BUNALIM İYİDİR. YETER Kİ ONA TESLİM OLMAYALIM, YÖNETEBİLELİM!
Bunalım doğum sancısına benzer. Gerisi ebelik hünerimize bağlı…
Ve emin olalım ki en zor sınavlardan geçerek bu güne ulaşan genetiğimiz, bizleri fazlasıyla ve muazzam bir ebelik yetisi ile donatmış. Bütün eksikliğine rağmen medeniyetimiz bunun kanıtı...
Hiç bir insan yoktur ki hayatının en az bir döneminde bunalmamış, bunalıma düşmemiş, kendi ve hayata dair her bir şeyin anlamsızlığına yönelik düşüncelere kapılmamış, umutsuzluğa düşmemiş ve bu nedenlerle derin bir üzüntüyü takip eden derin bir boşluğun içine düşmemiş olsun.
Bu durumun kalıcı veya geçici bir fiziksel temeli olmadığı sürece aşılması ve aksine muazzam bir yaratım serüvenine dönüşmesi hiç de zor değil.
Bugün dünyaya damgasını vuran nice bilim insanının, yazarın, şairin, müzisyenin, sanatçının ve bir bölümünün o alanla ilgili hiç bir eğitimi olmadığı halde, en önemli ve alanında damga vuran, çığır açan yaratım süreçlerinin başlangıcı hep bu, uzun veya kısa süreli bir bunalım sürecini müteakip olmuştur.
Burada bütün mesele, yaşanan sürecin adı bunalım, iç çelişki, öznel sorgu, buhran veya ne olursa olsun, farkına varılabilmesi ve adının tam olarak verilebilmesidir.
Bu, hem yaşanan sürecin süresinin kısalmasına vesile olur hem de kolayca yönetilebilmesine.
Bir insanın bunalım anının en önemli işareti, içeriği ve gerekliliği önemli olmaksızın, hemen hemen her konuda ve yoğunlaşmış şekilde soru sorup cevap arayışına girmesidir.
Akıllı insanın en belirgin özelliklerinden biri de, kafası karıştığında soru sormak olunca; bunalım yaşayanın soruları da ardı ardına gelme şeklinde nüksedince, bunalımlı insanın aslında akıllı ve sadece çıkış yolu arayan insan olduğu sonucuna varmak hiç zor olmaz.
Burada temel mesele, her sorunun cevabı kendi içinde saklıdır ve aslında her bir kilit bir anahtarı işaret eder diyerek, sorunun değil çözümün tarafı olup soruna teslim olmamaktır.
Bunun adı bunalımı yönetmektir. Bunalımı yönetmek bize o bunalımdan bir anda kurtuluşu sağlayacak sihirli bir değnek sunmaz. Ancak yaşadığımız bunalımı (onun enerjisini ki muazzam bir enerjidir), tıpkı fırtınalı bir denizden çıkış yolunun, o fırtınanın rüzgarını yelkenimize ne denli araç kılacağımızla ilgili olacağı misali, yaratım hizmetimize amade etmenin yolunu açar.
Neticede bunalım anında insan daha önce hiç yaşamadığı yoğunlukta ve her konuda soru sorar ve bu soruların hepsine daha büyük bir yoğunlukla cevap arayışına girer. Yani bir bakıma şah eserlerin, icatların yaratım zemininin ta kendisine...
Bu süreçte danışmak, fikir almak, yardım almak elbette önemli fakat bütün mesele bunu yaşayanın dirayetindedir. Teslimiyet mi savaş mı?..
Ve emin olun ki bunu yaşayan bir kereliğine de olsa savaş kararı alsın, onun önünde duracak hiç bir engel olamayacağı gibi onun için onun sözlüğünde ve zamanla çözümü olmayacak olan hiç bir sorun yer almayacaktır.
Bu süreç boyunca bunalım yaşayanın yaratacağı, meşgul olduğu alan ile ilgili olsun olmasın yaratımlar, şah eserler, keşifler, icatlar ve en önemlisi, bundan sonra karşılaşılabilecek her kapalı kapıyı açabilecek maymuncuk misali, sorun çözme yetisine yönelik edineceği muazzam tecrübe cabası...
Bu süreçte müzik ile uğraşmak, dinlemek, söylemek, çalmak; resim yapmak, şiir okumak ve yazmak, el sanatları ile ilgilenmek, sırf zevk için en basitinden matematik problemi çözmek ve yine ne sağlık ne de herhangi bir ihtiyaç için değil, sırf zevk için spor yapmak yine muazzam bir doping etkisi yaratacaktır.
Bunalıma teslim olmak yerine onu yönetebilmenin en önemli dayanağı yine akıldır. Ve der ki bize: Sorun varsa çözüm de vardır. Mesele gerçekten çözmek isteyip istemediğimizde. Yani ellerimizde… Bizde…
Not: Bu paylaşım şahsi gözlem ve tecrübelere dayanmaktadır. Akademik-Bilimsel bir temele dayandığı iddiası yoktur.
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 04/05/2024 11:51:37 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/13687
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.