Geri Evrim (Tersine Evrim, Devolusyon): Evrimsel Sürecin Atasal Formlara U-Dönüşü!
- İndir
- Dış Sitelerde Paylaş
Evrimsel biyolojiyle ilgili en sık duyduğumuz esprilerden birisi “Maymundan mı geldik bilmiyorum ama maymuna gittiğimiz doğru.” lafıdır. Çok tekrar edildiği için komedi değerini yitirmiş olan bu cümle, bilimde en gereksiz gibi gözüken şeylerin bile arkasından ilginç şeyler çıkabileceğini göstermektedir. Gerçekten de, geri evrim (tersine evrim, İng: devolution) kavramı, evrimsel biyolojinin oldukça tartışmalı ama bir o kadar da ilgi çekici alanlarından birisidir.
Geri evrim denince aklınıza insan gibi bir canlının, maymun gibi daha atasal bir forma evrimleşmesi gelmemelidir. Benzer şekilde, son derece lakayıt bir şekilde, belirli fiziksel özelliklere sahip kişilerin "Bakın, bu adam bildiğiniz maymun." tarzı yakıştırmalar da geri evrim ile ilgili değildir. Keza, bir canlının, örneğin karasal bir canlının, bir kasedin geri sarılmasında görüleceği gibi, kolları bacakları kısalarak yok olması gibi de düşünülmemelidir.
Evrimde bu şekilde zamanın geri sarılması gibi bir olay söz konusu değildir. Böyle bir evrimsel değişim asla gözlenmemiştir, bunun olabileceğine dair herhangi bir veri bulunmamaktadır ve elimizde böyle bir evrimi gösteren tek bir örnek dahi bulunmamaktadır.
Ancak bir canlının bütün özellikleri bakımından değil de, spesifik bir veya birkaç özelliği düzeyinde bakıldığında, atalardan torunlara evrimleştiğini bildiğimiz bazı özelliklerin, tekrardan atasal formlara (veya benzerlerine) evrimleşebildiklerini görmek mümkündür. Örneğin kurbağaların neredeyse tamamı, milyonlarca yıl içerisinde üst çenelerindeki dişleri yitirmiştir. Ancak günümüzde tespit edilen yeni kurbağa türlerinde, bu atasal dişlerin yeniden evrimleştiği görülmektedir. Bu, geri evrimin en tipik örneklerinden birisidir.
Geri evrim sürecini “zamanın geriye sarılması” olarak hayal etmek hatalıdır. Yani örneğin kıllarını nesiller içerisinde yitirmiş bir türün bire bir aynı şekilde kıllarını geri kazandığını hayal etmek sizi yanlış yönlendirebilir. Geri evrimde olan, teybin geri sarılması değildir. Evrimin oku, zamanın okuyla aynı yöndedir: Her zaman ileriye doğru akar. Çünkü evrim, tanımı gereği “popülasyonların zaman içerisinde genetik dağılımlarının değişmesi”dir. Tanım içerisinde geçen “zaman içerisinde” kalıbı, evrimin zamanda ileriye doğru olmasını zorunlu kılmaktadır. Dolayısıyla evrimsel bir değişimin analizi de, zamanın daima ileriye aktığı gerçeği unutulmaksızın yapılmalıdır.
Bu durumda karşımıza çıkan vaziyet, aslında oldukça anlaşılırdır: Doğada kimi zaman bazı çevresel şartlar, eskiden oldukları konuma dönebilirler. Örneğin buzullar altında kalan bir coğrafya tekrardan, eskiden olduğu gibi yeşillenebilir. Çevreyi sadece iklim açısından düşünmek de şart değildir. Örneğin bir avcı, belli bir coğrafyada yok olduktan sonra, göçler dolayısıyla yeniden ortaya çıkabilir. Bu değişimler, milyonlarca yıla yayılmış süreçler olabilir. İşte bu durumda, değişen ortam şartlarına uyum sağlayan canlılar, ortam şartlarının eskisine dönmesiyle atasal formlarına geri evrimleşebilirler.
Bu tür bir evrimde en sık düşülen hatalardan birisi, bu tür bir geri evrimin topyekün olacağı sanrısıdır. Yani bir X türü, Y türüne evrimleştikten sonra çevre şartlarının eski haline dönmesiyle tekrardan ve bire bir X türüne evrimleşebileceğini düşünmektir. Bu büyük bir hatadır, çünkü evrim aşırı fazla sayıda değişkenden etkilenen, çok bilinmeyenli, karmakarışık bir denklemdir. Bu denklemde bütün parametrelerin bire bir eskiye dönmesi pratik olarak imkansızdır. Bu istatistiki imkansızlığıa Dollo Yasası denmektedir. Dollo Yasası ile ilgili daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz. Ancak bazı parametreler, bazı değişkenlerin atasal formların adapte olduğu hale dönmesi sonucunda, eski hallerini alabilirler. İşte bu, geri evrimdir.
Geri evrimin bir diğer örneğini, ev tozu akarları olarak bilinen canlılarda görmekteyiz. Michigan Üniversitesinden araştırmacılar, çok geniş kapsamlı DNA dizileme yöntemleri kullanarak Psoroptidia ailesine ait ev tozu akarlarının detaylı filogenetik geçmişini ortaya çıkardılar. Son derece parazitik yaşayan bu özelleşmiş akarların evrim geçirerek yeniden, özgür ve parazitik olmayan atalarına benzer biçimde değiştikleri ortaya çıkarıldı. Araştırmacılardan Dr. Klimov konuyla ilgili şunları söyledi:
Parazitler konaklarını sömürmek için nesiller içerisinde olsa da çok hızlı bir evrim sürecinden geçebilmektedirler ve bu sayede son derece karmaşık özellikler geliştirebilmektedirler. Aynı evrimi, bu özelliklerini yitirerek konaklarından ayrılmak için de geçirebilirler. Konakların hem yaşam alanı hem de besin sağladığı ortamlarda bu parazitler birçok genlerini ya tamamen yitirirler ya da bu genler işlevsiz hale gelirler; çünkü bu genlere artık ihtiyaç yoktur ve bu genlerin sağladıkları özellikler, konaktan sömürülerek elde edilebilir. Birçok araştırmacı, böylesine özelleşmiş bir biçimde evrimleşen niteliklerin geri döndürülemez olduğunu düşünmekteydi.
Geri evrim olarak bilinen bir değişim döneminin mümkün olduğunu gösteriyor. Bu oldukça mantıklı, çünkü evrim en nihayetinde bulunulan ortama adapte olma, uyum sağlama mekanizmaları bütünüdür. İnsanların sandığının aksine, evrimin amacı canlıları daha kusursuz, daha mükemmel, daha estetik yapmak değildir. Evrimin yapabildiği tek şey, içinde bulunulan ortamda hayatta kalabilen ve üreyebilen canlı popülasyonları yaratmaktır. Hepsi bu.
Geri evrim sayesinde, evrimin sürekli olarak ileri ve yeni, daha gelişmiş özelliklere doğru olmadığı, çevresel etmenlere en uyumlu olacak nitelikler hangileriyse onların evrimleştiği ve gerekirse eski özelliklerin yeniden evrimleşebileceğini bir kere daha anlamış oluyoruz.
Ha bu arada… İnsanlık olarak "maymuna gittiğimiz" yok. Çünkü diğer yazılarımızda detaylıca anlattığımız gibi, insan zaten bir maymun türüdür. Henüz içerisinden çıkmış olmadığımız bir canlı grubuna evrimleşmemiz mümkün değildir. Öte yandan, insan türünün kötülüklerine işaret etmek için, son derece masum olan şempanzeleri, gorilleri ve diğer hayvanları kastederek, “maymun” lafını kötü bir anlamda kullanmak, daha insanlık olarak bilişsel kapasitemizi saygın bir seviyeye çıkarmak için kat etmemiz gereken yolun çokluğunu bizlere göstermektedir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 33
- 18
- 11
- 11
- 8
- 7
- 5
- 3
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:51:26 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/4489
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.