Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 19 Mart 2014 12 dk.

Evrim, halk arasında son derece sınırlı bir ölçekte bilinmektedir. Bunun birçok sebebi vardır. En temeli, bilindiği üzere biyolojinin sahalarından biri olarak doğan; ancak sonradan bilimin her bir köşesine ulaşacak kadar güçlenen evrimsel biyolojinin sadece şahsi inançlarla ilgili kısmında tartışmaların süregeliyor olmasıdır. Birçokları, evrimin detaylarını merak etmez; kendi düşünceleriyle ters düşmediğine kendini ikna edecek kadar diğerleriyle tartışmaya girmesi, bu kişiler için yeterlidir. Kısaca evrimle ilgileniyormuş gibi gözüken birçok kişi için evrim, bir masabaşı muhabbetinden, internette stres atmak için tartışma gruplarında kullanılan bir araçtan ibarettir. Ancak ortalama Evrim Ağacı okuyucusunun bu sığ düzeyden çok daha ötede olduğunu düşünüyor ve umuyoruz. Bu sebeple, bu yazı dizimizde ilk defa Türkçe ve detaylı olarak evrimin matematiğini anlatmaya çalışacağız.

İlk etapta bu satırları okuyan birinin aklına gelecek ilk soru, sanıyoruz ki "Evrimin matematikle ne alakası var ki?" sorusu olacaktır. Bu oldukça doğaldır ve sebebi yukarıda açıkladığımız gibidir: birçokları, evrimi sadece bir tartışma konusundan ibaret görmektedir. O tartışmalarda sıklıkla evrimin pratik geçmişinin 150 yılı, teorik geçmişinin ise 2000 yılı aşkın bir geçmişe sahip olduğundan bahsedilir; ancak bu sayıların önemi ve uzunluğu üzerinde pek durulmaz. Haydi teorik geçmişini bir kenara bırakalım ve Darwin'in Türlerin Kökeni'ni yazmasından sonraki evrimsel biyolojinin gelişim dönemine odaklanalım. Bu 150 yıl bile, modern bilimin birçok dalı için oldukça fazla bir sayıdır. Bir diğer deyişle, bilimin yaygın sahaları haline gelmiş birçok alan, evrimsel biyolojiye kıyasla günümüze çok daha yakın zamanlarda keşfedilmiş, geliştirilmiştir. 

138
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Gökhan Eren
Gökhan Eren
144K UP
Yazar 21 Ağustos 2019 2 dk.

Odanata takımı içerisinde; Anisoptera (yusufçuk) ve Zygoptera (kızböcekleri) olmak üzere iki alttakım bulunur. Oldukça renkli ve büyüleyici olan bu böcekler genel olarak birbirlerine benzer olsalar da, aşağıda açıklayacağımız karakteristik özellikler sayesinde birbirinden ayırabiliriz.

Yusufçuk ve kızböceklerinin arasındaki farkları bakmadan önce, ne denli benzer olduklarını da bilmekte fayda vardır;

27
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 10 Kasım 2013 16 dk.

Tüm Dünya'daki Anglikan Hıristiyanlar'ın "ana kilisesi" ve İngiltere'nin resmi kilisesi olarak kabul edilen "İngiltere Kilisesi" (The Church of England), Darwin'in Türlerin Kökeni'ni yayımlayarak Evrim Teorisi'ni ilk defa sistematik olarak ortaya koymasından ve evrimsel biyolojinin temellerini atmasından 149 yıl sonra, 15 Eylül 2008'de, başlangıçta bu bilimsel teoriyi şahsi inançlara dayalı olarak reddettikleri için özür dileyen bir makale yayınladı. Bu makalenin yalnızca kilisenin görüşünü yansıttığı; ancak resmî bir özür yerine geçmediği vurgulandı.

Kilise, Darwin evrim yasasını net olarak izah edip, bu yasayı açıklamak üzere Doğal Seçilim'e dayalı olarak geliştirdiği Evrim Teorisi'ni ortaya koyduğunda, sert bir şekilde bu fikre karşı çıkmış ve Darwin'in dine saldırmayı hedeflediğini ileri sürmüştü. Dönemin bazı diğer kiliseleri ise Darwin'in keşfini, "Tanrı'nın Yaratış Biçimi" olarak değerlendirmiş ve bilimsel bir gerçeğe sırt çevirmek yerine onu inançlarına dahil etmişlerdi. Ancak din cemaatinin neredeyse tamamı, hem doğadaki evrim yasasına, hem de bunu açıklayan teorilere net bir şekilde sırt çevirmiş, görmezden gelmiş ve gerçekleri savunanlara karşı kampanyalar başlatmıştı. Bu da, bilimin ilerleyişi açısından ciddi engellerin doğmasına neden olmuştu.

162
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Canberk Çolak
Canberk Çolak
297K UP
Analist 23 Temmuz 2019 3 dk.

Bu iddianın kökeni İsveç'teki Göteborg Üniversitesi'ne bağlı Sahigrenska Akademi'sinde malign, yani kötü huylu ve yayılmacı tümörlü fareler üzerinde yapılan çalışmadır. Çalışmanın yayımlandığı orjinal makaleye buradan ulaşabilirsiniz. Çalışmada özellikle cilt ve akciğer kanseri olan fareler üzerinde antioksidanların mevcut tümörün metastazını, yani yayılım hızını iki kat arttırdığı, ancak bütün malign tümörlerde genel olarak büyümeyi hızlandırdığı belirtilmektedir.

Antiosidanların nasıl etki gösterdiğini anlayabilmek için moleküler düzeyde gözlem yapmamız gerekir. Bildiğiniz üzere evrendeki her şey atomlardan meydana gelmiştir. Ve atomlar da çekirdeklerinde bulunan pozitif yüklü protonlar ile yüksüz nötronlardan ve çekirdeğin etrafında belli bir yörüngede dolaşan negatif yüklü elektronlardan oluşur. İnsan vücudu ise temelde proteinlerden. yağlardan ve DNA moleküllerinden oluşur. İnsan vücudunu oluşturan bu 3 temel madde, yüzlerce ve hatta binlerce atomun bir araya gelerek oluşturduğu devasa moleküller olarak düşünülebilir.

74
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eren Karaçay
Eren Karaçay
20K UP
Üye 2 gün önce 2 Cevap
ChatGPT ye sorduğumda nebula kütle çekiminin çökmesi ile kayalıkların bir araya gelerek gezegenimiz oluştu sürekli çarpışmalar sonucu dünyanın iç kısmı eridi ardından volkanik gazlar sayesinde ilkel bir atmosfer oluştu diyor. Su ise göktaşı ve yıldızlarla taşınmış olabilir diyor. Bu açıklamaya bakarsak dünya gibi bir sürü gezegen vardır.
212 görüntülenme
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 1 saat önce 4 dk.

Fareler kanalizasyonlarda dolaşmaya, hamamböcekleri mutfak köşelerinde saklanmaya başlamadan çok önce, istenmeyen başka bir misafir erken medeniyetleri rahatsız ediyordu. Biology Letters dergisinde yayımlanan yeni bir genetik çalışması, otel odalarınıza musallat olan ve kanla beslenen tahtakurularının şehirlerde dolaşan ilk haşereler olduğunu gösteriyor.[1] Ekip, tahtakurularının on binlerce yıldır insanları rahatsız eden tehdit olduğunu öne sürüyor. Araştırmada yer almayan Dresden Teknoloji Üniversitesi'nden evrimsel biyolog Klaus Reinhardt, çalışma hakkında şunları söylüyor:

Yine de bazı araştırmacılar, tahtakurularının bu unvanı gerçekten hak edip etmediği konusunda kararsız olduklarını söylüyor. Pek çok tahtakurusu türü hayatta kalmak için insanlara ve kana ihtiyaç duyar. Ancak bilim insanları, çok uzun zaman önce tahtakurularının tercih ettiği asıl avların sadece yarasalar olduğunu düşünüyor. Genetik kanıtlar, yaklaşık 245.000 yıl önce bazı tahtakurularının ilk insanlara geçtiğini gösteriyor.

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 16 Eylül 2021 16 dk.

Seyirci Etkisi, görgü tanıklarının suça müdahale etme sorumluluğunu bir başkasına atmaya meyilli olmasına verilen psikolojik bir isimdir. Yani Seyirci Etkisi Teorisi'ne göre bir tanık, bir olaya tek başına şahit olursa, o tanığın kurbana yardım etme ihtimali, birden fazla tanığın olaya tanık olduğu duruma göre daha yüksek olacaktır. Yani paradoksal bir şekilde, ortada ne kadar çok tanık varsa, kurbanın yardım görme ihtimali artmamakta, tam tersine tanıkların birbirine güvenerek kurbana yardım eli uzatmama ihtimali o kadar artmaktadır.

Örneğin otoyolda ölü bir hayvan ya da tehlike arz edebilecek bir çöp gördüğünüzde, durup sorunu çözmek yerine "Nasılsa bir başkası halleder." diyor olabilirsiniz. İşte bu, Seyirci Etkisi'nden kaynaklanmaktadır: Belki daha ıssız bir yolda karşılaşsanız, aynı unsur aslında daha az risk teşkil etmesine rağmen (çünkü daha az trafik vardır), durup da o riski ortadan kaldırma ihtimaliniz daha yüksek olabilir. Elbette insanlar "Aman canım benim sorumluluğum mu?" gibi yollarla bu davranışlarını rasyonalize etmeye çalışmaktadırlar - ki yazının ilerleyen kısımlarında buna da döneceğiz.

101
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sizden Gelenler
Sercan Söylemez
Üye
6 seneyi bitirdik sizinle . İyiki varsınız . Umarım her şey gönlünüzce olur . Seviliyorsunuz evrim ailesi :)
Deha Kaykı
Deha Kaykı
199K UP
Aktaran 4 gün önce 3 dk.

ArXiv'de ön baskı olarak yayımlanan yeni bir çalışma, karanlık maddenin evrenin ilk yıldızlarında yalnızca kütle çekimsel değil, kimyasal evrimsel süreçlerde de etkili olabileceğini öne sürüyor. Lina Yıldız ve Deha Kaykı tarafından, GTIIT’te (Guangdong Technion – İsrail Teknoloji Enstitüsü) görev yapan fizikçi Prof. Dr. Marcelo F. Ciappina danışmanlığında yürütülen bu çalışma; yıldız içi termodinamik yapılar ve nükleer tepkimelerin karanlık madde kaynaklı enerji enjeksiyonu ve istatistiksel dağılım değişimleri ile nasıl dönüştürülebileceğini kapsamlı bir model üzerinden ele alıyor. Bu yaklaşım, karbon ve nitrojen gibi biyojenik elementlerin üretiminde artışa, oksijen sentezinde ise azalmaya yol açan bir nükleosentez senaryosunu simüle ederek özellikle karbon açısından zengin ve metal bakımından yoksul (CEMP) yıldızların gözlemsel spektrumlarıyla yüksek uyum gösteriyor.

Araştırma, klasik yıldız evrimi modellerinin açıklamakta yetersiz kaldığı CEMP-no yıldızlarının anomalik C/O oranlarını karanlık madde etkisi ile açıklamayı hedef almaktadır. Bu bağlamda, karanlık maddenin yalnızca kütleçekimsel etkilerle değil, aynı zamanda termodinamik yapılar üzerindeki etkileriyle de erken yıldızlarda nükleer tepkime dengelerini değiştirebileceği varsayımı öne çıkarılmıştır. Özellikle zayıf etkileşimli kütleli parçacıkların yıldız çekirdeklerinde termalleşerek çift yok oluş süreçleri aracılığıyla ısı enjekte edebileceği fikri, çalışmanın hesaplamalı temelini oluşturmaktadır.

11
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Silinmiş Üye
Silinmiş Üye İnceleyen10 27 Kasım 2023
Cengiz Aytmatov'un kaleminin etkileyici bir anlatıma sahip olmasının yanında ele aldığı konuları evrensel ve zamansız olarakta yazıyor olması onu kendi alanında önemli bir yere sahip olmasını sağlıyor kanımca. 20. Yüzyılda kaleme alınan bir eser olmasına rağmen Kopar Zincirlerini Gülsarı geçmişte gerçekleşenler ve gelecekte gerçekleşecek olanlarında hikayesi aynı zamanda.

Tanabay'ın düşünceleri ve hislerini bu kadar iyi kavrıyor olmamın veya olacak olmanızın sebebi Tanabay'ın hepimizin bu hikayedeki izdüşümüz olması.

Bir coğrafya veya kültürün hikayesi olarak değil, herbir coğrafyanın ve insanının hikayesi Kopar Zincirlerini Gülsarı.
10.0/10
(6 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
5 gün önce
Paris’teki Pasteur Enstitüsü’nden bilim insanları, kök hücrelerden insan yumurtalığı organoidleri (ovaroidler) üretmeyi başardı. İlk kez, dışarıdan gen düzenleyici proteinler (transkripsiyon faktörleri) eklenmeden, yumurtalıkta yer alan iki temel hücre tipi bir araya getirilerek geliştirilen bu model, cinsiyet gelişimi bozuklukları (DSD), kısırlık ve bazı tümör türleri üzerine hem tanı hem de tedavi geliştirme açısından çığır açabilir.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Zəhra Əzizova
Öğrenmeye meraklı biri 5 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Yusuf Tales tarafından sorulmuştur.
En verimli iklim hangisi?
En verimli iklim hangisi?

En verimli iklim, genellikle ılıman iklim olarak kabul edilir. Çünkü aşırı sert koşullar yoktur; ne çok soğuk ne çok sıcak olur. Bu denge, toprağın verimli kalmasını sağlar ve bitkilerin rahatça büyümesine olanak verir. Aynı zamanda insanlar için de yaşamı kolaylaştırır; çalışmaya ve dinlenmeye uygun ortam sunar. Bu yüzden ılıman iklim, verimlilik ve sürdürülebilirlik açısından en uygun ortamdır.

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
508K UP
Eseri Ekleyen 4 gün önce Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Gün Doğumunda Bozulmuş Tutulma

Hiç böyle bir gün doğumu gördünüz mü? Bu görselde ilk bulutlanmanın ardından Güneş iki parça şeklinde yükseldi. Parçalı tutulma sırasında oluşan bu manzarayı, fotoğrafçının hayatındaki en çarpıcı gün doğumu olarak tanımlamasına neden oldu. Atmosfer tarafından kızıl görünen Güneş’in tepesindeki yarı karanlık daire ile hemen alttaki karanlık tepe, Ay’dır. Bunun nedeni, Dünya atmosferinin oldukça sıcak havadan oluşan bir ters çevirme katmanına sahip olması ve bu katmanın devasa bir mercek gibi davranıp ikinci bir görüntü oluşturmasıdır. Normal bir gün doğumu ve batımı için nadir olan bu atmosfer optiği olayı, Etruscan vazo etkisi olarak bilinir. Paylaşılan görsel 2019’un Aralık ayında Katar‘ın Vekre şehrinden çekildi. Doğuda, Dünya’nın dar bir kuşağında bulunan bazı gözlemciler, tam bir halkalı Güneş tutulması görebildiler. Bu kuşakta bir ateş çemberi içinde, Ay’ı tamamen arka plandaki Güneş tarafından çevrelenmiş olduğunu görebildiler. Bir sonraki Güneş tutulması da konumunu iyi ayarlamış gözlemciler için halkalı bir tutulma olacak ve bu hafta 10 Haziran’da gerçekleşecek.

6 Haziran 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı ve Telif Hakkı: Elias Chasiotis
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Anıl Kocabaldır
Yazar 17 Şubat 2020 12 dk.

Bu yazımızda kaotik sistemlere örnek vermeye devam edeceğiz. Önceki yazımızda fiziksel bir örnek olan elektronik sistemlerde kaosu incelemiştik. Şimdi ise başka bir disiplin olan biyolojiden, kaotik davranış sergileyen, bir canlı grubuna ait popülasyondaki büyümede meydana gelen kaotikliği ele alacağız.

Biyolojik sistemlerde kaotikliği ilk defa inceleyen, biyolog R. M. May’dir. Kendisi 1970’lerin ortasında kompleks/ karmaşık davranış sergileyen biyolojik sistemlerin matematiksel bir modelini oluşturmuştur. Popülasyondaki canlıların sayısını zamana göre değişimini incelemiş ve 1976 yılında bunu bir makale olarak Nature dergisinde yayınlamıştır. Bu olay, aslında kaotik sistemlerin ilgiyi çekmeye başladığı bir dönüm noktasıdır. Çünkü basit ve karmaşık denklemlere sahip olmayan sistemlerde de hatta canlı maddelerde de kaotikliğin olabileceği ortaya konulmuştur.

70
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
4 gün önce
Çinli araştırmacılar, tek bir metayüzey kullanarak birden fazla fotonu dolanık hale getirmenin etkili bir yolunu geliştirdi. Özel tasarlanmış bu yüzeye farklı yönlerden gönderilen fotonlar, burada birbirleriyle girişim yaparak dolanıklık oluşturuyor. Yöntem, farklı dolanıklık türlerini üretmeye ve küçük grupları büyük dolanık sistemlere dönüştürmeye imkan tanıyor.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 1 hafta önce İzmir₺9.000,0015 Haziran
Mekanobiyoloji: Canlı Dokuların Mekanik Şifresi
15 Haziran 2025 15:00 tarihinden 22 Haziran 2025 12:00 tarihine kadar.

Mekanobiyolojinin temel kavramları; özellikle hücrelerin birbirleriyle ve çevreleriyle etkileşimlerinde, hücre bölünmesinden hücre farklılaşmasına ve ölümüne kadar farklı hücresel süreçlerin temellerinde mekanik etkilerin rolünü anlamak için disiplinler arası bir yaklaşım.

Devamını Göster
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Discord
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Öne Çıkan Yaşam Ağacı Gözlemi
Ebru Tuba Ölçücü
Gözlemi Yapan 4 Ocak Türkiye, İstanbul
Ağaç gövdeleriyle-kalıntılarıyla ilişkili bir türdür. İçerisinde dünyada en çok insan ölümüne sebep olan Köygöçüren mantarında (Amanita phalloides) bulunan phallotoxin ve bazı amatoksinleri içerir. Amatoksinler, küçük dozlarda bile alındığında hayati riskler ortaya çıkabilir. Şapka çapı 1 ila 6 cm boyutlarına ulaşabilir. İçbükey şapka zamanla dışbükey bir hale bürünür ve olgun evrelerde neredeyse düzleşir. Sap çapı 2 ila 5 mm arasında olup, boyu 2-7 cm olabilir. Tipik olarak kozalaklı ağaçların bulunduğu ortamlarda büyüdüğü görülmektedir. Doğada bulduğunuz hiçbir mantarı tüketmeyiniz.
15
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close