ÇOCUK İHMALİ VE ÇOCUK İSTİSMARI!
“Çocuklarına sahip çıkamayan bir toplumun geleceği de yoktur.”

- Blog Yazısı
Başta Eğitim Emekçilerine ardından vicdan sahibi herkese…
“Çocuklarına sahip çıkamayan bir toplumun geleceği de yoktur.”
Toplumsal çürümenin en belirgin kilometre taşlarından biri de ne yazık ki; emanetimizde olan ve gelecek bildiğimiz çocuklara, çocuklarımıza yönelik işlenen suçlardır.
Belki de bunların en başında yer alanı uyuşturucu kullanımı ve bugün için ülke gündemimize damga vuran çocuk ihmali ve istismarıdır.
Gerek hastalıklı kafaların, gerek bu kafaları görmezden gelme eğilimimizin gerekse bu kafalara yönelik siyasi tercihlerin elbirliği ile yarattığı tartışılan çocuk ihmali ve istismarının, tartışmasız hayat bulduğu coğrafya ve alanlar hep aklın ve bilimin kapı dışarı edildiği coğrafya ve alanlar olagelmiştir.
Özellikle kendi içinde kapalı, kültürel devrimini kendi iç devinimi ile yapamayan, dinci gericiliğin, mensubu olunan dini de töhmet altında bırakacak şekilde, hayatın tamamına veya ağırlıklı bir kısmına pervasızca nüfuz ettiği-ettirildiği coğrafyalarda daha bir belirgin.
Burada, bu tartışmaların ayrıntısına girmeden ve anlaşılması acil ve elzem olan çocuk ihmali ve istismarı konusunun, yeri ve zamanı ayrı olan ayrıntılar ile sulandırılmasına ve özün kaçırılmasına izin vermeden konuya yönelik yüzeysel fakat bir o kadar önemli bir kaç noktaya değinilecektir.
Bu elim olguya, en değerli emanetimiz olan çocuğu tanımlamakla başlayacağız.
Çocuk:
Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 1’inci maddesine göre; çocuğa uygulanabilecek olan kanuna göre daha erken yaşta reşit olma durumu hariç; on sekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır.
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 3’üncü maddesine göre; çocuk, daha erken yaşta ergin olsa bile, on sekiz yaşını doldurmamış kişiyi ifade eder.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
İstatistikler ne diyor
Adalet Bakanlığı'nın yayımladığı adli istatistiklere göre, Türkiye'de 2019’da “cinsel dokunulmazlığa karsı suç” kapsamında 49 bin 57 dava açılmış, bunların 22 bin 689’unu çocuklara yönelik cinsel istismar suçları oluşturmuştur.
Yine Adalet Bakanlığı'nın istatistiklerine göre, 2012’de çocuğun cinsel istismarı davalarında suç sayısı 17 bin 589 iken, 2019’da bu sayı 22 bin 689’a çıkmıştır.
İnsan Hakları Derneği'nin İstanbul Şubesi Çocuk Hakları raporuna göre ise 2002’den bu yana 18 yasın altında 440 bin çocuk doğum yapmıştır.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’nun 2021 yılı verilerine göre ise 207 bin 999 çocuk mağdur olarak, 132 bin 943 çocuk ise suça sürüklenme sebebiyle (kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiasıyla) güvenlik birimlerine getirilmiştir.
Suç mağduru olarak gelen veya getirilen 186 bin 14 çocuğun % 57,4’ü yaralama, % 13,1’i cinsel suçlar, % 1 2,4’ü aile düzenine karşı suçlar, % 4,5’i tehdit, % 1 2,6’sı bu nedenlerin dışında kalan diğer nedenlerden dolayı mağdur olmuştur.
TÜİK verilerine göre suç mağduru çocukların oranı bir önceki yıla göre % 10 artış göstermiştir.
Tüm bu istatistikler, çocuk haklarını merkezine almayan politikaların ve çocuklara ilişkin koruyucu/önleyici mekanizmaların işlememesinin birer sonucudur.
Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin bile çekinceli üç madde ile kabul edildiği Türkiye'de, çocukların temel haklarını koruyan bir perspektifle hareket edilmesi, destek alınabilecek aktörlere ya da mekanizmalara erişimin sağlanması önem kazanmaktadır.
Çocukluk, tarihsel ve toplumsal bir olgu olarak, yaşanılan zamana ve mekâna, ülkeye, içinde bulunulan sınıfa ve maddi koşullara göre değişir. Bu bağlam içinde çocukluk koşulları, ailenin ait olduğu sınıfsal konuma göre belirlenir.
Günümüzde de çocuklar, gerek küresel ölçekte gerek yerel ölçekte kapitalizmin ürettiği toplumsal eşitsizliklerin sonuçlarını aileleriyle, ait oldukları toplumsal sınıf ile birlikte paylaşmaktadır.
Çocukları, içinde bulundukları toplumun, aklı ve bilimi dışlayan, gerici, kapitalist, otoriter ve antidemokratik koşulları içerisinde değerlendirdiğimizde, besinini buradan alan zihniyetin çocukların ihmal ve istismarına da yol açması kaçınılmaz olmaktadır.
Çocuk İhmali Nedir?
Boyut: 16 x 24
Sayfa Sayısı: 280
Basım: 1
ISBN No: 9789944341790

Çocuğun gelişimini ve kararını gözetmeden yapılan davranışları kapsar. Ekonomik, coğrafi ya da fiziksel koşullara bağlı olmadan; bilerek ve isteyerek bakmakla yükümlü olunan çocuğun sağlığını, eğitimini, beslenmesini, barınmasını ve güvenli şekilde yasamasını tehdit altına alan davranışlara ihmal denir.
Yoksul olmak, zor koşullarda yaşamak, imkânların kısıtlı olması ihmalin gerekçesi olamaz. Çünkü ihmal var olan olanakların çocuğun yararına kullanılmamasıdır.
İhmalin Örnekleri
Aşağıda ihmalin bazı örnekleri verilmiştir:
*Çocuğa yaşına uygun gerekli besinleri vermemek
*Uzun süre aç bırakmak
*Mevsime göre giydirmemek, kısın üşütecek, yazın bunaltacak giysiler giydirmek
*Çocuğa temiz olmayan giysiler giydirmek
*Çocuğun kişisel bakımını yapmamak
*Çocuğu uzun süre yalnız bırakmak
*Evi çocuğun güvenliği için düzenlememek, sürekli yaralanmasına yol açmak
*Temiz olmayan evde çocukla birlikte yaşamak
*Çocuğun gerekli sağlık ihtiyaçlarını karşılamamak, aşı gibi düzenli kontrolleri aksatmak, hastalandığında doktora götürmemek
*Duygusal ihtiyaçlarına cevap vermemek, aşağılamak, hakaret etmek ve güvenini kırmak
*Çocuğa ev içinde yapması uygun olmayan işleri yaptırmak
*Çocuğu dışarıda çalıştırmak
Çocuğun ihmal Edildiğini Nasıl Anlarsınız?
Bir çocuğun ihmale uğradığını anlamak için onun yaşına uygun ihtiyaçlarını bilmek ve çocuğu gözlemlemek gerekmektedir. Bu iş ev içinde olduğu kadar iş yerlerimiz olan okullarda da yapılmalıdır.
Bir çocuğun ihmal edildiğini anlamak için aşağıda birkaç somut durum sıralanmıştır:
*Mevsime göre giydirilmemişse
*Kirli ve bakımsızsa
*Aç bırakılmışsa
*Sürekli uykusuzsa
*Uzun süreli hastalıkları varsa
*Bedeni yaşıtlarına göre son derece güçsüzse
*Sıklıkla yorgun ve bitkin düşüyorsa
*Bedeninde sürekli yaralar oluşuyorsa
*Astım, diyabet, ciddi diş çürümeleri gibi fiziksel belirtiler varsa
*Evde onunla ilgilenen birinin olmadığını söylüyorsa
*Özel eğitim ihtiyaçları olduğu halde bu ihtiyaçlar karşılanmıyorsa
*Kendisine zarar veriyorsa
*Sigara, alkol ya da uyuşturucu kullanıyorsa
*Okula gönderilmiyorsa
*Okul devamsızlığı normalin çok üzerindeyse
*Okul başarısı başka bir nedene bağlı olmadan düşükse
Çocuğun İhmal Edildiğinden Şüpheleniyorsak Ne Yapmalıyız?
Çocuğun maddi kaynaklar elverdiği ölçüde bile ihtiyaçları karşılanmıyorsa ihmalden şüphelenilmelidir.
İlk olarak, iyi bir gözlem sürecinden sonra hane içindeki yetişkinlerle iletişime geçilmeli ve farkındalık artısı yaratılmaya çalışılmalıdır.
Çocukla birlikte yaşayan ve onu korumaktan sorumlu yetişkinlerin davranışlarında, iletişim kurulduktan sonra hiçbir değişim yoksa kasıtlı olarak çocuğun ihmal edildiği düşünülür. Bu durumda ise bize düşen çocuğun daha fazla ihmal edilmesine karşı tedbir alınmasını sağlamaktır.
Tedbir Alınması İçin Başvurmadan Önce Bilmeniz Gerekenler
Çocukları ihmale karsı koruyan uluslararası ve ulusal yasalar vardır. Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi ve Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü Ve İstismara Karsı Korunması Sözleşmesi, Türkiye'nin de imzacısı olduğu çocukları ihmale karşı koruyan sözleşmelerdir.
Ayrıca çocuklar ihmale karşı Anayasamızda 3 kanun içerisinde korumaya alınmıştır:
Türk Medeni Kanunu
(Madde 324) - Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür.
Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir.
(Madde 340) - Ana ve baba çocuğu olanaklarına göre eğitirler ve onun bedensel, ruhsal, zihinsel, ahlaki ve toplumsal gelişimini sağlar ve korurlar. Ana ve baba çocuğa, özellikle bedensel ve zihinsel engelli olanlara, yetenek ve eğilimlerine uygun düşecek ölçüde genel ve mesleki bir eğitim sağlarlar.
Çocuğun güvenliği tehlikeye düşer ve ana baba gerek kendiliklerinden gerekse özel kuruluşların yardımı ile bu tehlikeyi gideremezlerse resmi makamların müdahalesi gerekmektedir. Medeni hukuk çerçevesi içinde müdahale kural olarak 272. ve devamındaki maddelere göre yapılır.
Türk Ceza Kanunu
(Madde 473) - Korumaları altındaki 12 yasından küçük çocukları terk edenler 3 aydan 30 aya kadar hapis, (insan bulunmayan bir yere terk edilmişse ceza 1/3 oranında arttırılır).
Terk edilen çocuğun sağlık açısından zarar görmesi halinde ise faile verilecek ceza 5 yıla kadar ağır hapis cezasıdır. Terk edilen çocuğun ölmesi durumunda ise fail 10 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(Madde 1 1 2) - Kişinin eğitim ve öğretimin hakkının engellenmesi halinde fail hakkında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(Madde 233) - Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişiye şikâyet üzerine 1 yıla kadar hapis cezası verilir.
Velayet hakları kaldırılmış olsa da isteğe bağlı sarhoşluk, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılması ya da onur kırıcı tavır ve hareketlerin sonucu maddi ve manevi özen noksanlığı nedeniyle çocuklarının ahlak, güvenlik ve sağlığını ağır şekilde tehlikeye sokan anne veya baba 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Çocuk Koruma Kanunu
(Madde 6) - Adli ve idari merciler, kolluk görevlileri, sağlık ve eğitim kuruluşları, sivil toplum kuruluşları koruma ihtiyacı olan çocuğu, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na bildirmekle yükümlüdürler. Sosyal Hizmetler Ve Çocuk Esirgeme Kurumu kendisine bildirilen olaylarla ilgili olarak gerekli araştırmayı derhal yapar.
İstismar
Dünya Sağlık Örgütüne göre çocuklara yönelik istismarı üç başlık altında inceleyebiliriz.
***Duygusal istismar
***Fiziksel istismar
***Cinsel istismar
DUYGUSAL İSTİSMAR
Çocuğun ilgi ve sevgiden yoksun bırakılmasıdır. Çocuğun duygu ve düşüncelerinin ciddiye alınmaması, onunla alay edilmesi, aşağılanması ve kendini gerçekleştirebilecek etkinliklerden mahrum bırakılması sonucunda ortaya çıkar.
Tanımlanması zor olsa bile sıklıkla görülür. Çoğunlukla bilinçsizlikten kaynaklanır ve farklı kültürel davranışlarla maskelenir. Örneğin, kız çocuklarına erkek çocuklarına göre daha az saygı duyulması, duygusal istismarın bir türü olarak karşımıza çıkmaktadır.
Duygusal İstismarın Örnekleri
Aşağıda duygusal istismarın bazı örnekleri verilmiştir:
*Tehdit etme (çocuğu başka bir yere bırakma gibi)
*Çocuğun sahip olduğu özelliklerle alay edilmesi (sen anlamazsın vs.)
*Çocuğun sürekli olarak korkutulması
*Çocuktan yaşı ve gücünün kaldıramayacağı taleplerde bulunulması vb.
Duygusal İstismara Karsı Neden Mücadele Etmeliyiz?
Duygusal istismar ebeveynlerin davranışları, tutumları ve sözleri sonucunda çocuğun normal ve sağlıklı gelişmesini engeller. Ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğa uygulanan duygusal istismar çocuğun sahip olduğu kapasiteyi, yeteneklerini ve etkinliğini kullanmasını engeller ve onu pasifleştirir.
Duygusal İstismarı Nasıl Engelleriz?
Duygusal istismar son derece yaygın olmasına rağmen fark edilmesi güçtür. Bu istismar türünü engellemenin tek yolu farkındalık arttırıcı çalışmaların yapılmasıdır. Çocuğa istismar uygulayan ebeveynler, çoğunlukla ne yaptıklarının bilincinde değildir.
Kültürel ve geleneksel ahlaki kalıplar içerisinde toplum çoğu zaman çocukları aşağılamayı normalleştirmektedir. Ancak, duygusal istismarın çocuğu intihara kadar sürükleyen sonuçları olduğu unutulmamalıdır.
Bu yüzden duygusal istismarın tanımı ile çocuk üzerindeki kısa ve uzun dönemli etkileri konusunda bilgilendirme çalışmaları yapmalı, duygusal istismarı engellemeye çalışmalıdır.
Fiziksel İstismar Nedir?
Çocuğun sağlığına, beden bütünlüğüne ve gelişimine zarar veren davranışlardır. Yetişkinlerin çocukların görece güçsüzlüğünü kullanarak onlar üzerinde bilinçli şekilde fiziksel şiddet uygulamaları olarak tanımlanabilir.
Fiziksel İstismarın Örnekleri[1]
Aşağıda fiziksel istismarın bazı örnekleri verilmiştir:
*Değişik araçlar kullanarak (kemer vb.) dövmek
*Yüzüne ve ağız bölgesine bir araçla ya da doğrudan vurmak, yaralanmaya neden olmak
*Gövdesine, kalçasına ya da bacaklarına bir araçla ya da doğrudan vurmak
*Isırmak
*Tırnaklarını geçirmek
*Değişik araçlar kullanarak yakmak
*Kırık, zedelenme ya da çıkığa neden olmak vb.
Kaza mı Fiziksel İstismar mı?
Çocukluk döneminde oluşan kaza sonuç yaralanmalarla, yetişkinlerin fiziksel şiddetini ayırt etmek gerekir. Çocuklar yaşları gereği hareketli oldukları için kaza sonucunda sıkça yaralanırlar. Ancak;
*Bu yaralar uzun süre iyileşmiyor ve aynı yerlerde tekrarlanıyorsa
*Eklem bölgelerinden ziyade ağız bölgesi, kalça, bacak, sırt gibi yumuşak dokuya sahip bölgelerde yoğun şekilde görülüyorsa
*EI izi, ısırık izi ya da değişik araçların izleri belli oluyorsa
*Vücudun belli yerlerinde kümelenmiş şekilde mevcutsa kaza değil, fiziksel istismar olduğundan şüphelenilmelidir.
Çocuk Fiziksel İstismara Uğruyorsa Ne Yapmalıyız?
Öncelikle çocuğun yaralanmasının nedenlerini bulmalıyız. Bu yüzden çocuğun vücudunda izlere bakarak hemen müdahale yolu seçilmemelidir. Elbette, vücuttaki yaralanmalar, yanıklar ya da zorluklar önemlidir. Ancak çocukla iletişim kurumalı, davranışları da gözlemlenmelidir. Ebeveynle İletişim kurmak kimi zaman sakıncalı olabilir.
Eğer yeteri kadar fiziksel göstergenin yanında çocuk eve gitmek istemiyor, ebeveynlerinden korkuyor, fiziksel temasta bulunmaktan çekiniyor, aşırı tepkiler veriyor ya da yaralarını saklamak için uzun ve bol giysiler giyiyorsa fiziksel istismar ihmali artmaktadır.
Bu durumda ebeveynlerle iletişim kurulmalı ve anlatımlarda çelişkiler olup olmadığına dikkat edilmelidir. Açıkça sorular sormak yerine dolaylı şekilde bilgi edinmek en sağlıklısı olacaktır. Eğer istismarcı çocuğun ebeveynleri ise bazı durumlarda bunu açıkladığı için çocuğu cezalandırma yolunu seçebilirler.
Eğer fiziksel istismar İletişim kurularak çözülemeyecek boyutlardaysa, çocuğun acilen şiddet ortamından uzaklaştırılması gerekir. Gerekli yerlere başvuru yapılmalıdır.
Cinsel İstismar Nedir?
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre cinsel istismar çocuğun tam olarak anlayamadığı, onay vermesinin mümkün olamayacağı, gelişimsel olarak hazır olmadığı ya da toplumun yasalarına, sosyal normlarına aykırı olacak şekilde bir cinsel etkinliğe dâhil edilmesidir. Cinsel istismar bir çocukla bir yetişkin ya da kendisinden yaşça ve gelişimsel olarak büyük olan başka bir çocukla arasında gerçekleşen; sorumluluk, güven veya güç ilişkisini kullanarak istismarcının cinsel tatminine neden olan davranıştır.
Tedbir Alınması İçin Başvurmadan Önce Bilmeniz Gerekenler
Cinsel istismar suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda Haziran 2014’te yapılan değişikliklerle son haline kavuşmuştur. İlgili madde; Madde 103 — (Değişik: 18/6/2014 — 6545/59 mad.)
1.Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması halinde Verilecek ceza, istismar durumunda on yıldan, sarkıntılık durumunda beş yıldan az olamaz. Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır. Cinsel istismar deyiminden;
a)On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karsı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,
b)Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışılar, anlaşılır.
2.Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur.
3.Suçun;
a)Birden fazla kişi tarafından birlikte,
b)İnsanların toplu olarak bir arada yasama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
c)Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından,
d)Vasi, eğitimi, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
e)Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
4.CinseI istismarın, birinci fıkranın (a) bendindeki çocuklara karsı cebir veya tehditle ya da (b) bendindeki çocuklara karsı silah kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
5.Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
6)Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.
Cinsel İstismar Örnekleri
Cinsel istismar örnekleri aşağıda verilmiştir.
*Çocuğa cinsel içerikli sözler söylemek ve çocukla aynı içerikte konuşmalar yapmak
*Teşhircilik, röntgencilik
*Çocuğun cinsel ilişki sahnesine doğrudan şahit olması (başka insanlar ya da hayvanlarla cinsel ilişki)
*Çocuğa cinsel organ göstermek, çocuğun cinsel organlarını göstermesini istemek
*Çocuğa cinsel içerikli materyal göstermek (pornografik film seyrettirmek, fotoğraflar göstermek)
*Çocuğu pornografik malzemeler için kullanmak
*Oral-genital, genital-genital, genital-rektal, el ile ya da bir cisimle genital temas, rektal bölgelere, memeye veya vücudun diğer bölgelerine dokunmak ya da çocuktan dokunmasını istemek
*Çocuğa veya üçüncü kişilere para ve benzeri şeylerin verilmesi karşılığında çocuğun yetişkin tarafından cinsel obje olarak kullanılması
*Çocuğu fuhuş, pornografi ve cinsel sömürü amaçlı kullanmak, çocuk seksi turizmi, erken evlendirme Vb.
Çocuğun Cinsel İstismara Uğradığını Nasıl Anlayabiliriz?
Cinsel istismar hem çok yaygın şekilde gerçekleşmekte hem de ortaya çıkarılması son derece zor olmaktadır. Geleneksel ve toplumsal baskılar sonucunda sessiz kalınmakta, çocuklar cinsel istismara uğramaya devam etmektedir. Bu korkunç çemberi kırmak için öncelikle cinsel istismar durumunda çocuklarda ortaya çıkan fiziksel ve davranışsal etkilere bakmak gerekir.
Eğer çocuk;
*Uyku bozuklukları
*Aşırı talepkârlık
*Ana-babaya/bakım veren kişiye aşırı yapışma
*Cinselliğe ilişkin her türlü konu ve duruma aşırı ilgi gösterme ya da aşırı kaçınma
*Yaşına ve gelişimine uygun olmayan cinsel davranışlar
*Çok sık öpmeye çalışma, göğüslere, bacaklara ya da genital bölgeye dokunmaya çalışma, sürtünme, kendi genital bölgesini gösterme
*Dürtüsellik, saldırganlık
*İçe dönüklük, engellenme/baskılanma duygusu
*Aşırı uyumlu, aşırı itaatkâr olma
*Ana-babadan/bakım veren kişiden ayrılığa aldırmama
*Sağlığını tehlikeye atacak davranışlar
*Kendine zarar verme düşünceleri ve öz kıyım girişimi
*Madde kullanımı
*Bedeninin kirli ya da zedelenmiş olduğuna inanma ve ifade etme
Bu belirtiler varsa cinsel istismardan şüphelenilmelidir. Ancak bunların hiçbiri tek basına cinsel istismarın kanıtı değildir.
Çocuk Cinsel İstismara Uğradığını Nasıl Açıklar?
Çocuklarla güven ve saygı çerçevesinde kurulan ilişki sonucunda çocuklar bunu doğrudan size anlatmayı tercih edebilirler. Bu çok nadir görülen bir durum olsa da eğer çocuk size istismara uğradığını anlatıyorsa;
***Çok fazla detaylı sorular sormamalısınız (“Ne zaman oldu?”, “Sen ne yapıyordun?”, “Karşı çıkmadın mı?” gibi').
***İstismarcıyı doğrudan suçlayıcı yaklaşımlardan kaçınmalısınız. Çünkü çocuk ona sevgi ile bağlı olabilir, onu incitmekten korkabilir ya da istismarcı çocuğu tehdit ediyor olabilir (“Ahlaksız, cezasını bulacak” gibi).
***Açıklıkla ve rahatlıkla dinleyin, konuşurken yazılı notlar alın.
***Çocuk size anlatmaya başlamışsa ona dokunmayın ya da sözünü bölmeyin, onu anlatması için takdir edin (“Sana inanıyorum', “Bana anlattığın için teşekkür ederim'’ gibi).
***Çocuğa teknik süreçlerden ya da anlayamayacağı konulardan bahsetmeyin
***Çoğu durumda ise çocuklar doğrudan gelip bu durumu anlatmaz. Bu tip durumlarda; Dolaylı olarak anlatabilir (“Babam geceleri beni uyutmuyor” gibi).
***Hikâye halinde anlatabilir (“Biri varmış, kötü adam çok kötü şekilde onu elliyormuş, arkadaşım annesine söyledi ama o bunu kimseye söyleme dedi” gibi)
Cinsel İstismardan Şüpheleniyorsak Ne Yapmalıyız?
Hem bir eğitimci olarak hem de çocuğun size güvendiği kişi olarak; bir an önce şüphelerinizi gerekli yerlere bildirip başvuru yapmalısınız.
UNUTMAYIN:
Çocuğa yardım etmek istiyorsanız; bir an önce istismar ortamından uzaklaştırmalısınız.
UNUTMAYIN:
Siz kanıt toplamak zorunda değilsiniz, bildirim yaptıktan sonra uzmanlar bu işle ilgilenecektir.
UNUTMAYIN:
Çocuklar bu konuda çok az yalan söylerler, onlara inanın.
UNUTMAYIN:
İstismarı fark ettikten ya da öğrendikten sonra ilk olarak aile ile iletişime geçmeyin. Çünkü genellikle aileler bu durumun saklı kalması için çocuğu cezalandırabilir, sizden uzaklaştırabilir ya da daha büyük sorunlar ortaya çıkabilir.
Örneğin, Çocuk İzlem Merkezleri bu konuda aile ile doğru iletişimin kurulması için özel çalışma yapmaktadır.
İSTİSMARCI ASLA VAZGEÇMEZ!
TEK ÇÖZÜM ÇOCUĞU ONUN BULUNDUĞU ORTAMDAN UZAKLAŞTIRMAKTIR!
BAŞVURU
Kimler Başvuru Yapabiliriz?
Bir çocuğun ihmale, fiziksel ya da cinsel istismara uğradığını düşünüyorsanız ya da şüpheleniyorsanız gerekli tedbirlerin alınması için başvuruda bulunmalısınız.
Türk Ceza Kanunu'nun 279. maddesine göre, bildirimde bulunmayan kamu görevlileri hakkında cezai işlem uygulanacaktır.
Madde 279: Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun islendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Başvurulacak Yerler
***Okulun rehberlik öğretmenine (Çoğu okul öncesi kurumda rehberlik öğretmeni ne yazık ki olmadığı için doğrudan okul idaresine)
***Okul idaresine
***Rehberlik ve araştırma merkezine
***Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na
***Baroların Çocuk Hakları merkezlerine
***Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi birimlerine başvuru yapılmalıdır.
Başvuru Nasıl Yapılır?
Başvuru telefon üzerinden ya da yazılı olarak yapılabilir. Herkesin çocuğu ihmalden korumak için başvuru yapmakla yükümlü olduğu unutulmamalıdır.
[1]
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 12/08/2025 09:34:05 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/13578
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.