Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ece Müker
Ece Müker
505K UP
5 gün önce
Yeni bir araştırma, diş ağrısının evrimsel kökenlerini 465 milyon yıl öncesine, Ordovisiyen döneminde yaşamış zırhlı balıklara dayandırıyor. Bu eski balıklarda bulunan ve odontod adı verilen dış çıkıntıların, sinir bağlantıları sayesinde çevresel uyarıları algılayabilen duyusal yapılar olduğu ortaya çıktı. Bu yapılar, diş minesinin altındaki dentin gibi sinirlere bağlıydı ve günümüzdeki diş ağrısına yol açan sistemin evrimsel ataları olabilir. Ayrıca, bu yapılar eklembacaklılardaki sensilla ile benzerlik gösteriyor; bu da evrimsel yakınsama örneği sunuyor. Araştırma, dişlerin evrimiyle ilgili “dıştan içe” hipotezine güçlü bir destek sağlıyor ve fosil kayıtlarında daha önce omurgalı sanılan bazı canlıların aslında eklembacaklı olabileceğini gösteriyor. Çalışma Nature dergisinde yayımlandı.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Anıl Ağay
Anıl Ağay
103K UP
İnceleyen 1 gün önce
Evet benim de şu an izlediğim 2000'li yılların fenomen dizisi, ilk üç sezon oldukça tatmin edici, dördüncü sezonu, dizinin gidişatına yön veren ama dizinin "Lost" konusundan az da olsa uzaklaştığı ve gerçeklerin ortaya çıkmaya başladığı sezon, sanırım ilk üç sezon olarak planlanmış ama genel yargıya, reytinglere karşı gelemediği için devam sezonları gelmiş gibi. Izlemeye değer, benim puanım 9/10.
Dizi
9.0/10
(16 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Seda Baştürk
Seda Baştürk
194K UP
Çeviren 8 Ağustos 2021
Dünyalılar genellikle meteor yağmurlarını yukarıya doğru bakarak seyrederler. Ancak bu dikkat çekici görseldeki Perseid, 13 Ağustos 2011’de astronot Ron Garan tarafından aşağıya doğru bakarken çekildi. Garan’ın bakış açısından, Uluslararası Uzay İstasyonu‘nda yaklaşık 380 kilometre yükseklikteyken çekilen bu görselde, bir Perseid aşağıda çizgi oluşturdu. Swift-Tuttle kuyruklu yıldızından geriye kalan toz, atmosferde akkor haline gelinceye kadar ısındı. Parıldayan kuyruklu yıldızın toz taneleri, Dünya yüzeyinin yaklaşık 100 kilometre yukarısında, yoğun atmosfer boyunca saniyede yaklaşık 60 kilometre hızla yol alıyor. Meteor parlaması karenin sağında, yeşilimsi gök aydınlığının (airglow), Dünya’nın yay şeklindeki yüzeyinin, parlak yıldız Arktürüs’ün hemen altında yer alıyor. Meteor yağmuru seyretmek ister misiniz? 2021 yılının Perseid meteor yağmuru bu hafta zirve yaptığı için şanslısınız. Bu sene sönük meteorlar bile, karanlık bir yerden berrak bir gökyüzüne bakıldığında görülebilecek. Çünkü parlak Ay çoğunlukla gökyüzünde olmayacak.
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Saygın Güleç
Çeviren 4 Şubat 2018 11 dk.

Evrimsel süreçler genomu nasıl etkiler? Popülasyon genomiği alanı, evrim ve genomla ilgili çıkarım yapmak için genomun popülasyon içi ve popülasyonlar arası yapısını inceler.

Popülasyonların birbirinden bağımsız olarak evrimleşmesi genetik ıraksamaya neden olur. Genomun çeşitli bölgelerinin birbirlerinden oldukça farklı düzeylerde genetik ıraksama göstermesi beklenir (Nosil ve ark. tarafından incelenmiştir, 2009). Bazı bölgelerde popülasyonlar arasında neredeyse hiç farklılaşma görülmezken, bazı bölgelerde genetik ıraksama son derece belirgindir (Şekil 1). Genomun bölgeleri boyunca gözlemlenen bu popülasyonlar arası ıraksama çeşitliliğine heterojen genomik ıraksama denir (Nosil ve ark. 2009). Popülasyonların farklılaşması ve tür oluşumu sırasında genomik ıraksamanın son derece heterojen olması beklenir, çünkü bu sırada bazı bölgelerde ıraksak doğal seçilim ile bağlantılı genetik farklılıklar birikirken, diğer bölgelerde gen akışının homojenize edici etkileri ve genetik sürüklenme tarafından rastgele farklılıkların ortaya çıkarılması için yeterli zaman olmaması ıraksamanın önüne geçer. Ekolojik sebeplerden veya genetik çatışmadan kaynaklanan seçilim, genetik sürüklenmenin stokastik etkileri, farklılık gösteren mutasyon sıklıkları, seçilim altındaki özelliklerin genetik temeli ve kromozomlardaki genler arasındaki genetik bağlantı dahil birçok unsur, heterojen genomik ıraksamaya katkıda bulunur. Popülasyonlardaki genomik farklılaşma şekilleri, bu çeşitli tarihi evrimsel ve genetik süreçler sonucunda oluşur ve birleşir. Böylece, biyologlara evrimsel ıraksamayı şekillendiren kuvvetleri yeniden oluşturma imkanı sunar.

46
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Turan Tufan
Turan Tufan
65K UP
Yazar 11 Nisan 2011 12 dk.

Memelilerin bilimsel deneylerde kullanılmasının mümkün olduğunca kısıtlanması gerekliliği, biyomedikal çalışmaların farklı pek çok alanında hücre kültürlerinin geliştirilmesi ve kullanılmasına yol açmıştır. Hücre kültürleri mikrobiyolojide özellikle virüslerin üretilmesi ve tanımlanması, virüs aşılarının üretimi amacıyla kullanılmaktadırlar. Yeni yüzyılda ise kanser araştırmalarının hız kazanması ile özellikle kanser ilaçlarının geliştirilmesinde, etkilerinin saptanmasında hücre kültürleri özellikle büyük önem kazanmıştır.

İlk defa 1951 yılında Baltimore’da (ABD) servikal kanser nedeniyle takip edilen Afrika kökenli Amerikalı bir hastanın kanser dokularının laboratuvarda kültürü başarılabilmiştir. Henrietta Lack adındaki hasta kanserin yayılması sonucu ölmüş ancak ölümsüz hücrelerinin kültürü adına atfen HeLa adı ile dünya genelindeki laboratuvarlara talep nedeniyle dağıtılmıştır. Bu olayın ilginç diğer yanı ailesinin uzun yıllar bu hücrelerin tüm dünya genelinde yaşamaya devam ettiğinden haberdar olmamalarıdır. Kanser hücrelerinin ölümsüz olması ve çok kolay üretilebilmeleri çalışmalarda hücre kültürü gerektiren araştırmalara hız kazandırmıştır. Amerikan Tipi Kültür Koleksiyonu (American Type Culture Collection, ATCC) ve Avrupa Hücre Kültür Koleksiyonu (European Collection of Cell Culturu, EACC) hücreler için ana kaynaklardır ve 80 farklı türe ait 4000’den fazla hücre kültürünü bünyesinde bulundurmaktadır.

78
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ebru Tuba Ölçücü
Gözlemi Yapan 2 gün önce Türkiye, İstanbul
Bitki gözlemlerken çekmeyi başarabildiğim bir kare :). Salvia (Adaçayı) otsu, odunsu ya da çalı formunda olan çok yıllık bitkilerden oluşan bir cinstir. Nadiren tek ya da iki yıllık olup genellikle güçlü aromatiktirler. Cins adı Latince ''iyileştirici'' anlamına gelir. Arıları ve kelebekleri kendisine çeker böylece tozlaşma kolaylaşır. Antik Yunan’da Zeus, Antik Roma’da ise Jüpiter’in kutsal bitkisi olmuştur.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Arsel Berkat Acar
Yazar 2 Ocak 2017 38 dk.

Dünya’mızın düz değil de geoit (kutuplardan basık, ekvatordan şişkin) şekilde olduğu yüzyıllar boyunca bilinmesine karşın, günümüzde “Düz Dünyacılar” (İng.: Flat Earthers) denen bir kesim hâlen görülmektedir. Bu kişilerin bazıları Dünya’nın düz olduğuna inanmadıkları hâlde insanlarla alay etmek için bu tarz iddiaları yayabilirler; ancak bunların haricinde uzun yazılar, hesaplamalar ve videolar hazırlayıp, ortada bir “NASA komplosu” olduğuna inanıp sanki her birimiz aktör Jim Carrey’nin başrolde oynadığı The Truman Show (1998) filmindeki karaktermişiz gibi iddialarında ciddi olan insanlar da bulunmaktadır. İddialarını desteklemek amacıyla komplo teorilerine dikkat çekmeleri haricinde, bazılarının dinî referanslara da dayandıkları görülebilir. Yani kutsal görülen kitapların (Kitab-ı Mukaddes ve Kur’an-ı Kerim gibi) Dünya’nın düz olduğunu belirten ayetlere sahip olduklarını iddia ederler.

Daha rahat okunabilmesi için yazının devamında “Düz Dünya” için DD ve “Küresel Dünya” için KD kısaltmalarını kullanacağız. Öncelikle, DD iddialarını gündeme getiren ve güncel tutan çalışmalardan birine bakış atalım:

106
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Melih Ataç
Melih Ataç
28K UP
Aktaran 6 gün önce 3 dk.

Journal of Vertebrate Paleontology dergisinde yeni yayımlanan bir makale, ankilozorların Kuzey Amerika'da Orta Kretase'de varlığını doğruluyor.

Ankylosauria kladı, otçul, kuş kalçalı (ornithischian), kaplumbağalara benzer kemikli osteodermler şeklinde zırha sahip dinozorları içeren bir gruptur. İlk olarak Orta Jura'da, Kuzey Afrika'da ortaya çıkmışlardır. İsimleri Latince "kavisli kertenkele" anlamına gelir. Bir topuza benzeyen kuyrukları, ankilozorları karakterize ettiği düşünülen oldukça özel yapılardır.

14
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Selen Gündüz
Uyarlayan 8 Mayıs 2019 5 dk.

Arkadaşlarınızla en sevdiğiniz dizi veya kitap hakkında konuşurken nasıl oluyor da birbirinizin sözünü kesmeden sohbet edebiliyorsunuz hiç düşündünüz mü? Kısacık bir karşılaşmada bile onca bilgiyi, duyguyu ve düşünceyi birbirinize kesintiye uğramadan aktarabilmenize olanak sağlayan gizli kahramanı merak ettiniz mi hiç? Hollanda'da bulunan Max Plank Enstitüsü Psikodilbilim bölümünden Dr. Stephen C. Levinson, makalesinde bu sorulara ilişkin detaylı bilgiler sunuyor. Makaleyi sizler için özetledik, gelin isterseniz ayrıntıları birlikte inceleyelim.

Kullanılan sesler, sözcükler ve gramer kuralları farklı olsa da yeryüzünde konuşulan dillerin ortak bir noktası vardır: sıra alma davranışı. Özellikle de birden fazla kişinin iletişimde bulunduğu durumlarda, sıra alma davranışı konuşmaların çakışmasını önlemesi bakımından oldukça önemlidir. Sıra alma davranışını biçimlendiren; konuşan kişiye verilebilecek uygun cevaplar arasından seçim yapma, uygun sözcükleri belirleme ve konuşma üretimini sağlayacak motor hareketleri organize etme süreci zaman aldığı için oldukça yavaş işler. Bu nedenle, karşımızdaki kişiyi dinlerken bir yandan da vereceğimiz cevabı planlamamız gerekir. Konu ile ilgili yapılan araştırmalar önceden belirlediğimiz tek sözcükten oluşan bir cevabın 600 ms, hazırlıksız olarak o anda oluşturduğumuz tek sözcükten oluşan bir cevabın 1000 ms, kısa bir cümleden oluşan cevabın ise 1500 ms'mizi aldığını göstermektedir.

53
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Mayıs 2014 42 dk.

Bilimle ve evrimle ilgili konularda iki argümanın sesi çok gür çıkar: İlki, bilimde "tesadüf" kavramına mutlak suretle yer olamayacağı iddiasıdır. Yani bazı insanlar, doğada hiçbir şeyin rastgele, tesadüfen, şans eseri olamayacağına inanır. Bu sanrı öylesine güçlüdür ki, bilimsel bir meselede bir olayın "şans eseri" o şekilde yaşandığı söylendiğinde, sanki bilimin sınırlarından çıkılmış da, imkansız bir olaydan bahsediliyormuş gibi tepkiler gösterirler. Bu, Evren'de her şeyin önceden belirlenmiş kurallara ve katı bir mutlakiyete dayalı olduğu görüşünün hatalı bir uzantısıdır. Buna az sonra döneceğiz.

Argümanlardan ikincisi ise, evrimin "tesadüflerle dolu" olduğu ve daha önemlisi, evrimsel biyolojinin her şeyi "tesadüfler" ile açıkladığıdır. Yani bu kişilere göre evrim, Evren'in başlangıcından tutun da, insanların kararlarına kadar her şeyin tesadüf eseri var olduğunu ileri sürmektedir. Halbuki sırf evrime özgü bir "tesadüf" tanımı yapmak ve diğer doğa yasalarından ayırmak büyük bir hatadır. Evrim, diğer doğa yasaları ne kadar tesadüfiyse o kadar tesadüfidir. Buna da az sonra döneceğiz.

164
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Orçun Deniz Can
Üye 6 gün önce 1 Cevap
Bir Ayt sorusu çözerken Salgıma olayının İdrar derişimini artırdığını gördüm ve "azaltmaz mı ?" Diye düşündüm ve biraz googledan bakınca güzel bir cevap bulamadım. Yardımcı olursanız sevinirim.
175 görüntülenme
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
1 saat önce
ABD Savunma Bakanlığı, Palantir’in geliştirdiği Maven Smart System yazılımını savaş alanında yaygın şekilde kullanmaya başladı. Sistem, uydu ve drone görüntülerini analiz ederek hedefleri hızlıca tespit edip sınıflandırıyor. Şu anda 20.000’den fazla kullanıcı, 35’in üzerinde askeri sistemde aktif olarak Maven’i kullanıyor. Yapay zeka destekli bu teknoloji, hedefleme süreçlerini saatlerden dakikalara indirerek operasyonel hız sağlıyor.


Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ragim Rah
İnceleyen10 6 Nisan 2024
En iyi film evangeliondan bile daha karisik hicbir sey anlamadim ama meta commentarylere hayran kaldim ozellikle kurtaj ve regl yorumlamalari muhtesemdi...
Film
10.0/10
(5 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Dr. S. Deniz Han
Yazar 28 Haziran 2021 11 dk.

Antik kaynaklara göre 2500 yıldan fazla bir süre önce Pisagor, müziğin içindeki matematiği, bir demirci dükkanının önünden geçerken keşfetmiştir. Demirci ustasının, demir döverken kullandığı aletlere göre farklı sesler çıkarması Pisagor'un ilgisini çekmiş, demirci ustasına çeşitli aletler kullandırarak, çıkan sesleri dinlemiş ve incelemiştir. Demircilerin çıkardığı çekiç sesleri arasındaki uyumdan etkilenerek "ses"in matematiksel bir oran dahilinde ortaya çıkmasının harmoni ölçüsü ile olan ilişkisini araştırmıştır. Deneylerini daha sonra cam, çan ve tellere de genelleştirmiştir.

Pisagor, Evren'in insan kulağı tarafından duyulmayan ilahi bir ahenk ile uğuldadığına inanıyordu. Buradan hareketle, müzik teorisindeki keşiflerini gök cisimlerinin davranışlarına da uygulamıştır. Merkür ve Venüs gibi ardışık yörüngeler arasındaki aralıkları "ton" veya "yarım ton" (müzik ölçeğindeki en küçük aralıklar) olarak nitelendirmiş ve mükemmel uyumlu bir doğal düzen oluşturan yedi tam tonu keşfetmiştir.

32
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Yunus Sahin
Seslendiren 1 gün önce 10:08
Mewing, zayıf çene yapısına sahip ve ağızdan nefes almaya meyilli kişilerin, dillerini üst damağa yapışık bir pozisyona getirmeleri ve üst damağın dilleriyle...
1
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Hüseyin Açar
Fizikçi 9 Temmuz 2021 Sen de Cevap Ver
Bu soru, Emre Evrim tarafından sorulmuştur.

Merhabalar Emre,

Uluslararası Telekomünikasyon Birliği-2000 ya da daha bilinen adıyla 3G, 3N ya da 3. Nesil, Uluslararası Telekomünikasyon Birliği tarafından tanımlanan; GSM EDGE, UMTS, CDMA2000, DECT ve WiMAX teknolojilerini kapsayan bir standartlar ailesidir. Verilen hizmetler arasında mobil kullanıcılar için geniş-alanda kablosuz telefon görüşmeleri, görüntülü aramalar ve kablosuz veri aktarımı vardır. 2G ve 2.5G hizmetleriyle karşılaştırıldığında, 3G eşzamanlı konuşma ve veri hizmetleriyle daha yüksek veri hızlarını (HSPA+ ile iniş yolunda 14.4 Mbit/s ve çıkış yolunda 5.8 Mbit/s'ye ulaşan hızları) desteklemektedir. Bu sayede 3G ağları, ağ operatörlerinin daha geniş ve gelişmiş hizmetleri, geliştirilmiş spektral verimlilik sayesinde ulaşılan daha büyük ağ kapasitesiyle sunmalarını sağlar.

Telekomünikasyon'da 4G ise, dördüncü nesil kablosuz telefon teknolojisidir. 3G ve 2G standartlarının devamıdır. Diğer telekomünikasyon standartları gibi hücresel bir ağ sistemi kullanması ve üçüncü nesilde ortaya çıkan kapsama alanı sorunu başta olmak üzere bazı sorunları çözmesi beklenmektedir. Daha sonra 4G/4.5G (IMT Advanced) ve 4.5G/4.9G (LTE Advanced Pro) türleri geliştirildi. Bağlantı hızı, cep telefonlarında 100 Mbps, Wi-Fi ağlarında 1Gbps'dir. Aynı zamanda wimax band genişliği ile aynı boydadır.

Tüm Reklamları Kapat

5G ise 5. Nesil Mobil Telekomünikasyon Hizmeti; yeni nesil kablosuz telefon teknolojisidir. Dördüncü nesil teknolojinin yaklaşık 10 katı veri iletim hızı sağlamaktadır. Bu hız kullanılan cihazın kategorisine göre 1 ila 10 Gbps arasında değişebilecektir. Uluslararası Telekomünikasyon Birliği ve Avrupa Birliği tarafından 2020 yılına kadar tamamlanması ve kullanılmaya başlanılması öngörülmekteydi. Ama maalesef ne ülkemiz ne de bir çok Avrupa ülkesi içinde bulunduğumuz durumlardan dolayı askıya almış görünmektedir.

Umarım yardımcı olabilmişimdir. İyi çalışmalar dilerim.

4G, iletişimler sisteminde, 'dördüncü nesil' terimine ait bir ilintilendirmedir. Bir 4G sistemi, daha önceki nesillerden daha yüksek veri hızları temeline dayanan herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde, ses, veriler ve akan çoklu kitle iletişimin kullanıcılara hizmet verebileceği, uçtan uca IP çözümü sağlar.

103 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Wikipedia. 3G, 4G, 5G. (4 Nisan 2021). Alındığı Tarih: 9 Temmuz 2021. Alındığı Yer: Wikipedi | Arşiv Bağlantısı
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ulaş Şaroğlu
Etkinliği Ekleyen 4 gün önce IstanbulÜcretsiz31 Mayıs
Uluslararası İTÜ Bilim ve Mühendislik Zirvesi (İngilizce)
31 Mayıs 2025 10:00 tarihinden 02 Haziran 2025 16:00 tarihine kadar.

📅 31 Mayıs – 2 Haziran 2025 tarihlerinde, İTÜ Maçka Kampüsü Mustafa Kemal Amfisi'nde düzenleyeceğimiz International ITU Science and Engineering Summit (SES 2025) etkinliğimiz sizlerledir.

📌 Etkinliğimizin programı ve konuşmacı listesine aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz:

🔗 https://indico.itu.edu.tr/event/5

📌 Bu ve bu tarz etkinliklerimizden haberdar olmak için kulübümüzün İnstagram sayfasını takip edebilirsiniz:

🔗 https://www.instagram.com/itufmk/

Devamını Göster
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Berat Taşkıran
Üye 16 Eylül 2023 Henüz cevap yok.
Her sabah okula giderken bluetooth kulaklık takıyorum ve üst geçitteyken asansörün ile yürüyen merdivenin yanından geçerken küçük bir cızırtı geliyor bunun sebebini merak ediyorum.
146 görüntülenme
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close