Atlantik'i saatler içinde geçebilecek uçaklar yaptık, aya güvenli bir şekilde insan indirebilecek, Mars'a robot araçlar ulaştırabilecek roketler yaptık. Bu roketler belki bir gün dinozorları yok etmiş türden (bunu da ancak şimdilerde anlıyoruz) bir meteoru yolundan saptırmaya yarayacak. Kanıt tabanlı mantığa şükürler olsun ki, antik korkular olan hayaletlerden ve şeytanlardan, kötü ruhlardan ve cinlerden, sihirli büyülerden ve cadı lanetlerinden bizi kurtardı.
Bu muazzam konuda şu an söylemem gereken tek şey evrimin kesin bir gerçek olduğu: bizler şempanzelerin kuzeniyiz, maymunların biraz daha uzaktan kuzeniyiz ve balıkların uzak kuzeniyiz.
Eğer insanlar sadece cezalandırılmaktan korktukları ya da ödüllendirileceğini umut ettikleri için iyi kalplilerse, o halde gerçekten çok acınacak haldeyiz.
Bizler aynı zamanda kuralsız ve kaprissiz olan doğaya da sıcak bakarız. Gizem vardır ama sihir asla; ve bu gizemler sonunda açıklamaya kavuşacakları için daha da güzeldirler.
Evrim gerçeğinin reddedenler biyoloji cahiliyse dünyanın 10 bin yıllık olduğunu sananlar cahilden de beterdir; sapıkça bir yanılgı içerisindedirler. Onlar sadece biyolojinin değil, fiziğin, yerbiliminin, kozmolojinin, arkeolojinin, tarihin ve kimyanın gerçeklerini de reddederler.
Anlaşılmaz teoriler karşısında kullanılabilecek tek silah dalga geçmektir.
Eğer evrendeki bütün kanıtlar yaradılışçılığın lehine dönse, bunu itiraf edecek ilk kişi ben olurum; ve anında fikrimi değiştiririm. Ancak şu anki durumda elimizdeki tüm kanıtlar (ve bu kanıtlar muazzam sayıdalar) evrimi destekliyor. Benim onun karşısında olanlarla boy ölçüşen bir tutkuyla evrim yararına tartışmamın tek ve tek nedeni budur. Tutkum kanıt üzerine temellidir. Onlarınki, gördüğümüz gibi kanıtları hiçe sayarak gerçek aşırıcılıktır.