Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ahmet Uğur Avcı
Yazar 6 gün önce 9 dk.

Aile içi sorunlar, ekonomik zorluklar, salgın hastalıklar, doğal afetler, toplumsal travmalar, okul ya da iş hayatındaki baskılar… Stres kaynakları hayatımızın her döneminde bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bu zihinsel yük göz ardı edilmemeli; çünkü stres ister akut (hızlı ilerleyen veya kısa süreli), ister kronik (uzun süreli veya süreğen) olsun kalbimiz üzerinde önemli bir baskı oluşturuyor. Söz konusu baskı, özellikle risk altındaki kişiler için, kalp krizini (akut miyokard enfarktüsü) bile tetikleyebilecek kadar ciddi sonuçlar doğurabilir!

Stres birçok farklı yoldan kalp-damar (kardiyovasküler) sistemi sağlığını etkiler. Uzun vadede, halk arasında "damar sertliği" olarak bilinen, damarların daralıp tıkanmasına yol açan ateroskleroz gelişiminde rol oynar. Bu da zamanla koroner arter hastalıkları gibi ciddi rahatsızlıkların temelini oluşturur. Akut dönemde ise daha dramatik etkiler ortaya çıkabilir. Özellikle hali hazırda koroner arter hastalığı bulunan kişilerde, strese bağlı gelişen ani bir elektrofizyolojik sapma, ani kalp durmasına kadar varabilecek trajik sonuçlara neden olabilir. Bilimsel çalışmalar depremler, terör olayları ve hatta futbol maçlarının bile ani kardiyak olayları tetikleyebileceğini göstermektedir.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnci Şardağ
Yazar 7 Şubat 2021 12 dk.

Evrimsel biyolojide mimikri diğer bir adıyla taklitçilik, bir türün avından veya avcısından gizlenmek için diğer türe benzer özellikler geliştirmesi olarak tanımlanır. Doğada yaygın olarak karşılaştığımız mimikri örneklerinin başında canlıların birbirlerinin görünümünü taklit etmeleri gelse de koku, ses ve davranış gibi canlıların biyokimyasal özelliklerin taklit edildiği örnekler de bulunmaktadır. Daha detaylı bir şekilde Max Planck Enstitüsünde Davranış Fizyolojisi üzerine çalışan Wolfgang J. H. Wickler mimikriyi, “Taksonomik olarak yakından ilişkili olmayan iki veya daha fazla organizmanın yüzeysel benzerliği ile karakterize edilen fenomen” olarak tanımlamaktadır.

Genellikle mimikri davranışının oluşturulmasındaki amaç, taklit eden canlının, taklit edilen canlı dışında üçüncü tür bir canlıyı kandırmaktır. Bu üçüncü canlı, taklit eden türün avı veya avcısı olabileceği gibi, taklit ettiği türün dişisi veya erkeği de olabilir. Kısacası mimikri, canlının kendine zarar verebilecek diğer türleri kandırmak veya manipüle etmek amacıyla kamuflaj davranışı sergilemesi ve uyarı sinyalleri oluşturmasıdır. Doğada bu mekanizma temelde avcılara karşı bir savunma olarak geliştirilmiş olsa da avcıların da mimikri sayesinde avlarının güvende hissetmelerini sağlayarak onları kandırdıkları örnekler bulunmaktadır.

88
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nida Yaren Yılmaz
Çeviren 27 Şubat 2018 48 dk.

Evrimle ilgili teoriler, en geniş tanımıyla, türlerin neden bu şekilde olduklarını açıklamaya çalışır. Çoğu evrimciye göre bu, türlerin sahip olduğu karakteristik adaptasyonları açıklamak anlamına gelir. Ayrıca türler içindeki çeşitliliği açıklamak anlamına da gelir. Modern kültürel evrim teorilerinin bu iki madde için de genel niteliği, kültürel kalıtımın (özellikle diğerlerinden öğrenme yollarının çeşitleri) önemi konusundaki ısrarlarıdır. Kültürel evrim teorilerinin ilk bakışta haklı olduğuna karşı gelmek mümkün değildir. Türümüz üyelerinin hayatta kalıp üreyebilmelerinin sebebi; kısmen alışkanlıklar, yapabilme bilgisi (İng: "know-how") ve teknolojidir; bunlar ilk olarak başkalarının yaptığı keşiflere dayanan birikimli bir projenin parçası olarak oluşturulmuş, sonra da diğerlerinden öğrenilerek devam ettirilmiştir. Türümüz ayrıca, yine sosyal öğrenme aracılığıyla oluşturulmuş ve devamlılığı sağlanmış olan farklı alışkanlıklar, yapabilme bilgisi ve teknolojilere sahip alt gruplar barındırmaktadır. Asıl soru kültürel evrimin önemli olup olmadığı değil de kültürel evrim teorilerinin nasıl şekillendirilmesi gerektiği ve geleneksel organik evrim anlayışıyla nasıl ilişkilendirilebileceğidir.

Kültürel evrim teorilerinin evrimsel psikoloji teorilerinden ayrılması gerekir, her ne kadar ikisinde de kültürel olayların açıklanmasında evrimsel fikirler kullanılıyor olsa da. Evrimsel psikologlar (örneğin Tooby and Cosmides 1992), bizimki de dahil olmak üzere bütün türlerdeki en önemli kalıtım mekanizmasının genetik kalıtım olduğunu varsaymaya meyillidir. Evrimsel psikoloji insan zihninin, kalıtımla elde edilmiş genetik çeşitlilik üzerinde etkili olan doğal seçilimin alışıldık süreçleriyle evrimleştiğini kabul eder. Mesela, evrimsel bir psikolog insanların yaygın olarak yağlı besinlere olan düşkünlüğünü, türümüzün uzak tarihindeki bazı nadir koşullar gerektirdiğinde mümkün olduğunca yağ tüketmenin önemi üzerinden açıklayabilir. Bu tür bir hipotez yeni kültürel eğilimlerin ortaya çıkışını da açıklamamıza yardımcı olabilir: Son zamanlarda obezitedeki artış, yüksek yağ içerikli besinlere kolay ulaşabilme gibi yeni çevresel değişimler ile bir zamanlar adapte olmak için geliştirdiğimiz ancak şu anda tehlikeli olan tadımsal bir tercihin birleşmesiyle açıklanabilir.

77
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Turan Tufan
Turan Tufan
65K UP
Yazar 18 Ekim 2014 7 dk.

2005 yılında May-Britt Moser ve Edvard Moser, beynimizin nerede olduğumuzu ve nereye gittiğimizi hesaplamasında büyük öneme sahip bir çeşit nöron olan ızgara (grid) hücrelerini keşfettiler. O zamandan itibaren mekansal farkındalığın, hafızanın ve karar mekanizmasının işlevsel hale gelmesinde rol oynayan ızgara hücrelerinin ‘yer’, ‘sınır’ ve ‘head direction’ gibi diğer tip nöronlar ile ne şekilde iletişim halinde olduğunu bulmak adına çalışmalarına devam ettiler. Izgara hücreleri navigasyon sistemini içeren entorhinal korteks, Alzheimer hastalığının erken evrelerinde çok yoğun olarak hasara uğramaktadır ve bu nedenden dolayı kavramsal yeneteğin ve hafızanın nasıl ve neden kaybolduğunu daha iyi anlayabilmek için Entorhinal korteks Alzheimer ve diğer nörolojik rahatsızlıkların tedavisinde önemli bir potansiyel haline gelmiştir. 

Hayatınızda gözle görebileceğiniz en ileri sistem kendi beyninizin içine kurulmuştur. Kodlanan bir sistemin varlığı ve tüm hayatınız boyunca karşılaştığınız olayları hafızaya alan ve onları haritalayan bir sistem. 

70
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 11 Kasım 2012 3 dk.

En kısa tanımıyla evrim, popülasyon içi gen ve özellik dağılımlarının nesiller içerisindeki değişimidir. Bu tanımdaki her bir basamak, evrim için olmazsa olmazdır:

Bu tanımın dışladığı ve hesaba katmadığı birkaç unsur vardır. Bunları vurgulamak, evrime dair kavramları daha da netleştirecektir:

1273
4
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

İnceleme
Öykü .
Öykü .
25K UP
İnceleyen10 28 Nisan 2023
Yıllardır takip ettiğim, Türkiye'de ihtiyaç duyulan geek içerik üreticisi açığını kapatan, gönlümde ayrı bir yeri olan youtube kanalı. Sen Ne Diyon! gibi eğlence içerikleriyle güldürüyor, Sinema Günlükleri gibi serileriyle ise benim gibi genç insanları devirden dolayı yakalayamadığı eserlerle tanıştırıyor. Can Türkdoğan, Ömercan Güldal, Cevdet Canver ve Can Sungur ekibin unutulmaz isimlerindendir. Ortaokul yıllarımda başlayan geek gelişimime katkıları da benim için oldukça değerlidir.
Youtube Kanalı
10.0/10
(6 Kişi)
Puan Ver
Türkiye'nin En Büyük Geek İçerik Platformlarından
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Pedram Türkoğlu
Yazar 20 Nisan 2018 1 dk.

Avcı (Orion) Takımyıldızı, kış aylarının vazgeçilmez görkemidir. Ülkemizde yazları gündüz geçtiği için, kışa doğru gözlemlenebiliyor. Evrim Ağacı olarak teleskop kullanmadan çektiğimiz bu uzun pozlama fotoğraflarda gecelerin en parlak yıldızı 8.6 ışık yılı uzaklıktaki Sirius da el sallıyor.

Sirius, tek gibi gözükse de aslında Güneş'in yaklaşık iki katı olan Sirius A (en parlak) ve beyaz cüce olan Sirius B'den oluşan çift yıldız (binary) sistemi. Bu parlaklık yüzünden kendisi hakkında birçok komplo fikri ve rivayet oluşmuştur.

21
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
352K UP
Aktaran 6 gün önce 3 dk.

Birisinin sizin hakkınızda konuşması ile sizi görmezden gelmesi arasında bir seçim yapsanız hangisini daha makul bulacağınız, Shakespeare'den bir soru olmasa da Mississippi Üniversitesi'nden bir profesörün öncülük ettiği araştırma ekibinin cevaplamaya çalıştığı bir konuydu. Uzun yıllardır dışlanma üzerine yapılan araştırmalar, bir yabancının sizi kısa bir süreliğine bile görmezden gelmesi gibi küçük şeylerin, kendimizi kötü ve değersiz hissetmemize neden olabileceğini gösteriyor. Mississippi Üniversitesi'nde psikoloji profesörü olan Andrew Hales şunları söylüyor:

İşin içine bir de dedikodu girince iş çok daha karmaşık bir psikolojik bilmeceye dönüşüyor. Hales şöyle devam ediyor:

17
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
502K UP
19 saat önce
Astronomlar, uzayda neredeyse kusursuz bir küreye benzeyen ve daha önce benzeri görülmemiş bir yapı keşfetti. Bu gizemli küre, 2017 yılında LIGO (Laser Interferometer Gravitational-Wave Observatory) ve Virgo dedektörleri tarafından tespit edilen bir kütleçekimsel dalga olayı olan GW190521’in yeniden analizi sırasında fark edildi.

Yapının merkezinde muhtemelen Güneş’in yaklaşık 50 katı kütleye sahip bir kara delik bulunuyor. Etrafını saran küresel yapı, bilgisayar simülasyonlarında da oldukça net biçimde ortaya çıktı ve “mükemmel küre” tanımına çok yakın bir yapıda olduğu görüldü.

Araştırmacılar, bu simetrik şeklin iki büyük kara deliğin çarpışarak birleşmesi sonucu ortaya çıkan kütleçekimsel dalga kalıntısı olabileceğini düşünüyor. Kürenin kendisi fiziksel bir nesne değil, uzay-zamanın bir anlık şekillenmesi olabilir. Ancak bu kadar simetrik ve düzgün bir yapı, uzayda çok nadir görülüyor ve bilim insanlarını şaşkına çevirmiş durumda.

Bu keşif, Einstein’ın genel görelilik kuramının öngördüğü dinamiklerin ve kara delik birleşmelerinin doğasını daha derinlemesine anlamamıza katkı sağlayabilir.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ögetay Kayalı
Yazar 1 Aralık 2022 5 dk.

Geceleyin gökyüzünde gördüğümüz ve gözle görme imkanımız olmayan tüm o yıldızlar... Hepsi farklı farklı renklerdeler; mavi, turuncu, sarı, beyaz, kırmızı... Fakat ne kadar uzağa bakarsak bakalım, ne kadar sönük yıldızları görürsek görelim, hiç biri yeşil yıldız değil. Peki, neden hiç yeşil yok ve nasıl bu kadar kesin konuşabiliyoruz?

Rengin ne olduğunu tanımlamadan önce, ışığı anlamamız gerekiyor. Çünkü renk dediğimiz şey, ışığın aslında belirli bir kısmını ifade eder. Gözümüzün görme kapasitesiyle sınırlı bu aralığa fizikte, görünür bölge diyoruz. Bunun dışında; kızılötesi ve morötesi gibi diğer elektromanyetik dalgalar da basit anlamda birer ışıktır. Fakat gözümüz bunları göremez. Bizi ilgilendiren kısım, bire bir, aslında gök kuşağında da gördüğümüz renkler.

53
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İstanbul Üniversitesi Matematik Kulübü
Etkinliği Ekleyen 2 hafta önce İstanbulÜcretsiz23 Mayıs
Öğrenci Matematik Çalıştayı XI
23 Mayıs 2025 10:00 tarihinden 23 Mayıs 2025 16:00 tarihine kadar.

İstanbul Üniversitesi Matematik Kulübü olarak bu yıl 11. ‘sini düzenlediğimiz Matematik Çalıştayımızda, birbirinden değerli konuşmacılarımız ve panelistlerimiz sizlerle.

Konuşmacılarımızın ve panelistlerimizin bilgi ve deneyimlerinden yararlanmak istersen aşağıdaki formu doldur, etkinlik gününde aramızda yerini al.

Katılım formu;

https://forms.gle/b4dLBBKKKeLodRQ18

Daha detaylı bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.https://www.instagram.com/iumatematik/

Devamını Göster
7
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Öne Çıkan İlanPsikolojik Yardım ve Terapi
Ayşenur Uzun
Ayşenur Uzun
1,205 UP
İlanı Ekleyen 2 gün önce İstanbul₺700,0015 Mayıs
Uygun Ücretli Oyun Terapisi - Psikolog Ayşenur Uzun
15 Mayıs 2025 19:04 tarihinden 20 Temmuz 2025 19:05 tarihine kadar.

Merhabalar, 2-10 yaş arası çocuklara süpervizyon kapsamında çocuk merkezli oyun terapisi ekolü ile çalışacağım. Eğitimimi Mehmet Teber'den aldım. İhtiyacı olan çocuklar için yönlendirme yapabilirsiniz. Uygun ücretli olacaktır. İletişim için [email protected] mail adresim üzerinden ya da psikologaysenuruzun instagram sayfamdan ulaşabilirsiniz.

İstanbul 

Devamını Göster
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Evin Çiftçi
Evin Çiftçi
72K UP
İnceleyen 3 gün önce
Çok beğendiğim dizilerden birisidir. Kesinlikle izlenmeli , sezon sayısı fazla olabilir ama çok akıcı bir şekilde ilerliyor. Olumsuz bir tarafı bence dizinin sonradan 3'e bölünmesi olmuş, ayrı ayrı olması izlenme açısından biraz zor oluyor .
8.6/10
(62 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : The Walking Dead
Yönetmen: Greg Nicotero
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ege Can Karanfil
Çeviren 11 Eylül 2020
Mars, 6 Eylül’de çekilen bu etkileyici görüntüde, Ay’ın karanlık bölgesinin hemen ardından çıkarak yeniden beliriyor. hale geliyor. Tabii, yeniden belirmek için, önce kaybolması gerekiyor. Bunu, yaklaşık bir saat önce, Ay’ın Güneş ışığıyla parlayan Güney kenarı, Brezilya, Maceio’dan görüldüğü gibi, Kızıl Gezegenin önüne geçtiğinde yaptı. Bu örtülme süreci, Ay yaklaşık 400.000 kilometre uzakta, Dünya’ya en uzak konumuna yakınken gerçekleşti. Mars, neredeyse 180 kat daha uzaktaydı. Bu, 2020 yılında, Mars’ın Dünya’dan görülebilen 4. örtülmesiydi. Bazı güney enlemlerden görülebilecek olan 2020 yılının beşinci örtülmesi, 3 Ekim tarihinde, hem Ay hem de Mars, Dünya’dan bakıldığında Güneş’in neredeyse zıt konumundayken gerçekleşecek.
5
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ömer Görür
İnceleyen10 4 gün önce
She-Ra, renkli bir çizgi dizi.

Öncelikle, bu She-Ra'da -ATLA'dakiler gibi- sizi ekrana kilitleyecek kadar kaliteli aksiyon sekansları yok, görsellik zaman zaman etkileyici olsa da Love, Death and Robots'takiler gibi şaheser değil. Dünya inşası ve sihir sistemi de "iyii" ile kalitesiz arasında seyrediyor.
Ama ben bu diziye bayıldım. Hatta en sevdiğim çizgi dizi olmayı başardı, diğerlerine karşı duyduğum tüm nostaljiye rağmen.

Çünkü She-Ra, renkli bir dizi.

Şimdi bununla ne kast ettiğime gelmeden önce, karakterlerine değinmek istiyorum. She-Ra'da dümdüz diyebileceğimiz bir karakter bulunmamakta, her bir karakter farklı geçmişte, farklı travmalara, iyi ve kötü yanlara sahip gerçek kişiler. Özellikle ana karakterimiz Adora ve onun baş düşmanı Catra. İlk bakışta aslında özellikle Adora "klişe" bir iyi karakter gibi hissettirse de, ilerleyen sezonlarda neden "klişe" hissettirdiğini ve aslında çok daha fazlası olduğunu öğreniyoruz. Catra ise... spoiler vermek istemediğimden şöyle anlatayım: Hayır, Zuko gibi değil.
Yan karakterlerde en az ana karakterlerimiz kadar iyi yazılmış. Yani "renkler" haricinde izlemek için yine de bir neden var: Karakterler.

Şimdi renklere gelelim.
She-Ra'nın yaratıcısı ND Stevenson, bu dizidekilerde dahil yarattığı tüm karakterler için şunu diyor: Aksi belirtilmediği sürece herkes eşcinseldir. Evet... Tabii ki dizide bu denli LGBTQ+ karakter var diye en sevdiğim dizi oldu demiyorum. Şöyle ki, bu dizide ne toksik cis erkekler var, ne o "klişe" gey erkekler var. Mesela Bow karakterine bakalım. Bow, neredeyse hiç bir "toksik erkek" davranışı sergilemiyor, giydiği kıyafetler oldukça feminen, zaman zaman erkeklere yürüdüğü oluyor. Ama maskülen denebilecek davranışlar sergiliyor. Kızlardan hoşlandığını da görüyoruz. Anlatmak istediğim, Bow bir "Cis" veya "Gey" değil. Bow, Bow. Queer kimliği onu tanımlamıyor.
Kabul en azından cinsel yönelim bakımından bunu yapan dizileri artık görüyoruz ama cinsiyet kimliği konusunda hala pek alışagelmiş değil. Dahası She-Ra'nın geçtiği evrende muhtemelen böyle terimler yok. Yani geleneksel kadın veya erkek rolleri yok. Heteroseksüel veya eşcinsel gibi terimler yok. Herkes, olduğu kişi. Bir kalıba sığdırılmadan.
Ve bu tarz "renkli" bir toplumu görmek benim için oldukça tatlıydı.
10.0/10
(2 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : She-Ra and the Princesses of Power
Yönetmen: ND Stevenson
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Juno’dan Ganymede

Güneş sistemindeki en büyük ay neye benziyor? Jüpiter’in Merkür ve Plüton’dan bile daha büyük olan uydusu Ganymede, oluklarla ve sırtlarla şekillenen daha yaşlı, daha kraterli arazilerin bir karışımını örten parlak genç kraterlerle kaplı buzlu bir yüzeye sahiptir.Arazinin oluklara sahip olmasının sebebi bir araştırma konusu olmaya devam etse de öne çıkan bir hipoteze göre, yer değiştiren buz plakalarıyla ilgili olduğu düşünülmektedir. Ganymede’nin Dünya’dan daha fazla su içeren bir okyanus tabakasına sahip olduğu ve yaşam içerebileceği düşünülüyor. Dünya’nın Ay’ı gibi, Ganymede de merkezi gezegenine (Bu durumda Jüpiter’e) aynı yüzünü göstermektedir. Paylaşılan görüntü, geçtiğimiz hafta NASA’nın robotik Juno uzay aracı tarafından, devaya ayın yaklaşık 1000 km üzerindeyken yakalandı. Yakın geçiş, Juno’nun Jüpiter çevresindeki yörünge süresini 53 günden 43 güne indirdi. Juno, dev gezegenin yüksek kütleçekimini, olağandışı manyetik alanını ve karmaşık bulut yapılarını incelemeye devam ediyor.

14 Haziran 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı: NASA/JPL-Caltech/SwRI/MSSS; İşleme & Telif: Kevin M. Gill;
Çeviren: Ege Can Karanfil
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Zəhra Əzizova
Felsefeye meraklı bir genç 16 saat önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Ömer Görür tarafından sorulmuştur.
Son yıllarda neden anti-feminizm ile sotacılığı yan yana sıkça görüyoruz?
Son yıllarda neden anti-feminizm ile sotacılığı yan yana sıkça görüyoruz?

Son zamanlarda anti-feminizm ile stoacılığın yan yana anılması bence stoacılığın özünden çok uzak bir durum. Stoacılık, temelde insanın kendi aklını kullanması, duygularını kontrol altına alması ve dış etkenlere takılmadan yaşaması üzerine kurulu bir felsefe. Kadın düşmanlığı ya da anti-feminizmle doğrudan ilgisi yok.

Ama günümüzde özellikle “red pill” gibi hareketler, erkeklerin yaşadığı hayal kırıklıklarını ve öfkelerini stoacı felsefeyle harmanlayıp kendi ideolojilerini güçlendirmek için kullanıyorlar. Yani stoacılığın “duyguları bastır ve güçlü ol” mesajı yanlış yorumlanıp, kadın karşıtı bir savunma kalkanı haline getirilmiş.

Bu yüzden stoacılık ve anti-feminizm/stoculuk ilişkisi daha çok yanlış bir yorumlama ve sosyal medyanın etkisiyle ortaya çıkan bir karışıklık. Stoacılık kendisi evrensel, akla ve erdeme dayalı bir felsefe iken, bugün bazı çevrelerde kadın düşmanlığına meşruiyet sağlamak için araç olarak kullanılıyor.

Tüm Reklamları Kapat

Özetle, bu ikilinin bir arada görünmesi felsefenin özünden değil, günümüz sosyal tartışmalarındaki manipülasyonlardan kaynaklanıyor bence.

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Matematik Olimpiyatlarına Hazırlık Geometri - 3
  • Boyut: 18 X 22,5
  • Sayfa Sayısı: 336
  • Basım: 1
  • ISBN No: 9786053552185
Devamını Göster
₺515.00
Matematik Olimpiyatlarına Hazırlık Geometri - 3
Ela Kursak
Seslendiren 5 Kasım 2022 15:05
Ela ile Eddie, bu bölümde Dünyada Kaç Deniz, Kaç Okyanus olduğunu öğreniyorlar!
63
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close