünüyorum. Gökyüzünde izlediğimiz bu olağanüstü düzen, bize evrenin büyüklüğünü ve potansiyelimizi hatırlatıyor. Evrenin işleyişine dair yeni sorular sormamız ve keşifler yapmamız için bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor.
- 3
- 3
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ Tevfik Uyar. Astrologların Bilimle İmtihanı – Açık Bilim. (3 Şubat 2014). Alındığı Tarih: 24 Ocak 2025. Alındığı Yer: Açık Bilim | Arşiv Bağlantısı
- ^ Heltia. Astrolojiye İnanmanın Arkasındaki Psikoloji - Heltia Blog. (17 Eylül 2023). Alındığı Tarih: 24 Ocak 2025. Alındığı Yer: Heltia | Arşiv Bağlantısı
- ^ T. L. Demler, et al. (2019). Exploring The Potential Psychiatric Implications Of Astronomical Phenomena. Innovations in Clinical Neuroscience, sf: 27. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 27/04/2025 09:57:24 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19657
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.