Düşünme eyleminin düşünülmesi
Düşünme eyleminin düşünülmesinden bahsetmeden evvel düşünmenin kendisini açıklamakta yarar olacaktır.
Düşünmek ne demektir?
Düşünmek, henüz şuanda, burada zorunluluktur. Bizi eylemeye götüren önermelerin öğrenme yoluyla akla ve düşünülecek olana verilme durumudur. Düşünmek, eylemeden önce olan, bilgi ve duyusallık ile birlikte sonuca eğilme tutumudur.
Diyebiliriz ki düşünmenin kendisi, düşünme eyleminden önce gelir ancak düşünmenin zorunluluğu zihinde vuku bulduğu için düşünme eylemi bu yüzden koşul olarak öne sürülmüş olur.
Düşünmenin kendisinin pek çok etkilenişleri olabilir. Ancak düşünme eyleminin varlığı bu etkilenişlerin tutumudur. Düşünme eylemi, düşünmenin ürünü olarak ortaya çıkmakla beraber öğrenilmesi gereken açıklıktır. İnsan düşünmenin ürünü olarak, düşünce yargıları ile günlük hayatta var olmaktadır. Bu kısım önemlidir çünkü; Düşünme eyleminin kendisi bahsettiğim gibi öğrenilmesi gerekendir. Düşünmenin ürünü olarak düşünce yargıları, aklın soyut ve kavramsal bilgisidir. Özellikle bu noktada eksiklik olarak düşünme eyleminin düşünülmesi ortaya çıkar. Meseleyi biraz daha açacak olursam; düşünme eyleminin düşünülmesinde algı ve görü bilgisi yatmaktadır. Bu, varlığın hayat içerisinde ki konumlanışına ise doğrudan bir etki sunmaktadır.
Düşünce dünyamızın temelini algı ve görü bilgisi oluşturmaktadır diyen Schopenhauer’a göre de bu aynı zamanda kavramsal ve soyut bilginin kaynağıdır.
Fakat günümüzde düşünmenin ürünü olarak, düşünce yargıları biçimleri bakımından değerlendirme yapacak olursak; Heidegger’in, “insan yüzyıllardır çok fazla eylemiş çok az düşünmüştür” sözü meselenin özü olarak, düşünme eyleminin düşünülme eksikliğini açıklar niteliktedir.
İnsanları hayvanlardan ayıran en belirgin özellik: aklın varlığıdır. İnsanı insandan ayıran temel zihinsel aktivite ise düşünme eyleminin düşünülmesidir. Denilebilir ki İnsan sadece düşünmez aynı zaman da bilirde. Evet, bu doğrudur ancak düşünme etkilenişlerine hakiki, çekirdek bilgi yerine sadece “Salt” duygulanış bilgisi eklenirse ozaman yanılsamalar bütünü ortaya çıkacaktır.
Düşünmenin eylemine doğru düşünüş ise iki yönlü olmayı gerektirir. söylendiği gibi Bunlardan ilki kaynağını algı ve görüden alan kavramsal ve soyut bilgi diğeri ise aklın edimselliğidir.
Son olarak özellikle 21.yy’da Düşünüş eksikliği değil, düşünme eyleminin düşünülmesi eksikliğidir. Unutulmamalıdır ki hayata doğrudan etkisi bulunan düşünmenin ürünü düşünce yargılarının kendi başına var olması, Akıldan uzaklaşmanın koşulu olarak varlığımıza yansımaktadır.
- 4
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 04/05/2024 20:03:56 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/15072
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.