Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Gürhan Öztürk
Yazar 15 Aralık 2013 27 dk.

Evrimsel sürecin en ilginç adaptasyonlarından birisi çeşitli hayvanlarda evrimleşen zehirdir. Bu makalemizde bu konuya değinecek ve kafanızda oluşabilecek soru işaretlerini gidermeye çalışacağız. Umarız faydalı olacaktır.

Yılan ısırığı (halk arasında "yılan sokması" olarak da bilinir) yaygın ve sıklıkla tahrip edici çevresel faktörlü veya mesleki bir hastalıktır, bilhassa gelişmekte olan tropik ülkelerin kırsal alanlarında görülür. Yılan ısırığının halk sağlığındaki yeri genelde tıbbi bilim tarafından önemsenmemiştir. Yılan zehirleri, doku reseptörlerinin büyük bir alanı için özgünlüğü olan protein ve peptit toksince zengindir. Bu da onları klinik açıdan zorlayıcı ve bilimsel açıdan hayranlık uyandırıcı hale getirir. Özellikle ilaç tasarımında bu böyledir. İnsanın yılan ısırığına karşı çektiği nitelenebilir tüm yükü belirsizliğini koruyor olmasına rağmen, yüz binlerce insanın her yıl zehirlendiği ve onbbinlercesinin yılanlar yüzünden öldüğü veya sakat kaldığı bilinmektedir. Önleyici çabalar uygun ayakkabıların kullanımı için etkilenen toplumların eğitilmesine doğru hedeflenmelidir ve yılanların davranışlarının anlaşılmasıyla yılanlarla temas riskinin en aza indirilmesine çalışılmalıdır. Zehir tedavisinde, panzehirin üretimi ve klinik kullanımı geliştirilmelidir. Klinikçiler, epidemiyologlar ve laboratuvar toksinologlar arasında artan işbirliği zehirlenmenin teşhisini ve tedavi edilmesini arttırmalıdır.

116
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Ahmet Çağlar Çevik
Çeviren 12 Şubat 3 dk.

Bilim insanları, insan vücudunun dayanabileceği maksimum ısı ve nem kombinasyonunu belirledi. Sağlıklı bir genç birey, %100 nem oranında 35 derece Celsius (95 Fahrenheit) sıcaklıkta altı saat geçirdikten sonra hayatını kaybedebilir! Ancak, yeni araştırmalar bu eşik değerinin önemli ölçüde daha düşük olabileceğini göstermektedir.

Bu noktada, vücudun ana soğutma mekanizması olan terleme, cilt üzerinden buharlaşama mekanizmasını çalıştıramaz ve bu durum sonunda sıcak çarpması, organ yetmezliği ve ölüme yol açabilir. "Islak termometre sıcaklığı" olarak bilinen bu kritik sınır, NASA'nın Jet Propulsion Laboratuvarı'ndan Colin Raymond'a göre, şimdiye kadar çoğunlukla Güney Asya ve Basra Körfezi'nde olmak üzere ondan fazla kez aşılmıştır. Bu olayların hiçbiri iki saatten fazla sürmemiştir, bu nedenle hayatta kalma sınırına bağlı kitlesel ölüm vakaları yaşanmamıştır.[1]

44
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eda Alparslan
Yazar 29 Şubat 2024 3 dk.

Hamileliğin ikinci haftası, son adetin ilk gününden bir hafta geçmesiyle başlar. Bu noktada kişi henüz tam anlamıyla hamile değildir, çünkü döllenme gerçekleşmemiştir. Buna karşın bu haftanın sonlarında döllenme gerçekleşirse kişi iki haftalık hamile kabul edilir.

İkinci haftada yaşanan en önemli olay, ovulasyon yani yumurtlamadır. Kişinin gebe kalma ihtimalinin en yüksek olduğu zamanlar tahmini ovulasyon döneminin 3 ila 4 gün öncesi ve sonrasındaki günlerdir. Doğurganlık evresi adı verilen bu dönem, ortalama olarak gebeliğin ikinci haftasının sonu ve üçüncü haftasının başlangıcına denk gelir.

20
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Altay Kenger
Seslendiren 26 Kasım 2019 6:02
Araştırmacılar Dünya’da canlılığın başlangıcını anlamaya çalışırken bir ikilemle karşılaşmaktadırlar: Su günümüzde bilinen tüm yaşam formlarının olmazsa...
21
Pedram Türkoğlu
Yazar 10 Nisan 2015 2 dk.

Dracorex hogwartsia, Geç Kretase Döneminde (95-65 milyon yıl önce) yaşamış Ornithischia takımında Pachycephalosauridae ailesinin bir türü. Paleontoloji dünyasının "özel" fosillerinden biridir. İsmi Yunanca ''Hogwarts'ın Ejderha Kralı'' anlamına geliyor. Tahmin edebileceğiniz gibi tür adını mitolojik canlılar olan (ve gerçekte yaşamamış olan) "ejderha"lara olan benzerliğinden alıyor.

Tabii ki bilimsel tür ismindeki Harry Potter göndermesini de fark etmişsinizdir. Malum, 2006'da Bob Bakker ve Robert Sullivan bu türü tanımladığında Harry Potter ve Ateş Kadehi yeni yeni ün kazanıyordu. Bilim insanları da tüm Dünya'yı kasıp kavuran bu seriye bir gönderme yapmak istediler. Paleontoloji dünyasına ait bir türe romanından resmi bir isim verilmesini duyan J.K. Rowling, çok gururlandığını, kendisinin büyük kızının bir Utahraptor tutkunu ve 3 yaşındaki çocuğunun bir T. rex hayranı olduğunu belirtmişti. Bu da ufak bir anekdot olsun. 

15
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yunus Sahin
Seslendiren 22 saat önce 12:04
Albert Einstein, gelmiş geçmiş en büyük bilimsel dehalardan birisidir. Dolayısıyla Einstein'ın din ve tanrı hakkındaki görüşleri de, birçoklarının merak...
0
Tayfun Türkmen
Etkinliği Ekleyen 6 saat önce ÇevrimiçiÜcretsiz4 Haziran
MİNTEK Konferansları: Sağlıkta Yapay Zeka ve Giyilebilir Teknolojiler
04 Haziran 2025 21:00 tarihinden 04 Haziran 2025 22:00 tarihine kadar.

Yapay zeka destekli sistemler ve giyilebilir teknolojiler, sağlık hizmetlerini kökten dönüştürüyor. Bu dönüşümün arka planını, bilimsel verilerle öğrenmeye hazır mısınız?

🎙️ Konuşmacı: Doç. Dr. Leyla Türker Şener
📍 İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi & TETFİT CEO’su
🎙️ Moderatör: Prof. Dr. Ali Ayyıldız

📅 Tarih: 4 Haziran 2025, Çarşamba
🕘 Saat: 21:00 (TSİ)
🌐 Canlı Yayın Adresi: www.mintekder.com/tv
💡 Katılım: Ücretsiz

Bu konferans, sadece teknolojik bir güncelleme değil; sağlıkta çığır açan bir perspektif.
Kaçırmayın!

Devamını Göster
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Kanlı Canavar Ay

26 Mayıs’ta dolunay evresindeki Çiçek Ay’ı, bu tek kare pozlamada yakalandı. Alacakaranlığın batı gökyüzünü yıkadığı esnada, Ay Dünya’nın gölgesinden çıkıyordu. Tam tutulmanın sonlarına gelindiğinde, Ay diski ufka yakın yerde poz verdi ve Kaliforniya’nın merkezindeki Pinnacles Ulusal Parkı’nda bulunan çıplak meşe ağaçları ile çevrelendi. Yine de Dünya’nın gölgesi tamamen karanlık değil. Atmosfer tarafından saçılan Güneş ışığı ile kaplanan iç gölge, tam tutulma anında Ay’a kırmızı bir görünüm verir ve Kanlı Ay’a popüler olduğu kadar dramatik de olan takma adını verir. Siluette görünen budaklı ağaçtaki canavarca yüz, bu seferki tam Ay tutulmasının görünümünü daha da korkunç hale getirdi.

4 Haziran 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı & Telif Hakkı: Chirag Upreti
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Turan Tufan
Turan Tufan
65K UP
Yazar 11 Nisan 2011 12 dk.

Memelilerin bilimsel deneylerde kullanılmasının mümkün olduğunca kısıtlanması gerekliliği, biyomedikal çalışmaların farklı pek çok alanında hücre kültürlerinin geliştirilmesi ve kullanılmasına yol açmıştır. Hücre kültürleri mikrobiyolojide özellikle virüslerin üretilmesi ve tanımlanması, virüs aşılarının üretimi amacıyla kullanılmaktadırlar. Yeni yüzyılda ise kanser araştırmalarının hız kazanması ile özellikle kanser ilaçlarının geliştirilmesinde, etkilerinin saptanmasında hücre kültürleri özellikle büyük önem kazanmıştır.

İlk defa 1951 yılında Baltimore’da (ABD) servikal kanser nedeniyle takip edilen Afrika kökenli Amerikalı bir hastanın kanser dokularının laboratuvarda kültürü başarılabilmiştir. Henrietta Lack adındaki hasta kanserin yayılması sonucu ölmüş ancak ölümsüz hücrelerinin kültürü adına atfen HeLa adı ile dünya genelindeki laboratuvarlara talep nedeniyle dağıtılmıştır. Bu olayın ilginç diğer yanı ailesinin uzun yıllar bu hücrelerin tüm dünya genelinde yaşamaya devam ettiğinden haberdar olmamalarıdır. Kanser hücrelerinin ölümsüz olması ve çok kolay üretilebilmeleri çalışmalarda hücre kültürü gerektiren araştırmalara hız kazandırmıştır. Amerikan Tipi Kültür Koleksiyonu (American Type Culture Collection, ATCC) ve Avrupa Hücre Kültür Koleksiyonu (European Collection of Cell Culturu, EACC) hücreler için ana kaynaklardır ve 80 farklı türe ait 4000’den fazla hücre kültürünü bünyesinde bulundurmaktadır.

78
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Furkan Arduç
Eseri Ekleyen 8 Nisan 2022 Kitap
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
Söz
Rüzgâr Özkarakaş
Alıntıyı Ekleyen 3 gün önce
Toplum içindeki insan yayılmaya çalışır; tecrit halindeki insan sıkışıp kalır. Gözünün görebileceği ve elinin erişebileceği mesafenin dışında, onun için ne hak ne de mülkiyet vardır. Kyklop, mağarasının girişini taşla kapattığında, kendisi ve sürüleri güvendedir. Ama yasaların korumadığı birinin ekinlerini kim koruyacaktı?
Kaynak: Jean-Jacques Rousseau - Dillerin Kökeni Üzerine Deneme : Melodi ve Müziksel Taklitle İlişki İçinde denemesinde, insanın toplumsal yaşama ne kadar ihtiyaç duyduğunu vurgulamak için yazmıştır. (Goodreads)
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Deha Kaykı
Deha Kaykı
199K UP
Yazar 15 Ocak 2024 17 dk.

Darwin, Lamarck ve Huxley başta olmak üzere evrimsel biyolojinin öncülleri, evrimin geniş zaman ölçeğinde, aşamalı olarak gerçekleştiği fikrini ortaya koymuşlardır. Başlangıçta yaygın olarak türlerin zaman içinde adaptasyonlar yoluyla değişebileceği ve evrimin uzun süreçler boyunca milyonlarca yıl içinde sürekli olarak gerçekleşerek, organizmaların çevreleriyle etkileşim içinde olduklarını ve bu etkileşimlerin zamanla türlerin evrimine yol açtığı fikirleri kabul görmüştür.

Zamanla evrim üzerinde yapılan araştırmalar artıkça bazı organizmaların çevresel değişikliklere hızla uyum sağlayarak adaptasyonlar geliştirebileceği ve bu adaptasyonların kısa süre içinde genetik varyasyonlar yoluyla yayılabileceği keşfedilmiştir. Bu noktada da evrimin uzun stabil dönemlerini bölen hızlı değişim sıçramaların olduğu hipotezi ortaya atılmıştır. Örneğin söz konusu tür uzun bir süre "değişmeden" seçilim göstermeye devam ediyordur; lakin kısa bir dönemde gerçekleşen jeolojik veya biyolojik olaylar ardından jenerasyonda hızlı bir değişim (sıçrama) yaşanabileceği savunulmaktadır. Tam olarak desteklenemeyen ve üzerinde tartışmalar olan bu hipoteze sıçramalı evrim veya kesintili denge (İng: "punctuated equilibrium") adı verilmiştir.

38
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Öykü .
Öykü .
25K UP
İnceleyen10 28 Nisan 2023
Yıllardır takip ettiğim, Türkiye'de ihtiyaç duyulan geek içerik üreticisi açığını kapatan, gönlümde ayrı bir yeri olan youtube kanalı. Sen Ne Diyon! gibi eğlence içerikleriyle güldürüyor, Sinema Günlükleri gibi serileriyle ise benim gibi genç insanları devirden dolayı yakalayamadığı eserlerle tanıştırıyor. Can Türkdoğan, Ömercan Güldal, Cevdet Canver ve Can Sungur ekibin unutulmaz isimlerindendir. Ortaokul yıllarımda başlayan geek gelişimime katkıları da benim için oldukça değerlidir.
Youtube Kanalı
10.0/10
(6 Kişi)
Puan Ver
Türkiye'nin En Büyük Geek İçerik Platformlarından
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Söz
Nusret Kağan Bilen
Alıntıyı Ekleyen 18 Ocak 2024
Böyle bir Tanrı'nın var olduğunu düşünmek zorunda değilsin, çünkü yok. Böyle bir olayın olduğunu düşünmek zorunda değilsin, çünkü yok. Hatta bu korkunç yanlış fikre inanan kimse de yok. Sadece şu var, kara cahil insanlar her şeye inanırlar ki bunu da zaten biliyor olmalıydın.
Kaynak: Kadınlar Ülkesi (Kitap)
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close