Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Efe Gerenli
Efe Gerenli
14K UP
Üye
7

Mendel Yasaları evrime karşı kanıt mıdır?

Bu sitedeki bu yazı hakkında ne düşünüyorsun? Doğal seçilimden haberi olmayan ve evrimi Lamarkçı zanneden birisi nasıl bu konu hakkında yazı yazabiliyor? Nasıl olur da bilim insanlarının çalışmalarını evrim karşıtı olarak kullanıyorlar(Halbuki mendel yasaları evrim için bir kanıttır)
1,385 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
2 Cevap
Ufuk Derin
Öğrenci-Okur

Mendel Genetiği evrime karşı diyen kişinin Modern Sentez'den haberi yok gibi gözüküyor.

1900 yılında Hugo de Vries tarafından Mendel Genetiği'nin yeniden keşfiyle bilim insanları kısa bir süreliğine Biyometriciler ve Mutasyoncular olarak ikiye bölündülerse de, kısa bir süre sonra Thomas Morgan Hunt, Sergei Chetverikov, Theodosius Dobzhansky, Ledyard Stebbins, George Gaylord Simpson, Ronald Fisher, JBS Haldane ve Ernst Mayr gibi büyük evrimsel biyologların araştırmaları sayesinde bu kutuplar ortak bir paydada bir araya getirilerek Modern Sentez inşa edildi. Bu sentez, Mendel Genetiği'nin, Darwin'in Evrim Teorisi'ni birebir desteklediğini ve bütünlediğini tüm Dünya'ya ispatlamış oldu. Bu birliktelikten doğan popülasyon genetiği, modern bilimin en güçlü sahalarından biri olarak çalışmalarını sürdürmekte ve biz de dahil olmak üzere tüm türlerin nereden geldiğini, nasıl geldiğini ve şu anda nasıl değiştiğini açıklamayı başarmaktadır.

Modern Sentez'in bir diğer faydası ise, Evrim Teorisi'nin Darwin'in ileri sürdüğünden ibaret olmadığını göstermiş olmasıdır. Teorinin gelişebileceğini, dallanıp budaklanabileceğini, hatalarından ayıklanıp yeni bilgilerle desteklenebileceğini, yani evrimsel biyolojinin tam bir bilim sahası olduğunu göstermiş olmasıdır. Darwin'in teorisini ileri sürmesinden 60 yıl sonrasından itibaren, yani 1920'lerden itibaren Dünya üzerinde evrimin bir doğa yasası olduğunu kabul etmeyen, yeni türlerin oluşumunu ve çeşitlenmesini sağlayan bir süreç olduğunu reddeden bir bilim insanı bulmak bile imkansıza yakın derecede zordu. Aynı durum günümüzde de bu şekilde devam etmektedir; çünkü evrime yönelik deliller ve açılar, o günden bugüne katlanarak artmış ve tartışmaya yer bırakmaz hale gelmiştir.[1]

Tüm Reklamları Kapat

---

Eklemeler: Yazıyı biraz daha incelediğimde doğal seçilim ile olan evrimi anlatıyorlar aslında. Yeni bir tür oluşmamış diyenlerin de türleşmenin nasıl olduğunu da anlamadıkları görülüyor. (Bkz:[2] ) Ayrıca evrim için türleşmenin şart olmadığını da söylemeye gerek yok bile.

Evrim, popülasyon içi gen ve özellik dağılımlarının nesiller geçtikçe değişmesidir. Mutasyonlar, crossing over gibi çeşitlilik mekanizmaları ile çeşitlilik oluşur. Örneğin büyük gaga, geniş gaga, küçük gaga, dar gaga. Doğal seçilim kısaca, daha uyumlu veya avantajlı olanın hayatta kalması ve genlerini gelecek nesillere aktarabilmesidir. Çevre şartlarında küçük gagalı olanlar daha rahat yiyebiliyor diyelim. Bu yüzden küçük gagalılar daha kolay hayatta kalıp daha kolay ürüyor. Kendilerini avantajlı kılan genleri gelecek nesillere daha çok aktarıyor. Uyumlu olanlar daha çok üreyip diğerleri elenince ispinoz popülasyonunda nesiller geçtikçe küçük gaga geninin frekansı artar. Yani evrim yaşanır. Bu evrimsel değişim sayesinde ortama uyumlu (adaptif) özellikler arttığı için doğal seçilim ile olan evrimsel değişimlere de adaptasyon denir. Peki türleşme nasıl olur? Evrimsel süreçte çeşitli izolasyon mekanizmaları (zamansal, coğrafi, gametik, mekanik ve davranışsal olmak üzere 5 kategoride incelenebilir), aynı türden bireylerden oluşan popülasyonları 2 veya daha fazla gruba bölebilir. Bu izolasyonlar, farklı seçilim baskıları ve iç melezlenmeler sonucunda birbirinden giderek farklılaşan 2 veya daha fazla grubun oluşması demektir. İşte türleşme, bu farklılıkların nesiller boyu birikmesiyle oluşur. Darwin ispinozlarınında da bu durumu ve türleşmeyi görebiliyoruz. En az 14 farklı "tür" türleşti.

Ayrıca "Yeni gen oluşma yok." gibi bir argüman da var. Sadece doğal seçilim mekanizmasına bakarsanız tabii ki oluşmaz. Ama diğer çeşitlilik mekanizmalarına bakılırsa görülebilir. Özellikle de de novo gen oluşumuna.

Tüm Reklamları Kapat

Öncelikle birkaç link:

https://arsiv.ozgurdusuncehareketi.org/yazi/mutasyonlar-yeni-ozellikleri-nasil-uretiyor-olabilir/

https://arsiv.ozgurdusuncehareketi.org/yazi/mutasyonlar-bilgi-ekler-mi/

https://evrimagaci.org/evrimde-genlere-yeni-bilgi-nasil-eklenir-3212

Bunları beğenmediler ise:

https://evrimagaci.org/evrimde-de-novo-gen-olusumu-evrim-genleri-sifirdan-nasil-olusturur-8148 [3]

Yine ayrıca "Zaten yaratılışında var." denilmiş. Çeşitlilik mekanizmaları ile oluşan çeşitliliğe. O zaman doğal seçilim ile elenen yani çevresel şartlarda oluşan çeşitlilikte dezavantajlı olanlara da yaratılış hatası derler herhalde.

371 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Uyarlayan: Ç. M. Bakırcı. Modern Sentez Ve Evrimin Genetik Altyapısı: Modern Evrim Teorisi'nin 16 Temel İlkesi. (22 Aralık 2014). Alındığı Tarih: 2 Aralık 2020. Alındığı Yer: Evrim Ağacı | Arşiv Bağlantısı
  2. Ç. M. Bakırcı. Türleşme - 2: Türleşme Nedir? Farklı Türler Nasıl Oluşur? Allopatrik Türleşme Ne Demektir?. (20 Mayıs 2011). Alındığı Tarih: 2 Aralık 2020. Alındığı Yer: Evrim Ağacı | Arşiv Bağlantısı
  3. A. Levy. Evrimde "De Novo" Gen Oluşumu: Evrim, Genleri Sıfırdan Nasıl Oluşturur?. (24 Aralık 2019). Alındığı Tarih: 2 Aralık 2020. Alındığı Yer: Evrim Ağacı | Arşiv Bağlantısı
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
16
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir

Hayır. Tam tersine, Mendel genetiği, Charles Darwin'in Evrim Teorisi kapsamında bir türlü çözemediği "kalıtım" yapboz parçasını tamamlamış ve Evrim Teorisi'ni %100 doğrulayarak biyoloji/bilim tarihinde Modern Sentez dediğimiz yeni paradigmaya sebep olmuştur.

Darwin, canlı nesillerinin değiştiğini net bir şekilde görebiliyordu; ancak bir nesilden diğerine bilgi aktarımının nasıl olduğunu bir türlü çözememişti. Kendi hipotezi, "gemüller" adı verilen parçacıkların üreme öncesinde bütün doku ve organlardan üreme hücrelerine göç ettiği ve bu üreme hücrelerinin birleşmesi sırasında bu "gemül" bilgilerinin yavruya aktarıldığı yönündeydi.

Bu, uçuk bir hipotez olmasa da modern bilgilerimiz ışığında bariz bir şekilde hatalıdır. Hatası, ebeveyne ait bilgilerin sadece üreme öncesinde üreme hücrelerine göç ettiğini iddia etmesindendir. Halbuki bugün biliyoruz ki vücudumuzun hemen her hücresinde, vücudumuzun tamamına ait bilgiler zaten bulunuyor; sadece farklı hücrelerde komşularına, gelişimsel süreçlere ve hatta yer çekimi gibi kuvvetlere bağlı olarak bu genlerin farklı kısımları okunuyor/aktive oluyor. Yani Darwin gerçek açıklamadan çok da uzak sayılmazdı; ama en nihayetinde hata yapmıştı.

Tüm Reklamları Kapat

Fakat genetiğin nasıl işlediği, Evrim Teorisi açısından önemsizdi, çünkü altta yatan mekanizma nasıl işliyor olursa olsun, sonuçta olan ebeveyn bilgisinin yavruya bir şekilde aktarıldığıydı. Ve daha önemlisi, bu aktarım kusursuz olarak yapılamıyordu (ki Mendel'in kendisi de "mutasyon" kavramını bilmiyordu; bunu keşfeden Hugo de Vries olacaktı).

Dolayısıyla attığınız sözde-kaynaktaki koca metnin dayandığı ana argüman olan "genetik, halihazırda var olan özelliklerin karışımından ibaret, dolayısıyla yeni özellik üretemez" argümanı, üniversite biyolojisi değil, ilkokulda gördüğümüz hayat bilgisi dersi düzeyindeki hatalı bir bilgiden ibaret. Bu nedenle, yazının da ciddiye alınabilecek hiçbir tarafı yok. Ayrıca belli özelliklerin belli çaprazlanmalar sonucunda geri gelmesi, evrimin yaşanmadığı anlamına gelmiyor; o çaprazlanmalar zaten "Bir önceki nesilde kaybedilen özellikler geri gelebilir mi?" sorusuna cevap ararken, kasten yapılan çaprazlanmalar ve cevabın "Evet!" olduğunu zaten Geri Evrim veya Yakınsak Evrim gibi evrimsel gerçeklerden da biliyoruz. Eğer bir nesilde popülasyon içi gen ve özellik dağılımı değişiyorsa, evrim yaşanmış olmak zorundadır. Bu özelliklerin geri gelebiliyor olmasının evrimi çürüten hiçbir tarafı yoktur. Tam tersine, insan genomunda kuyruk üretimiyle ilgili genlerin bulunuyor ve ara sıra aktive olabiliyor olması, genetiğin evrimi ispatladığının tartışması olmayan bir örneğidir. Keza, evrimsel süreçte sıfırdan, yepyeni genlerin nasıl üretildiğini de gayet iyi biliyoruz.

Velhasıl, de Vries'ın keşfettiği bu kusurlu aktarım, yavruların ebeveynlerinin bir karışımı değil, daha ziyade karışımı + birkaç açıdan yeni versiyonu olmasını sağlıyordu (örneğin her insan yavrusu, ebeveyninden ortalama 60 farklı mutasyonla doğuyor). Evrimin doğal seçilim mekanizmasının işleyeceği yeni varyasyonlar (çeşitlilik) de işte bu hatalar sayesinde yaratılıyordu. Tabii sonradan rekombinasyon, viral enfeksiyon, transpozon gibi yığınla gen karıştırma ve yeni gen üretme mekanizması keşfedildi.

Olayın muhteşemliği şurada: Aslında genetik belki (paralel bir evrende) evrimi çürütebilirdi. Ama çürütmemekle kalmadı, onu kusursuz bir şekilde tamamlayan bir parça olduğu anlaşıldı. O sayede popülasyon genetiği dediğimiz saha doğdu ve modern istatistiğin önemli bir bölümü, biyolojideki bu evrim+genetik araştırmaları sayesinde doğdu. Yani sonradan "Modern Sentez" olarak anılacak bu birleşme, sadece insanın ve diğer canlıların kökenini anlamamızı sağlamakla kalmadı, aynı zamanda diğer bütün bilimleri hızlandıracak araçların doğmasını sağladı (örneğin genetikçi Ronald Fisher'ın istatistiğe yaptığı katkıları inceleyebilirsiniz).

Modern sentezin ne tür bir süreçten geçerek doğdunu merak ediyorsanız buradaki yazımızı, modern sentezin tam olarak ne olduğunu ve ne tür gözlemler/ilkeler ortaya koyduğunu merak ediyorsanız, buradaki yazımızı okuyabilirsiniz.

Bu cevabın içeriği ve doğruluğu, Evrim Ağacı editörleri tarafından kontrol edilmiş ve onaylanmıştır.
30
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close